| Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlar, şüphe yok ki biz demişlerdi, mücrim bir topluluğa gönderildik.
|
| Abdullah Parlıyan |
“Şüphe yok ki biz, günaha batıp gitmiş Lût toplumunu helak etmek üzere gönderildik.
|
| Adem Uğur |
Biz, dediler, suçlu bir kavme gönderildik.
|
| Ahmed Hulusi |
Dediler ki: "Doğrusu biz suçlu bir toplum için irsâl olunduk!"
|
| Ahmet Tekin |
Melekler: 'Allah’ın koyduğu kuralları tanımayan, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güçlü bir kavme görevli olarak gönderildik' dediler.
|
| Ahmet Varol |
Dediler ki: 'Biz bir günahkarlar topluluğuna gönderildik.
|
| Ali Bulaç |
"Doğrusu biz, suçlu günahkar bir kavme gönderildik" dediler.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Onlar dediler ki: “- Biz, günahkâr bir kavme (Lût peygamberin kavmine) gönderildik;
|
| Ali Ünal |
“Biz,” dediler, “hayatları günah hasadından ibaret suçlu bir topluluğa gönderildik,
|
| Bayraktar Bayraklı |
Onlar şöyle dediler: “Biz, suçlu bir topluma gönderildik.”
|
| Bekir Sadak |
(32-34) Elciler: «Suclu bir milletin uzerine, Rabbinin katindan isaretli olarak, asiri gidenlere mahsus sert taslar gondermekle gorevlendirildik» dediler.
|
| Celal Yıldırım |
Onlar, «doğrusu biz suçlu günahkâr bir kavme gönderildik,
|
| Cemal Külünkoğlu |
(32-34) (Onlar da:) “Biz, günahkâr bir kavme (Lut kavmine), üzerlerine çamurdan (iyice pişirilmiş/sertleştirilmiş) taş(lar) yağdırmak için gönderildik. (Bu taşlar,) haddi aşanlar için Rabbinin katında damgalanmış (herkes adına ayrı ayrı işaretlenmiş taşlardır)” dediler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(32-34) Elçiler: 'Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik' dediler.
|
| Diyanet Vakfi |
«Biz, dediler, suçlu bir kavme gönderildik.»
|
| Edip Yüksel |
Dediler ki, “Biz suçlu bir topluluğa gönderildik.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Biz, dediler: Mücrim bir kavme gönderildik
|
| Erhan Aktaş |
“Biz, suçlu bir topluma gönderildik.” dediler.
|
| Gültekin Onan |
"Doğrusu biz, suçlu günahkar bir kavme gönderildik" dediler.
|
| Hakkı Yılmaz |
(32-34) Elçiler: “Şüphesiz biz, Rabbinin katından, aşırı gidenler için işaretlenmiş, çamurdan pişirilmiş sert taşları üzerlerine yağdırmamız için günahkâr bir topluma gönderildik” dediler.
|
| Harun Yıldırım |
Dediler ki: “Şüphe yok ki biz, günahkar bir topluluğa gönderildik.”
|
| Hasan Basri Çantay |
Onlar «Biz günahkârlar güruhuna gönderildik», dediler,
|
| Hayrat Neşriyat |
Dediler ki: 'Şübhesiz biz, bir günahkârlar topluluğuna gönderildik.'
|
| İbni Kesir |
Dediler ki: Biz, suçlu bir kavme gönderildik,
|
| İskender Evrenosoğlu |
Dediler ki: “Muhakkak ki biz, mücrim bir kavme gönderildik.”
|
| Kadri Çelik |
Dediler ki: “Şüphesiz biz, suçlu günahkâr bir kavme gönderildik.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"(Rabbimiz tarafından) Günahkar bir kavme gönderildik doğrusu" dediler.
|
| Mehmet Okuyan |
32-34 Onlar “Şüphesiz ki biz suçlu bir topluma, üzerlerine çamurdan taş yağdırmak için gönderildik. (Bu taşlar), aşırı gidenler için Rabbinin katında işaretlenmiş(tir)!” demişlerdi.
|
| Muhammed Celal Şems |
(32-34) Onlar dediler ki: “Şüphesiz biz, üzerlerine yaş topraktan yapılmış ve haddi aşanları (cezalandırmak) üzere Rabbin tarafından işaretlenmiş taşlar yağdırmak için, suçlu bir kavime gönderildik.
|
| Muhammed Esed |
Onlar, "Bak" dediler, "biz günaha batmış bir topluma gönderildik,
|
| Mustafa Çevik |
24-34 Ey Peygamber! İnsanlara, İbrahim ve ona gelen şerefli misafirlerin kıssasını da anlat. Hani onlar İbrahim’in kapısını çalıp selam vermişler, İbrahim de selamlarını alıp buyur ettikten sonra kendi kendine “Bunlar tanıdık kimseler değiller, acaba ne için geldiler?” demişti. Daha sonra da hanımının yanına gidip, misafirlerine ikram etmek üzere kızarmış bir dana eti getirerek onlara buyur etmişti. Misafirlerinin yemeğe el sürmediklerini görünce de, onlardan şüphelenip içine bir korku düşmüştü. Bunun üzerine misafirleri İbrahim’e: “Korkma!” dediler ve ona âlim, ilmiyle amel edecek ahlak timsali bir erkek evlat müjdesi verdiler. Bunu işiten İbrahim’in karısı heyecanla çığlık atıp elini de yüzüne vurarak “Ne yani, ben kocamış ve de üstelik kısır bir kadın olarak bugüne kadar yaşamışken, bundan sonra nasıl olur da çocuk sahibi olurum?” dedi. Misafirler de ona: “Evet öyle, fakat Rabbin böyle buyurdu. Şüphesiz O dilediğini yapmaya güç yetirendir; O her şeyin en doğru olanını bilir; üstün ilim, kudret, hüküm ve hikmet sahibidir.” dediler. İbrahim de onlara: “Ey elçiler! Buraya gelişinizin sebebi bize bu müjdeyi vermek mi, yoksa başka sebepleri de var mı?” diye sordu. Elçi melekler İbrahim’e: “Biz tamamına yakını iman etmekten yüz çevirmiş olan Lût halkını helak etmek için de görevlendirildik. Onların üzerlerine pişmiş çamurdan taşlar yağdıracağız. Bu taşların azgınlaşmış, Allah’a başkaldırmış, haddi aşan o toplumdan kime isabet edeceği de belirlenmiştir.” dediler.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Onlar "Biz" dediler, "günaha gömülüp gitmiş bir topluma gönderildik ki,
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(31-32) (İbrahim aleyhisselâm) Dedi ki: «O halde mühim işiniz neden ibarettir ey gönderilmiş zâtlar?» (O melekler de) Dediler ki: «Şüphe yok, biz günahkârlar olan bir kavme gönderildik.»
|
| Ömer Öngüt |
Dediler ki: "Biz suçlu bir kavme gönderildik. "
|
| Şaban Piriş |
-Biz, günahkar bir topluma gönderildik, dediler.
|
| Sadık Türkmen |
Dediler ki: “Biz, suçlu bir kavim üzerine gönderildik:
|
| Seyyid Kutub |
Dediler ki: «Biz suçlu bir kavme gönderildik.»
|
| Suat Yıldırım |
(32-34) "Biz" dediler, "Suçlu bir güruhun, haddini aşanların tepelerine, çamurdan pişirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmış taşları indirmek için görevlendirildik."
|
| Süleyman Ateş |
Dediler: "Biz suçlu bir kavme gönderildik."
|
| Süleymaniye Vakfı |
“Günahkar bir topluluğa gönderildik” dediler.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Dediler ki: «Gerçek şu ki biz, suçlu günahkâr bir kavme gönderildik.»
|
| Ümit Şimşek |
Dediler ki: 'Biz mücrim bir kavme gönderildik.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Dediler: "Biz, suçlulardan oluşan bir topluma gönderildik."
|