| Abdulbaki Gölpınarlı |
Gerisin geriye, hem de doğru yol, kendilerince apaçık anlaşıldıktan sonra, eski dinlerine dönenlere gelince: Şeytan, yanlış hareketlerini, kendilerine bezemektedir ve onları, uzun uzun dileklere düşürmektedir.
|
| Abdullah Parlıyan |
Hidayet ve doğru yol kendilerine açıklandıktan sonra, gerisin geriye dönüp hak dinden dönenlere ise, şeytan yaptıklarını güzel göstermiş ve onları boş umutlara boğmuştur.
|
| Adem Uğur |
Şüphesiz ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, arkalarına dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
|
| Ahmed Hulusi |
Hakikat kendilerine apaçık zâhir olduktan sonra arkalarına dönenlere (ikiyüzlülere) gelince, şeytan (saptırıcı fikirleri) onlara (bu yaptıklarını) sevdirmiş, onları boş ümitlerle oyalamıştır.
|
| Ahmet Tekin |
Doğru, hak yol, Allahın kitap ve peygamberle gösterdiği yol, kendilerine açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri, İslâm dışı hayatlarına küfre dönenlere, şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, şeytanî güçler kötülüklerini güzel göstermiş, onları tûl ü emele, olmayacak isteklere sevketmiştir.
|
| Ahmet Varol |
Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra arkalarına dönenlere şeytan teşvikte bulunmuş ve onları uzun emellere kaptırmıştır.
|
| Ali Bulaç |
Şüphesiz, kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) dönenleri, şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Muhakkak ki, kendilerine hak belli olduktan sonra arkalarına (eski küfürlerine ve bâtıl dinlerine) dönenlere şeytan teşvikte bulunmuş ve kendilerini uzun boylu emellere düşürmüştür.
|
| Ali Ünal |
Kendilerine doğru yol apaçık belli olduktan sonra gerisin geri Din’den çıkanları şeytan iğfal etmiştir. Onları uzun emellere, dünyevî beklentilere düşürmüştür.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Kendilerine doğru yol apaçık belli olduktan sonra eski hallerine dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
|
| Bekir Sadak |
Kendileri icin dogru yol belli olduktan sonra ardlarina donenleri, bu isi yapmaya seytan suruklemis, onlara umit vermistir.
|
| Celal Yıldırım |
Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra arkalarını dönüp gidenlere şeytan bunu çok çekici göstermiş ve kendilerine uzun umut ve emel vermiştir.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Şüphesiz ki kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, ona arka dönenleri, şeytan süsleyip bezemiş ve onları sahte ve düzmece ümitlerle doldurmuştur.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Kendileri için doğru yol belli olduktan sonra ardlarına dönenleri, bu işi yapmaya şeytan sürüklemiş, onlara ümit vermiştir.
|
| Diyanet Vakfi |
Şüphesiz ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, arkalarına dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
|
| Edip Yüksel |
Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra geriye dönenleri sapkın ayartmıştır ve onlara ümit vermiştir.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Haberiniz olsun ki o kendilerine hak tebeyyün ettikten sonra gerisin geri irtidâda doğru gidenlere Şeytan fit vermiş ve kendilerini uzun uzun emellere düşürmüştür
|
| Erhan Aktaş |
Kendilerine doğru yol açıkça belli olduktan sonra, ona sırt dönenleri, şeytan1 aldattı ve onları boş ümitlere yöneltti.
1- Hakk’tan uzak olan. Hakk’a aykırı hareket eden her türlü varlık, kişi ve kurumun ortak “karakteristik adı” dır.
|
| Gültekin Onan |
Şüphesiz, kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) dönenleri şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır.
|
| Hakkı Yılmaz |
Şüphesiz doğru yol kendilerine açıkça belli olduktan sonra gerisin geri küfre; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeye dönen kimseler, şeytan onlara hoş göstermiş ve onları uzun emellere düşürmüştür.
|
| Harun Yıldırım |
Şüphesiz kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisi geri dönenleri, şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır.
|
| Hasan Basri Çantay |
Hakıykat, kendilerine hidâyet besbelli oldukdan sonra arkalarına dönenler (yok mu?) şeytan onları fitlemiş, onlara uzun zaman göstermişdir.
|
| Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz ki kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, gerisin geri dönen (o münâfık)lar yok mu, şeytan onlara (kötü amellerini) süslemiş ve onları (uzun) emellere düşürmüştür.
|
| İbni Kesir |
Muhakkak ki kendilerine hidayet belli olduktan sonra arkalarına dönenleri şeytan aldatmış ve onlara ümit vermiştir.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Muhakkak ki kendilerine hidayet tebeyyün ettikten (açıkça belli olduktan) sonra arkalarına geri dönenleri şeytan (küfre) ulaştırdı. Ve onları (kötü) emellere yöneltti.
|
| Kadri Çelik |
Şüphesiz kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra gerisin geri (inkâra) dönenlere şeytan, (kötülüklerini) güzel göstermiş ve onları uzun emellere düşürmüştür.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Muhakkak ki; kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin deriye dönenler, Umumiyetle şeytan tarafından küfre kışkırtılmış ve onları uzun emellere kaptırmıştır.
|
| Mehmet Okuyan |
Şüphesiz ki kendilerine doğru yol belli olduktan sonra arkalarına dönenleri şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
|
| Muhammed Celal Şems |
Şüphesiz kendilerine hidayet (iyice) aşikâr olduktan sonra geri dönenlere, şeytan (yaptıklarını) pek hoş olarak göstermiş ve onlara boş umutlar vermiştir.
|
| Muhammed Esed |
Gerçek şu ki, kendilerine doğru yol apaçık gösterildikten sonra sırtlarını (bu mesaja) dönenler (böyle yaparlar, çünkü) Şeytan onların hayallerini süsleyip bezemiş ve onları sahte ve düzmece ümitlerle doldurmuştur.
|
| Mustafa Çevik |
25-30 Kendilerine Allah’ın daveti ulaştığında, dilleri ile kabul ettiklerini söyleyip, sonra da sırtlarını dönüp, duymamış gibi davrananları şeytan ve şeytanlaşmış kimseler peşlerine takar, tuzaklarına düşürürler. Onların bu duruma düşmelerinin sebebi ise Allah’ın davetinden hoşlanmayanlara, “Sizinle görüşlerimiz birbirine yakın, o yüzden de bazı konularda işbirliği yapabilir, size uyabiliriz.” demeleridir. Allah onların gizledikleri niyetlerini de açıktan yaptıklarını da bilmektedir. Ölümleri anında melekler onların sırtlarına ve yüzlerine vura vura canlarını alacaklar. Onlar bunu hak ettiler, çünkü onlar Allah’ı gazaplandıran ve O’nun lanetlediği şeylerin peşine düşerek ikiyüzlü davranıp Allah’ın davetinden uzaklaştılar. Allah bu yaptıklarının kendilerine hiçbir yararının olmadığını ortaya çıkaracak. Yoksa münafıklıkları sebebiyle kalpleri hastalıklı olan bu kimseler, ikiyüzlü davranışlarını Allah’ın ortaya çıkarmayacağını mı sanıyorlar? Ey Peygamber! Eğer Biz isteseydik onları sana gösterirdik ve sen de onların gerçek yüzlerini tanımış olurdun, yine de dikkat edersen onları sözlerinde durmayışlarından ve tutarsız davranışlarından tanıyabilirsin.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Elbet doğru yol kendilerine açıklandıktan sonra ona sırtlarını dönenler olur: Şeytan onların tasavvurlarını yamultmuş ve onlara boş umutlar vaad etmiştir.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Şüphe yok, o kimseler ki kendilerine hidâyet besbelli olduktan sonra arkaları üzerine dönüverdiler, onlar için şeytan süslemiş ve onları uzunca emellere düşürmüştür.
|
| Ömer Öngüt |
Hidayet kendilerine apaçık belli olduktan sonra arkalarını dönenlere, yaptıklarını şeytan hoş göstermiş ve onları uzun emellere düşürmüştür.
|
| Şaban Piriş |
Kendilerine doğru yol açıkça belli olduktan sonra, arkalarına dönenlere, şeytan işlerini kolaylaştırmış, onlara ümit vermiştir.
|
| Sadık Türkmen |
DOĞRUSU, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra gerisin geri (eski durumlarına) dönenler, şeytan gibi olmuşlar ve onlar ‘af ediliriz’ ümidine kapılmışlardır.
|
| Seyyid Kutub |
Şüphesiz ki kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, ona arka dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
|
| Suat Yıldırım |
Kendilerine doğru yol iyice belli olduktan sonra, gerisin geri dinden çıkanlara muhakkak ki şeytan önce fit vermiş; onları uzun emellere, düşürmüştür.
|
| Süleyman Ateş |
Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra arkalarına (yine eski küfürlerine) dönenlere, şeytân hatâlarını süslemiş ve (günâh işlemelerini) kolaylaştırmış ve onları uzun emellere, umutlara düşürmüştür.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Doğruları bütün açıklığı ile gördükten sonra sırtlarını dönenleri Şeytan aldatmış ve onlara umut vermiştir.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Şüphesiz, kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) irtidat eden (dönen)leri, şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır.
|
| Ümit Şimşek |
Doğru yol kendilerine açıkça belli olduktan sonra gerisin geri dönenleri şeytan kışkırtmış ve uzun emellerle oyalamıştır.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Hidayet kendilerine açıkça belli olduktan sonra arkalarına dönenlere şeytan fit vermiş, sonu gelmez arzuların/ümitlerin ardına takmıştır onları.
|