| Abdulbaki Gölpınarlı |
Elleri, boyunlarına zincirlerle bağlanarak ateşin dar bir yerine atıldıkları zaman da helâk olduk, bittik diye bağrışacaklar.
|
| Abdullah Parlıyan |
Elleri boyunlarına zincirlerle bağlanarak, cehennemin dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok olmayı isteyecekler.
|
| Adem Uğur |
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok oluvermeyi isterler.
|
| Ahmed Hulusi |
Bağlanmış (çaresiz) olarak orada dar bir mekâna atıldıklarında, "Yetiş ey ölüm!" diye haykırırlar (içine düştükleri acı azaptan tek kurtuluşun ölüm olduğunu fark ederler).
|
| Ahmet Tekin |
Elleri boyunlarına bağlı olarak cehennemin dar bir yerine atıldıkları zaman oracıkta yok olmayı isterler.
|
| Ahmet Varol |
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman orada yokoluşu (ölümü) çağırırlar.
|
| Ali Bulaç |
Elleri boyunlarına bağlı olarak, sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu isteyip çağırırlar.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Elleri boyunlarına bağlı olarak, o ateşin dar bir yerine atıldıkları vakit, orada: “-Ey helâk, neredesin, yetiş!” diye bağırırlar.
|
| Ali Ünal |
Elleri boyunlarına kelepçelenmiş, ayakları bukağılı ve zincirlerle birbirlerine bağlanmış olarak Cehennem’in daracık bir yerine tıkılınca, (bir daha dirilmemecesine yok olup gitmek için) dövünür ve çığrışır dururlar.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Elleri boyunlarına bağlı olduğu halde orada dar bir yere atıldıklarında, ölümü çağırırlar.
|
| Bekir Sadak |
Elleri boyunlarina baglanarak, dar bir yerden atildiklari zaman, orada, yok olup gitmeyi isterler.
|
| Celal Yıldırım |
(Şeytanlarla birlikte) elleri boyunlarına bağlı bulunduğu halde ateşten daracık bir yere atıldıkları zaman orada yok olmayı dövünerek isterler.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Elleri boyunlarına bağlanmış olarak cehennemin daracık bir yerine atıldıkları zaman orada, yok olup gitmeyi isterler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Elleri boyunlarına bağlanarak, dar bir yerden atıldıkları zaman, orada, yok olup gitmeyi isterler.
|
| Diyanet Vakfi |
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok oluvermeyi isterler.
|
| Edip Yüksel |
Zincirlenmiş olarak onun dar bir yerinden atıldıkları zaman yok olmayı isterler.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve çatılıp çatılıp onun dar bir yerine atıldıkları vakıt de orada helâke haykırırlar
|
| Erhan Aktaş |
Çaresizlik içinde orada, dar bir yere atıldıkları zaman orada yok olmayı istediler.
|
| Gültekin Onan |
Elleri boyunlarına bağlı olarak, sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu isteyip çağırırlar.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve elleri boyunlarına bağlanmış olarak cehennemden dar bir yere atıldıkları zaman, oracıkta ölümü isterler.
|
| Harun Yıldırım |
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok oluvermeyi isterler.
|
| Hasan Basri Çantay |
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun en dar yerine atıldıkları vakit orada (Yetiş ey) helak (diye) bağırırlar.
|
| Hayrat Neşriyat |
Elleri boyunlarına bağlı kimseler olarak onun (o Cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta (ölsek de kurtulsak diyerek) helâki çağırırlar.
|
| İbni Kesir |
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun en dar bir yerine atıldıkları zaman orada yok olup gitmeyi isterler.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve birbirine bağlanmış olarak oradan, dar sıkışık bir yere atıldıkları zaman orada helâk (yok) olmayı istediler.
|
| Kadri Çelik |
Birbirine zincirlerle bağlı olarak onun sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu dileyip çağırırlar.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Umutsuzca ellerini boyunlarına bağlayarak atıldıkları dar yerde yok olmayı isterler.
|
| Mehmet Okuyan |
Bağlı olarak oradan (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman oracıkta yok olmayı isteyecekler.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar, (Cehennem’in) dar bir yerine zincirlere vurulmuş olarak atılacakları zaman, helâk olmayı dileyecekler.
|
| Muhammed Esed |
ve birbirlerine bağlı olarak daracık bir yerden onun içine atıldıkları zaman, orada o an yok olup gitmek için yakaracaklar!
|
| Mustafa Çevik |
11-14 Onlar Kıyamet gerçeğini de inkâr ediyorlar ama biz onu inkâr edenler
için alevler püskürten cehennemi hazırladık, orayı uzaktan gördüklerinde bile öfkeli kükremesini ve korkunç uğultusunu işitecekler. Birbirlerine bağlanmış olarak cehennemin daracık bir yerine atıldıkları zaman da yok olmak için yalvaracaklar. O Gün onlara “Bugün bir defa değil defalarca yok olup gitmek için yalvarsanız da nafile” denilecek.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Derken, birbirlerine kelepçeli olarak oranın oldukça dip bir yerine fırlatıldıklarında.. İşte o anda, tam orada yok olmak için yalvaracaklar.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve o ateşten dar bir yere etleri boyunlarına bağlı bir halde atıldıkları zaman orada helâki davet eder dururlar.
|
| Ömer Öngüt |
Elleri boyunlarına bağlanarak o ateşin dar bir yerine atıldıkları zaman, orada ölümü çağırırlar.
|
| Şaban Piriş |
Elleri boyunlarına bağlı olarak dar bir yere atıldıkları zaman, orada yok olup gitmek için yalvarırlar.
|
| Sadık Türkmen |
Zincirlere bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu çağırırlar.
|
| Seyyid Kutub |
Zincirlerle elleri, ayaklarına bağlanmış olarak bu ateşin dar yerine atıldıklarında ise orada «yok olmayı» imdada çağırırlar.
|
| Suat Yıldırım |
Elleri boyunlarına kelepçelenmiş, ayakları bukağılı olarak cehennemin daracık bir yerine tıkılınca, orada yok olmak için can atarlar.
|
| Süleyman Ateş |
(Elleri boyunlarına zincirlerle) Bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman orada ölümü çağırırlar (yetiş ey ölüm, nerdesin, gel bizi bu azâbdan kurtar! derler).
|
| Süleymaniye Vakfı |
Birbirlerine iyice sokulmuş halde, onun dar bir yerine atılınca da orada yok olup gitmek isterler.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Elleri boyunlarına bağlı olarak, onun sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu isteyip çağırırlar.
|
| Ümit Şimşek |
Bağlı olarak Cehennemin dar bir yerine tıkıldıkları zaman yok olup gitmek isterler.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıklarında, orada haykırırlar: "Nerdesin ey ölüm!"
|