25 - Furkân suresi 36. âyet meali

فَقُلْنَا اذْهَبَا إِلَى الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَدَمَّرْنَاهُمْ تَدْمِيرًا
Fe kulnazhebâ ilel kavmillezîne kezzebû bi âyâtinâ, fe demmernâhum tedmîrâ(tedmîren).
  
fe o zaman, böylece
kulnâ biz dedik
ezhebâ git
ilâ el kavmi o kavme,
ellezîne kezzebû yalanlayan kimseler
bi âyâti-nâ âyetlerimizi
fe o zaman, böylece
demmernâ-hum onları helâk ettik, yok ettik
tedmîren dumura uğratarak (malını, canını, evlâdını yok ederek)
   
Abdulbaki Gölpınarlı Derken delillerimizi yalanlayan topluluğa gidin dedik, sonucu, onları tamâmıyla helâk ettik.
Abdullah Parlıyan Ve onlara: “Siz ikiniz, mesajlarımızı yalan sayan şu toplumu uyarmaya gidin” dedik. Onlar da mesajlarımızı kabul etmeyince, o günahkar toplumun insanlarını kırıp geçirdik.
Adem Uğur Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.
Ahmed Hulusi Sonra da dedik ki: "Varlıklarındaki işaretlerimizi yalanlayan o topluma gidin ikiniz!" Nihayet onları perişan ettik!
Ahmet Tekin Onlara:'Âyetlerimizi, mucizelerimizi yalanlayan kavme gidin.' dedik. Sonunda, yola gelmedikleri için onları yerle bir ettik.
Ahmet Varol Böylece onlara: 'Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin' dedik. Sonuçta onları temelli bir yıkıma uğrattık.
Ali Bulaç Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.
Ali Fikri Yavuz “-Haydi âyetlerimizi yalanlıyan o kavme (Firavun’a ve kavmine) gidin.” dedik, (onlarda gittiler, tebliğ ettiler; fakat tekzip edildiler) nihayet onları, (Firavun ve kavmini) tamamen (boğarak) helâk ettik.
Ali Ünal “(Kâinatta ve bizzat kendilerinde varlık ve birliğimizi gösteren onca) işaret ve delillerimizi inkâr eden o topluluğa gidin!” diye emrettik. En nihayet o topluluğu bütünüyle yok ettik.
Bayraktar Bayraklı Demiştik ki: “Âyetlerimizi yalanlayan o topluma gidiniz!” Sonunda biz onları yerle bir ettik.
Bekir Sadak «Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin» dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.
Celal Yıldırım Onlara, âyetlerimizi yalanlayan millete gidin, dedik. (O millet buna rağmen yalanlama ve inkârdan vazgeçmeyince) çok geçmeden onları fena halde yok ettik.
Cemal Külünkoğlu Onlara: “Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin” dedik. Nihayet (hakka karşı inadına direndikleri için) onları (suda) batırıp yok ettik.
Diyanet İşleri (eski) 'Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin' dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.
Diyanet Vakfi «Âyetlerimizi yalan sayan kavme gidin» dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.
Edip Yüksel “Siz ikiniz, ayetlerimizi yalanlayan şu topluma gidin“ dedik. Bunun ardından onları yakıp yok ettik.
Elmalılı Hamdi Yazır Haydi âyetlerimizi tekzib eden o kavme gidiniz, dedik, binnetice o kavmi tedmir ederek helâk ettik
Erhan Aktaş Sonra da “Ayetlerimizi yalanlayan o topluma gidin.” dedik. Sonunda da onları helak ederek yok ettik.
Gültekin Onan Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.
Hakkı Yılmaz Sonra da, “Haydi âyetlerimizi yalanlayan o topluma gidin!” dedik. Sonunda da onları parçalayıp yok ettik.
Harun Yıldırım "Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin" dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.
Hasan Basri Çantay «(Haydi) âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik, neticede onları tam bir helak ile imhaa etdik (edeceğiz).
Hayrat Neşriyat 'Haydi! Âyetlerimizi yalanlayan o kavme gidin!' dedik. (Fakat onlar elçilerimizi yalanladılar.) Bunun üzerine onları tamâmen helâk ettik.
İbni Kesir Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, dedik. Neticede o kavmi yerle bir ettik.
İskender Evrenosoğlu Bundan sonra “Âyetlerimizi yalanlayan kavme gidin!” dedik. Sonra da onları helâk ederek, yok ettik.
Kadri Çelik Böylece onlara, “Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin” dedik. Sonunda onları (düşmanları) kökünden darmadağın ettik.
Mehmet Ali Eroğlu Kavme gidin dedik, ki onlar ayetlerimizi yalanladılar sonunda tümüyle helak ettik.
Mehmet Okuyan (Onlara) “Ayetlerimizi yalanlayan o kavme gidin!” demiştik. Sonunda (inkârcıları) yerle bir etmiştik.
Muhammed Celal Şems Sonra (onlara,) dedik ki: “İkiniz ayetlerimizi yalanlayanlara gidin.” Ardından o (kavmi,) tamamen helâk ettik.
Muhammed Esed ve onlara: "Siz ikiniz mesajlarımızı yalanlayan (şu toplumu uyarmay)a gidin!" dedik. Ama sonunda, o (günahkar toplumun) insanlarını kırıp geçirdik.
Mustafa Çevik 35-36 Biz geçmişte Musa’ya da kitap verdik. Kardeşi Harun’u da ona yardımcı kıldık ve sonra da, “Siz ikiniz Allah’ın Rabliği ve ilahlığının üstünü örtmüş toplumu uyarmaya gidin.” dedik. Fakat o toplum uyarılara kulak tıkamakla birlikte uyaranlara saldırdılar. Bunun üzerine Biz de onları azabımızla cezalandırdık.
Mustafa İslamoğlu Ve "Siz ikiniz, ayetlerimizi yalanlayan malum topluluğa gidiniz" dedik. Ancak bundan sonra(dır ki) onları yerle bir ettik.
Ömer Nasuhi Bilmen O vakit dedik ki: «Bizim âyetlerimizi tekzîp etmiş olan kavme gidin.» Sonra o kavmi tam bir helâk ile helâk ediverdik.
Ömer Öngüt “Âyetlerimizi yalanlayan o kavme gidin!” dedik. Sonunda onları tam bir helâk ile helâk ettik.
Şaban Piriş Onlara: -Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, demiştik; sonra da o kavmi yerle bir etmiştik.
Sadık Türkmen Dedik ki: “İkiniz, ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin.” Sonunda, onları yerle bir ettik.
Seyyid Kutub Onlara «Ayetlerimizi yalanlayan soydaşlarınızı uyarmaya gidin» dedik. Sonra o toplumu kökten yokettik.
Suat Yıldırım "Haydi âyetlerimizi yalan sayan o halka gidiniz!" dedik. Sonunda o toplumu yerle bir ettik.
Süleyman Ateş "Âyetlerimizi yalanlayan kavme gidin," dedik. (Onlara gittiler. Onlar, kendilerine gelen bu elçilerimizi kabul etmeyince biz) de onları yıkıp yok ettik.
Süleymaniye Vakfı “Ayetlerimiz karşısında yalan söyleyen şu topluma gidin” dedik. İşin sonunda o toplumu yerle bir ettik.
Tefhim-ul Kuran Böylece onlara: «Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin» dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.
Ümit Şimşek Onlara 'Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin' dedik. Sonra da o topluluğu yerle bir ettik.
Yaşar Nuri Öztürk Ardından şöyle dedik: "Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin." Biraz sonra da o topluluğu yerle bir ettik.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.