| Abdulbaki Gölpınarlı |
Malı da bir fayda vermedi ona, kazandığı da.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ona ne malı, ne de kazancı bir yarar sağlamadı. Allah'ın bu dünyada ve ahirette vereceği azabından kurtaramadı. Mal, mülk, çevre ve imkanlarının hiçbir faydası olmadı.
|
| Adem Uğur |
Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
|
| Ahmed Hulusi |
Ne zenginliği ve ne de kazandığı ona fayda vermedi!
|
| Ahmet Tekin |
Malları, kazandıkları servetleri ve işledikleri amelleri, onlara fayda sağlamadı.
|
| Ahmet Varol |
Malı ve kazandığı ona bir yarar sağlamadı.
|
| Ali Bulaç |
Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Ne malı fayda verdi ona, ne kazandığı...
|
| Ali Ünal |
Serveti de, kazancı da kendisine hiçbir fayda vermedi.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
|
| Bekir Sadak |
Mali ve kazandigi kendisine fayda vermedi.
|
| Celal Yıldırım |
Ne malı ona fayda verdi, ne kazandığı...
|
| Cemal Külünkoğlu |
Malı da kazandığı da ona bir fayda vermedi.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi.
|
| Diyanet Vakfi |
(1-5) Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek).
|
| Edip Yüksel |
Ne parası, ne de bir kazancı ona yaramadı.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ne malı fâide verdi ona ne kazandığı
|
| Erhan Aktaş |
Ne malı ve ne de kazandıkları ona bir yarar sağlamadı.
|
| Gültekin Onan |
Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı.
|
| Hakkı Yılmaz |
Kendisi de yok oldu. Malı ve kazandığı şeyler kendisine yarar sağlamadı.
|
| Harun Yıldırım |
Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı.
|
| Hasan Basri Çantay |
Ona ne malı, ne kazandığı fâide vermedi.
|
| Hayrat Neşriyat |
Ona, ne malı fayda verdi ne de kazandığı!
|
| İbni Kesir |
Malı ve kazandığı ona fayda vermedi.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ona malı ve kazandıkları bir fayda vermedi.
|
| Kadri Çelik |
Malı da kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Emanetti malı, fayda vermedi ona, hatta kazandığı da
|
| Mehmet Okuyan |
Malı da kazancı da ona yarar sağlamadı.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onun malı (da,) kazandıkları (da) işine yaramadı.
|
| Muhammed Esed |
Ne faydası olacak servetinin ve kazancının?
|
| Mustafa Çevik |
Allah’ın Rabliği ile ilahlığını kabul etmeyen bu nankör ve zalimi, hak ettiği
azaptan ne malı mülkü ne de başka birisi asla kurtaramaz.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Malı da kazancı da ona hiçbir yarar sağlamayacak!
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ona ne malı bir zenginlik verdi ve ne de kazandığı şey.
|
| Ömer Öngüt |
Ne malı ne de kazandıkları onu kurtaramadı.
|
| Şaban Piriş |
Ona, malı ve kazandıkları fayda vermedi.
|
| Sadık Türkmen |
Ne malı fayda verdi kendisine, ne de kazandığı...
|
| Seyyid Kutub |
Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi.
|
| Suat Yıldırım |
Ona ne malı, ne de yaptığı işler fayda verdi!
|
| Süleyman Ateş |
Ne malı, ne de kazandığı onu (Allâh'ın kahrından) kurtaramadı.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Ne malı işine yaradı ne de kazancı!
|
| Tefhim-ul Kuran |
Malı da, kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı.
|
| Ümit Şimşek |
Ne malı bir fayda verdi ona, ne kazandıkları.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.
|