| Cemal Külünkoğlu |
(1-4) Hâ Mîm. Bu, Rahman ve Rahîm olan (Allah) tarafından bilen bir toplum için ayetleri genişçe açıklanmış, müjdeleyici ve uyarıcı Arapça bir Kur'an olarak indirilmiş bir kitaptır. (Böyle iken) onların çoğu (Kur'an'dan) yüz çevirmiştir. Artık onlar (gerçekleri) dinlemezler.
|
| Muhammed Celal Şems |
(Bu sûre,) Allah’ın hamdı ve yüceliğini ortaya koyar.
|
| Mustafa Çevik |
1-7 Hâ. Mim. İnsanı konuşmak, okumak ve yazmak kabiliyetleri ile yaratan Allah, ona doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edebilmesi için kendi dilinin harflerinden oluşan sözlerle açıklanmış olan Kur’an’ı göndermiştir. Bu Kitap insana yaratılış sebebini bildiren, ona davet eden, davete uyulması konusunda insanı uyaran ve uyarıya iman edip sorumluluklarını yerine getirenleri müjdeleyen ilahi bir kitaptır. Fakat insanların çoğu Kur’an’ın âyetleri üzerinde yeterince düşünmeden ondan yüz çevirmekte, davetine karşı çıkmaktalar. Böyleleri bir de derler ki: “Ey Muhammed! Senin Kur’an ile bizi çağırdığın hayat tarzı aklımıza da, gönlümüze de yatmıyor; söylediğin hiçbir şeyi de duymak istemiyoruz. Bizim hayat nizamımızı reddetmen sebebi ile seninle aramızda aşılması imkânsız setler oluşmuş durumda. Sen bizim hayat tarzımızı değiştirmek için elinden geleni yaparken, biz de seni engellemek için elimizden geleni yapacağız.” Ey Peygamber! Sen onlara de ki: “Ben de sizin gibi ölümlü bir insanım ve bugüne kadar da içinizde yaşadım. Fakat artık bana Allah’tan başka gerçek ilahın olmadığı vahyolunuyor. Gelin hep birlikte, yalnız Allah’ı ilah edinerek, O’nun daveti olan hayat nizamını yaşamaya yönelip O’ndan bağışlanma dileyin; aksi takdirde Allah’la birlikte başka ilahlar edinerek davetinden yüz çevirenlerin vay haline.” Böyleleri, hakikati yaşamanın gerektirdiği maddi-manevi bedeli ödeyip de arınmayı göze alamazlar. Çünkü onlar, âhirete inanmazlar.
|