| Abdulbaki Gölpınarlı |
İkisine karşı da merhametle kanatlarını indir, mütevâzı ol ve yâ Rabbi de, onlar, çocukluğumda beni nasıl büyütüp yetiştirdilerse sen de onlara öylece merhamet et.
|
| Abdullah Parlıyan |
İkisine karşı da merhametle kol kanat ger, mütevazi ol ve ya Rabbi de: “Onlar çocukluğumda beni nasıl büyütüp yetiştirdilerse, sen de onlara öylece merhamet et!”
|
| Adem Uğur |
Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et.
|
| Ahmed Hulusi |
Rahmet'ten ötürü onlara mütevazı ol. . . De ki: "Rabbim. . . Merhamet et onlara, küçükken beni terbiye ettikleri gibi. "
|
| Ahmet Tekin |
İkisine de, şefkatle, tevazu ile kol kanat ger.'Rabbim, onların, beni, küçükken terbiye edip yetiştirdikleri gibi sen de, onlara merhametinle muamele et' de.
|
| Ahmet Varol |
Onlara acıyarak alçakgönüllük kanadını indir ve: 'Ey Rabbim! Onlar beni küçükken eğittikleri gibi sen de onlara merhamet et' de.
|
| Ali Bulaç |
Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: "Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge."
|
| Ali Fikri Yavuz |
İkisine de acıyarak tevazu kanadını indir ve şöyle de: “-Ey Rabbim! Onlar, beni küçükken terbiye edip yetiştirdikeri gibi, sen de kendilerine merhamet et.”
|
| Ali Ünal |
Şefkat ve merhametle onlara kol kanat ger; karşılarında alabildiğine alçakgönüllü ol ve haklarında, “Rabbim, nasıl onlar beni çocukluğumda şefkat ve ihtimamla büyütüp yetiştirdilerse, Sen de onlara öyle merhamet buyur!” diye dua et.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Onlara alçak gönüllüce ve esirgeyerek kol kanat geresin ve “Ey Rabbim!” diyesin, “Onları beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi, sen de onlara merhamet eyle!”
|
| Bekir Sadak |
Onlara aciyarak alcak gonulluluk kanatlarin ger ve: «Rabbim! Kucukken beni yetistirdikleri gibi sen de onlara merhamet et!» de.
|
| Celal Yıldırım |
Onlara çok merhametli davranıp tevazu' kanadını indir ve de ki: Rabbim I Küçükken beni besleyip büyüttükleri gibi onlara merhamette bulun.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: “Ey Rabbim! Beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et!”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Onlara acıyarak alçak gönüllülük kanatlarını ger ve: 'Rabbim! Küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et!' de.
|
| Diyanet Vakfi |
Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: «Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!» diyerek dua et.
|
| Edip Yüksel |
Sevip kollayarak onlar için alçak gönü kanadını ger ve de ki: “Efendim, beni küçükken yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
İkisine de merhametten döşenerek kanad indir ve de ki: rabbım! İkisine de merhamet buyur, beni küçükken terbiye ettikleri gibi
|
| Erhan Aktaş |
Ve merhametle, alçakgönüllüce onlara kol kanat ger. Ve de ki: “Rabb’im, onların beni büyütürken gösterdikleri merhamet gibi, onlara merhamet et.”
|
| Gültekin Onan |
Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: "Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse sen de onları esirge."
|
| Hakkı Yılmaz |
(23,24) Ve senin Rabbin kesin olarak, Kendisinden başkasına kul olmamanızı, anne ve babayı iyileştirmeyi- güzelleştirmeyi karar altına aldı. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlığa ererse, sakın onlara “Öf” deme, onları azarlama; onlara çok duyarlı davran. Ve ikisine de onurlu, tatlı ve güzel söz söyle. Ve merhametinden dolayı onlar için alçak gönüllülük kanatlarını indir. Ve de ki: “Rabbim! Onların beni küçükten eğitip görgülü biri olarak yetiştirdikleri gibi, onlara rahmet et.”
|
| Harun Yıldırım |
Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et.
|
| Hasan Basri Çantay |
Onlara acıyarak tevaazu kanadını (yerlere kadar) indir ve: «Yârab, Onlar beni çocukken nasıl terbiye etdilerse Sen de kendilerini (öylece) esirge» de.
|
| Hayrat Neşriyat |
Hem onlara merhamet(in)den alçak gönüllülük kanadını indir ve de ki: 'Rabbim!(Onlar) beni küçük iken nasıl (merhamet edip) yetiştirdilerse, (sen de) onlara (öyle)merhamet eyle!'
|
| İbni Kesir |
Merhametten onlara alçak gönüllülük kanatlarını ger. Ve de ki: Rabbım; o ikisi, beni küçükken yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve onlara (ikisine), merhamet ederek ve tevazu ile kanat ger! Ve “Rabbim, onların beni yetiştirdiği gibi ikisine de merhamet et!” de.
|
| Kadri Çelik |
Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: “Rabbim! Onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse, sen de onları esirge.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Alçak gönüllülük kanadını ger onlara, merhametli ol ve şöyle deyiver: İkisi de beni çocukluğumda nasıl büyüttülerse, Sen de onları esirge Rabbim
|
| Mehmet Okuyan |
Onlara merhametten kaynaklanan alçak gönüllülük kanadını ger ve şöyle de: “Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl sahiplendiyseler (özenle büyüttüyseler), şimdi sen de onlara merhamet et!”
|
| Muhammed Celal Şems |
Merhamet duygularıyla kendilerine karşı alçak gönüllülük göster. Onlar için (dua ederken) de ki: “Ey Rabbim, beni çocukluğumda yetiştirdikleri gibi, Sen (de) onlara rahmet eyle!”
|
| Muhammed Esed |
ve onlara alçak gönüllüce ve acıyıp esirgeyerek kol kanat geresin; ve "Ey Rabbim!" diyesin, "Onların beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi, Sen de onlara merhamet eyle!"
|
| Mustafa Çevik |
21-24 İnsanların bir kısmını mal, mülk ve kabiliyetleri bakımından diğer bir kısmına üstün kıldık, ama unutmayın ki bu bir imtihandır asıl üstünlük ve zenginlik âhiretteki kalıcı olandır, asıl değerli olan da budur. Ey insanoğlu! Sakın kısacık dünya hayatının geçici metalarına aldanıp da, Allah’tan başkalarını malı, mülkü, şanı, şöhreti için ilahlar edinme, sonra kınanmış, kendi başına bırakılmış olarak cehennemin köşesine atılmaya mahkûm olursun. Zira senin Rabbin sizleri hidayet üzere yaşamanız için yaratmıştır. Bu yüzden de yalnız O’na itaat edin. Ana ve babanıza da iyilikle muamele edin, onlardan biri ya da her ikisi birden senin yanında yaşlanır ise, sakın onlara öf bile deme ve azarlama, gönül okşayıcı sözler söyle ve her ikisine de alçak gönüllü davran, merhametle kol kanat ger ve de ki: “Rabbim! Onlar beni küçüklüğümde nasıl sevgi ve şefkatle besleyip büyüttülerse, sen de onlara merhamet ve şefkatinle muamele et.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
Dahası, o ikisine alçak gönüllü davranarak merhametle kol-kanat ger ve de ki: "Rabbim, o ikisi beni küçüklüğümde sevgiyle görüp gözettikleri gibi, sen de onları merhametinle kolla!"
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve ikisi için merhametten tevazu kanadını indir ve de ki: «Yarabbi! İkisine de merhamet buyur. Nasıl ki, onlar beni çocuk iken besleyiverdiler.»
|
| Ömer Öngüt |
Onlara acıyarak tevâzu kanatlarını yerlere kadar indir ve de ki: “Ey Rabbim! Onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse, sen de kendilerine öylece merhamet et. ”
|
| Şaban Piriş |
Onlara merhamet ile tevazu kanadını indir ve şöyle dua et: “Rabbim, onların küçükken bana merhametle muamele ettikleri gibi şimdi de sen onlara merhamet et.”
|
| Sadık Türkmen |
Onlara merhametten dolayı alçak gönüllü/şefkatli ol. De ki: “Rabbim! Onlara (anne ve babama) merhamet et; küçükken beni merhametle/şefkatle yetiştirdikleri gibi!”
|
| Seyyid Kutub |
Onlara karşı besleyeceğin acıma duygusunun etkisi ile önlerinde alçak gönüllülük kanatlarını indir ve de ki; «Ey Rabbim onlar küçükten beni nasıl büyüttüler ise, sen de öyle merhamet et.»
|
| Suat Yıldırım |
Şefkatle, tevazu ile onlara kol kanat ger ve şöyle dua et: "Ya Rabbî, onlar küçüklüğümde nasıl beni ihtimamla yetiştirdilerse, ona mükâfat olarak Sen de onlara merhamet buyur!"
|
| Süleyman Ateş |
Onlara acımadan dolayı, küçülme kanadını indir, (onlara karşı alçak gönüllü ol) ve: "Ey (her varlığı terbiye edip yetiştiren) Rabbim! Bunlar, beni küçükken nasıl (acıyıp) yetiştirdilerse sen de bunlara (öyle) acı!" de.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Onları merhamet kanatlarının altına al. De ki “Rabbim! Küçükken onlar beni nasıl büyütüp yetiştirdilerse Sen de onlara o şekilde iyilik ve ikramda bulun.”
|
| Tefhim-ul Kuran |
Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: «Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge.»
|
| Ümit Şimşek |
Onları esirgeyerek tevazu kanadını ger ve de ki: 'Rabbim, onlar beni küçüklüğümde nasıl yetiştirdilerse, Sen de onlara öylece merhamet et.'
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Rahmetten yerlere eğilme kanadını onlar için indir ve de ki: "Rabbim, merhametli davran onlara, tıpkı küçüklüğümde beni koruyup büyüttükleri gibi."
|