| Abdulbaki Gölpınarlı |
Gök gürültüsü, hamdederek tenzîh eder onu, melekler de korkularından tenzîh ederler ve yıldırımları yollar da dilediğine isâbet ettirir ve hâlâ da onlar, Allah hakkında çekişip dururlar ve onun birdenbire gelen azâbı pek kuvvetlidir, pek çetin.
|
| Abdullah Parlıyan |
Gök gürlemesi, O'nun sınırsız kudret ve yüceliğini övgüyle anmakta, melekler de O'ndan korku ve sakınmalarından dolayı, bunu yapmaktalar. O, yıldırımlar gönderip onunla dilediğini çarpar. Hal böyleyken, onlar yine de Allah hakkında tartışıp duruyorlar. Halbuki Allah'ın azabı, pek ağır ve şiddetlidir.
|
| Adem Uğur |
Gök gürültüsü Allah'ı hamd ile tesbih eder. Melekler de O'nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar, Allah hakkında mücâdele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır.
|
| Ahmed Hulusi |
Ra'd (gök gürültüsü - İnsan-ı Kâmil'in düşünsel boyutta keşfettikleri {salsal-i ceres, Abdülkerîm Ciylî, İnsan-ı Kâmil}) O'nun Hamdı olarak tespih eder; Melekler (kâinatta - insanda mevcut kuvveler) ise O'nun hükümranlığı altında (tespih eder - kulluklarını yerine getirir). . . Onlar, Allâh hakkında (benlikten kaynaklanan fikirle) mücadele edip dururlarken; (O) yıldırımları (hakikati bilgisinin çarpmasını) irsâl eder de, onlarla, dilediğine bunu yaşatır! O, Şediyd ül Mıhal'dır (şiddetle uygulanan Sünnetullah sistemi vardır; değiştirilmesi müdahale edilmesi mümkün olmayan).
|
| Ahmet Tekin |
Gök gürültüsü hamd ile Allah’ı tesbih eder. Melekler de onun heybetinden dolayı onu tesbih ederler. Onlar Allah ile ilgili konularda tartışırlarken, O yıldırımlar gönderir, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri yıldırımlarla çarpar. Allah’ın kuvveti, tedbiri ve takdiri çok muhkemdir.
|
| Ahmet Varol |
Gök gürültüsü övgüsüyle melekler de O'na olan korkularından O'na tesbih ederler. O, yıldırımlar göndererek onları dilediğine çarpar. Onlar Allah hakkında tartışmaya giriyorlar. Oysa O azaplandırması (darbesi) pek çetin olandır.
|
| Ali Bulaç |
Gök gürültüsü O'nu hamd ile, melekler de O'na olan korkularından tesbih ederler.. O, yıldırımları gönderip bununla dilediğine çarpar; onlar ise Allah hakkında çekişip tartışırlar. O, gücü (ve cezası) pek çetin olandır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Gök gürültüsü, Allah’a hamd ile, Melekler de, Allah’dan korkarak tesbîh ederler. Allah yıldırımlar gönderip onunla dilediğini çarpar. Böyle iken, o kâfirler, hadlerini bilmezler de Allah hakkında mücadele ederler. Halbuki Allah’ın karşılık darbesi pek şiddetlidir.
|
| Ali Ünal |
Gök gürültüsü, (yağmur için bir ön hadise olarak) O’na hamd ile tesbihte bulunur (bütün atmosfer hadiselerinin O’nun emri ile meydana geldiğini ve icraatında O’na hiçbir şeyin, hiçbir “tabiî” kanun ve cismin ortak olamayacağını ilan eder). Melekler de, O’na karşı saygı ve korku ile aynı şe kilde hamd ve tesbihte bulunurlar. Ayrıca O, yıldırımları gönderir ve onlarla dilediği kimseyi çarpar. Böyle iken, (o küfredenler) halâ Allah hakkında tartışıp durmakta ve ilerigeri konuşmaktadırlar. Oysa O, cezası pek çetin olandır.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Gök gürlemesi, Allah'ı överek tesbih eder ve melekler de korkularından onu yüceltirler. Onlar pek güçlü olan Allah hakkında tartışırken O, yıldırımları gönderir de dilediğini onlarla çarpar. O, tuzağı çetin olandır.
|
| Bekir Sadak |
O'nu, gok gurlemesi hamd ile, melekler de korkularindan tesbih ederler. Onlar pek kuvvetli olan Allah hakkinda cekisirken, O, yildirimlari gonderir de onlarla diledigini carpar.
|
| Celal Yıldırım |
Ra'd = gök gürlemesi hamd ile, melekler ise (ilâhî kudretin, azamet ve yüceliğinin) korkusundan tesbîh ederler. Onlar, Allah hakkında tartışıp sürtüşürlerken. O, yıldırımlar gönderir de, onu dilediğine dokundurur. Oysa O, çekişme ve ceza vermekte çok şiddetlidir.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Gök gürlemesi, O'nu hamd ile teşbih eder. Melekler de duydukları saygıdan dolayı O'nun sınırsız kudretini övgüyle anarlar. O, yıldırımları gönderip onlarla dilediğini çarpar. (Hal böyleyken) o (inanmaya)nlar hâlâ Allah hakkında birbirleriyle tartışıp, ileri geri konuşurlar. Hâlbuki O, azabı çok şiddetli olandır.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
O'nu, gök gürlemesi hamd ile, melekler de korkularından tesbih ederler. Onlar pek kuvvetli olan Allah hakkında çekişirken, O, yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar.
|
| Diyanet Vakfi |
Gök gürültüsü Allah'ı hamd ile tesbih eder. Melekler de O'nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar, Allah hakkında mücâdele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır.
|
| Edip Yüksel |
Gök gürlemesi O’nu överek, melekler de O’nu saygıyla yüceltirler. O, yıldırımları gönderir ve dilediğini onlarla çarpar. Onlar hâlâ ALLAH hakkında tartışıyorlar. O, dayanılmaz güce sahiptir.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ra'd hamdile tesbih eyler, Melekler de korkusundan, ve saıkalar gönderir de onunla dilediğini çarpar, onlarsa Allah hakkında mücadele ediyorlardır, halbuki onun muhavvilesi çok şiddetlidir
|
| Erhan Aktaş |
Gök gürültüsü övgüsüyle, melekler de ürpertisiyle O’nu tesbih1 ederler. O, yıldırımlar gönderir ve onunla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında tartışıp duruyorlar. Ve O, karşı konulamaz pek çetin bir güç sahibidir.
1- Her türlü noksanlıktan arındırarak, övgü ile yüceltmek. Allah’ın, her türlü noksanlıktan arınık, tüm mükemmel niteliklere sahip olduğunu bilmek; Allah’ı kendisine özgü nitelikleri ile tanımak ve tanıtmak demektir.
|
| Gültekin Onan |
Gök gürültüsü O'nu hamd ile melekler de O'na olan korkularından tesbih ederler... O, yıldırımları gönderip bununla dilediğine çarpar; onlar ise Tanrı hakkında çekişip tartışırlar. O, gücü (ve cezası) pek çetin olandır.
|
| Hakkı Yılmaz |
Gök gürültüsü, O'nun övgüsüyle birlikte, doğal güçler de O'nun korkusundan dolayı O'nu noksan sıfatlardan arındırırlar. Ve O, yıldırımlar gönderir de onunla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücâdele edip duruyorlar. Oysa Allah, çarpması pek çetin olandır.
|
| Harun Yıldırım |
Gök gürültüsü Allah'ı hamd ile tesbih eder. Melekler de O'nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar, Allah hakkında mücâdele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır.
|
| Hasan Basri Çantay |
Gök gürültüsü Onu (ya'ni Allâhı) hamd ile, melekler de Ondan korkusuna tesbîh eder (ler). O, yıldırımlar gönderib onunla kimi dilerse çarpar, öldürür. Halbuki onlar Allah hakkında mücâdele edib duruyorlardır. O, kudret ve azabından çetindir.
|
| Hayrat Neşriyat |
Ve ra'd (gök gürültüsü) O’na hamd ile (tesbîh ederken), melekler de O’nun korkusundan (yine O’nu) tesbîh eder(ler)! Hem (O,) yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar; böyleyken onlar (hâlâ) Allah hakkında mücâdele ediyorlar! Hâlbuki O,(düşmanlarına karşı) azâbı pek şiddetli olandır.
|
| İbni Kesir |
Gökgürültüsü; hamd ile, melekler de korku ile O'nu tesbih eder. O, yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Halbuki onlar; Allah hakkında tartışıyorlardı. O, kudretinde pek çetin olandır.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Gök gürültüsü ve melekler, O'nu, hamd ile ve O'nun (Allah'ın) korkusundan tesbih ederler. Ve yıldırımları, O gönderir. Böylece onlar, Allah hakkında mücâdele ederlerken, dilediği kimseye onu isabet ettirir. Ve O, karşı koyulması mümkün olmayandır.
|
| Kadri Çelik |
Gök gürültüsü O'nu överek ve melekler de O'na olan korkularından tesbih ederler. O, yıldırımları gönderip bununla dilediğini çarpar; onlar ise Allah hakkında çekişip tartışırlar. O, gücü (ve cezası) pek çetin olandır.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(Rabbi) tenzih ve takdis eder gök gürlemesiyle. Melekler de tesbih ederler, Açıkça O'ndan ürpererek ve saygı duyarak. Yıldırımları gönderir O ve çarpar Dilediğine. Allah hakkında tartışıp dururlar. Oysa ki O'nun çok cezası çetindir.
|
| Mehmet Okuyan |
Gök gürültüsü (Allah’ı) hamd (övgü) ile, melekler ise O’ndan korktukları için tesbih ederler (yüceltirler). Onlar Allah hakkında tartışıp dururken, O yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. O, azabı (tuzağı) çok şiddetli olandır.
|
| Muhammed Celal Şems |
Gök gürültüsü hamd ile O’nu tespih eder. Melekler (de,) korkusu ile (O’nu tespih ederler.) Şimşekleri, O gönderir. Onlarla dilediğini musibete uğratır. Onlar, Allah hakkında tartışırlar. Oysa O, azap vermekte çok şiddetlidir.
|
| Muhammed Esed |
gök gürlemesi O'nun sınırsız kudret ve yüceliğini övgüyle anmakta; melekler de korku ve sakınma içinde bunu yapmaktalar. Ve O yıldırımları gönderip onlarla dilediğini çarpmaktadır. (Hal böyleyken) onlar yine de Allah hakkında tartışıp duruyorlar; hem de O('nun), kavranamaz ince ve derin planını gerçekleştirmek için sınırsız bir kudrete sahip olduğu ortada olduğu halde!
|
| Mustafa Çevik |
12-13 Allah size şimşekle korkuyu, ardından da yağmuru göndererek, korkuyu ve ümidi bir arada dengeli yaşamanızı, cehennem korkusu ile cennet nimetlerini aklınızdan çıkarmamanızı öğütlüyor. Gök gürültüsü de Allah’ın sınırsız kudretinin ve yüceliğinin delillerindendir. Allah yıldırımları emri ile dilediği yöne yönlendirir ve dilediği yere, dilediğinin de üstüne düşürür. Melekler bu görevleri Allah’ın emri ile kusursuz olarak yerine getirirler. Gerçeği inkâra kendilerini şartlandırmış olanlar görüp duydukları, yaşadıkları bütün bu gerçekleri umursamaz, sırtlarını dönerler.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Gök gürültüsü sınırsız bir övgüyle O'nun yüce kudretini dillendirmekte, melekler ise bunu derin bir tazim ve saygıdan dolayı yapmaktadır; dahası O, yıldırımları gönderip dilediğini ona hedef kılmaktadır; onlar ise, dilediğini ustalık ve ince bir planla gerçekleştirmekte mahir olduğunu bildikleri halde, hala Allah hakkında tartışmaktadırlar.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve gök gürlemesi O'na hamd ile, melekler de O'nun korkusundan tesbihte bulunurlar. Ve yıldırımları gönderir, onları dilediğine hemen isabet ettirir. Böyle iken o kâfirler Allah hakkında mücadelede bulunurlar. Halbuki, O'nun kuvveti pek şiddetlidir.
|
| Ömer Öngüt |
Gök gürültüsü Allah'ı hamd ile, melekler de korkusundan O'nu tesbih ederler. Yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele edip duruyorlar. Halbuki O kudreti pek çetin olandır.
|
| Şaban Piriş |
Gök gürültüsü hamd ederek, melekler de korku ile O’nu tenzih ederler. Onlar Allah hakkında tartışırlarken; O, yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar. O, şiddetle cezalandırandır.
|
| Sadık Türkmen |
Gök gürlemesi O’na hamd ederek tesbih eder. Melekler de O’nun korkusundan tesbih ederler. O yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele ediyorlar. Halbuki O, azabı çok şiddetli olandır.
|
| Seyyid Kutub |
O'nu gök gürültüsü övgü ile ve melekler korku içinde tesbih ederler, noksanlıklardan uzak tutarlar. O yıldırımlar salarak bunlarla dilediklerini çarpar. Allah'ın sillesi son derece sert olduğu halde, onlar O'nun hakkında tartışıyorlar.
|
| Suat Yıldırım |
Gök gürlemesi hamd ile O’nu takdis ve tenzih eder. Melekler de duydukları saygıdan ötürü O’nu takdis ve tenzih ederler. O yıldırımlar gönderir, onlarla dilediği kimseleri çarpar. Durum bu iken onlar hâlâ Allah hakkında birbirleriyle tartışıp, ileri geri konuşurlar. Halbuki O’nun cezası pek çetindir.
|
| Süleyman Ateş |
Gök gürültüsü, övgüsüyle, melekler de korkusundan O'nu tesbih ederler. Yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Allâh'ın tuzağı (cezâsı) pek çetin olduğu halde, onlar hâlâ O'nun hakkında tartışmaktadırlar.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Gök gürültüsü, her şeyi güzel yapması sebebiyle, melekler de saygı ile O’na boyun eğerler. Yıldırımları o gönderir ve onlar, ölçüsüne denk düşenlere çarpar. Bunlar, Allah konusunda tartışıp duruyorlar. Halbuki Allah, çok güçlü ve engellenemezdir.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Gök gürültüsü O'nu hamd ile, melekler de O'na olan korkularından tesbih ederler.. O, yıldırımları gönderip bununla dilediğine çarpar; onlar ise Allah hakkında çekişip tartışırlar. O, gücü (ve cezası) pek çetin olandır.
|
| Ümit Şimşek |
Gök gürültüsü hamd ile, melekler Allah korkusuyla Onu tesbih eder. O, yıldırımlar gönderir de dilediğini onunla çarpar. Onlar ise hâlâ Allah hakkında tartışıp duruyorlar. Halbuki Allah'ın cezası pek çetindir.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Gök gürültüsü O'nu hamd ile tespih eder; melekler de O'ndan ürpererek... Yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Allah, tuzak kuranların hilelerini başlarına geçirmede çok güçlü olduğu halde, onlar O'na karşı mücadele edip duruyorlar.
|