| Abdulbaki Gölpınarlı |
Gayrı kulluk edin Allah'a ve çekinin ondan ve itâat edin bana da.
|
| Abdullah Parlıyan |
Yalnızca Allah'a kulluk etmeniz, yolunuzu O'nun kitabıyla bulmanız gerektiğini bildiren bir uyarıcı. Şimdi bana kulak verin ve itaat edin ki,
|
| Adem Uğur |
Allah'a kulluk edin; O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
|
| Ahmed Hulusi |
"Allâh'a ibadet edin, O'ndan korunun ve bana itaat edin;"
|
| Ahmet Tekin |
'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin. O’na sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azabından korunun. Bana itaat edin, benim sünnetime uyun.'
|
| Ahmet Varol |
Allah'a kulluk edin, O'ndan sakının ve bana itaat edin, diye.
|
| Ali Bulaç |
"Allah'a kulluk edin, O'ndan korkun ve bana itaat edin."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Allah’a ibadet edin, O’ndan korkun ve bana da itaat edin diye...
|
| Ali Ünal |
“Şunun için ki, yalnızca Allah’a ibadet edin, O’na gönülden saygı besleyip, karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(2-4) Nûh, onlara şöyle demişti: “Ey kavmim! Ben size gönderilen apaçık bir uyarıcıyım. Allah'a kulluk ediniz. Onun emirlerine karşı gelmekten sakınınız ve bana itaat ediniz ki, Allah günahlarınızı affetsin ve size belli bir zamana kadar süre tanısın. Şüphesiz, Allah'ın belirlediği süre dolunca ertelenmez. Keşke bunu bilseydiniz!”
|
| Bekir Sadak |
(3-4) «Allah'a kulluk edin; O'ndan sakinin ve bana itaat edin ki Allah gunahlarinizi size bagislasin ve sizi belli bir sureye kadar ertelesin; dogrusu Allah'in belirttigi sure gelince geri birakilamaz; keske bilseniz!»
|
| Celal Yıldırım |
(3-4) Allah'a kulluk edin; O'ndan korkup (inkâr ve azgınlıktan) sakının ve bana itaat edin ki; Allah sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belirlenmiş bir vakte kadar da geciktirsin. Şüphesiz ki Allah'ın belirlediği vakit gelince artık o geriye bırakılmaz. Bunu keşke bir bilseniz!.»
|
| Cemal Külünkoğlu |
(3-4) “Yalnız Allah'a kulluk edin, O'na karşı gelmekten sakının ve bana uyun ki, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani ölüm anına kadar azap çektirmeksizin hayatta bıraksın. Çünkü Allah'ın takdir ettiği ecel (ölüm) gelince, asla ertelenmez. Keşke bunu bilseniz (de imam etseniz)!
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(3-4) 'Allah'a kulluk edin; O'ndan sakının ve bana itaat edin ki Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin; doğrusu Allah'ın belirttiği süre gelince geri bırakılamaz; keşke bilseniz!'
|
| Diyanet Vakfi |
(2-4) Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, «Allah'a kulluk edin; O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yaşatsın)» diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki Allah'ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!
|
| Edip Yüksel |
“ALLAH’a hizmet edin, O’nu sayın ve beni izleyin.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Şöyle ki Allaha kulluk edin ve ona korunun ve bana itaat eyleyin
|
| Erhan Aktaş |
“Allah’a kulluk edin, O’nun için takva sahibi olun ve bana itaat edin.”
|
| Gültekin Onan |
"Tanrı'ya kulluk edin, O'ndan korkun ve bana itaat edin."
|
| Hakkı Yılmaz |
(2-4) Nûh, dedi ki: “Ey toplumum! Şüphesiz ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım. Allah'a kulluk
edin, O'nun koruması altına girin ve bana itaat edin ki, günahlarınızdan sizi yarlıgasın ve sizi adı
konmuş bir sürenin sonuna kadar ertelesin. Şüphesiz Allah'ın ayarladığı/belirlediği sürenin sonu,
gelince ertelenmez. Eğer bilseydiniz.”
|
| Harun Yıldırım |
“Allah’a ibadet edin, O’ndan sakının ve bana itaat edin.”
|
| Hasan Basri Çantay |
«Allaha kulluk edin. Ondan korkun. Bana da itaat edin diye (gönderildim)».
|
| Hayrat Neşriyat |
(3-4) 'Şöyle ki: Allah’a kulluk edin, O’ndan sakının ve bana itâat edin. (Tâ ki Allah,)günahlarınızdan bir kısmını size bağışlasın ve sizi(n ecelinizi) belirli bir vakte kadar ertelesin! Şübhe yok ki Allah’ın (size takdîr ettiği) eceli geldiği zaman, ertelenmez! Eğer biliyor olsaydınız!'
|
| İbni Kesir |
Allah'a ibadet edesiniz, O'ndan sakınasınız ve bana itaat edin, diye.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Allah'a kul olmanız, O'na karşı takva sahibi olmanız için. Ve bana itaat edin (tâbî olun).
|
| Kadri Çelik |
“Allah'a kulluk edin, O'ndan korkup sakının ve bana itaat edin.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Hak'tan hakkıyla korkun ve Allah'a ibadet edin, O'na itaat edin. Olmasın aksaklık.
|
| Mehmet Okuyan |
Allah’a kulluk edin; O’na karşı takvâlı (duyarlı) olun ve bana itaat edin.
|
| Muhammed Celal Şems |
“Bu, Allah’a ibadet etmeniz, O’nun takvasını benimsemeniz ve bana (da) itaat etmeniz içindir.”
|
| Muhammed Esed |
(yalnız) Allah'a kulluk etmeniz ve O'na karşı sorumluluk bilinci taşımanız (gerektiğini bildiren bir uyarıcı). "Şimdi bana kulak verin
|
| Mustafa Çevik |
2-4 Nûh onlara şöyle demişti: “Ey kavmim! Ben sizi yaratılış sebebiniz olan hayat nizamına öğüt ve uyarılarla davet için gönderilmiş bir peygamberim. Allah’a karşı sorumluluklarınızın olduğunu unutmayın, O’nu layıkıyla tanıyıp davetine icabet ederek ibadet edin ve O’na karşı gelmekten sakının, yapmanız gerekenler konusunda beni izleyin. Şayet bana uyarsanız Allah da sizin geçmiş günahlarınızı bağışlar ve bir zamana kadar sizi güven ve huzur içinde yaşatır, iyi bilin ki takdir ettiği ecel vakti gelince de onu asla ertelemez.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
(Uyarım şu): "Yalnız Allah'a kulluk edin ve O'na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun; dahası bana uyun ki,
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Şöyle ki: «Allah'a ubûdiyette bulunun ve O'ndan korkun ve bana itaat eyleyin.»
|
| Ömer Öngüt |
"Allah'a kulluk edin, O'ndan korkun ve bana da itaat edin. "
|
| Şaban Piriş |
Allah’a kulluk edin, ondan korkun ve bana itaat edin, diye..
|
| Sadık Türkmen |
Allah’a kulluk edin, O’ndan sakının ve bana uyun ki;
|
| Seyyid Kutub |
Allah'a kulluk edin; ondan sakının ve bana itaat edin.
|
| Suat Yıldırım |
(2-4) O da: "Ey benim milletim! Ben size gönderilen kesin bir uyarıcıyım. Şöyle ki: Yalnız Allah’a ibadet edin, O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani ölüm anına kadar azap çektirmeksizin hayatta bıraksın. Çünkü Allah’ın takdir ettiği vâde gelince, asla ertelenmez. Keşke bunu bir bilseniz!
|
| Süleyman Ateş |
"Allah'a kulluk edin, O'ndan korkun, bana da itâ'at edin."
|
| Süleymaniye Vakfı |
Allah’a kulluk edin, O’ndan çekinerek kendinizi koruyun ve sözümü dinleyin!
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Allah'a kulluk edin, O'ndan korkup sakının ve bana itaat edin.»
|
| Ümit Şimşek |
'Allah'a kulluk edin, Ondan sakının, bana itaat edin.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"O halde, Allah'a ibadet edin! O'ndan korkun! Ve bana itaat edin ki,
|