| Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki biz, onlara elemli bir azap gelmeden korkut kavmini diye göndermiştik Nûh'u, kavmine.
|
| Abdullah Parlıyan |
Biz Nuh'u kendi toplumuna göndererek, başlarına şiddetli biz azap gelmeden halkını uyar diye emretmiştik.
|
| Adem Uğur |
Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik.
|
| Ahmed Hulusi |
Muhakkak ki biz Nuh'u: "Kendilerine feci bir azap gelmeden önce kavmini uyar" diye, halkına irsâl ettik.
|
| Ahmet Tekin |
Nûh’u, kavmine peygamberlik göreviyle özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderdik.'Kendilerine can yakıp inleten müthiş bir azap gelmeden önce, kavmini uyar.' dedik.
|
| Ahmet Varol |
Doğrusu biz Nuh'u: 'Kavmini, kendilerine acıklı azap gelmeden önce uyar' diye kavmine gönderdik.
|
| Ali Bulaç |
Şüphesiz, biz Nuh'u; "Kavmini, onlara acı bir azab gelmeden evvel uyar" diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Gerçekten biz, Nûh’u kavmine gönderdik: “-Kavmine acıklı bir azab gelmezden önce onları korkut” diye...
|
| Ali Ünal |
Nuh’u, “Pek acı bir azap başlarına gelmeden önce halkını uyar!” diye kavmine rasûl olarak gönderdik.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Şüphesiz biz Nûh'u, kendilerine acıklı bir azap gelmeden önce toplumunu uyarması için toplumuna peygamber olarak gönderdik.
|
| Bekir Sadak |
«illetine can yakici bir azap gelmezden once onlari uyar» diye Nuh'u milletine gonderdik.
|
| Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki biz, Nuh'u kendi milletine peygamber olarak gönderdik de, elem verici bir azâb gelmeden önce onları uyar, (dedik).
|
| Cemal Külünkoğlu |
Doğrusu biz Nuh'u, “Kendilerine can yakıcı bir azap gelmezden önce milletini uyarsın” diye kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'Milletine can yakıcı bir azap gelmezden önce onları uyar' diye Nuh'u milletine gönderdik.
|
| Diyanet Vakfi |
Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik.
|
| Edip Yüksel |
“Kendilerine acı azap gelmezden önce halkını uyar“ diye Nuh’u halkına gönderdik.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Haberiniz olsun ki biz Nuhu kavmına gönderdik, kavmını inzar et diye, gelmezden evvel onlara bir azâbı elîm
|
| Erhan Aktaş |
Biz Nuh’u halkına, kendilerine acı veren bir azap gelmezden önce onları uyarması için gönderdik.
|
| Gültekin Onan |
Şüphesiz biz Nuh'u; "Kavmini onlara acı bir azab gelmeden evvel uyar" diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
|
| Hakkı Yılmaz |
Şüphesiz Biz, kendilerine çok acıklı bir azap gelmezden önce, toplumunu uyar diye Nûh'u toplumuna elçi gönderdik.
|
| Harun Yıldırım |
Şüphesiz biz Nuh’u kavmine: “Kendilerine can yakıcı bir azab gelmeden evvel kavmini uyar!” diye gönderdik.
|
| Hasan Basri Çantay |
Hakıykat, biz Nuuhu kavmine gönderdik. «Kendilerine elem verici bir azâb gelmezden evvel kavmini (onunla) korkut» diye.
|
| Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz ki biz Nûh’u kavmine: 'Kendilerine çok elemli bir azab gelmeden önce, kavmini korkut!' diye gönderdik.
|
| İbni Kesir |
Doğrusu Biz; Nuh'u kavmine gönderdik. Kendilerine elim bir azab gelmezden önce kavmini uyar, diye.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Muhakkak ki Biz, Hz. Nuh'u kendi kavmine: “Kavmini onlara, elîm azap gelmeden önce uyar.” diye (resûl olarak) gönderdik.
|
| Kadri Çelik |
Hiç şüphesiz biz Nuh'u, “Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyarıp korkut” diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Nuh'u şüphesiz ki; biz, kavmine elim bir azap gelmeden önce uyar diye gönderdik.
|
| Mehmet Okuyan |
Kendilerine elem verici bir azap gelmeden önce kavmini uyar(sın) diye Nuh’u kendi kavmine göndermiştik.
|
| Muhammed Celal Şems |
Şüphesiz Biz Nuh’u kendi kavmine, onlara acı bir azap gelip (çatmadan) kavmini uyar diye gönderdik.
|
| Muhammed Esed |
Biz Nuh'u kendi toplumuna göndererek "Başlarına şiddetli bir azap gelmeden halkını uyar!" diye (emrettik).
|
| Mustafa Çevik |
Biz Nûh’u da kavmine peygamber olarak gönderdik ki, başlarına elim bir azap gelmeden onları uyarsın diye.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Biz Nuh'u kendi halkına gönderdik; "Başlarına elim bir azap gelmezden önce halkını uyar!" (dedik).
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Muhakkak ki, Nûh'u kavmine gönderdik, kendilerine bir elîm azap gelmeden evvel kavmini korkut diye.
|
| Ömer Öngüt |
Kendilerine yakıcı bir azap gelmezden önce kavmini uyar diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik.
|
| Şaban Piriş |
Kendilerine acı bir azap gelmeden önce kavmini uyar diye Nuh’u kavmine göndermiştik.
|
| Sadık Türkmen |
ŞÜPHESİZ Biz Nuh’u, “Kendilerine acı bir azap yetişmeden önce, halkını uyar” diye kavmine gönderdik.
|
| Seyyid Kutub |
Milletine can yakıcı bir azab gelmezden önce onları uyar diye Nuh'u milletine peygamber olarak gönderdik.
|
| Suat Yıldırım |
Biz Nûh’u kendi milletine peygamber olarak gönderip: "Gayet acı bir azap başlarına gelip çatmadan önce halkını uyar!" dedik.
|
| Süleyman Ateş |
Biz Nûh'u kavmine gönderdik: "Onlara acı bir azâb gelmezden önce kavmini uyar," diye.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Biz Nuh’u kendi halkına (elçi) gönderdik; “Acıklı bir azap gelmeden halkını uyar!” dedik.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Hiç şüphesiz, biz Nuh'u; «Kavmini, onlara acı bir azab gelmeden evvel uyarıp korkut» diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
|
| Ümit Şimşek |
'Başlarına acı bir azap gelmeden önce onları uyar' diye, Biz Nuh'u kavmine gönderdik.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Biz, Nûh'u, "Toplumunu, kendilerine korkunç bir azap gelmeden önce uyar!" diye kavmine gönderdik.
|