tâifetin - bir taife, bir topluluk, bir kavim

  
Abdulbaki Gölpınarlı Özür dilemeye kalkışmayın, siz kâfir oldunuz sözde iman ettikten sonra. Sizin bir bölüğünüzü affetsek bile suçlu olduklarından dolayı bir bölüğünüzü azaplandıracağız.
Abdullah Parlıyan Boşuna anlamsız mazeret ileri sürmeyin. Böylece sizler iman ettiğinizi açıkladıktan sonra, düpedüz gerçekleri inkâr etmiş oldunuz. Bu olayla ilgi derecesine göre, içinizden bir kısmınızın günahını bağışlasak bile, günahlara gömülüp gitmelerinden dolayı, diğerlerini azaba uğratacağız.
Adem Uğur (Boşuna) özür dilemeyin; çünkü siz iman ettikten sonra tekrar kâfir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir gurubu bağışlasak bile, bir guruba da suçlu olduklarından dolayı azap edeceğiz.
Ahmed Hulusi Mazeret beyan etmeyin! İmanınızdan sonra gerçekten hakikat bilgisini inkâr eden oldunuz! Bir kısmınızı affetsek bile, suçlarında ısrarlı olmaları sebebiyle diğerlerine azabımızı yaşatacağız.
Ahmet Tekin Boşuna özür dilemeyin. Açıkça imanınızı ifade ettikten sonra, küfrünüzü de açığa vurdunuz. İçinizden bir kısmını affetsek bile, bir kısmını, güç ve iktidarlarına dayanıp, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işledikleri, âsi, günahkâr, suçlu olmakta ısrar ettikleri için azâbımıza dûçar edeceğiz.
Ahmet Varol Hiç özür dilemeyin. Siz imanınızden sonra inkar ettiniz. Sizden bir topluluğu bağışlasak bile suçlu olmalarından dolayı bir topluluğu da azaplandıracağız.
Ali Bulaç Özür belirtmeyiniz. Siz, imanınızdan sonra inkâra saptınız. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu günahkar olmaları nedeniyle azablandıracağız.
Ali Fikri Yavuz Boşuna özür dilemeyin. Siz iman ettiğinizi söyledikten sonra, içinizdeki küfrü açığa vurdunuz. İçinizden bir kısmını bağışlasak bile, diğer bir kısmını, suçlarında ısrar ettiklerinden azabımıza uğratacağız.
Ali Ünal Şimdi de özür beyan etmeye kalkmayın. Gerçek şu ki, dillerinizle iman ettiğinizi söylediniz, sonra da küfrünüzü ortaya koydunuz. İçinizden, boş konuşma ve ciddiyetsizlikleri Allah ve Rasûlü’yle alay gayesi taşımayanları bu davranışlarından dolayı affetsek bile, diğerlerini inkârda ve günah işlemekte ısrarları sebebiyle elbette cezalandıracağız.
Bayraktar Bayraklı Özür dilemeyiniz! Şüphesiz, inandıktan sonra inkâr ettiniz. İçinizden bir grubu affetsek bile, bir gruba da suç işlemekte olduklarından dolayı azap ederiz.
Bekir Sadak Ozur beyan etmeyin, inandiktan sonra inkar ettiniz. Icinizden bir toplulugu affetsek bile, suclarindan oturu bir topluluga da azap ederiz. *
Celal Yıldırım (Boşuna) özür dilemeyin. Doğrusu siz imân ettiğinizi (açıkladıktan) sonra küfre saptınız. İçinizden bir topluluğu (tevbeleri sebebiyle) affedersek, diğer bir topluluğu suç ve günahta (İsrar ettiklerinden) dolayı azaba uğratacağız.
Cemal Külünkoğlu (Boşuna) özür dilemeyin. Doğrusu siz inandığınızı (açıkladıktan) sonra küfre saptınız. İçinizden bir topluluğu (tevbeleri sebebiyle) affetsek bile, (diğer) bir topluluğu suç ve günahta (ısrar ettiklerinden) dolayı azaba uğratacağız.
Diyanet İşleri (eski) Özür beyan etmeyin, inandıktan sonra inkar ettiniz. İçinizden bir topluluğu affetsek bile, suçlarından ötürü bir topluluğa da azab ederiz.
Diyanet Vakfi (Boşuna) özür dilemeyin; çünkü siz iman ettikten sonra tekrar kâfir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir gurubu bağışlasak bile, bir guruba da suçlu olduklarından dolayı azap edeceğiz.
Edip Yüksel Özür dilemeyiniz. Siz onayladıktan sonra inkâr ettiniz. Sizden bir kısmını affetsek bile, suç işlemiş oldukları için bir kısmını cezalandıracağız.
Elmalılı Hamdi Yazır Biyhude i'tizar etmeyin, iyman ettiğinizi söyledikten sonra küfürünüzü açığa vurdunuz, içinizden bir kısmını afvedersek bir kısmını cürümlerinde ısrar ettiklerinden dolayı azabımıza uğratacağız
Erhan Aktaş Hiç özür dilemeyin! Ant olsun siz inandıktan sonra gerçeği yalanlayarak nankörlük ettiniz. Sizden bir kısmınızı affetsek bile, suç işlemelerinden dolayı bir kısmınıza da azap edeceğiz.
Gültekin Onan Özür belirtmeyin. Siz inandıktan sonra küfrettiniz. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu, günahkar olmaları nedeniyle azablandıracağız.
Hakkı Yılmaz Özür dilemeyin, siz “İman ettik” dedikten sonra kesinlikle küfrettiniz; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddettiniz. Sizden bir kısmını affetsek bile, şüphesiz kendileri günah işleyen kimseler oldukları için azaplandıracağız.
Harun Yıldırım “Özür belirtmeyiniz. Siz iman ettikten sonra küfre girdiniz. Sizden bir grubu affetsek bile, suçlugünahkâr olmaları nedeniyle diğer bir grubu azablandıracağız.”
Hasan Basri Çantay (Bîhude) özür dilemiye kalkmayın. Siz îman (etdiğinizi ikramdan sonra küfretdiniz. içinizden bir zümreyi afvetsek bile (diğer) bir güruhunu — onlar mücrim (cürümlerinde musir) kimseler oldukları için — azâblandıracağız.
Hayrat Neşriyat (Boşuna) özür dilemeyin; îmân etmenizden sonra gerçekten kâfir(liğinizi açığa vurmuş) oldunuz! İçinizden bir kısmını (samîmî tevbelerine binâen) affetsek bile, bir kısmına da gerçekten onlar günahkâr kimseler olduklarından dolayı azâb edeceğiz!
İbni Kesir Mazeret beyan etmeyin, gerçekten siz, inanmanızdan sonra küfrettiniz. İçinizden bir topluluğu affetsek bile, mücrimler oldukları için bir topluluğa azab ederiz.
İskender Evrenosoğlu Özür beyan etmeyin. Siz, îmânınızdan sonra inkâr etmiştiniz. Eğer sizden bir grubu affetsek de suçlu olmalarından dolayı bir (diğer) gruba da azap edeceğiz.
Kadri Çelik Mazeret beyan etmeyin, siz inandıktan sonra küfre saptınız. İçinizden bir topluluğu affetsek bile, suçlu olduklarından dolayı bir topluluğa da azap ederiz.
Mehmet Ali Eroğlu Boşuna özür dilemeyin. Siz imandan sonra ettiniz, inkar! Eh bir kısmınızı affetsek bile suçları sebebiyle diğerine azaba uğratırız
Mehmet Okuyan (Boşuna) özür dilemeyin! (Çünkü) siz iman ettikten sonra elbette kâfir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir grubu bağışlasak bile suçlu olduklarından dolayı bir gruba da azap edeceğiz.
Muhammed Celal Şems (Artık) mazeret uydurmayın. Sizler, inandıktan sonra, kesinlikle kâfir oldunuz. Eğer Biz, aranızdan bir topluluğu affedersek, bir topluluğu (da,) suçlu oluşundan dolayı azaba uğratırız.
Muhammed Esed (Boşuna anlamsız) mazeretler ileri sürmeyin! Böylece sizler düpedüz hakkı inkar etmiş oldunuz, hem de (ondan yana) inancınız(ı açıkladık)dan sonra!" (Bu olayla ilgi derecesine göre) içinizden bir kısmınızın günahını bağışlasak bile, suça gömülüp gitmelerinden ötürü, ötekileri azaba uğratacağız.
Mustafa Çevik 64-67 Münafıklardan bir kısmı da kendileri hakkında Allah’ın bir sûre indirip de kalplerinde olanı açığa çıkaracağından endişe ettiklerini her yerde alaylı bir biçimde anlatıyorlar. Onlara bu haldeyken rastlayıp da ne ile alay ettiklerini sorsan “Önemli bir şey değil, kendi aramızda muhabbet ediyoruz” derler. Sen onlara de ki: “Alay edip durun bakalım! Fakat hiç şüpheniz olmasın ki ortaya çıkmasından endişe ettiğiniz nifak, fitne ve fesadınızı Allah ortaya çıkararak, gerçek kimliğiniz olan münafıklığınızı gözler önüne serecektir. O yüzden boşuna Allah ve Peygamberi ile alay ettiğinizi gizlemeye çalışmayın. Allah, bu tutumundan tevbe ederek İslam’ı yaşamaya yönelenlerinizi bağışlar. Tevbe etmeyenleriniz ise hak ettikleri azap ile cezalandırılacaktır. Bu münafıkların erkekleri de kadınları da aynıdır. İnsanları Allah’ın men ettiği şeyleri yapmaya teşvik eder, doğru yoldan alıkoymaya çalışırlar. Bunların elleri de çok sıkıdır, başkalarını kendileri gibi cimri olmaya ve üstelik Allah’ı unutturmaya çağırırlar. Hiç şüphesiz Allah da onları gözden çıkarmış ve unutmuştur. Bunlar, fasıkların ta kendileridir.
Mustafa İslamoğlu Bahane üretmeyin! Doğrusu siz, inandığınızı (açıkladıktan) sonra da küfre saptınız. Bir kısmınızı suçu savunmalarından dolayı cezalandıracağız.
Ömer Nasuhi Bilmen İtizarda bulunmayınız, muhakkak ki, siz imânınızdan sonra kâfir oldunuz. Eğer sizden bir zümreyi (tevbe edeceklerinden dolayı) affedersek, bir gürûhu onlar mücrim kimseler oldukları için azaba uğratacağızdır.
Ömer Öngüt Hiç özür beyan etmeyin! Çünkü siz inandıktan sonra inkâr ettiniz. İçinizden bir kısmını affetsek bile, suçlu olduklarından dolayı bir kısmına da azap edeceğiz.
Şaban Piriş Özür beyan etmeyin. İnandıktan sonra inkar ettiniz. İçinizden bir kısmınızı bağışlasak bile; suçlu oldukları için bir kısmınızı cezalandıracağız.
Sadık Türkmen Boşuna özür dilemeyin! Çünkü siz, (sözde) iman ettikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden (tövbe eden) bir topluluğu affetsek bile, suçlarında ısrar etmeleri sebebiyle, diğer bir topluluğa azap edeceğiz.
Seyyid Kutub Uydurma bahaneler ileri sürmeyiniz. İman ettikten sonra tekrar kâfir oldunuz. Bir kısmınızı affetsek bile, ağır suçlu olduklarından dolayı diğer kısmınızı azaba çarptıracağız.
Suat Yıldırım "Ey münafıklar! Hiç boşuna özür dilemeyin. Gerçek şu ki: Siz iman ettiğinizi açıkladıktan sonra, içinizdeki inkârı açığa vurdunuz. Sizden bir kısmınızı, (tövbeleri veya alay etmemeleri sebebiyle) affetsek de, bir kısmını suçlarında ısrar etmelerinden dolayı cezalandıracağız."
Süleyman Ateş Hiç özür dilemeyin, siz inandıktan sonra inkâr ettiniz. Sizden bir kısmını affetsek bile suç işlediklerinden dolayı bir kısmına da azâb edeceğiz.
Süleymaniye Vakfı Sakın bahane üretmeyin; siz inanıp güvendikten sonra kâfir oldunuz. İçinizden bir kesimini bağışlasak bile, bir kesimini cezalandıracağız. Çünkü onlar suçludurlar.
Tefhim-ul Kuran Özür belirtmeyiniz. Siz, imanınızdan sonra küfre saptınız. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu, günahkâr olmaları nedeniyle azablandıracağız.
Ümit Şimşek Hiç özür beyan etmeyin. Siz imanınızdan sonra tekrar kâfir oldunuz. Sizin bir kısmınızı affetsek de, diğer bir kısmınızı, suçlarında ısrar etmeleri yüzünden azaplandırırız.
Yaşar Nuri Öztürk Özür beyan etmeyin; imanınızdan sona küfre saptınız. İçinizden bir grubu affetsek bile diğer bir grubu, günaha batmış kişiler oldukları için azaba uğratacağız.