mâ harrame allâhu - Allah'ın haram kıldığı şeyi

  
Abdulbaki Gölpınarlı Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayanlarla, Allah'la Peygamberinin harâm ettiğini harâm saymayanlarla ve hak dînini kabûl etmeyenlerle savaşın cizye vermeye râzı olup bizzat kendi elleriyle ve alçalarak gelip verinceye dek onlar.
Abdullah Parlıyan Bize de kitap verildi diyenlerden Allah'a da, ahiret gününe de inanmayan Allah'ın ve peygamberinin haram ettiği şeyleri haram tanımayan, gerçek din olan İslâm'ı din olarak kabul etmeyen kimselerle Allah'ın dininin egemenliğini kabul edinceye kadar, savaş yoluyla baş eğdirilip kendi elleriyle cizye denilen mal ve canlarını koruma bedeli olan vergiyi ödeyinceye kadar savaşın.
Adem Uğur Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Ahmed Hulusi BİLGİ (kitap) verilenlerden, Allâh'a ve gelecekte (ölüm ötesi) yaşayacakları sürece iman etmeyen, Allâh'ın ve Rasûlünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din anlayışını (Hakikat ve Sünnetullah Bilgilerini) din edinmeyenlerle, aşağılanmış olarak kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Ahmet Tekin Kendilerine verilen kutsal kitapların hükmünce sorumlu tutulanlardan Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman etmeyenler, Allah’ın ve Rasulünün haram kıldığı şeyleri haram saymayanlarla, Hak Dini, şeriatı, din, şeriat ve medeniyet olarak kabul etmeyenlerle, kendi rızalarıyla boyun eğip, İslam devletinin otoritesini, şer’î hükümleri kabullenerek, kendilerine sağlanan imkânların karşılığı cizyeyi verir hale gelinceye kadar savaşın.
Ahmet Varol Kendilerine kitap verilmiş olanlardan Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Peygamber'inin haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyenlere karşı, küçük düşürülmüş bir halde kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Ali Bulaç Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Ali Fikri Yavuz O kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve âhiret gününe inanmıyan, Allah’ın ve Peygamberin haram ettiği şeyi haram tanımıyan ve hak dinini (İslâmı) din edinmiyen kimselerle; onlar hor ve küçülmüş oldukları halde kendi elleriyel (boyun eğerek) cizye verinceye kadar harb edin.
Ali Ünal Kendilerine Kitap verilenlerden oldukları halde, gerçek manâda Allah’a ve Âhiret Günü’ne inanmayan, Allah’ın ve Rasûlü’ nün haram kıldığını haram saymayıp (hakkaniyet, doğruluk ve adalet üzerine oturan) Hak Din’i din edinmeyenlerle, himaye vergisini baş eğmişlik içinde kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Bayraktar Bayraklı Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah ve Peygamber'inin haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, boyun büküp kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşınız.
Bekir Sadak Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gunune inanmayan, Allah'in ve peygamberinin haram kildigini haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarini bukup kendi elleriyle cizye verene kadar savasin. *
Celal Yıldırım Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve Âhiret gününe inanmayanlar, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayanlar ve hak dini (İslâm'ı) din edinmiyenlerle —boyun eğip küçülmüş olarak elden cizye verinceye kadar— savaşın !
Cemal Külünkoğlu Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulü'nün yasakladığını haram saymayan ve böylece (Allah'ın onlar için seçtiği) hak dini din olarak benimseyip ona uymayan kimselerle (savaş yoluyla) baş eğdirilip kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Diyanet İşleri (eski) Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın.
Diyanet Vakfi Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Edip Yüksel Kendilerine kitap verilenler arasından, ALLAH’ı ve ahiret gününü onaylamayan, ALLAH’ın ve elçisinin yasakladığını yasaklamayan ve gerçek dine uymayan kimselerle boyunlarını eğip elleriyle tazminat ödeyinceye kadar savaşın.
Elmalılı Hamdi Yazır O kendilerine kitab verilenlerden oldukları halde ne Allaha ne Âhıret gününe inanmıyan, Allahın ve Resulünün haram ettiğini haram tanımıyan, ve hak dinini din edinmiyen kimselere küçülmüş oldukları halde elden cizye verecekleri hale kadar harbedin
Erhan Aktaş Kendilerine Kitap verilenlerden, Allah’a ve Ahiret Günü’ne inanmayan; Allah’ın ve Rasul’ünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din’i, din edinmeyen kimselerle, üstünlüğünüzü kabul ettirinceye, kendi elleriyle size cizye1 verinceye kadar savaşın.

1- İslam ülkesinde, Müslüman olmayan vatandaşlardan alınan bir tür vergi.
Gültekin Onan Kendilerine kitap verilenlerden, Tanrı'ya ve ahiret gününe inanmayan, Tanrı'nın ve Resülü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (islamı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Hakkı Yılmaz Kendilerine Kitap verilenlerden, Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Elçisi'nin haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimseler ile, alçalmış oldukları hâlde cizye verene kadar savaşın.
Harun Yıldırım Kendilerine kitap verilmiş olanlardan, Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Rasulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dinini din olarak kabul etmeyenlerle küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Hasan Basri Çantay Kendilerine kitab verilenlerden ne Allaha, ne âhiret gününe inanmayan, Allahın ve peygamberinin haraam etdiği şeyleri haram tanımayan, hak dînini dîn olarak kabul etmeyen kimselerle, zelîl ve hakıyr kendi el (ler) iyle cizye verecekleri zamana kadar, muhaarebe edin.
Hayrat Neşriyat Kendilerine kitab verilenlerden Allah’a ve âhiret gününe îmân etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dîni din edinmeyen kimselerle, zelil bir hâle düşmüş kimseler olarak kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın!
İbni Kesir Kitab verilmiş olanlardan; Allah'a da, ahiret gününe de inanmayan, Allah ve peygamberinin haram kıldığını haram saymayan ve hak din edinmeyenlerle -boyun eğip kendi elleriyle cizye verinceye kadarsavaşın.
İskender Evrenosoğlu Kitap verilenlerden, Allah'a ve yevm'il âhire (Allah'a ulaşma gününe) inanmayan kimselerle ve Allah'ın ve O'nun Resûl'ünün haram ettiğini haram etmeyenlerle ve hak dîni, dîn edinmeyenlerle, onlar küçük düşüp, cizyeyi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Kadri Çelik Kitab verilenlerden, Allah'a, ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve peygamberinin haram kıldığını haram saymayan ve hak dinini din edinmeyenlerle, küçülerek kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın.
Mehmet Ali Eroğlu Evvelce kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar Tanımazlar haramı ki; Allah ve Resulünün haram kıldığını. Hak dini kabul etmeyenler Elleriyle ve küçük düşerek, cizyeyi verinceye kadar savaşılacak olan kimselerdir.
Mehmet Okuyan Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Elçisinin haram kıldığını haram saymayan ve gerçek dini din edinmeyen kişilerle, küçülerek elden (peşin) cizye verinceye kadar savaşın!
Muhammed Celal Şems Ehl-i Kitap'tan olup, Allah’a (da) ahiret gününe (de) inanmayan, Allah ile Peygamberi’nin haram kıldığını haram saymayan (ve) hak dinini kendilerine din olarak kabul etmeyenlerle, elleriyle cizye verip buyruğunuzun altına girinceye kadar savaşın. B.5
Muhammed Esed (Ve) kendilerine (çok önceden) vahiy bahşedilmiş olduğu halde (gerçek anlamda) Allaha da, ahiret gününe de inanmayan, Allah ve Onun Elçisinin yasakladığını yasak saymayan, ve böylece (Allahın onlar için din olarak seçtiği) hak dini din olarak benimseyip ona uymayan kimselerle savaşın; ta ki, (savaş yoluyla) baş eğdirilip kendi elleriyle bağışıklık vergisi ödeyinceye kadar.
Mustafa Çevik Ey mü’minler! Kitap Ehlinden olduklarını söyledikleri halde, yalnız Allah’ı ilah edinmeyen, O’nun davetinden yüz çeviren, Âhiret Günü’ne inanmayan, Allah’ın ve elçisinin haram kıldıklarını haram saymayan saldırganlarla size boyun eğerek teslim olup da cizye verinceye kadar savaşın.
Mustafa İslamoğlu Kendilerine (daha) önceden kitap verilen zümreden Allah'a da ahiret gününe de (gerçek anlamda) inanmayan, Allah ve O'nun Elçisi'nin yasakladığını yasak saymayan ve hak dini tek din olarak benimsemeyen kimselerle, teslim olmuş bir halde güvenlik vergisini kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Ömer Nasuhi Bilmen Kendilerine kitap verilmiş olanlardan olup da ne Allah Teâlâ'ya ve ne de ahiret gününe imân etmeyen ve Allah Teâlâ ile Resûlünün haram kıldığı şeyleri haram tanımayan ve ne de hak dinini din edinmeyen kimseler ile zeliller olarak kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar muharebede bulunun.
Ömer Öngüt Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resul'ünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyen kimselerle, boyunlarını büküp küçülmüşler olarak elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
Şaban Piriş Kitap verilenlerden, Allah’a, ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve resulünün haram kıldığı şeyleri haram kabul etmeyip, hak dini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın!
Sadık Türkmen (Keza, Barış Antlaşmalarına uymayıp size savaş açmış), kendilerine kitap verilenlerden; Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Rasûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyen saldırganlarla/teröristlerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle savaş ve güvenlik tazminatlarını verinceye kadar savaşın.
Seyyid Kutub Allah'a ve Ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamber'in haram kıldığı şeyleri haram saymayan ve gerçek dinî benimsemeyen yahudi ve hıristiyanlar ile, bunlar size boyun eğip kendi elleri ile cizye verene dek savaşınız.
Suat Yıldırım Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde, Allah’a da, âhiret gününe de iman etmeyen, Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan, hak dinini din olarak benimsemeyen kimselerle zelil bir vaziyette tam bir itaatle, cizye verinceye kadar savaşın.
Süleyman Ateş Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allâh'ın ve Elçisinin harâm kıldığını harâm saymayan ve gerçek dini din edinmeyen kimselerle, küçül(üp boyun eğ)erek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın.
Süleymaniye Vakfı Kendilerine Kitap verilmiş kimselerden Allah’a ve ahiret gününe inanıp güvenmeyen[1*], Allah’ın yani onun kitabının haram saydığını haram saymayan[2*] ve bu doğru dini[3*] din edinmeyen kimselerle, küçük düşüp o cezayı[4*] elleriyle verecek hale gelinceye kadar savaşın.[5*]

[1*] Allah’a inanmamak onu yok saymak değil, ona güvenmemektir. Ahirete inanmamak da onun olacağından emin olamamaktır.


[2*] Kitap diye meal verdiğimiz resul (رسول), “gönderilen”demektir. Bir bilgiyi iletmek için gönderilen elçiye resul dendiği gibi onunla gönderilen bilgiye de resul denir (Müfredat). Kur’an’da geçen resul, ya elçi ya da Allah’ın Kitabı anlamındadır. Allah Teâlâ şöyle demiştir:

“Muhammed sadece elçidir. Ondan önce de elçiler geldi. O ölse veya öldürülse, gerisin geri mi döneceksiniz?” (Al-i İmran 3/144) Artık aramızdaki resul, Kur’an olduğu için bu gibi âyetlerde kelimeye başka anlam verilemez..


[3*] İsim sıfatına izafe edilmiştir, ed-dîn’ul-hak = الدين الحق demektir. (Bkz. Sa’leb, el-Keşfu v’el-beyân, Tevbe 28.)


[4*] “O ceza” diye meal verdiğimiz “el-cizye = الْجِزْيَةَ”, çeşit bildiren mastardır, belli bir ceza demektir. Onun ne olduğunu ancak şu âyetten öğrenebiliriz: “Ayetleri görmezlikte direnenlerle (kafirlerle) savaşta karşılaşınca boyun köklerini vurun. Etkisiz hale getirince onları, sıkı güvenlik çemberine alın. Sonra esirleri karşılıksız ya da fidye alarak serbest bırakın ki savaşın ağırlığı kalmasın...” (Muhammed 47/4)

Savaşta küçük düşüp o cezayı elleriyle verecek hale gelmeleri, esir olmalarıdır. Ödeyecekleri ceza da karşılıksız serbest bırakılmayanların ödeyecekleri fidyedir. Gelenekte gayri müslimlerin erkeklerinden alınan baş vergisi anlamındaki cizyenin, her hangi bir delili yoktur.

[5*] Allah Teâlâ şöyle demiştir: “Yanlış davrananlar dışındaki ehl-i kitap’la mücadelede sadece en güzel yöntemi uygulayın...” (Ankebut 29/46) Yanlış davrananlar, bize savaş açanlardır. İlgili âyet şöyledir: “Allah yolunda, sizinle savaşanlarla savaşın ve haksız saldırı yapmayın. Allah, haksız saldırı yapanları sevmez.” (Bakara 2/190)

Tefhim-ul Kuran Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslâm'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülmüşler olarak cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.
Ümit Şimşek Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın haram ettiğini haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, onlar kendi elleriyle cizye verip de küçük düşünceye kadar savaşın.
Yaşar Nuri Öztürk Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın ve resulünün yasakladığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, boyun eğerek kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın.