teşhedûne - şahit olursunuz, şahadet edersiniz

  
Abdulbaki Gölpınarlı Bir zaman birbirinizin kanını dökmemek, yerinizden yurdunuzdan çıkmamak hususunda kesin söz almıştık sizden. Sonra siz de bunu ikrar etmiş, siz de buna tanık olmuştunuz.
Abdullah Parlıyan Ey israiloğulları! Hani sizden; birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair kesin söz almıştık, siz de bunları kabul edip şahit olmuştunuz.
Adem Uğur (Ey İsrailoğulları!) Birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları kabul etmiştiniz.
Ahmed Hulusi Hani sizden, birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yaşadığı yerden uzaklaştırmayın diye söz almıştık. Siz de buna şahitlik eder hâlde ikrar (kabul) etmiştiniz.
Ahmet Tekin Bizim sizden, birbirinizin kanını dökmeyeceğiniz, içinizden bir kısmını zorla ve zulmederek yurtlarınızdan çıkarmayacağınız konusunda kesin sözünüzü, taahhüdünüzü aldığımızı hatırlayın. Sonra siz Tevrat’taki Allah’ın emrini bilerek, kendiniz ve birbiriniz aleyhine şâhit olacak şekilde buna ikrar da vermiştiniz.
Ahmet Varol Yine sizden, kanlarınızı akıtmayacaksınız ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız, diye kesin söz aldık. Siz bunu aynen kabul etmiştiniz ve bizzat kendiniz buna şahitlik ediyorsunuz.
Ali Bulaç Hani sizden "Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın" diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız, hâlâ (buna) şahitlik ediyorsunuz.
Ali Fikri Yavuz Yine bir vakıt sizden şöyle kesin söz almıştık: “ Birbirinizin kanlarını dökmiyeceksiniz, birbirinize zulüm yaparak bir kısmınızı yurdlarınızdan çıkarmıyacaksınız.” Sonra, siz de bunları ikrar ve kabul ettiniz. Bununla beraber geçmişlerinizin bu ahdine siz de şâhitlik edersiniz (ve bu ahitleri Tevrat’da da görüyorsunuz.)
Ali Ünal Öyle ya, yine bir vakit sizden bir söz daha almıştık: Birbirinizin kanını dökmeyecek; kendinizden olan insanları (memleketiniz halkını) memleketinizden çıkarmayacaktınız. Bu konuda kesin taahhütte bulunmuş, ikrar vermiştiniz, hem de birbirinize şahit olarak; nitekim bugün de aynı şahadette bulunursunuz.
Bayraktar Bayraklı Hatırlayınız ki, sizden, “Birbirinizin kanını akıtmayınız, birbirinizi yurtlarınızdan çıkartmayınız” diye sağlam söz almıştık. Sonra siz bunu kabullendiniz ve birbirinize karşı şahitlik ettiniz.
Bekir Sadak Kaninizi dokmeyin, birbirinizi yurdunuzdan surmeyin diye sizden soz almistik, sonra bunu boylece kabul etmistiniz, buna siz sahidsiniz.
Celal Yıldırım Ve hani birbirinizin kanlarını dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayın, diye sizden söz almıştık. Sonra siz de bunu ikrar etmiştiniz ve buna hâlâ da şâhidlik ediyorsunuzdur.
Cemal Külünkoğlu (Yine) birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan sürmeyeceksiniz diye de sizden söz almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız. Hâlâ da (buna) tanıklık etmektesiniz (bu ahitleri Tevrat'ta da görmektesiniz).
Diyanet İşleri (eski) Kanınızı dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan sürmeyin diye sizden söz almıştık, sonra bunu böylece kabul etmiştiniz, buna siz şahidsiniz.
Diyanet Vakfi (Ey İsrailoğulları!) Birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları kabul etmiştiniz.
Edip Yüksel Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarından çıkarmayacaksınız diye de sizden söz almıştık. Bunu kabul etmiş ve tanık olmuştunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır Yine bir vakit misakınızı aldık; biribirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz, ve nüfusunuzu diyarınızdan çıkarmıyacaksınız, sonra siz buna ıkrar da verdiniz ve ıkrarınıza şahit de oldunuz
Erhan Aktaş Hani! Bir zamanlar sizden, birbirinizin kanlarını dökmeyeceğinize ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair kesin söz almıştık. Bu sözümüzü kabul ettiğinizin tanıkları sizlersiniz.
Gültekin Onan Hani sizden "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarınızdan (diyariküm) çıkarmıyacaksınız diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız (akrertüm). Hala da buna tanıklarsınız.
Hakkı Yılmaz (84,85) Ve hani Biz, sizin kesin sözünüzü almıştık: “Kanlarınızı dökmeyeceksiniz, kendilerinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız.” Sonra siz, tanıklık ederek ikrar verdiniz. Sonra, siz, işte o kimselersiniz; kendi kendinizi öldürüyorsunuz ve sizden bir grubu yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onların aleyhinde günah ve düşmanlıkta yardımlaşıyorsunuz. Eğer onlar size esir olarak gelirlerse de onlar için fidye/kurtarmalık almaya çalışırsınız. Hâlbuki o; onların çıkarılmaları, size harâmlaştırılmıştır. Peki, siz Kitab'ın bir bölümüne inanıp da bir bölümüne inanmıyor musunuz? Şu hâlde içinizden böyle yapanların alacağı karşılık dünya hayatında bir rüsvâlıktan başka nedir? Kıyâmet günü de azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan bilgisiz, duyarsız değildir.
Harun Yıldırım Hani:"Kanlarınızı dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız” diye kesin sözünüzü almıştık. Sonra siz kabul ettiniz. Hala da şâhitlik ediyorsunuz…
Hasan Basri Çantay Hani sizden (ey Yahudiler,) : «(Birbirinizin) kanlarını (haksız) yere) akıtmayın, kendinizi kendi yurdlarınızdan çıkarmayın» diye kat'î söz almışdık. Sonra siz de (buna karşı) ikraar vermişdiniz ve haalâ (bu yolda aleyhinizde) şâhidlik edib duruyorsunuz da.
Hayrat Neşriyat Bir zaman da: 'Birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız!' diye sağlam sözünüzü almıştık, sonra (bunu açıkça) kabûl ettiniz. Ve siz(buna) şâhidlik etmektesiniz.
İbni Kesir Hani; bir de kanınızı dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan sürmeyin diye söz almıştık, sonra bunu ikrar ettiniz ve şahid de oldunuz.
İskender Evrenosoğlu Ve “Birbirinizin kanlarını dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayın.” diye sizden misak almıştık. Siz de bunu (misakınızı) ikrar etmiştiniz (kabul etmiştiniz) ve sizler (buna) şahitsiniz.
Kadri Çelik “Kanınızı dökmeyin ve birbirinizi yurdunuzdan sürmeyin” diye sizden söz almıştık. Sonra bunu böylece ikrar etmiştiniz ve buna siz de şahitlik ediyorsunuz.
Mehmet Ali Eroğlu "Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarından çıkarmayın" diye, almıştık söz. Ardından da siz bunu ikrar edip onaylamıştınız. Hala siz, buna şahitlik ediyorsunuz.
Mehmet Okuyan Hani birbirinizin kanlarını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık. Sonunda siz de şahit olarak (bunları) kabul etmiştiniz.
Muhammed Celal Şems Hani sizden, (birbirinizin) kanını dökmemeniz, (kavminizin fertlerini de) yurdunuzdan sürmemeniz için söz almıştık. Sonra siz (de) bunu böylece kabul etmiş ve (bu sözleşmeye daima) şahit olmuştunuz.
Muhammed Esed O zaman, birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan sürmeyeceğinize dair kesin söz almıştık sizden, siz de kabul etmiştiniz; ve (şimdi de) buna şahitlik yapıyorsunuz.
Mustafa Çevik 83-86 Ey İsrailoğulları! Geçmişte sizin atalarınıza da “Yalnız Allah’ı ilah edinin, O’nun daveti olan doğru yolda yaşayın. Ana-babaya, akrabaya, yetime, yoksula yardım edip iyi davranın, namazı kılıp, zekâtı verin ve insanlara güzel sözlerle Allah’ın davetini ulaştırın.” diye emretmiş, buna uyacaklarına dair kendilerinden söz almıştık. Fakat çok azı hariç verdikleri sözlerinden döndüler, hiç olmazsa sizler onların peşinden gidip de, Allah’ın emirlerinden yüz çevirmeyin. Ayrıca sizin atalarınızdan birbirlerinin kanını dökmeyeceklerine ve birbirlerini yurtlarından çıkarmayacaklarına dair de söz almıştık. Buna şimdi elinizde gerçeklerden içinde pek azı kalmış kitabınız da şahitlik etmektedir. Verdikleri sözlere rağmen o günlerde atalarınız, bugün de sizler birbirinizi öldürüyor, bir kısmınız bir kısmınızı yurtlarından sürüp çıkarıyor, zulüm ve düşmanlıkta birbirinizle yardımlaşıyor, elinize esir olarak düştüklerinde de ancak fidye alarak serbest bırakıyorsunuz. Hâlbuki birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmak da size haram kılınmıştı. Sizler kitabın hükümlerinden bir kısmına uyup bir kısmını da kendinize göre değiştiriyorsunuz. Böyle yapanların cezası, dünya hayatlarında rezillik ve zillete düşmek, âhirette ise azabın en şiddetlisine uğratılmak olacaktır. Allah yapıp ettiklerinizden habersiz değildir. İşte bunlar, âhiretteki cennet hayatına karşılık, geçici olan dünya hayatını ve ebedî kalacakları cehennemi tercih edenlerdir. Orada azapları hiç hafifletilmez, kendilerine yardım da edilmez.
Mustafa İslamoğlu Yine sizden "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız" diye de söz almıştık; üstelik siz de bunu ikrar etmiştiniz; hala da buna şahitsiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen Ve bir vakitte Biz, «Kendi kanlarınızı dökmeyeceksiniz ve nefislerinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız,» diye bir ahdinizi almıştık. Sonra ikrar da etmiştiniz. Ve siz (bu ikrarınıza) şehâdet de edersiniz.
Ömer Öngüt Bir zamanlar da sizden: “Birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız. ” diye söz almıştık. Sonra da bunu kabul etmiş, (bu ikrarınıza) şâhit de olmuştunuz.
Şaban Piriş Sizden “boş yere kanınızı akıtmayınız, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayınız” diye söz almıştık; sonra siz de söz vermiştiniz ve hala buna şahitlik ediyorsunuz.
Sadık Türkmen Hani o zaman; “Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız” diye de, kesin söz almıştık. Sonra bunu böylece kabul etmişlerdi. Kendiniz de buna hâlâ şahitlik etmektesiniz.
Seyyid Kutub Hani birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan sürmeyeceksiniz diye de sizden söz almıştık. Kendi tanıklığınızla bunu kabul etmiştiniz.
Suat Yıldırım Hani sizden, "Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi ülkenizden çıkarmayın!" diye söz almıştık, siz de bunu kabul etmiştiniz. Buna siz de şahitlik edersiniz.
Süleyman Ateş "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz,birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız?" diye sizden kesin söz almıştık; göre göre bunu kabul etmiştiniz.
Süleymaniye Vakfı Bir gün sizden yine “Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, kendinizden olanları yurdunuzdan çıkarmayacaksınız!” diye söz aldık. Bunu kabul etmiştiniz; siz de buna şahitsiniz.
Tefhim-ul Kuran Hani sizden «Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın» diye kesin söz almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız, hâlâ da (buna) şahitlik etmektesiniz.
Ümit Şimşek Yine hatırlayın ki, sizden, 'Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz; birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız' diye söz almıştık; siz de şahitsiniz ki, bu ahdi kabul etmiştiniz.
Yaşar Nuri Öztürk Sizden şu sözü de almıştık: Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz. Birbirlerinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız. Bunu kabul etmiştiniz. Hâlâ da buna tanıklarsınız.