Abdulbaki Gölpınarlı
|
De ki: Gezin yeryüzünü de görün inkâr edenlerin sonları ne olmuş.
|
Abdullah Parlıyan
|
De ki: “Yeryüzünde dolaşın ve gerçekleri yalanlıyanların sonlarının ne olduğunu görün.”
|
Adem Uğur
|
De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonra (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!
|
Ahmed Hulusi
|
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da bakın bakalım, (hakikati) yalanlayanların sonları nasıl oldu. "
|
Ahmet Tekin
|
'Yeryüzünde dolaşın da, peygamberlerini yalanlayanların âkıbeti nasıl olmuş, görün, inceleyin ibret alın' de.
|
Ahmet Varol
|
De ki: 'Yeryüzünde dolaşın da yalanlayıcıların sonları nasıl olmuş bir görün!'
|
Ali Bulaç
|
De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra yalanlayanların sonu nasıl oldu, bir görün."
|
Ali Fikri Yavuz
|
De ki: “-Yeryüzünde dolaşın da hele bir bakın; o peygamberlere yalancı diyenlerin sonu nasıl olmuştur.”
|
Ali Ünal
|
De (onlara): “Yeryüzünde gezin dolaşın; sonra da (rasûlleri ve getirdikleri Mesaj’ı) yalanlayanların sonları nasıl olmuş bir düşünün!”
|
Bayraktar Bayraklı
|
De ki: “Yeryüzünde dolaşınız ve hakikati yalanlayanların sonlarının ne olduğunu görünüz.”
|
Bekir Sadak
|
De ki: «Yer yuzunde gezip dolasin, sonra da, yalanlayanlarin sonunun nasil olduguna bir bakin.»
|
Celal Yıldırım
|
De ki: (Ey inkarcı sapıklar!) yeryüzünde gezip dolaşın da sonra (hakk'ı) yalanlayanların sonunun ne olduğunu bir görün.
|
Cemal Külünkoğlu
|
De ki: “Yeryüzünde dolaşın ve hakikati yalanlayanların sonlarının ne olduğuna bir bakın!”
|
Diyanet İşleri (eski)
|
De ki: 'Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da, yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.'
|
Diyanet Vakfi
|
De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonra (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!
|
Edip Yüksel
|
De: “Yeryüzünü dolaşın da yalanlayıcıların sonu nasıl olmuş bir bakın.”
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
De ki: yer yüzünde dolaşın da bakın o Peygâmberlere yalancı diyenlerin akıbeti nasıl olmuş?»
|
Erhan Aktaş
|
De ki: “Yeryüzünü dolaşın da yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün!”
|
Gültekin Onan
|
De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra yalanlayanların sonu nasıl oldu, bir görün."
|
Hakkı Yılmaz
|
De ki: “Yeryüzünde dolaşın, sonra da yalanlayanların sonu nasıl olmuş bakın!”
|
Harun Yıldırım
|
De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da yalanlayanların sonu nasıl olmuş görün!”
|
Hasan Basri Çantay
|
De ki: «Yer (yüzün) de gezib dolaşın, sonra da bakın ki (peygamberleri) yalanlayanların sonu nice olmuşdur».
|
Hayrat Neşriyat
|
De ki: 'Yeryüzünde dolaşın, sonra (da peygamberleri) yalanlayanların âkıbetinasıl olmuş, bakın!'
|
İbni Kesir
|
De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da sonra bir görün, yalanlayanların sonu nice olmuştur?
|
İskender Evrenosoğlu
|
De ki: “Yeryüzünde dolaşın. Sonra bakın, yalanlayanların akıbeti nasıl oldu.”
|
Kadri Çelik
|
De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!”
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Eh, de ki onlara:" Gezin yeryüzünde, görün inkar edenlerin sonu ne olmuştur."
|
Mehmet Okuyan
|
De ki: “Yeryüzünde dolaşın; sonra yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!”
|
Muhammed Celal Şems
|
De ki: “Yeryüzünde çokça dolaşın ve yalanlayanların sonunun, nasıl kötü olduğunu görün.”
|
Muhammed Esed
|
De ki: "Yeryüzünde dolaşın ve hakikati yalanlayanların sonlarının ne olduğunu görün!"
|
Mustafa Çevik
|
De ki: “Yeryüzünü dolaşın da davet edildikleri ilâhî nizam ile ahlakı reddedip nankörlük eden küstahların sonlarının nasıl olduğunu görüp anlayın.”
|
Mustafa İslamoğlu
|
De ki: "Dolaş yeryüzünü, sonra görün gerçeği yalanlayanların sonunun ne olduğunu!"
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
De ki: «Yeryüzünde dolaşınız, sonra bakınız ki, tekzîp edenlerin akibeti nasıl olmuştur?»
|
Ömer Öngüt
|
De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!”
|
Şaban Piriş
|
De ki: -Yeryüzünde gezin, de yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!
|
Sadık Türkmen
|
DE Kİ: “Yeryüzünde dolaşın, sonra yalanlayanların sonu nasıl olmuş görün?”
|
Seyyid Kutub
|
Onlara de ki; ''Dünyayı geziniz de peygamberleri yalanlayanların sonu nice oldu, görünüz?»
|
Suat Yıldırım
|
De ki: "Dünyayı gezin dolaşın, sonra da peygamberlere "yalancı" diyenlerin âkıbetlerinin nice olduğunu bir düşünün."
|
Süleyman Ateş
|
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonu nasıl olmuş, görün!"
|
Süleymaniye Vakfı
|
De ki “Yeryüzünde dolaşın da o yalancıların sonunun nasıl olduğunu bir görün.”
|
Tefhim-ul Kuran
|
De ki: «Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra yalanlayanların sonu nasıl oldu, bir görün.»
|
Ümit Şimşek
|
De ki: Yeryüzünde gezin de bakın, yalanlayanların sonu ne olmuş!
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Şunu söyle: Dolaşın yeryüzünde de bakın nasıl olmuş gerçeği yalanlayanların sonu!
|