alâ ellezîne âmenû - Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenlerin üzerine

  
Abdulbaki Gölpınarlı İman edip iyi işlerde bulunanlara; çekindikleri, inandıkları ve iyi işlerde bulundukları, sonra gene çekinmede devam ettikleri, inançlarını güttükleri, sonra da gene çekinip durdukları ve iyilik ettikleri takdîrde haram edilmeden önce yedikleri şeyler yüzünden bir vebal yok ve Allah iyilik edenleri sever.
Abdullah Parlıyan İman edip, doğru ve yararlı işler yapanlar, yollarını Allah'ın kitabı ve elçisi ile buldukları ve gerçekten inanıp, doğru ve yararlı işler yaptıkları sürece, haram olunmazdan önce yedikleri şeylerde bir günah yoktur. Yeter ki, hayatlarını Allah'ın kitabıyla düzenlemeye çalışsınlar, iman etmeye devam etsinler ve hayatlarını Allah'ın kitabı vasıtasıyla tanzim etmeye daha da özen göstersinler ve iyilik yapmakta arzulu ve kararlı davransınlar. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.
Adem Uğur İman eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyle sakınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyle sakınıp iman ettikleri, sonra da hakkıyle sakınıp yaptıklarını, ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde (haram kılınmadan önce) tattıklarından dolayı günah yoktur. (Önemli olan inandıktan sonra iman ve iyi amelde sebattır). Allah iyi ve güzel yapanları sever.
Ahmed Hulusi İman edip imanının gerektirdiği fiilleri ortaya koyanlar, korunmaya devam ederlerse (bir üst mertebede) imana ulaşıp, o imanın gereği çalışmalar yaparlar. . . Sonra bu anlayışa göre korunarak daha üst mertebede iman anlayışına kavuşurlar. . . O anlayışla imanlarının sonucu olarak da ona göre korunmaya başlarlar. . . Bundan sonra, ulaştıkları bu anlayışa göre korunmaya devam etmeleri, onları ihsana (Müşahede mertebesine) erdirir. . . Allâh muhsinleri sever.
Ahmet Tekin İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler, Allah’a sığınıp emirlerine yapıştıkları, günahlardan arınıp, azaptan korundukları, iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirmeye, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlamaya, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olmaya, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlemeye devam ettikleri müddetçe, daha önceki yediklerinden, içtiklerinden dolayı kendilerine bir günah yoktur. Yeter ki, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunmaya, iman etmeye devam etsinler. Daha çok Allah’a sığınıp, emirlerine yapışmaya, günahlardan arınıp, azaptan korunmaya, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmaya, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmaya, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idareciler, askerî erkân ve müslümanlar olmaya devam etsinler.Allah iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idarecileri, askerî erkân ve müslümanları sever.
Ahmet Varol İman edip salih ameller işleyenler için (kötülüklerden) sakındıkları, iman edip salih ameller işledikleri, sonra yine sakındıkları ve iman ettikleri, sonra yine sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde önceden tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur. Allah iyilik sahiplerini sever.
Ali Bulaç İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) korkup sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) yedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.
Ali Fikri Yavuz İman edip sâlih âmeller işleyenler üzerine, bundan böyle sakındıkları ve güzel işlere devam ettikleri, sonra takva ve imanlarında kökleştikleri, daha sonra bu takva ile beraber güzel işlerle meşgul oldukları takdirde, önceden (haram kılınmazdan evvel) tattıkları şeylerde, üzerlerine bir günah yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.
Ali Ünal Artık iman etmiş olup imanlarının gereği sağlam, doğru, yerinde ve ıslaha yönelik (Salih) işler yapanlar, işledikleri günahlardan endişe içinde (icmalî imanla) iman edip salih işler yaptıkları, sonra endişelerinde daha bir derinleşip takvaya sarılarak (her hükmünde Allah’a ve Rasûlü’ne) iman ettikleri, sonra daha bir derinlikte takvaya sarılıp, bütün yaptıklarını Allah’ı görürcesine bir şuur ve samimiyet içinde yaptıkları takdirde, daha önceden yiyip içtikleri (haram nesnelerden) dolayı üzerlerine bir vebal yoktur. Allah, bu seviyede iyiliğe kilitlenen ve O’nu görüyormuşçasına davrananları sever.
Bayraktar Bayraklı İnanıp iyi işler yapanlara, bundan böyle kötülüklerden korunup inandıkları ve iyi işler yaptıkları, sonra korunup inandıkları, sonra yine korunup iyilik ettikleri takdirde, daha önce yediklerinden ötürü bir günah yoktur. Allah, güzel davrananları sever.
Bekir Sadak Inananlara ve yararli is isleyenlere, -sakinirlar, inanirlar, yararli isler islerler, sonra haramdan sakinip inanirlar ve sonra isyandan sakinip iyilik yaparlarsa- daha onceleri tatmis olduklarindan dolayi bir sorumluluk yoktur. Allah iyi davrananlari sever.*
Celal Yıldırım İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar, (Allah'a ortak koşmaktan) sakınıp (Allah'a ve Peygamber'e) imânlarında sebat ederek iyi yararlı amellerini sürdürürler, sonra da (içki, kumar ve benzeri fenalıklardan) sakınıp (bunların haram kılındıklarını kabul ederek) inanırlar ve amellerini güzelleştirip iyi hâl üzere olurlarsa, (daha önce bu gibi haram nesnelerden) tattıklarından dolayı kendilerine bir günah yoktur. Allah güzel amellerde bulunup durumunu iyileştirenleri sever.
Cemal Külünkoğlu İman edip doğru ve yararlı işler yapanlar, Allah'tan sakınıp iman ettikleri, arkasından yine Allah'tan sakınıp mü'minliklerini devam ettirdikleri ve sonra yine Allah'tan sakınıp iyilik yaptıkları takdirde vaktiyle tattıkları haram yiyecek ve içeceklerden dolayı sorumlu tutulmazlar. Hiç kuşkusuz Allah, güzel davranışta bulunanları sever.
Diyanet İşleri (eski) İnananlara ve yararlı iş işleyenlere, -sakınırlar, inanırlar, yararlı işler işlerler, sonra haramdan sakınıp inanırlar ve sonra isyandan sakınıp iyilik yaparlarsa- daha önceleri tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur. Allah iyi davrananları sever.
Diyanet Vakfi İman eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyle sakınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyle sakınıp iman ettikleri, sonra da hakkıyle sakınıp yaptıklarını, ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde (haram kılınmadan önce) tattıklarından dolayı günah yoktur. (Önemli olan inandıktan sonra iman ve iyi amelde sebattır). Allah iyi ve güzel yapanları sever.
Edip Yüksel Gerçeği onaylayıp erdemli işler yapanlar, emirlere uyarak gerçeği onaylayıp erdemli davrandıkları, günahlardan sakınıp onayladıkları ve yine sakınıp iyilik yaptıkları sürece yediklerinden ötürü kendilerine bir günah yoktur. ALLAH iyi davrananları sever.
Elmalılı Hamdi Yazır İyman edib de salâhlı salâhlı işler yapan kimseler bundan böyle sakındıkları ve iymanlarında sebat ile salih salih işlerine devam eyledikleri, sonra takvâlarında ve iymanlarında rüsuh buldukları, sonra bu takvâ ile beraber her yaptığını güzel yapan ihsan mertebesine erdikleri takdirde mukaddema tattıklarında kendilerine bir beis yoktur, Allah muhsinleri sever
Erhan Aktaş İman eden ve sâlihâtı yapan1 kimselere; takvâlı2 oldukları, iman edip sâlihâtı yaptıkları sürece, daha önce yiyip içtikleri o şeylerden dolayı bir sorumluluk yoktur. Bundan böyle takvalı olup, iman ettikleri ve yine takvalı olup sâlihâtı yaptıkları ve yine takvalı olup iyilik yaptıkları takdirde, bilin ki Allah, muhsin3 olanları sever.

1- Bozuk olan şeyi düzeltmek, düzelticilik yapmak, yapıcı olmak, düzeltmeye yönlendirmek, teşvik etmek. 2- Allah’ın buyruklarına içtenlikle uymak suretiyle; o buyrukları kendisine koruyucu yapıp, onlarla kendisini kötü ve zararlı şeylere karşı korumaya, güvenceye almak. 3- İyi kimse, iyi işler yapan, iyi davranmayı ilke edinen, güzel ahlak sahibi olan.
Gültekin Onan İnananlar ve salih amellerde bulunanlar için korkup sakındıkları, inandıkları ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup sakındıkları ve sonra (yine) korkup sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) yedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Tanrı iyilik yapanları sever.
Hakkı Yılmaz İnanan ve düzeltmeye yönelik işler yapan kimselere, Allah'ın koruması altına girdikleri, inandıkları, düzeltmeye yönelik işler yaptıkları, sonra Allah'ın koruması altına girdikleri, inandıkları ve sonra Allah'ın koruması altına girdikleri ve iyilik-güzellik ürettikleri zaman, tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur. Ve Allah, iyilik-güzellik üretenleri sever.
Harun Yıldırım İman edip salih ameller işleyenlere, sakınır, iman eder ve salih amel işlerler de sonra sakınıp iman eder ardından sakınarak iyilik ederlerse tattıklarından dolayı bir günah yoktur. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.
Hasan Basri Çantay İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar — (Bundan sonra haram olan şeylerden de) sakındıkları, îman (larında sebat ile) iyi iyi işlere devam etdikleri, sonra (haram edilen şeylerden dâima) sakınıb (haram olduklarına iyice) inandıkları ve yine sakınmakda devam ve ısrar ile güzel işler (i arayıb onlar) la iştigal eyledikleri takdirde — (haram kılınmazdan evvel) tatdıklarında üzerlerine hiç bir suç yokdur. Allah, iyi hareket edenleri sever.
Hayrat Neşriyat Îmân edip sâlih ameller işleyenlere, (haramlardan) sakınıp îmân ettikleri ve sâlihameller işledikleri, sonra (günahlarda ısrar etmekten) sakınıp (onların haram olduğuna iyice) inandıkları, sonra (bütün haramlardan) da sakınıp iyilik ettikleri takdirde,(kendilerine haram kılınmadan önce) tattıklarından dolayı bir günah yoktur. Çünki Allah, iyilik edenleri sever.
İbni Kesir İman edip salih amel işleyenler, sakınırlar, inanırlar ve salih amel işlerlerse; sonra sakınır ve ihsan ederlerse; daha önce tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur. Allah, ihsan edenleri sever.
İskender Evrenosoğlu Âmenû olanlar ve salih amel yapanlar (ıslâh edici amel, nefs tezkiyesi yapanlar) üzerine, takva (1. takva) sahibi olmadıkları zaman yediklerinden dolayı bir günah yoktur. Âmenû olun ve amilûssâlihat yapın! Sonra da takva sahibi olun (3. takvaya ulaşın)! Âmenû olun sonra da takva sahibi olun (4. takvaya ulaşın) ve ahsen olun! Allah muhsinleri (ahsen olanları, 4. takvaya ulaşanları) sever.
Kadri Çelik İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup sakındıkları, iman ettikleri, salih amellerde bulundukları, sonra sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) yedikleri dolayısıyla bir sakınca yoktur. Allah, ihsan sahiplerini sever.
Mehmet Ali Eroğlu İman edip de salih amellerde bulunanlar için çekindikleri ve inandıkları şeyler Doğru dürüst işlerde bulundukları, sonra yine çekinmeye devam ettikleri şeyler Emin olarak inandıkları, korkup sakındıkları ve iyilikte bulundukları taktirde onlar Mahiyeti önceden meçhul olan zamanda işledikleri günah ve yedikleri haram şeyler Açısından bir vebal ve sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah İyilik yapanları sever.
Mehmet Okuyan Takvâlı (duyarlı) olup iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra (yine) takvâlı (duyarlı) olup iman ettikleri, sonra da (bunu devam ettirerek) takvâlı (duyarlı) olup güzel davrandıkları sürece (haram kılınmadan önce) tattıklarından dolayı iman edip iyi işler yapanlara herhangi bir vebal yoktur. Allah güzel davrananları sever.
Muhammed Celal Şems İnanıp, iyi amellerde bulunanlara, takvayı benimserlerse ve imanlarında daha (da) ileriye giderlerse ve (yine) iyi amellerde bulunurlarsa, (böylece gene) Allah’ın takvasını benimseyip imanlarını (daha da) arttırırlarsa, yine Allah’ın takvasını benimseyerek iyi ameller yaparlarsa, yedikleri (yemekler) için hiçbir günah olmayacaktır. Allah iyilik edenleri sever.
Muhammed Esed İmana ermiş olup doğru ve yararlı işler yapanlar, Allaha karşı sorumluluk bilinci duydukları ve (gerçekten) inanıp doğru ve yararlı işler yaptıkları sürece her istediklerinden serbestçe yararlanabilirler: yeter ki Allaha karşı sorumluluk bilinci duymaya ve iman etmeye devam etsinler ve Allaha karşı sorumluluklarının bilincine daha çok varsınlar ve iyilik yapmakta arzulu ve kararlı davransınlar. Allah iyilik yapanları sever.
Mustafa Çevik Allah’a yürekten iman edip, Allah adına Peygamber’in bildirdiklerine severek uyup, sorumluklarını yerine getirenler, kendilerine Allah’ın hükümleri bildirilmeden önceki yaptıklarından sorumlu tutulmayacaklar. Onlar yalnız Allah’ı ilah edinerek, davet olundukları yaratılış sebepleri olan nizam ile ahlakı yaşamak ve yaşatmak uğrunda ellerinden gelen gayreti gösterip salih ameller işlemeye devam etsinler.
Mustafa İslamoğlu İman edip salih amel işleyenler, takva ehli oldukları, iman edip salih amel işlemeye devam ettikleri sürece, önceden tarttıklarından dolayı sorumlu tutulmayacaklardır; yeter ki takvada ve imanda, dahası, takvada ve iyilikte kararlı olsunlar: Zira Allah iyileri sever.
Ömer Nasuhi Bilmen İmân edip de sâlih sâlih amellerde bulunanların üzerine ittika edip de mü'min bulundukları ve güzel güzel işleri işledikleri, sonra da muttakî oldukları ve imân eyledikleri, sonra da ittikada bulunarak ihsan yaptıkları takdirde (evvelce) tatmış oldukları şeyde bir günah yoktur. Ve Allah Teâlâ muhsin olanları sever.
Ömer Öngüt İman edip sâlih amel işleyenlere (daha önce içip) yediklerinden ötürü bir günah yoktur. (Haramdan) sakındıkları, iman edip sâlih amelde bulundukları, sonra sakındıkları ve iman ettikleri, sonra yine sakınıp iyilik yaptıkları zaman (bu böyledir). Allah iyilik yapanları sever.
Şaban Piriş İman edip, doğruyu yapanlara; çekinip, iman eder ve doğruları işlerlerse daha önce tattıklarından dolayı bir günah yoktur. İman ederek korunurlar, sonra yine iyiye yönelerek kendilerini korurlarsa, Allah, iyiye yönelenleri sever.
Sadık Türkmen İMAN edip faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlar; Allah’a karşı gelmekten sakındıkları, iman ettikleri ve faydalı bir işi en iyi şekilde yaptıkları, sonra, Allah’a karşı gelmekten sakındıkları ve iman ettikleri, sonra, yine Allah’a karşı gelmekten sakındıkları ve iyilik ettikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından (içki ve uyuşturuculardan) dolayı, bir günah yoktur. Allah iyilik edenleri sever.
Seyyid Kutub İman edip iyi ameller işleyenler, Allah'tan korkup iman ettikleri, arkasından yine Allah'tan korkup müminliklerini devam ettirdikleri ve sonra yine Allah'tan korkup iyilik yaptıkları takdirde vaktiyle tattıkları haram yiyecek ve içeceklerden dolayı sorumlu tutulmazlar. Hiç kuşkusuz Allah, iyilik yapanları sever.
Suat Yıldırım İman edip iyi ve yararlı işler yapanlara, bundan böyle Allah’a karşı gelmekten sakındıkları ve imanlarında sebat ile iyi ve yararlı işlerine devam ettikleri, sonra takvâları ve imanları tam sağlamlaşıp kökleştiği, daha sonra da bu takvâ ile beraber, başkalarına iyilik eden ve her yaptığını güzel yapan ihsan mertebesine erdikleri takdirde, daha önce yiyip içtiklerinden dolayı kendilerine bir vebal yoktur. Allah da böyle güzel davrananları sever.
Süleyman Ateş İnanıp iyi işler yapanlara -bundan böyle (kötülüklerden) korunup inandıkları ve iyi işler yaptıkları, sonra (yasaklardan) korunup (onların yasaklığına) inandıkları ve yine korunup iyilik ettikleri takdirde- (daha önce) yediklerinden ötürü bir günâh yoktur. Allâh güzel davrananları sever.
Süleymaniye Vakfı İnanıp güvenen ve iyi işler yapanlar, Allah’a güvenerek kendilerini korur, güvenmeye ve iyi işler yapmaya devam eder, inançlı kalarak daima korunur ve korunmayı sürdürerek davranışlarını güzelleştirirlerse yediklerinden sorumlu tutulmazlar[*]. Allah güzel davrananları sever.

[*] .. Bu ayet, tevbe edip durumlarını düzelten kişilerin daha önceden yiyip içmiş oldukları haram şeylerden, özellikle de 90. ayette yasaklanan "hamr"dan yani yenildiğinde/içildiğinde/kullanıldığında kişiyi sarhoş eden ve uyuşturan şeylerden sorumlu tutulmayacaklarını bildirmektedir. 

 
Yaptığı yanlıştan dolayı tevbe edip durumunu düzeltenlerle alakalı diğer ayetler şöyledir:
 
"O günahı işleyen sonra arkasından dönüş yapıp Allah’a yönelen ve inanıp güvenenlere gelince, senin Rabbin ondan sonra elbette bağışlar ve ikramda bulunur." (A'râf, 7/153)
 
"Sonra senin Rabbin, kendine hakim olamayarak kötülük işleyen, ardından da dönüş yapıp (tevbe) düzelenlerden yanadır. Senin Rabbin, bütün bunlardan sonra elbette bağışlar ve ikram eder." (Nahl, 16/119) 
 
"Ben, dönüş yapan (tevbe eden), inanıp güvenen ve iyi iş yapan aynı zamanda doğru yola girmiş olanı elbette bağışlarım." (Tâhâ, 20/82)
 
"Onlar, Allah ile beraber başka bir ilahı yardıma çağırmazlar. (Kur’ân’ın) Haklı (saydığı) bir sebep yoksa Allah’ın dokunulmaz kıldığı canı öldürmezler; zina da etmezler. Kim bunları yaparsa doğal yapısından uzaklaşma cezasına çarptırılır. 
 
(Mezardan) kalkış günü onun cezası ikiye katlanır. Sürekli itibarsızlık içinde kalır. 
 
Ancak dönüş yapan, inanıp güvenen ve iyi iş yapan başka. Allah onların kötülüklerini iyiliğe çevirir. Allah bağışlar, ikram eder. 
 
Kim dönüş yapıp iyi iş yaparsa gerçekten Allah tevbesini kabul etmiş olur." (Furkân, 25/68-71)
Tefhim-ul Kuran İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) korkup sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) yedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.
Ümit Şimşek İman edip güzel işler yapanlar, bundan böyle haramdan sakınıp iman ederek güzel işler yaptıkları, sonra takvâlarında ve imanlarında sebat ettikleri, sonra da takvâlarını daha da güzelleştirerek iyilik yaptıkları takdirde, daha önce tatmış oldukları şeylerden dolayı onlara bir günah yoktur. Çünkü Allah iyilik yapan ve iyi kulluk edenleri sever.
Yaşar Nuri Öztürk İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.