fî-hâ ezvâcun - orada eşler

  
Abdulbaki Gölpınarlı İnananlara ve iyi işlerde bulunanlara müjde ver: Onlar içindir kıyılarından ırmaklar akan bahçeler. Orada bir meyveyle rızıklandılar mı bundan önce de bunu tatmıştık derler, onları dünyadakilere benzetirler. Onlara, dünyadakilere benzer rızıklar sunulur. Orada tertemiz eşler de var onlara, orada ebedî kalırlar.
Abdullah Parlıyan İman etmiş olup, bu imanın gereği olan doğru ve faydalı işler yapanlara müjdele ki, ağaç ve köşklerinin altlarından ırmaklar akan cennetler onlarındır. Onlara ne zaman rızık olarak oradan bazı meyveler tattırılsa, “Bunlar bize daha önce verilenlerin aynısıymış” derler. Bu rızık onlara bazı yönlerden dünyadakine benzer olarak verilmiştir. Onlar orada tertemiz eşler bulacaklar ve orada ebedî olarak kalacaklardır.
Adem Uğur İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedî kalıcılardır.
Ahmed Hulusi İman edip hakikati yaşamayı sağlayacak fiiller ortaya koyanları müjdele, ki onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler (Allâh Esmâ'sının açığa çıkışının seyredildiği ortamda sürekli oluşan ilimler) vardır. Bu rızıktan rızıklandıkça (bu müşahede içinde): "Bu daha önceden de tattığımız gibi bir şey" derler. Bu önce tattıklarına benzer. Orada, sonsuza dek şirk kirinden arınmış eşleri iledirler!
Ahmet Tekin İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri müjdele: Onlara, altlarından ırmaklar akan cennet konakları var. Orada kendilerine ikram edilen herhangi bir meyvadan yediklerinde:'Bu, daha önce tattığımız şeydir' derler. Kendilerine dünyadakine benzer yiyecekler sunulacaktır.Onlar için orada, Cennet’te tertemiz, devamlı temiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedî yaşarlar.
Ahmet Varol İman edip de salih ameller işleyenleri ise, altından ırmaklar akan cennetlerle müjdele. Her ne zaman kendilerine oradan rızık olarak bir meyve verilse: 'Bu bizim daha önce (dünyada) rızıklandığımız şeydir' derler. Orada onlara böyle birbirinin benzer şeyler verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır.
Ali Bulaç (Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz (Habibim), iman edip sâlih ameller işleyenlere (şunu) müjdele: Onlar için, (ağaçları) altından ırmaklar akar (her türlü meyvalarla süslenmiş) cennetler var. Kendilerine, ne zaman, onlardan bir meyva rızk olarak yedirilse (her def’asında): “Bu, daha önce (dünyâda) bizim yediğimiz şeydir.” diyecekler ve o rızık (dünyâdakine) benzer olarak kendilerine sunulacak. Onlar için orada tertemiz zevceler de var ve onlar, o cennette ebedî olarak kalıcıdırlar.
Ali Ünal İman edip, imanları istikametinde sağlam, doğru, yerinde ve ıslaha yönelik (Salih) işlerde bulunanları ise müjdele: Onlar için (ağaçlarının arasından ve köşklerinin) altından ırmaklar akan cennetler vardır. Ne zaman orada kendilerine rızık olarak (koku, tat, renk, şekil ve lezzetçe birbirinden farklı ve her defasında tazelenip yenilenen) meyvelerden ikram edilse, “Bu, bize daha önce de ikram edilmişti!” derler. Çünkü meyveler onlara, (ne olduğunu bilmedikleri bir yiyecekle iştahları gitmesin, lezzetleri azalmasın diye) şekilce dünyadakilere ve bir önceki sefer ikram edilenlere benzer olarak sunulur. (O cennetlerde tek başlarına, yalnız ve dostsuz olacak da değillerdir.) Onlar için, (dünyadaki bütün ezacefa sebebi hallerden arındırılmış ve) ebediyen tertemiz hale getirilmiş eşler de vardır. (Bütün bu nimetler dünyadaki gibi bir sonla, ölümle kesilir mi gibi endişeleri de olmayacak) ve onlar, o cennetlerde sonsuzca kalacaklardır.
Bayraktar Bayraklı İman edip de yararlı iş yapanları, içinden ırmaklar akan cennetlerle müjdele! Kendilerine cennette meyve nimeti verildiğinde, “Bu, daha önce de dünyada yediğimize benziyor; bunun benzeri bize verilmişti” diyecekler. Orada onların, her türlü pislikten arınmış tertemiz eşleri olacak ve orada süreli olarak kalacaklardır.
Bekir Sadak Inananlar ve yararli isler yapanlara, kendilerine altlarindan irmaklar akan cennetler oldugunu mujdele. Onlara buranin bir urunu rizik olarak verildiginde, «Bu daha once de riziklandigimizdir» derler. Bunlar, soyledikleninin benzerleri olarak sunulmustur. Onlara orada tertemiz esler vardir ve orada temelli kalirlar.
Celal Yıldırım Dosdoğru imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara müjde ver ki, onlara altından ırmaklar akan Cennetler vardır. (Oraya girdikleri zaman) kendilerine oradaki meyveden ne kadar bir rızık verildiğinde, «bu daha önce de rızıklandığımız şeylerdendir» diyecekler. (Evet) onlara (renk ve çeşit bakımından az da olsa dünyadaki veya kendilerine az önce sunulan meyvalara) benzer (fakat lezzet ve nefaset bakımından çok farklı ve üstün meyvalar) verilecek. Hem onlar için orada (dünyada kadınlara arız olan her türlü kusurlardan arınmış) tertemiz eşler vardır ve onlar orada ebedî kalıcılardır.
Cemal Külünkoğlu İman edip faydalı ve güzel işler yapanları müjdele! Onlara altından ırmaklar akan cennetler vardır. Öyle ki, ne zaman rızık olarak orada bazı ürünler bahşedilse: “Bu, bize daha önce (dünyada) bahşedilenlerin aynısıymış” diyecekler. Oysa bu, onların aynısı olmayıp, (dünyadakilerin) benzeri olarak kendilerine sunulacaktır. Orada onların tertemiz eşleri/arkadaşları da olacak ve onlar orada devamlı kalacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) İnananlar ve yararlı işler yapanlara, kendilerine altlarından ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Onlara buranın bir ürünü rızık olarak verildiğinde, 'Bu daha önce de rızıklandığımızdır' derler. Bunlar, söylediklerinin benzerleri olarak sunulmuştur. Onlara orada tertemiz eşler vardır ve orada temelli kalırlar.
Diyanet Vakfi İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedî kalıcılardır.
Edip Yüksel Gerçeği onaylayıp erdemli davrananları, içlerinde ırmaklar akan bahçelerle müjdele. Kendilerine oradaki ürünlerden rızıklar sunulduğunda “Bu, daha önce bize sunulan nimetlerdir“ derler. Böylece, kendilerine mecazi tanımlar (benzetmeler) verilir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada ebedi kalıcıdırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır iman edip salih ameller işliyenlere ise müjdele: Kendileri için altından ırmaklar akar cennetler var, onlardan: hangi bir semereden bir rızk rızıklandıkça onlar, her def'asında «ha! bu bizim önceden merzuk olduğumuz» diyecekler ve ona öyle müteşabih olarak sunulacaklar, kendileri için orada pak, çok pak zevceler de var, hem onlar orada ebedî kalacaklar
Erhan Aktaş İman edip, sâlihâtı1 yapanları; içlerinde ırmaklar akan cennetler2 ile müjdele. Onlara ne zaman yiyecek bir şey sunulsa: “Bu daha önce rızıklandığımız şeydir.” derler. Oysa bu onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için arındırılmış eşler vardır. Ve onlar, orada kalıcıdırlar.

1- Bozuk olan şeyi düzeltmeye çalışmak, düzeltici olmak, yapıcı olmak, iyi olmak, düzeltmeye teşvik etmek, iyiye yönlendirmek. 2- Bahçeler.
Gültekin Onan İnanıp salih amellerde bulunanları müjdele: Gerçekten onlar için içlerinden / altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızk olarak bu ürünlerden (min semeretin rizkan) yedirildiğinde "Bu, daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu onlara (dünyadakine) benzer (müteşabihe) olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz (halidun) kalıcıdırlar.
Hakkı Yılmaz İnanmış ve düzeltmeye yönelik işler yapan kimselere de, “Şüphesiz kendileri için altlarından ırmaklar akan cennetlerin olduğunu” müjdele. Onlar, oradaki herhangi bir meyveden her rızıklandırılışlarında, “Bu, bizim daha önce rızıklandığımız şeydir” derler. Ve onlara onun benzeşenleri verildi. Orada çok temiz eşler de yalnızca onlarındır. Ve onlar, orada sürekli kalanlardır.
Harun Yıldırım Îmân edip salih amel işleyen kimseleri müjdele! Muhakkak onlar için altından nehirler akan cennetler vardır. Orada rızık olan ürünlerden her rızıklandırıldıklarında: "Bu, daha önce rızıklandırıldığımızdır” derler. Onlara birbirinin benzeri olarak verilecektir.Onlar için orada tertemiz kılınmış eşler de vardır.Onlar orada sürekli kalıcıdırlar.
Hasan Basri Çantay (Habîbim) îmân eden, bir de güzel güzel amel (ve hareketlerde bulunan kimselere muştula ki altlarından ırmaklar akan cennetler onların. Kendilerine ne zaman onlardan bir meyva rızk olarak yedirilse her defasında «ha, bu, evvelce de (dünyâda) rızıklandığımız (yediğimiz) şeydi» diyecekler Ve o rızk (renkde, şekilde) birbirinin benzeri, (fakat tatda, keyfiyyetde başka başka ve çok yüksek ve müstesna kıymetlerde) olmak üzere kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem orada onlar dâim de kalıcıdırlar.
Hayrat Neşriyat (Habîbim, yâ Muhammed!) Îmân edip sâlih ameller işleyenlere, şübhesiz kendileri için altlarından ırmaklar akan Cennetler olduğunu müjdele! (Onlar) ne zaman rızık olarak oradan, herhangi bir meyveden rızıklandırılsalar: 'Bu, daha önce rızıklandırıldığımız şeydir' derler. Çünki bu (Cennet ni'metleri), kendilerine (dünyadaki rızıklarıyla) birbirine benzer şekilde verilir. Onlar için orada tertemiz zevceler de vardır ve onlar, orada ebedî olarak kalıcıdırlar.
İbni Kesir İman eden, salih ameller işleyenlere; altından ırmaklar akan cennetlerin kendileri için olduğunu müjdele. Onlara ne zaman bunlardan bir meyve rızık olarak verilirse bu, evvelce rızıklandığımız şeydi, derler. Onlara birbirine benzeyen (böyle nimetler) verilecek. Onlar için orada temiz eşler de vardır. Hem onlar orada temelli kalıcıdırlar.
İskender Evrenosoğlu Ve âmenû olup, ıslâh edici (nefsi tezkiye edici) amelde bulunanlar için altlarından nehirler akan cennetler olduğunu müjdele. Oradaki meyvelerden ve mahsullerden bir rızıkla her rızıklandırılışlarında “İşte bu bizim daha önce de rızıklandırıldığımız (yediğimiz) şeydir.” dediler. Ve ona (dünyadaki rızıklarına) benzer (lezzet ve nefaset bakımından çok üstünü) verilmiştir. Onlar için orada temiz eşler vardır. Ve onlar orada ebedî kalacak olanlardır.
Kadri Çelik İman edip salih işler yapanlara, kendileri için altlarından ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Oradan bir meyve ile rızıklanınca, “Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir” derler. Kendilerine birbirine benzer (nimetler) verilmiştir. Onlara orada tertemiz eşler vardır ve onda temelli kalıcılardır.
Mehmet Ali Eroğlu Böylece onlardan iman edip salih amel işleyen kimselere müjde ver. Altlarından ırmaklar akan cennetler onlar içindirİşte orada onlar, Kendilerine her biri için, meyveler, ürünler verildiğinde, onlar: Aynen bu, daha önce rızıklandırıldığımız derler. Onlar benzetirler Rızıklarını, aynen dünyadakiler gibi. Çünkü bu ona benzer sunulmuştur. Artık orada onlara tertemiz eşler de vardır. Orada ebedi kalacaklardır.
Mehmet Okuyan İman edip iyi işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! Oradan (cennetlerdeki) herhangi bir meyveden kendilerine her ne zaman rızık verilirse, “Bu, bize daha önce verilmişti.” demiş (olacaklar)dır. Bu (rızık)lar onlara (dünyadakine) benzer olarak verilecektir. Onlar için orada (cennetlerde) tertemiz eşler de vardır ve onlar orada ebedî kalıcıdır.
Muhammed Celal Şems İnanıp (da yerli yerinde) iyi işler yapanlara, içinden ırmaklar akan bahçeler olduğunu müjdele. Onlara (bu bahçelerin) meyvelerinden rızık olarak verileceği zaman, “Bu, daha önce (de) bize rızık olarak verilmişti,” diyecekler. Hâlbuki (daha önce kendilerine sadece) onun benzeri getirilmişti. Orada, onların tertemiz eşleri olacak ve içinde (de) daimi olarak kalacaklar.
Muhammed Esed Ama imana ermiş olup doğru ve yararlı işler yapanlara, içlerinden ırmaklar akan has bahçelerin kendilerine ait olacağını müjdele! Onlara ne zaman rızık olarak oradan bazı ürünler bahşedilse, "Bunlar, bize daha önce bahşedilenlerin aynısıymış" diyecekler. Çünkü onlara o(geçmişte tadılanlar)ı hatırlatacak şeyler verilecek. Onlar, orada tertemiz eşler bulacaklar ve orayı mesken edinecekler.
Mustafa Çevik Ey Peygamber! Allah’ın davetine iman edip sorumluluklarını yerine getirmek için canla başla gayret edenleri müjdele! Onlar içlerinden ırmaklar akan cennetlerde, en güzel nimetlerle ödüllendirilecekler. Onlara orada her nimetin ikram edilişinde, “Bu nimetler dünya hayatımızda Rabbimizin yarattıklarına benziyor fakat asıl lezzetli olanlar bunlarmış.” diyecekler. Cennette onlara tertemiz eşler de bahşedilecek ve orada ebedî mutluluk içinde yaşayacaklar.
Mustafa İslamoğlu İman eden ve bu imanla uyumlu iyilikler işleyen kimseleri zemininden ırmaklar çağlayan cennetlerle müjdele! Her zaman oranın nimetlerinden ikram olarak onlara sunulsa "Bunlar bize daha önce bahşedilenlerin aynısıymış" diyecekler. Oysa ki bu, o nimetlerin çağrıştırdığı belli belirsiz bir benzerlik. Ve onlar için cennette tertemiş eşler olacak ve onlar orada kalıcıdırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen İmân edip sâlih amellerde bulunanlara müjde ver. Şüphe yok ki onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. Her ne vakit o cennetlerden bir meyva ile merzûk olunca diyeceklerdir ki: «Bu meyva bizim evvelce de merzûk olduğumuz bir meyvadır.» Onlara birbirine benzeyen (böyle nîmetler) verilmiş olacaktır. Ve onlar için cennetlerde tertemiz zevceler de vardır ve onlar o cennetlerde ebedî olarak kalacaklardır.
Ömer Öngüt Resulüm! İman edip sâlih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennetlerle müjdele. Kendilerine ne zaman onlardan bir meyve rızık olarak yedirilirse, her defasında: “Bu bizim daha önce de dünyada iken yediğimiz şeydir. ” derler. Bunlar söylediklerinin benzerleri olarak sunulmuştur. Onlar için orada tertemiz eşler vardır. Orada ebedî olarak kalacaklardır.
Şaban Piriş İman edenler ve doğruları yapanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele!.. Ne zaman oradaki meyvelerden rızıklandırılsalar: -Bu, daha önce de rızıklandığımız şey! diyecekler. O meyveler kendilerine dünyadakilerin bir benzeri olarak verilecektir ve orada onlar için tertemiz eşler de vardır ve onlar orada ebedi kalacaklardır.
Sadık Türkmen İnanan kimseleri müjdele ve salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapanları da!.. Onlar için kesinlikle, altlarından ırmaklar akan cennetler olduğunu! Ne zaman oradaki bir meyveden rızıklandırılsalar: “Bu (tıpkı) daha önce, (dünyada iken) rızıklandığımız şeylerdir” derler. Halbuki bu rızık (meyveler), onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar, orada sonsuz kalacaklardır.
Seyyid Kutub İman edip iyi ameller işleyenleri, ağaçları altından nehirler akan Cennetler ile müjdele. Onlara rızık olarak her yeni meyve sunulduğunda «Bu daha önce bize sunulan falanca meyvedir» derler, onlara birbirinden ayırd edemeyecekleri rızıklar verilir. Hem onlara orada el değmemiş, tertemiz eşler verilecektir. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır.
Suat Yıldırım İman edip makbul ve güzel işler yapanları müjdele: Onlara içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Öyle cennetler ki, ne zaman meyvelerinden kendilerine bir şey ikram edilirse: "Bu, daha önce de dünyada yediğimiz şey!" diyecekler. Oysa bu, onların aynısı olmayıp, benzeri olarak kendilerine sunulacaktır. Orada onların tertemiz eşleri de olacak ve onlar orada devamlı kalacaklardır.
Süleyman Ateş İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine âit olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıkça: "Bu, daha önce de rızıklandığımız şeydir, (dünyâda iken de bu rızıktan yemiştik)" derler. (Cennetteki bu rızık), onlara, o(dedikleri)ne benzer verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır ve onlar orada ebedi kalacaklardır.
Süleymaniye Vakfı İnanıp güvenen ve iyi işler yapanlara müjde ver: İçinden ırmaklar akan bahçeler onlar içindir. Kendilerine hangi üründen sunulsa: “Bu bize daha önce de sunulmuştu.” derler, ama onlara onun bir benzeri verilir. Orada kusursuz hale getirilmiş [*] eşleri de olur ve ölümsüz olarak kalırlar.

[*] “Eş” diye tercüme ettiğimiz “zevc = زوج ” kelimesi Kur’ân’da hem kadın hem de erkek için kullanılır. Cennete giden eşler, eksiklerden arındırılacağı için, biri diğerinde bir kusur bulamayacaktır.

 
Tefhim-ul Kuran (Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: «Bu daha önce de rızıklandığımızdır» derler, bu birbirinin benzeri olarak onlara sunulmuştur. Onda, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar.
Ümit Şimşek İman edip güzel işler yapanlara müjdele: Onların, altından ırmaklar akan bahçeleri olacak. O bahçelerden ne zaman rızık olarak bir meyveyle nasiplenecek olsalar, 'Bu daha önce bize verilen rızık' derler; çünkü o rızık, benzer şekilde onlara verilmiştir. Onların orada tertemiz eşleri olacak; ve onlar orada ebedî kalacaklar.
Yaşar Nuri Öztürk İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyvadan bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha önce rızklandırıldığımız şey!" Bu rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır.