Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ve zekât vermeyi menederler.
|
Abdullah Parlıyan
|
İnsanlara yapılabilecek en küçük bir iyiliği ve yardımı da esirger ve sakınırlar veya zekat vermeye engel olurlar ve reddederler.
|
Adem Uğur
|
Ve hayra da mâni olurlar.
|
Ahmed Hulusi
|
Hayrı da engellerler!
|
Ahmet Tekin
|
Çok cüz’î mâlî mükellefiyetleri yerine getirmeyenlerin, olanından karşılıksız ve ödünç vermeyenlerin, gücüyle ve imkânlarıyla imdada yetişmeyenlerin vay haline!
|
Ahmet Varol
|
Ve zekatı (veya emaneti) vermezler.
|
Ali Bulaç
|
Ve 'ufacık bir yardımı (veya zekatı) da' engellemektedirler.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Ve zekâtı vermezler...
|
Ali Ünal
|
Ve (toplum içinde hemcinslerine karşı) her türlü yardımı esirgerler.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Hayra da mâni olurlar.
|
Bekir Sadak
|
Onlar basit seyleri dahi vermezler. *
|
Celal Yıldırım
|
Zekâtı da, eğreti âlet edavatı da vermezler (yardımda bulunmaktan hiç hoşlanmazlar).
|
Cemal Külünkoğlu
|
Basit şeyleri bile esirgerler/Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Onlar basit şeyleri dahi vermezler.
|
Diyanet Vakfi
|
(6-7) Onlar gösteriş yapanlardır; hayra da mâni olurlar.
|
Edip Yüksel
|
Ve yardımı da engellerler.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Ve yardımlığı sakınır (zekâtı vermezler)
|
Erhan Aktaş
|
Ve küçük, basit, sıradan yardımı bile esirgerler.
|
Gültekin Onan
|
Ve 'ufacık bir yardımı (veya zekatı) da' engellemektedirler.
|
Hakkı Yılmaz
|
4-7 Artık, salâtlarında ilgisiz, duyarsız, gösteriş olsun diye salât eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olan; toplumu aydınlatmaya çalışır gözüken] ve basit bir şeylerin bile bir ihtiyaçlıya ulaşmasını engelleyen kişilerin vay haline!
|
Harun Yıldırım
|
Ve ufacık bir yardımı bile engellemektedirler.
|
Hasan Basri Çantay
|
Zekâtı da men'ederler onlar.
|
Hayrat Neşriyat
|
Ve mâûn’u (zekâtı) men' ederler!
|
İbni Kesir
|
Ve zekatı da men'ederler.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve mâûna (zekâta ve yardımlaşmaya) mani olurlar.
|
Kadri Çelik
|
Faydası olan her şeyi engellemektedirler.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Utanma nedir bilmez gibi yaptıklarıyla gösteriş yapanlara, Nice faydalı şeylere karşı durur, engel olur tüm yardımlara,
|
Mehmet Okuyan
|
(En ufak) yardıma (bile) engel olurlar.
|
Muhammed Celal Şems
|
(6-7) Onlar, (ancak) gösteriş yapar ve (insanların genellikle) ihtiyaç duyduklarını vermekten kaçınırlar.
|
Muhammed Esed
|
ve üstelik onlar, (insanlara) en ufak bir yardımı bile reddederler!
|
Mustafa Çevik
|
4-7 Yazıklar olsun bunları görüp, birlikte yaşayıp da, bu zalimlere engel olmaya
çalışmadan namaz kılanlara. Hâlbuki namaz, insanı böylesi zalimlere karşı kıyama
çağırır. Namazı bu anlamından kopuk kılanlar, hem namaza hem de kendilerine yabancılaşmışlardır, onların ibadeti kendilerini de başkalarını da aldatma ve gösteri
aracından başka bir şey değildir. Böylelerinin hiç kimseye bir faydası dokunmaz.
|
Mustafa İslamoğlu
|
ama en küçük yardımı bile esirgerler.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Ve men edilmesi mutad olmayan bir şeyi bile men ediverirler.
|
Ömer Öngüt
|
Zekâtı da menederler.
|
Şaban Piriş
|
Ufak tefek yardıma bile engel olanlara..
|
Sadık Türkmen
|
Ve en ufak iyiliğe bile engel olurlar, (basit araç ve gereçleri bile iyilik için vermezler)
|
Seyyid Kutub
|
En ufak bir yardımı esirgerler.
|
Suat Yıldırım
|
(5-7) Ki onlar namazlarından gafildirler (Kıldıkları namazın değerini bilmez, namaza gereken ihtimamı göstermezler). İbadetlerini gösteriş için yapar, zekât ve diğer yardımlarını esirger, vermezler.
|
Süleyman Ateş
|
En ufak bir yardımı esirgerler.
|
Süleymaniye Vakfı
|
küçük yardımlara bile engel olan kimselerdir.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Ve 'ufacık bir yardımı (veya zekâtı) da' engellemektedirler.
|
Ümit Şimşek
|
Mâuna da engel olurlar.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar.
|