Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ziyâret edinceye dek kabirleri.
|
Abdullah Parlıyan
|
Öyle ki, mezarlarınıza girinceye kadar bu oyalanmaya devam ettiniz veya çokluk için mezarları dahi saymaya kalkıştınız.
|
Adem Uğur
|
Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.
|
Ahmed Hulusi
|
Öylesine ki mezarlıkları ziyarete gittiniz.
|
Ahmet Tekin
|
Kabirdekileri sayacak kadar; kabire girinceye kadar; kabir azâbını tadıncaya kadar oyaladı.
|
Ahmet Varol
|
Öyle ki kabirleri bile ziyaret ettiniz.
|
Ali Bulaç
|
Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Kabirlere varıncıya kadar ziyaret ettiniz; (ölülerinizi sayıb onların yokluğu ile öğündünüz.)
|
Ali Ünal
|
O kadar ki, kabirlere kadar uzanıp, onları da hesaba katar oldunuz.
|
Bayraktar Bayraklı
|
(1-2) Ta ki ölüp kabre gelinceye kadar, çoklukla övünmek sizi oyaladı.
|
Bekir Sadak
|
(1-2) Cogunluk olmak iddianiz sizi o kadar mesgul etti ki, mezarlari ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz.
|
Celal Yıldırım
|
Kabirleri bile ziyaret ettiniz (oradaki ölülerinizi bile saymaya çalıştınız).
|
Cemal Külünkoğlu
|
(1-2) Çocukla böbürlenmek sizi kabirleri ziyarete kadar oyaladı. (Öyle ki ölülerinizi bile sayarak onlarla övünmeye kalktınız.)
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(1-2) Çoğunluk olmak iddianız sizi o kadar meşgul etti ki, mezarları ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz.
|
Diyanet Vakfi
|
(1-2) Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.
|
Edip Yüksel
|
Mezarlara varıncaya (ölünceye) kadar…
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Ta.. ziyaret edişinize kadar kabirleri
|
Erhan Aktaş
|
Ta ki ölüp kabirlere girinceye kadar.
|
Gültekin Onan
|
Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü.
|
Hakkı Yılmaz
|
1-2 Çoğaltma yarışı, mezarlara girinceye kadar sizi eğlendirip oyaladı.
|
Harun Yıldırım
|
Ta mezarı ziyaretinize kadar sürdü.
|
Hasan Basri Çantay
|
tâ kabirler (e kadar gidib) ziyaret etdiniz.
|
Hayrat Neşriyat
|
(1-2) Sizi tekâsür’le (o çoklukla, mal ve evlâd çokluğuyla) övünmek (o kadar) oyaladı ki, nihâyet kabirleri ziyâret ettiniz (ve artık ölmüş olanlarınızı dahi sayarak gururlandınız)!
|
İbni Kesir
|
Mezarlıkları bile ziyaret ettiniz,
|
İskender Evrenosoğlu
|
Hatta kabirleri ziyaret ettiniz (ölülerinizi bile sayarak çoklukla övündünüz).
|
Kadri Çelik
|
Nihayet kabirleri boyladınız.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
En sonunda kabirleri ziyaret ettiniz aleni.
|
Mehmet Okuyan
|
Sonunda mezarlıkları (bile) ziyaret ettiniz.
|
Muhammed Celal Şems
|
Hatta mezarları (bile) ziyaret ettiniz.
|
Muhammed Esed
|
mezarlarınıza girinceye dek (süren).
|
Mustafa Çevik
|
1-2 Ey insanlar! Mal yığıp biriktirmeye olan aşırı düşkünlüğünüz, âdeta gözünüzü kör etti. Sanki yaratılışınızın amacı buymuş gibi, birbirinizle bu konuda ya
rışmakta, çoğalttıklarınızla övünüp oyalanmaktasınız. Hâlbuki Allah insanı, ilâhî
nizam ile ahlakı yaşamak uğrunda çaba sarf etsin, birbiriyle yarışıp Rabbine yakınlığını artırsın ve O’ndan başka ilah edinmesin diye yarattı. Bu gerçeği göz ardı eden insanın mal biriktirmeye düşkünlüğü mezarın çukuruna düşünceye kadar, onun gözünü, gönlünü perdeledi.
|
Mustafa İslamoğlu
|
ta ki siz mezarlıklara varıncaya dek.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(1-2) Sizi o çokluk kuruntusu oyaladı. Tâ ki, kabirleri ziyaret ediverdiniz.
|
Ömer Öngüt
|
Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.
|
Şaban Piriş
|
Mezarları ziyaret edinceye / ölünceye dek.
|
Sadık Türkmen
|
ölüp de mezara konuluncaya kadar!..
|
Seyyid Kutub
|
Nihayet kabirleri ziyaret ettiniz.
|
Suat Yıldırım
|
Tâ boylayıncaya kadar kabirleri!
|
Süleyman Ateş
|
Nihâyet kabirleri ziyaret ettiniz (kabre girinceye kadar mal artırmağa çalıştınız).
|
Süleymaniye Vakfı
|
Oyalama kabirlerinize varıncaya kadar sürdü.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Öyle ki (bu) mezarı ziyaretinize (Kabire gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü.
|
Ümit Şimşek
|
Kabre varıncaya kadar!
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Öyle ki, ziyaret edip saydınız kabirleri.
|