Abdulbaki Gölpınarlı
|
Sonra da onu döndürdük, aşağıların en aşağısına attık.
|
Abdullah Parlıyan
|
Ve sonra onu, ömrünün en verimsiz çağı olan ihtiyarlık ve zayıflığa sürükledik veya yapması gerekeni yapmamasından dolayı, aşağıların aşağısı olan ateşe attık veya hayvanların bile yapmadığı vahşilik, her türlü ahlaksızlık ve kötülüklerle varlıkların hepsine karşı zihnini ve cismini kötüye kullanmak suretiyle o kadar alçalttık ki, hiçbir yaratık bu dereceye düşemez.
|
Adem Uğur
|
Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.
|
Ahmed Hulusi
|
Sonra da onu esfeli sâfîliyn'e (dünyaya/dünyasına) reddettik!
|
Ahmet Tekin
|
Dahası ona, en düşük ahlâkî seviyeye inebilecek, sorumsuzluğun dibine vurabilecek hayat şartlarına hiç katlanamayacak, ömrünün en verimsiz en fena çağını yaşayabilecek zaafları da verdik.
|
Ahmet Varol
|
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.
|
Ali Bulaç
|
Sonra aşağıların aşağısına çevirdik.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Sonra onu, (küfre varınca) aşağıların aşağısına çevirdik, (cehennemlik yaptık).
|
Ali Ünal
|
Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük.
|
Bayraktar Bayraklı
|
(4-5) Andolsun, insanı en güzel biçimde yaratırız. Sonra onu aşağıların aşağısına indiririz.
|
Bekir Sadak
|
Sonra onu asagilarin en asagisi kildik.
|
Celal Yıldırım
|
Sonra da onu (kendi kıymetini bilmediği için) aşağıların aşağısına çevirdik.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Sonra onu, (inkâr ve isyan edince) aşağıların aşağısına çevirdik.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık.
|
Diyanet Vakfi
|
(1-5) İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.
|
Edip Yüksel
|
Sonra onu aşağıların aşağısı kıldık.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Sonra da çevirdik Esfel-i Sâfilîn'e kaktık
|
Erhan Aktaş
|
Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.
|
Gültekin Onan
|
Sonra aşağıların aşağısına çevirdik.
|
Hakkı Yılmaz
|
4-6 gerçekten Biz, insanı en güzel biçimde oluşturduk, sonra iman edenler ve düzeltmeye yönelik işler yapanlar hariç –çünkü onlar için kesintisiz bir ödül var– onu alçakların en alçağına döndürdük.
|
Harun Yıldırım
|
Sonra onu, aşağıların en aşağısına çevirdik.
|
Hasan Basri Çantay
|
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.
|
Hayrat Neşriyat
|
Sonra onu, aşağıların aşağısına çevirdik.
|
İbni Kesir
|
Sonra onu, aşağıların aşağısına döndürdük.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Sonra onu, esfeli safiline (en sefil hale, nefsinin karanlıklarına) iade ettik (çevirdik).
|
Kadri Çelik
|
Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
İstedik sonra, en aşağı derekeye düşürdük.
|
Mehmet Okuyan
|
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.
|
Muhammed Celal Şems
|
Sonra onu, aşağıların en aşağısı (durumuna) döndürdük.
|
Muhammed Esed
|
ve sonra onu aşağıların en aşağısına indiririz,
|
Mustafa Çevik
|
1-5 İncire, zeytine, Sîna Dağı’na ve üzerinde yaşadığınız topraklara andolsun ki
Biz, insanı bir amaç için en güzel biçimde yarattık ve bu amaca uygun nasıl yaşaması
gerektiğini de peygamberler ve kitaplarla bildirdik.
Yaratılış amacının dışına çıkıp, kendisi ya da kendisi gibi yaratılmış kimselerin
peşine düşüp onlara uyanları aşağıların aşağısına döndürürüz.
|
Mustafa İslamoğlu
|
sonra onu başlangıç noktasının en dibine döndürmüşüzdür.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük.
|
Ömer Öngüt
|
Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.
|
Şaban Piriş
|
Daha sonra, onu aşağıların en aşağısına indirdik.
|
Sadık Türkmen
|
Sonra da ona, aşağıların en aşağısına düşebilme özgürlüğü verdik.
|
Seyyid Kutub
|
Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık.
|
Suat Yıldırım
|
Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük.
|
Süleyman Ateş
|
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Sonra (yaptığı yanlışlar yüzünden) onu aşağıların en aşağısına indiririz.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Sonra da aşağıların aşağısına çevirdik.
|
Ümit Şimşek
|
Sonra da onu aşağıların en aşağısına indirdik.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne/aşağıların en aşağısına çevirip attık.
|