Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ve yere ve onu döşeyene.
|
Abdullah Parlıyan
|
yeryüzünü ve onu döşeyene veya onun uçsuz bucaksız genişliğine,
|
Adem Uğur
|
Yere ve onu yapıp döşeyene,
|
Ahmed Hulusi
|
Arza ve onu yayana;
|
Ahmet Tekin
|
Andolsun yeryüzüne ve Allahın, yeryüzünü düzenlediği ölçüye, plana, hesaba!
|
Ahmet Varol
|
Yere ve onu yayana,
|
Ali Bulaç
|
Yere ve onu yayıp döşeyene,
|
Ali Fikri Yavuz
|
Arza ve onu döşeyene,
|
Ali Ünal
|
Yere ve onu yayıp döşeyene, (bütün güzelliğiyle) yayıp döşeyişine;
|
Bayraktar Bayraklı
|
(1-8) Güneşe ve onun aydınlık veren parlaklığına; onu izlediğinde aya; güneşi açığa çıkardığında gündüze; güneşi örttüğünde geceye; göğe ve onu bina edene; yere ve onu döşeyene; nefse ve onu şekillendirene; nefse, kötülüğe ve korunmaya açık özelliklerini verene yemin olsun ki,
|
Bekir Sadak
|
Yere ve onu yayana,
|
Celal Yıldırım
|
Yere ve onu yapıp döşeyene,
|
Cemal Külünkoğlu
|
Yeryüzüne ve onu yayıp döşeyene,
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Yere ve onu yayana,
|
Diyanet Vakfi
|
(1-10) Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
|
Edip Yüksel
|
Yere ve onu yuvarlayıp döşeyene,
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Ve yere ve onu döşeyene
|
Erhan Aktaş
|
Ve yere ve onu döşeyene,
|
Gültekin Onan
|
Yere ve onu yayıp döşeyene,
|
Hakkı Yılmaz
|
1-10 Kur’ân'ı ve onun yaydığı sosyal aydınlığı, Kur’ân'ı izleyen Elçi ve mü’minleri, Kur’ân ışığı ile aydınlanan toplumları, Kur’ân ışığından yoksun kalan toplumları, bilginleri ve bilginleri yücelten bilgileri, kara cahilleri ve kara cahilleri bu hâle getiren ilke ve anlayışları, benliğini bulmuş kimseleri ve benlik bulduran etmenleri 62 –ki O, ona taşkınlık yapma ve kendini koruma içgüdülerini/günah işleme ve “Allah'ın koruması altında olma yeteneklerini ilham etti– kanıt gösteririm ki, benliğini arındıran gerçekten kurtulmuştur. Onu bilerek reddeden de kesinlikle zarara uğramıştır.
|
Harun Yıldırım
|
Yere ve onu yayıpdöşeyene,
|
Hasan Basri Çantay
|
yere ve onu yayıb döşeyene,
|
Hayrat Neşriyat
|
Hem yere ve onu döşeyene!
|
İbni Kesir
|
Yere ve onu yayana,
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve arza ve onu yayıp döşeyerek yaşanır hale getirene.
|
Kadri Çelik
|
Ve yere ve onu yayıp döşeyen kudrete.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Eşsiz olan yeri ve onu yayıp döşeyene,
|
Mehmet Okuyan
|
Yere ve onu yayana,
|
Muhammed Celal Şems
|
(1-7) Ben, güneşi ve kuşluk vaktindeki aydınlığını, onu takip eden ayı, (güneşi) iyice ortaya çıkaran gündüzü, onun (ışığını) örten geceyi, gökyüzünü ve onun yapılışını, yeryüzünü ve onun yayılışını, (insan) nefsini ve (de,) onun (kusursuz olarak) yaratılışını şahit olarak gösteriyorum.
|
Muhammed Esed
|
ve yeryüzünü, onun (uçsuz bucaksız) genişliğini!
|
Mustafa Çevik
|
1-10 Güneş’e ve onun aydınlığına, Güneş’in ardından gelen Ay’a, (Güneş’in)
aydınlattığı zaman ortaya çıkan gündüze, onu örtüp bürüdüğü zaman geceye, göğe
ve onu bina edene, yere ve onu yayıp döşeyene, nefse ve onu kusursuz biçimlendirene, sonra da ona doğru ve yanlışı ayırt etme kabiliyeti bahşedene and olsun ki,
Allah’ın davetine iman edip sorumluluklarının bilinçle yerine getirenler, nefislerini tezkiye eder, kula kulluktan ve yozlaşmaktan kurtulurlar. Ona sırtını dönenler
ise dünyada ve âhirette hüsrana uğrarlar.
|
Mustafa İslamoğlu
|
yeryüzü ve onu çepeçevre kuşatan canlı örtü şahit olsun!
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(6-7) Ve yere ve onu yayıp döşeyene. Ve nefse ve onu düzeltmiş olana.
|
Ömer Öngüt
|
Yere ve onu döşeyene.
|
Şaban Piriş
|
Yere ve onu yayana.
|
Sadık Türkmen
|
Yere ve onu yayıp döşeyene.
|
Seyyid Kutub
|
Yere ve onu yayana.
|
Suat Yıldırım
|
Yer ve onu yayıp döşeyen,
|
Süleyman Ateş
|
Yere ve onu yuvarlayıp döşeyene andolsun.
|
Süleymaniye Vakfı
|
yeryüzünün ve onu döşeyenin[*],
[*] Naziat 79/30 dipnotuna bakınız.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Yere ve onu yayıp döşeyene,
|
Ümit Şimşek
|
Ve yeryüzüne ve onu yayıp döşeyene,
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Yere ve onu döşeyene.
|