Abdulbaki Gölpınarlı
|
Kahrolsun yerde hendekler kazıp ateşler yakanlar.
|
Abdullah Parlıyan
|
Kahrolsun yerde hendekler kazıp müslümanları yakmak için ateş yakanlar.
|
Adem Uğur
|
Kahroldu o hendeğin sahipleri,
|
Ahmed Hulusi
|
Öldürüldü o hendek halkı. . .
|
Ahmet Tekin
|
Hendek kazıp mü’minleri hendeklere atarak zulüm ve işkence edenler kahrolsun.
|
Ahmet Varol
|
Kahrolsun o hendek ashabı. [2]
|
Ali Bulaç
|
Kahrolsun Ashab-ı Uhdud
|
Ali Fikri Yavuz
|
(Eski devirlerde müminlere çeşitli eziyetler yapan ve) Ashab-ı Uhdûd (diye adlanan kavim lânet edildiği gibi, Mekke müşrikleri de) lânetlenmiştir.
|
Ali Ünal
|
Kahrolsun ve kahroldu da o hendek halkı,
|
Bayraktar Bayraklı
|
(4-5) Kahrolsun! Ateşi olan o çukuru kazanlar.
|
Bekir Sadak
|
(4-7) Hazirladiklari hendekleri, tutusturulmus atesle doldurarak onun cevresinde oturup, inanmis kimselere dinlerinden donmeleri icin yaptiklari iskenceleri seyredenlerin cani ciksin!
|
Celal Yıldırım
|
Uhdûdlular lanetlendiler..
|
Cemal Külünkoğlu
|
(1-5) Kendinde burçlar (takımyıldızlar) taşıyan göğe, o vaad edilen güne (kıyamete), şahit olana (görene) ve şahit olunana (görülene) andolsun ki, (inananları yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar kahrolmuş ve lanetlenmiştir.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(4-7) Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur!
|
Diyanet Vakfi
|
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
|
Edip Yüksel
|
Kanyon halkına yazıklar olsun.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Tel'ıyn edildi sahibleri o uhdudun
|
Erhan Aktaş
|
Uhdud’un Ashab’ı1 kahroldu;
1- Kur’an’ın ilk muhataplarının çok iyi bildiklerinden kuşku olmayan Ashab’ı Uhdud’un kim olduğu bugün tartışma konusudur. Kur’an, bu konuda kesin bir bilgi vermemektedir. Sonraki ayetlerden anlaşılan ve rivayetlere göre bunlar, kazıdıkları çukurda ateş yakıp, inananları o ateşe attıktan sonra onları izleyenlerdir.
|
Gültekin Onan
|
Kahrolsun Ashab-ı Uhdud.
|
Hakkı Yılmaz
|
4-5 Uhdud'un/şiddetli tutuşturulmuş ateşin ashâbı öldürüldü:
|
Harun Yıldırım
|
Kahrolsun Uhdud ashabı!
|
Hasan Basri Çantay
|
(4-5) tutuşdurucu (malzeme ile hazırladıkları) o ateş hendeklerin saahibleri gebertilmişdir.
|
Hayrat Neşriyat
|
(4-5) (Ki mü’minlere işkence yapan) o Ashâb-ı Uhdûd, çırayla tutuşturulmuş o (çok şiddetli) ateş (hendeklerinin sâhibleri) kahrolsun!
|
İbni Kesir
|
Uhdud ashabının canı çıksın,
|
İskender Evrenosoğlu
|
Hendeklerin sahipleri helâk edildi.
|
Kadri Çelik
|
Lanet olsun O hendek sahiplerine (Ashab-ı Uhdûd'a).
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
(4-5) Rastlaştı, tıpkı Ashab-ı uhdud'un yakıt dolu ateşli hendeğin
|
Mehmet Okuyan
|
4-5 Tutuşturulmuş yakıt(la) dolu o ateş(li) çukur(un) halkı kahrolsun!
|
Muhammed Celal Şems
|
(4-5) Hendekliler, yani yakıtı çok olan ateşin sahipleri helâk oldular.
|
Muhammed Esed
|
Onlar (yalnızca) kendilerini yok ederler, o çukuru hazırlayanlar,
|
Mustafa Çevik
|
1-9 Yıldız kümeleri ile dopdolu gökyüzüne, mutlaka gelip çatacak olan Kıyamet
ve Hesap Günü’ne ve O Gün birbirlerine şahitlik edeceklere andolsun ki Allah’ın
davetine iman edenleri, içinde ateş yaktıkları çukurlara atarak işkenceyle öldüren
zalimler ve onlara seyirci kalanlar da birbirlerine şahitlik edecekler.
Mü’minler, “Biz yalnız Allah’ın bizi davet ettiği nizam ve ahlak ile yaşar, O’na
kulluk ederiz.” dedikleri için ateş çukuruna atıldılar. Allah da onlara yapılanlara şahittir.
Göklerde ve yerde hüküm vermek yalnızca Allah’a aittir.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Kahrolsun hendek ehli!
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(3-4) Ve şehâdet eden ve şehâdet olunana. Hendeklerin sahipleri mel'un bulunmuştur.
|
Ömer Öngüt
|
Kahrolsun o hendeğin sahipleri!
|
Şaban Piriş
|
Kahrolsun hendek sahipleri!
|
Sadık Türkmen
|
KAHROLSUN o hendek arkadaşları,
|
Seyyid Kutub
|
Hendekleri hazırlayanların canı çıksın.
|
Suat Yıldırım
|
(4-5) Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud’un, o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel’un oldukları gibi...
|
Süleyman Ateş
|
Ki kahroldu o hendeğin adamları
|
Süleymaniye Vakfı
|
O çukurların sahipleri kahrolup gittiler.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Kahrolsun Ashab-ı Uhdûd
|
Ümit Şimşek
|
Uhdud Ashabı kahrolsun!
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Ki gebertildi o hendekçi grup/o kamçıları hendek gibi iz bırakan herifler,
|