kizzâben - tekzip ederek

  
Abdulbaki Gölpınarlı Ve delillerimizi boyuna yalanlarlardı.
Abdullah Parlıyan Bizim ayetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı.
Adem Uğur Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Ahmed Hulusi Varlıklarındaki işaretlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı!
Ahmet Tekin Olanca imkânlarıyla âyetlerimizi, Kurân’ımızı, ilkelerimizi yalanlıyorlardı.
Ahmet Varol Ayetlerimizi de yalanlayabildikçe yalanladılar.
Ali Bulaç Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Ali Fikri Yavuz Âyetlerimizi de alabildiklerine yalanlamışlardı.
Ali Ünal (Kendilerine okunan) âyetlerimizi ve kâinattaki delillerimizi inatla yalanlıyorlardı.
Bayraktar Bayraklı (24-28) Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.
Bekir Sadak Ayetlerimizi hep yalan sayip dururlardi.
Celal Yıldırım Âyetlerimizi yalan saydılar da saydılar.
Cemal Külünkoğlu Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamış (ve kendi kafalarına göre yaşamış)lardı.
Diyanet İşleri (eski) Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı.
Diyanet Vakfi Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Edip Yüksel Ve ayetlerimizi, mucizelerimizi yalanladılar.
Elmalılı Hamdi Yazır Âyetlerimizi tekzîb ede ede kesilmişlerdi kezzab
Erhan Aktaş Ayetlerimizi yalanladıkça yalanladılar.
Gültekin Onan Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Hakkı Yılmaz Ve âyetlerimizi/alâmetlerimizi/göstergelerimizi yalanladıkça yalanladılar.
Harun Yıldırım Ayetlerimizi de yalanladıkça yalanlıyorlardı.
Hasan Basri Çantay bizim âyetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı.
Hayrat Neşriyat Âyetlerimizi de yalanladıkça yalanlamışlardı.
İbni Kesir Ve ayetlerimizi yalan sayıp dururlardı.
İskender Evrenosoğlu Ve âyetlerimizi tekzip ederek yalanladılar.
Kadri Çelik Bizim ayetlerimizi de yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Mehmet Ali Eroğlu Evvel ahir, işleri hep ayetlerimizi yalanlamaktı.
Mehmet Okuyan Ayetlerimizi de yalanladıkça yalanlamışlardı.
Muhammed Celal Şems Onlar, ayetlerimizi hep yalanladılar.
Muhammed Esed mesajlarımızı tek tek ve tümüyle yalanladıkları halde;
Mustafa Çevik 17-30 Hiç şüpheniz olmasın ki, ilim ve kudreti ile her şeyi yoktan var edip, tekrar tekrar yaratan Allah, öldükten sonra sizleri de Kıyamet Günü ile birlikte yeniden diriltip bahşettiği hayatı ve nimetleri kullanış biçiminizden hesaba çekecek. Geleceği kesin olan O Günün zamanını yalnızca Rabbiniz olan Allah bilir. O Gün Sûr’a üflendiğinde bölük bölük mahşer yerine getirileceksiniz. Gökler O Gün kanatları açılmış kapılar gibi olacak, dağlar yerlerinden sökülüp toz halinde seraba dönüşüp yok olacak. Cehennem de işte o zaman, Allah’ın davetinden yüz çevirip, Kıyamet ve Hesap Günü’nün geleceğine inanmayan nankör ve azgınları beklemeye başlayacak, artık cehennem onların son durakları ve ebedi kalacakları mekânları olacak, orada ne serin bir yer bulabilecekler ne de serinletecek bir içecek... Kaynar su ve irinden başka yiyip içecek verilmeyecek; çünkü onlar, Allah adına tebliğ edilen âyetleri yalan sayıp, âhireti inkâr edip Rablerine başkaldırıyorlardı. Biz de onların yapıp ettiklerinin kaydını tutuyorduk. O Gün onlara şöyle denilecek: “Şimdi hak ettiğiniz azabı çekin bakalım, artırarak işlediğiniz suçlarınıza karşı Biz de azabımızın şiddetini artıracağız.”
Mustafa İslamoğlu üstelik ayetlerimizi de açık bir dille yalanlamışlardı;
Ömer Nasuhi Bilmen Ve âyetlerimizi yalan saymakla yalan sayar olmuşlardı.
Ömer Öngüt Ve âyetlerimizi de tamamen yalan sayıyorlardı.
Şaban Piriş Ayetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Sadık Türkmen Ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlayıp durmuşlardı.
Seyyid Kutub Ayetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.
Suat Yıldırım İşleri güçleri ayetlerimizi yalan saymaktı.
Süleyman Ateş Âyetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.
Süleymaniye Vakfı (Bu yüzden) Âyetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılmışlardı.
Tefhim-ul Kuran Bizim ayetlerimizi de yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Ümit Şimşek Âyetlerimizi yalanladıkça yalanlıyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk Ayetlerimizi pervasızca yalanlamışlardı.