hısâben - hesaba çekilme, hesap verme, hesap

  
Abdulbaki Gölpınarlı Şüphe yok ki onlar, hiçbir soru ummazlardı.
Abdullah Parlıyan Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı.
Adem Uğur Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Ahmed Hulusi Muhakkak ki onlar bir hesap (yaşamlarının sonucunu) ummuyorlardı!
Ahmet Tekin Onlar hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Ahmet Varol Çünkü onlar bir hesap (göreceklerini) ummuyorlardı.
Ali Bulaç Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Ali Fikri Yavuz Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,
Ali Ünal Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini beklemiyor, ona inanmıyorlardı.
Bayraktar Bayraklı (24-28) Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.
Bekir Sadak Cunku onlar, hesaba cekileceklerini sanmazlardi.
Celal Yıldırım Çünkü onlar hiç de hesabı ummazlardı.
Cemal Külünkoğlu Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı.
Diyanet Vakfi Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Edip Yüksel Onlar bir hesap ummuyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab
Erhan Aktaş Onlar, hesap görüleceğini ummuyorlardı.
Gültekin Onan Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Hakkı Yılmaz Şüphesiz onlar, hesabı ummazlardı.
Harun Yıldırım Doğrusu onlar, hiçbir hesab ummuyorlardı.
Hasan Basri Çantay Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı,
Hayrat Neşriyat Çünki onlar (kendileri hakkında) bir hesab (görüleceğini) ummuyorlardı.
İbni Kesir Çünkü onlar hiç bir hesab beklemezlerdi.
İskender Evrenosoğlu Muhakkak ki onlar bir hesap ummuyorlardı.
Kadri Çelik Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Mehmet Ali Eroğlu Nasıl da onlar hesap gününe inanmıyorlardı.
Mehmet Okuyan Şüphesiz ki onlar hesabı ummazlardı.
Muhammed Celal Şems Şüphesiz onlar, kendilerine hesap (sorulacağını) beklemiyorlardı.
Muhammed Esed Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı,
Mustafa Çevik 17-30 Hiç şüpheniz olmasın ki, ilim ve kudreti ile her şeyi yoktan var edip, tekrar tekrar yaratan Allah, öldükten sonra sizleri de Kıyamet Günü ile birlikte yeniden diriltip bahşettiği hayatı ve nimetleri kullanış biçiminizden hesaba çekecek. Geleceği kesin olan O Günün zamanını yalnızca Rabbiniz olan Allah bilir. O Gün Sûr’a üflendiğinde bölük bölük mahşer yerine getirileceksiniz. Gökler O Gün kanatları açılmış kapılar gibi olacak, dağlar yerlerinden sökülüp toz halinde seraba dönüşüp yok olacak. Cehennem de işte o zaman, Allah’ın davetinden yüz çevirip, Kıyamet ve Hesap Günü’nün geleceğine inanmayan nankör ve azgınları beklemeye başlayacak, artık cehennem onların son durakları ve ebedi kalacakları mekânları olacak, orada ne serin bir yer bulabilecekler ne de serinletecek bir içecek... Kaynar su ve irinden başka yiyip içecek verilmeyecek; çünkü onlar, Allah adına tebliğ edilen âyetleri yalan sayıp, âhireti inkâr edip Rablerine başkaldırıyorlardı. Biz de onların yapıp ettiklerinin kaydını tutuyorduk. O Gün onlara şöyle denilecek: “Şimdi hak ettiğiniz azabı çekin bakalım, artırarak işlediğiniz suçlarınıza karşı Biz de azabımızın şiddetini artıracağız.”
Mustafa İslamoğlu Şu kesin ki onlar vaktiyle, hesaba çekilmeyi arzu etmiyorlardı;
Ömer Nasuhi Bilmen (26-27) Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.
Ömer Öngüt Çünkü onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı.
Şaban Piriş Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı.
Sadık Türkmen Çünkü onlar, hiçbir hesap ummuyorlardı!
Seyyid Kutub Çünkü onlar bir hesab görüleceğini ummuyorlardı.
Suat Yıldırım Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).
Süleyman Ateş Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı.
Süleymaniye Vakfı Onlar, hesaba çekilme diye bir şey beklemeyenlerdir.
Tefhim-ul Kuran Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Ümit Şimşek Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı.