Abdulbaki Gölpınarlı
|
Derileri tamâmıyla yakar kavurur.
|
Abdullah Parlıyan
|
İnsana gerçek hakikati gösterir veya derileri tamamıyla yakıp kavurur.
|
Adem Uğur
|
İnsanın derisini kavurur.
|
Ahmed Hulusi
|
(O) beşeri yakıp karartandır!
|
Ahmet Tekin
|
Cehennem, günahkâr, âsi bedenlere, insanlara ölçüsüz derecede susamıştır.
|
Ahmet Varol
|
İnsan derisini yakıp kavurur.
|
Ali Bulaç
|
Beşere delicesine susamıştır.
|
Ali Fikri Yavuz
|
O cehennem, insanları yakıb kavurandır.
|
Ali Ünal
|
Deriyi kavurdukça kavurur.
|
Bayraktar Bayraklı
|
(26-30) İşte ben onu Sekar'a sokacağım. Sekar'ın ne olduğunu nereden bileceksin? Bırakmayan ve terk etmeyen bir ateştir. İnsanın derisini kavurur; orada on dokuz bekçi vardır.
|
Bekir Sadak
|
Insanin derisini kavurur;
|
Celal Yıldırım
|
Deriyi iyice değiştirir.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Derileri tamamıyla yakar kavurur.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
İnsanın derisini kavurur;
|
Diyanet Vakfi
|
İnsanın derisini kavurur.
|
Edip Yüksel
|
Halklar için (evrensel) bir göstergedir/ekrandır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Beşere susamış bir susuz
|
Erhan Aktaş
|
İnsanı yakıp kavurucudur!
|
Gültekin Onan
|
Beşere delicesine susamıştır.
|
Hakkı Yılmaz
|
26-30 Ben, “Kur’ân beşer sözüdür” diyen kimseyi yakında Sekar'a yaslayacağım. Bilir misin nedir Sekar? O, ortada tutmaz, yok da etmez. O, insan/deri için olağanüstü levhalar yapandır/susayandır/uzaktan görünendir/bir gösterge olandır. Sekar'ın üzerinedir “on dokuz.”
|
Harun Yıldırım
|
İnsan derisini kavurandır.
|
Hasan Basri Çantay
|
insana çok susamışdır.
|
Hayrat Neşriyat
|
(28-29) (O,) ne (et, kemik) bırakır, ne de terk eder! (Ölmezler ki kurtulsunlar!) İnsana çok susamıştır!
|
İbni Kesir
|
Deriyi kavurandır.
|
İskender Evrenosoğlu
|
(Sekar) insanın (derilerini) yakıp kavurucudur.
|
İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu
|
İnsanlar için tablolar sunandır o.
|
Kadri Çelik
|
İnsanın derisini kavurup karartır.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
(29-30) Susamış insan gibi derisini yakıp kavurur. Üzerinde on dokuz muhafız vardır.
|
Mehmet Okuyan
|
İnsanın (derisini) kavurur.
|
Muhammed Celal Şems
|
O, yüzü yakıp kavurur.
|
Muhammed Esed
|
ölümlü insana (nihai hakikati) gösterir.
|
Mustafa Çevik
|
16-29 Gerçeğe davetten inatla yüz çevirip muttakilere karşı büyüklük taslayıp
düşmanca davranan, Kur’an âyetlerine büyücü bir insanın sözleri diyerek itibar etmeyen, kendine göre ölçüp biçen kahrolası kimseleri çok sarp ve azap veren bir yokuşa süreceğim. Onları âhirette de çetin bir cehennem ateşine sokacağım, cehennem
ateşinin şiddetini bunlar hiç düşünüp hayal bile edemezler. O kavurucu ateş, insanı
ne öldürür ne de diri bırakır, bitip tükenmeyen bir azap verir, dünyada iken Allah’a
nankörlük etmesinin, başkaldırmasının bedelini ödetir.
|
Mustafa İslamoğlu
|
o insana kendi özünü gösterir;
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
İnsan için çok yakıcıdır.
|
Ömer Öngüt
|
Durmadan deriler kavurur.
|
Şaban Piriş
|
Derileri yakıp kavurur.
|
Sadık Türkmen
|
Beşeri/insanı yakıp kavurucudur.
|
Seyyid Kutub
|
Bütün insanların dikkatlerini üzerinde yoğunlaştırır.
|
Suat Yıldırım
|
Sürekli olarak derileri kavurur.
|
Süleyman Ateş
|
Durmadan deriler kavurur.
|
Süleymaniye Vakfı
|
İnsanın derisini kavurur!
|
Tefhim-ul Kuran
|
Beşere delicesine susamıştır.
|
Ümit Şimşek
|
O insana susamıştır.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
İnsan için tablolar/levhalar/ekranlar sunandır o.
|