Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ve öyle kişilerdir onlar ki tanıklıklarında doğrudurlar.
|
Abdullah Parlıyan
|
Gördükleri bildikleri bir gerçeği gizlemek suretiyle Allah'ın kullarının haklarını çiğneyip zarar vermezler de şahitliklerini dosdoğru yerine getirirler.
|
Adem Uğur
|
Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar;
|
Ahmed Hulusi
|
Onlar ki, şehâdetlerinde kaîmlerdir ("ŞehidAllâhu ennehu. . . "Âl-u İmran: 18. âyetine atıf. A. H. )!
|
Ahmet Tekin
|
Onlar, kelime-i şehadetin gereklerini yerine getirenler, Kur’ân’ı bilerek tebliğ edip önderlik yapanlar, doğru şahitlikleriyle, örnek davranışlarıyla İslâm’ı temsil görevini ayakta tutanlardır.
|
Ahmet Varol
|
Onlar şahitliklerini dosdoğru yaparlar.
|
Ali Bulaç
|
Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Onlar ki, şahidliklerinde dürüstlük yaparlar,
|
Ali Ünal
|
Onlar, şahitliklerini dürüstçe ifa eder (ve böylece hak ve adaletin ikamesine çalışırlar).
|
Bayraktar Bayraklı
|
Şahitliklerini dosdoğru yaparlar.
|
Bekir Sadak
|
sahidliklerini geregi gibi yapanlar,
|
Celal Yıldırım
|
Şahitliklerini dosdoğru yerine getirirler.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Onlar ki, şahitliklerinde dürüstlük yapanlardır.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Şahidliklerini gereği gibi yapanlar,
|
Diyanet Vakfi
|
Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar;
|
Edip Yüksel
|
Gereği gibi tanıklıkta bulunurlar;
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Ve onlar ki şâhidliklerinde dürüstürler
|
Erhan Aktaş
|
Onlar, tanıklıklarını dosdoğru yerine getirirler.
|
Gültekin Onan
|
Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.
|
Hakkı Yılmaz
|
Ve salâtçılar, şâhitliklerini yerine getirirler.
|
Harun Yıldırım
|
Onlar ki şahitliklerini yerine getirirler.
|
Hasan Basri Çantay
|
Sahiciliklerini (dosdoğru) yapanlar,
|
Hayrat Neşriyat
|
O kimseler ki onlar, şâhidliklerini hakkıyla yerine getirenlerdir.
|
İbni Kesir
|
Ve onlar ki; şahidliklerini gereği gibi yaparlar.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve onlar, şahitliklerinde kaim olanlardır (şahitliğe devam edenler).
|
Kadri Çelik
|
Şahitliklerinde de dosdoğru davrananlardır.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
(33-34) Muhkem yaparlar şahitliklerini. Onlar ki; namazlarını titizlikle korurlar.
|
Mehmet Okuyan
|
Onlar şahitliklerini yerine getirenlerdir.
|
Muhammed Celal Şems
|
Onlar, şahadetlerine (de) bağlı kalanlardır.
|
Muhammed Esed
|
ve şahitlik yaptıkları zaman kararlı duranlar;
|
Mustafa Çevik
|
32-35 İman edenler, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir. Şahitliklerini dosdoğru yapar, ibadetlerinin hakkını verir ve aksatmazlar. İşte onlar, cennetlerde Allah’ın çok büyük ikramlarına nail olacaklar.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Yine onlar ki, şahitlik görevinin hakkını verirler;
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(32-33) Ve onlar ki emanetlerine ve ahdlerine riâyet ederler. Ve onlar ki, şehâdetlerini doğruca ikame ederler.
|
Ömer Öngüt
|
Onlar ki şâhitliklerini yerine getirirler.
|
Şaban Piriş
|
Onlar, şahitliklerini doğru olarak yerine getirirler.
|
Sadık Türkmen
|
Onlar şahitliklerinde dürüsttürler.
|
Seyyid Kutub
|
Şahidliklerini yaparlar.
|
Suat Yıldırım
|
Onlar şahitliklerini dürüstçe ifa ederler.
|
Süleyman Ateş
|
Şâhidliklerini yaparlar.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Onlar şahitliklerini dosdoğru yapanlardır.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Şahidliklerinde de dosdoğru davrananlardır.
|
Ümit Şimşek
|
Onlar şahitliklerini dosdoğru yaparlar.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar.
|