Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ne el bırakmadadır, ne ayak, ne et bırakmadadır, ne deri.
|
Abdullah Parlıyan
|
Derileri kavurup soyan veya tüm vücuda saldırıcı bir ateş.
|
Adem Uğur
|
Derileri kavurup soyar.
|
Ahmed Hulusi
|
Derilerini kavurup soyan!
|
Ahmet Tekin
|
Cehennem derileri kavurur, soyar.
|
Ahmet Varol
|
Derileri kavurup soyar.
|
Ali Bulaç
|
Başın derisini kavurup soyar.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Eli ayağı, (bütün uzuvları) söküp çıkarandır.
|
Ali Ünal
|
Derileri soyup çıkaran;
|
Bayraktar Bayraklı
|
(16-18) Kızaran derileri soyar; sırtını döneni, yüz çevireni ve biriktirip depo edeni çağırır.
|
Bekir Sadak
|
(15-18) Hayir, olmaz... Orada sirtini cevirip yuzgeri edeni, malini toplayip kimseye hakkini vermeden saklayani cagiran, deriyi soyup kavuran, alevli ates vardir.
|
Celal Yıldırım
|
Bedenin etrafını ve organlarını koparırcasına kavurur.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Derileri kavurur, soyar.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(15-18) Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.
|
Diyanet Vakfi
|
Derileri kavurup soyar.
|
Edip Yüksel
|
Yakmak için isteklidir…
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
etrafı soyan nari ceza'
|
Erhan Aktaş
|
Derileri kavurup soyan;
|
Gültekin Onan
|
Başın derisini kavurup soyar.
|
Hakkı Yılmaz
|
(15-18) Kesinlikle o suçlunun düşündüğü gibi değil! O, sırtını dönen ve yüz çevireni, toplayıp da kasada yığanı çağıran, kavurup soyan, alevlenen bir ateştir.
|
Harun Yıldırım
|
Deriyi soyar.
|
Hasan Basri Çantay
|
bedenin bütün uzuvlarını söküb koparandır (o).
|
Hayrat Neşriyat
|
(15-16) Hayır! Çünki o (ateş), derileri kavurup soyan, şiddetli bir alevdir!
|
İbni Kesir
|
Deriyi soyup kavurandır.
|
İskender Evrenosoğlu
|
(O ateş), baş derisini yakıp kavurucudur.
|
Kadri Çelik
|
Başın derisini kavurup soyar.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
(15-16-17) Ama imkan yok. Derileri kavurur soyar. Yüz çevireni, kaçanı çağırır.
|
Mehmet Okuyan
|
15-16 Hayır! Şüphesiz ki o (cehennem), derileri kavurup soyan alevli bir ateştir.
|
Muhammed Celal Şems
|
(15-16) Hayır, (öyle) değil! Şüphesiz o (azap, başın) derisini soyan, dumansız bir alevdir.
|
Muhammed Esed
|
derisini kavuran (bir ateş)!
|
Mustafa Çevik
|
5-18 Ey Peygamber ve beraberindeki mü’minler! Siz müşrik ve kâfirlerin alaylı sözlerine, saldırılarına sabırla göğüs gerip, direnerek mücadelenize devam edin. Onların geleceğine inanmadıkları Kıyamet ve Hesap Günü, Bize göre yakındır. O Gün geldiğinde, gök erimiş maden gibi olacak, dağlar da atılmış yün misali uçuşup dağılacaklar ve hiçbir kimse bir yakınını, dostunu soracak durumda olmayacak, herkes kendi derdine düşecek, birbirlerini görmelerine rağmen, görmezden gelecekler. O Gün her müşrik ve kâfir kendi canını ateşin azabından kurtarmak için çocuğunu, eşini, kardeşini, dünyada iken sahiplendiği soyunu sopunu, herkesi ve neyi varsa hepsini fidye olarak vermeye çoktan razıdır, yeter ki kendini kurtarabilsin. İşte O Gün dünya hayatlarını hakikate sırt dönerek tamamlamış olanları hiç kimse, hiçbir güç derileri kavurup soyan o elemli ateş azabından kurtaramaz. O nankör ve zalimler, Allah’ın davetini umursamayıp, O’nun bahşettiği serveti biriktirip üstüne oturmuş, Rabbine şükredip rızasını kazanmak uğrunda infak etmekten uzak durmuşlardı. Cehennem onların hepsini kendine çağırıp içine çekecektir.
|
Mustafa İslamoğlu
|
derisini kavuran bir alev;
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(15-16) Hayır. Asla. Şüphe yok ki o bir mühim ateştir. Nâsın derisi için bir soyup dağıtıcıdır.
|
Ömer Öngüt
|
Deriyi kavurup soyar.
|
Şaban Piriş
|
Deriyi yakıp kavurur.
|
Sadık Türkmen
|
başın derisini kavurur,
|
Seyyid Kutub
|
Deriler kavurur, soyar.
|
Suat Yıldırım
|
Eli, ayağı, bütün uzuvları söküp atar.
|
Süleyman Ateş
|
Derileri kavurur, soyar.
|
Süleymaniye Vakfı
|
kavurduğu deriyi soyar.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Başın derisini kavurup soyar.
|
Ümit Şimşek
|
Derileri soyar.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Yakar kavurur deriyi/koparıp götürür kolu bacağı.
|