Abdulbaki Gölpınarlı
|
Elbette onu kudretimizle alırdık.
|
Abdullah Parlıyan
|
mutlaka güç ve kudretimizle O'ndan intikam alırdık.
|
Adem Uğur
|
Elbette onu kıskıvrak yakalardık.
|
Ahmed Hulusi
|
Elbette O'ndan sağ elini (gücünü) alırdık.
|
Ahmet Tekin
|
Hakka-meşrûiyyete riayet gereği, ondan peygamberlik görevini alır, onu engellerdik.
|
Ahmet Varol
|
Muhakkak onu kuvvetle yakalardık,
|
Ali Bulaç
|
Muhakkak onun sağ elini (bütün güç ve kudretini) çekip alıverirdik.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Elbette biz O’nu kuvvetle yakalar ve O’ndan intikam alırdık.
|
Ali Ünal
|
Hiç şüphesiz O’nu kuvvetle ve kıskıvrak yakalar,
|
Bayraktar Bayraklı
|
(44-47) Eğer Peygamber bize atfen bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı, elbette onu bundan dolayı kıskıvrak yakalardık; sonra da onun şah damarını keser atardık. Hiçbiriniz buna engel de olamazdınız.
|
Bekir Sadak
|
(44-46) Eger o (Muhammed), Bize karsi, ona bazi sozler katmis olsaydi, Biz onu kuvvetle yakalardik, sonra onun sah damarini koparirdik.
|
Celal Yıldırım
|
Elbette biz, onu sağ elimiz (kudret ve kahrımız)le yakalar,
|
Cemal Külünkoğlu
|
(44-45) Eğer o (peygamber), bize karşı bazı sözleri uydurup söylemiş olsaydı. Elbette biz O'nu kuvvetle yakalardık (onu cezalandırırdık).
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(44-46) Eğer o (Muhammed), Bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık.
|
Diyanet Vakfi
|
Elbette onu kıskıvrak yakalardık.
|
Edip Yüksel
|
Biz onu kuvvetle yakalar,
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Elbette biz onu ondan dolayı yemîniyle yakalar (kuvvetle tutar hıncını alır)dık.
|
Erhan Aktaş
|
Elbette onun bütün gücünü alırdık.
|
Gültekin Onan
|
Muhakkak onun sağ elini (bütün güç ve kudretini) çekip alıverirdik.
|
Hakkı Yılmaz
|
(44-47) Eğer Elçi/Muhammed, bazı sözleri Bizim sözlerimiz olarak ortaya sürseydi, kesinlikle O'ndan tüm gücünü alırdık. Sonra O'ndan can damarını kesinlikle keserdik. Artık sizden hiç biriniz O'na siper de olamazdınız.
|
Harun Yıldırım
|
Muhakkak onu sağdan yakalardık.
|
Hasan Basri Çantay
|
Elbette onun sağ elini (kuvvet ve kudretini) alıverdik,
|
Hayrat Neşriyat
|
(44-45) Eğer (o peygamber), bize isnâd ederek bazı sözler uydursaydı, (biz) onu mutlaka kuvvet(li bir azab)la yakalardık!
|
İbni Kesir
|
Elbette Biz; onu, kuvvetle yakalardık.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Elbette onu sağından tutup alırdık (yakalardık).
|
Kadri Çelik
|
Muhakkak onu sağ elle (bütün gücümüzle), kıskıvrak yakalayıverirdik.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
(45-46) Kıskıvrak onu yakalar alır, engellerdik. Sonra keserdik can damarından bir bir.
|
Mehmet Okuyan
|
Bu nedenle elbette (onu önce) güçlü bir şekilde yakalardık.
|
Muhammed Celal Şems
|
(44-47) Eğer o, kimi sözleri yalan olarak Bize isnat etseydi, Biz (de) onu mutlaka sağ elinden yakalardık (ve) sonra (da) mutlaka şah damarını keserdik. Ardından (da) aranızdan kimse, (Bizi) ondan uzak tutamazdı.
|
Muhammed Esed
|
o'nu sağ elinden yakalardık;
|
Mustafa Çevik
|
38-47 Gördüklerinize ve göremediklerinize andolsun ki: Bu Kur’an çok şerefli bir elçinin Allah adına size ilettiği ilahi bir davet kitabıdır. O, ne bir şairin ne de bir kâhinin sözüdür. O, âlemlerin Rabbi ve ilahı olan Allah tarafından gönderilmiştir. Şayet Peygamber Bizim adımıza birtakım sözler uydurup da söylemiş olsaydı, onu kıskıvrak yakalar, sonra da şahdamarını koparırdık ve hiç kimse de buna engel olamazdı.
|
Mustafa İslamoğlu
|
onu sağ kolundan şiddetle yakalar
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(45-46) Elbette ki onu sağ tarafından yakalardık. Sonra O'ndan yürek damarını kesiverirdik.
|
Ömer Öngüt
|
Elbette biz onu kuvvetle yakalardık.
|
Şaban Piriş
|
Onun gücünü kuvvetini alırdık.
|
Sadık Türkmen
|
elbette onun bütün gücünü alırdık.
|
Seyyid Kutub
|
Biz onu kuvvetle yakalardık,
|
Suat Yıldırım
|
(44-46) Eğer o Resul bizim adımıza birtakım sözler uydursaydı, onu elimizle yakalar, sonra da onun şah damarını keserdik.
|
Süleyman Ateş
|
Elbette onun sağ (elini veya kuvvet)ini alırdık.
|
Süleymaniye Vakfı
|
onu kıskıvrak yakalar,
|
Tefhim-ul Kuran
|
Muhakkak onun sağ elini (bütün güç ve kudretini) çekip alıverirdik.
|
Ümit Şimşek
|
Onu kıskıvrak yakalar,
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık.
|