Abdulbaki Gölpınarlı
|
Zâten ben biliyordum ki kıyâmet günü kavuşacağım hesâbıma.
|
Abdullah Parlıyan
|
Ben zaten hesabımın bir gün önüme konulacağını bilip inanıyordum.”
|
Adem Uğur
|
Doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum.
|
Ahmed Hulusi
|
"Gerçekten ben, yaptıklarımın sonucuna kavuşacağımı düşünüyordum!"
|
Ahmet Tekin
|
'Ben kesinlikle hesabımla karşılaşacağımı, sorguya çekileceğimi anlamış ve hazırlanmıştım.'
|
Ahmet Varol
|
Çünkü ben hesabımla karşılaşacağımı sanmıştım (anlamıştım).'
|
Ali Bulaç
|
"Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım."
|
Ali Fikri Yavuz
|
Çünkü ben, hesabıma kavuşacağımı sezmiştim.”
|
Ali Ünal
|
Zaten ben, bir gün hesabımla baş başa kalacağıma kesin inanmıştım!”
|
Bayraktar Bayraklı
|
(19-20) Kitabı sağ tarafından verilenler, “Alın kitabımı okuyun, doğrusu ben hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum” diyecek.
|
Bekir Sadak
|
(19-20) Kitabi sagindan verilen «Alin, kitabimi okuyun, dogrusu bir hesaplasma ile karsilasacagimi umuyordum» der.
|
Celal Yıldırım
|
Çünkü gerçekten ben, hesabımla karşılaşacağımı kesinlikle biliyordum» der.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(19-20) Sicili (amel defteri) sağ eline tutuşturulan, (iftiharla) haykıracak: “İşte defterim, okuyun! Çünkü ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum” diyecek.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(19-20) Kitabı sağından verilen; 'Alın, kitabımı okuyun, doğrusu bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum' der.
|
Diyanet Vakfi
|
(19-20) Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der.
|
Edip Yüksel
|
“Hesabımla karşılaşacağımı bekliyordum.”
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Çünkü ben sezmiştim ki ben kavuşacağım hisabıma
|
Erhan Aktaş
|
Doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı biliyordum.
|
Gültekin Onan
|
"Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım."
|
Hakkı Yılmaz
|
(19-24) İşte kitabı sağından verilen kişiye gelince; işte o, “Alın, okuyun kitabımı. Şüphesiz ben, hesabıma kavuşacağıma inanıyordum/ kesinlikle biliyordum” der. Artık o, meyveleri sarkmış yüksek bir cennette hoşnut bir yaşamdadır. –Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyin, için!–
|
Harun Yıldırım
|
“Çünkü ben, hesabıma kavuşacağımı kesin olarak biliyordum.”
|
Hasan Basri Çantay
|
«Çünkü ben hakıykaten hisâbıma kavuşacağımı (kuvvetle) zannetmişdim».
|
Hayrat Neşriyat
|
(19-20) İşte kitâbı sağ eline verilen kimseye gelince, (sevinerek) der ki: 'Alın, kitâbımı okuyun; doğrusu ben, hesâbımla karşılaşacak kimse olduğumu gerçekten sezmiştim(bilmiştim)!' der.
|
İbni Kesir
|
Doğrusu ben, bir hesablaşma ile karşılaşacağımı sanıyordum.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Muhakkak ki ben, hesabıma mülâki olacağımı (hesabımla karşılaşacağımı) biliyordum.
|
Kadri Çelik
|
“Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı biliyordum.”
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
"Karşılaşacağım hesabı kesinlikle anlamış, hazırlıklarımı yapmıştım " der.
|
Mehmet Okuyan
|
Doğrusu ben hesabımla karşılaşacağıma inanmıştım.”
|
Muhammed Celal Şems
|
“Şüphesiz ben, hesabımla karşılaşacağımı umuyordum.”
|
Muhammed Esed
|
Zaten (bir gün) hesabımın önüme konulacağını bilmiştim!"
|
Mustafa Çevik
|
19-24 Hesap Günü Allah’ın davetine iman edip, dünya hayatını buna göre yaşamış olanların hesap defterleri sağ taraflarından verilecek. Bu müjdeye nail olan kimse sevinçle, “Ben bir gün hesabımla karşılaşacağıma inanmış, hayatımı da buna göre yaşamaya çalışmıştım. Şimdi bu yüzden Rabbim bana âhiret yurdu olan cennette meyveleri dallarından sarkmakta olan muhteşem güzellikler içinde yepyeni, mutlu bir hayat bahşetti.” diyecek. Onlara, iman ve salih amellerle yaşadığınız hayatınızın karşılığı olarak, “Cennet nimetlerinden huzur içinde yiyip için.” denilecek.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Kesinlikle ben, hesabımla yüzleşeceğime gönülden inanmıştım!"
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(20-21) «Şüphe yok, ben zannetmiştim ki, ben muhakkak hesabıma uğrayacağım.» İmdi o, hoşnut olduğu bir yaşayıştadır.
|
Ömer Öngüt
|
"Ben zaten hesabıma kavuşacağımı sezmiştim. "
|
Şaban Piriş
|
(19-20) Kimin kitabı sağından verilirse, -Alın, kitabımı okuyun, ben zaten bu hesabıma ulaşacağımı tahmin etmiştim, der.
|
Sadık Türkmen
|
Çünkü ben, hesabıma kavuşacağımı biliyordum.”
|
Seyyid Kutub
|
Ben hesabımın inceleneceğini sezmiştim» der.
|
Suat Yıldırım
|
"Zaten ben hesabımla karşılaşacağımı biliyordum!" der.
|
Süleyman Ateş
|
"Ben hesabımla karşılaşacağımı sezmiştim zaten."
|
Süleymaniye Vakfı
|
Ben hesabımla yüzleşeceğimi biliyordum.”
|
Tefhim-ul Kuran
|
«Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım.»
|
Ümit Şimşek
|
'Ben zaten hesaba çekileceğimi biliyordum.'
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
"Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten."
|