Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ve büyük günahları yapmada ısrâr ederlerdi.
|
Abdullah Parlıyan
|
Büyük günahları işlemede ısrar ederlerdi
|
Adem Uğur
|
Büyük günahı işlemekte direnir dururlardı.
|
Ahmed Hulusi
|
O büyük suçta (Hakikatlerini inkâr ederek onu yaşama yolunda çalışma yapmamakta) ısrar ederlerdi.
|
Ahmet Tekin
|
Büyük günahlar işlemekte ısrar ediyorlardı.
|
Ahmet Varol
|
O büyük günâhta da ısrar ediyorlardı.
|
Ali Bulaç
|
Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Ve en büyük günah (Allah’a ortak koşmak) üzerinde ısrar ediyorlardı...
|
Ali Ünal
|
En büyük günahta (şirk ve inkârda) ısrar ediyorlardı.
|
Bayraktar Bayraklı
|
(42-46) İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı.
|
Bekir Sadak
|
(45-46) Cunku onlar, bundan once, dunyada, nimet icinde bulunurlar iken, buyuk gunah islemekte direnir dururlardi.
|
Celal Yıldırım
|
Büyük günah üzerinde ısrar edip dururlardı.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(Onlar) büyük günahları işlemekte ısrar ederlerdi.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(45-46) Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
|
Diyanet Vakfi
|
Büyük günahı işlemekte direnir dururlardı.
|
Edip Yüksel
|
Büyük günahı işlemekte direniyorlardı.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Ve büyük cinayete ısrar ediyorlardı
|
Erhan Aktaş
|
Büyük ihanette ısrar ediyorlardı.
|
Gültekin Onan
|
Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı.
|
Hakkı Yılmaz
|
(42-48) Onlar içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içindedirler, serin olmayan, sevimli olmayan kapkara dumandan bir gölge içindedirler. Şüphesiz solun ashâbı bundan önce varlık içinde zevk ve eğlenceye dalanlar idiler. Ve büyük günah; Allah'a ortak kabul etme üzerine ısrar ediyorlardı. Ve “Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı, biz gerçekten kaldırılacağız? Önceki atalarımız da mı?” diyorlardı.
|
Harun Yıldırım
|
O büyük günah üzerinde de ısrar ederlerdi.
|
Hasan Basri Çantay
|
O büyük günâh üzerinde ısrar ederlerdi.
|
Hayrat Neşriyat
|
Ve o büyük günâh üzerine (şirki işlemekte) ısrâr ediyorlardı.
|
İbni Kesir
|
Ve büyük günah işlemekte direnip dururlardı.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve onlar, büyük günahta ısrar ediyorlardı.
|
Kadri Çelik
|
Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
(45-46) Keyf içinde şımarırlardı dünyadayken. En büyük şirkte ederlerdi ısrar
|
Mehmet Okuyan
|
Büyük günahı (şirki) işlemekte ısrar ediyorlar.
|
Muhammed Celal Şems
|
Onlar, büyük günah (işlemek konusunda) hep ısrar ederlerdi.
|
Muhammed Esed
|
çirkin günahlar işlemekte inat ediyorlardı,
|
Mustafa Çevik
|
41-48 Amel defterleri sol taraflarından verilen bedbahtlara gelince, o nankör ve inatçılar cehennemin kavurucu sıcağı ile kavrulurken, bir yandan da kaynar su içirilecekler, boğucu, simsiyah bir duman içinde yaşayacak, yürekleri dağlayan bir umutsuzluk içinde yanıp duracaklar. Çünkü onlar dünyada iken, Allah’ın kendilerine bahşettiği nimetleri, yalnızca dünya hayatı için ölçüsüzce kullanmış, Allah’a karşı nankörlük edip azgınlaşmış, O’nun sınırlarını tanımayıp, kendileri nizamlar kurup hükümler koyup, sınırlar oluşturmuşlardı. Ayrıca öldükten sonra Allah’ın insanları tekrar diriltip hesap soracağı günü ve gerçeğini de yalan sayıp, inkâr etmiş, “Ne yani, ölüp kemiklerimiz çürüyüp de toprağa karıştıktan sonra, yeniden mi diriltileceğiz, bizden önceki atalarımız da mı diriltilecek?” diye alay etmişlerdi.
|
Mustafa İslamoğlu
|
ve büyük ihanette ısrar etmiştiler;
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(44-46) (O gölge) Ne soğuktur, ne de fâidelidir. Çünkü, şüphe yok onlar bundan evvel nîmetlere (zevklerine) düşkünler idiler. Ve büyük günah üzerine ısrar eder olmuşlardır.
|
Ömer Öngüt
|
Büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
|
Şaban Piriş
|
Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.
|
Sadık Türkmen
|
Büyük günahı işlemekte ısrar ediyorlardı.
|
Seyyid Kutub
|
Büyük günahı (Allah'a ortak koşmayı) işlemekte ısrar ediyorlardı.
|
Suat Yıldırım
|
O en büyük günahta, şirkte ısrar ederlerdi.
|
Süleyman Ateş
|
Büyük günâhı işlemekte ısrar ediyorlardı.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Israrla büyük günahları[*] işler dururlardı,
[*] Kelimeler elif lamlı olduğu için diğer ayetlerde en büyük olduğu belirtilen şirk günahı diye tercüme ettik.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı.
|
Ümit Şimşek
|
O büyük günahta ısrar ediyorlardı.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
O büyük günah üzerinde ısrar edip dururlardı.
|