Abdulbaki Gölpınarlı
|
O cennetlerde, gözlerini, eşlerinden ayırmayan ve eşlerinden önce ne bir insan tarafından dokunulmuş, ne bir cin tarafından dokunulmuş eşler var.
|
Abdullah Parlıyan
|
O cennetlerde gözlerini eşlerinden ayırmayan ve eşlerinden önce kendilerine ne insan, ne cin dokunmamış eşler vardır.
|
Adem Uğur
|
Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
|
Ahmed Hulusi
|
Onlarda eşlerinden başkasını görmeyenler (yapılar) vardır ki, daha önce kendilerini ne ins ne de cann (cin türü) dokunup (beşerî - şeytanî fikir ve duygularla) kirletmiştir!
|
Ahmet Tekin
|
Orada süzgün bakışlı, alımlı, hasretlik çekmiş gibi, gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş, çılgınca seven güzeller var ki, eşlerinden önce, onlara insan ve cin eli değmemiştir.
|
Ahmet Varol
|
Oralarda bakışlarını yalnız eşlerine dikmiş güzeller vardır ki, onlardan önce kendilerine ne bir insan ne de bir cin dokunmuştur.
|
Ali Bulaç
|
Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.
|
Ali Fikri Yavuz
|
O cennetlerde, gözlerini kocalarından başkasına çevirmiyen hanımlar vardır ki, bu kocalarından önce, kendilerine ne bir insan dokunmuştur, ne de bir cin?!
|
Ali Ünal
|
Yine o iki cennette, gözleri eşlerinden başkasını görmeyen öyle güzeller vardır ki, onlara daha önce ne bir insan eli değmiştir, ne de cin.
|
Bayraktar Bayraklı
|
(56-59) Orada, gözlerini eşlerinden ayırmayan, kendilerinden önce ne insan ne de cin dokunmuş eşler olacaktır. Şimdi, Rabbinizin cennet güzelliklerini nasıl inkâr edebilirsiniz? Onlar sanki yakut ve mercan gibidirler. Şimdi, Rabbinizin cennet güzelliklerini nasıl inkâr edebilirsiniz?
|
Bekir Sadak
|
Orada, bakislarini yalniz eslerine cevirmis, daha once ne insan ve ne de cinlerin dokunmus oldugu esler vardir.?
|
Celal Yıldırım
|
Cennetlerde gözlerini sadece kendi eşlerine çevirmiş, daha önce kendilerine ne insan, ne de cin dokunmamış zevceler vardır.
|
Cemal Külünkoğlu
|
O cennetlerde gözleri efendilerinden başkasını görmeyen, daha önce cin ve insanlardan hiç kimsenin dokunmadığı tatlı bakışlı dilberler (hizmetçi kızlar) vardır.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Orada, bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, daha önce ne insan ve ne de cinlerin dokunmuş olduğu eşler vardır.
|
Diyanet Vakfi
|
Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
|
Edip Yüksel
|
Oralarda sarkan meyveler vardır; daha önce ne bir insan ne de bir cin tarafından dokunulmamış.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
O Cennetlerde öyle kasıratü't-tarf dilberler, ki dokunmamıştır onlara onlardan evvel İns-ü Cânn.
|
Erhan Aktaş
|
Onlarda daha önce ins1 ve cinnin1 dokunmadığı, bakışlarını başkasından çekmiş eşler vardır.
1- Bilinen bilinmeyen, tanınan tanınmayan, hiç kimsenin. “İns ve cin” bir terkiptir. Ve “hiç kimse”, “hiçbir şey” anlamını ifade etmektedir. Diğer bir deyimle “ne var, ne yok” her şeyi içine alan bir anlama sahiptir. Buradaki cin sözcüğü, “görünmez olan, dumansız ateşten yaratılmış varlık” anlamındaki cin değildir.
|
Gültekin Onan
|
Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.
|
Hakkı Yılmaz
|
Oralarda, daha önce bildik, bilmedik, geçmiş, gelecek hiç kimse tarafından dokunulmamış; el ve göz değmemiş, bakışlarını dikenler vardır.
|
Harun Yıldırım
|
O ikisinde de bunlardan evvel ne bir insanın ne de bir cinnin asla dokunmadığı gözlerini yalnız eşlerine dikmişler vardır.
|
Hasan Basri Çantay
|
Oralarda gözünü yalınız zevcelerine hasretmiş (öyle dilber) ler vardır ki bunlardan evvel ne bir insan, ne bir cin asla kendilerine dokunmamışdır.
|
Hayrat Neşriyat
|
Onlarda (kocalarından) başkasına bakmayan kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur!
|
İbni Kesir
|
Oralarda bakışlarını yalnız eşlerine çevirmişler vardır ki, daha önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cinn dokunmuştur.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Onlarda (iki cennette de) bakışlarını (yalnız eşlerine) hasreten eşler vardır. Kendilerine onlardan önce insan ve cin dokunmamıştır.
|
Kadri Çelik
|
Orada, bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş, daha önce ne insan ve ne de cinlerin asla dokunmadığı eşler vardır.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Aşikarane gözlerini sadece eşlerine dikmiş, ne cin ne insan dokunmuş güzeller var.
|
Mehmet Okuyan
|
Oralarda (cennetlerde) bakışlarını (yalnızca eşlerine) kısanlar (çevirenler) var ki onlardan (cennetliklerden) önce kendilerine hiçbir insan ve cin dokunmamıştır.
|
Muhammed Celal Şems
|
Orada gözlerini yere indirmiş hanımlar olacak. İnsanlar ve cinlerden hiçbiri (Cennetlikler’den) önce kendilerine dokunmamıştır.
|
Muhammed Esed
|
Bu (bahçe)lerde, ne insanın ne de görünmez bir varlığın daha önce hiç dokunmadığı yumuşak bakışlı eşler bulunacak.
|
Mustafa Çevik
|
54-59 Bu cennetlere girmeye layık görülenler, orada kumaşı ipekle atlastan oluşan minderlere kurulacak ve cennet ağaçlarının çeşit çeşit meyvelerinden yiyecekler. Rabbinizin dünya hayatınızda sizi davet ettiği hayat tarzına sırtınızı dönerek cennet nimetlerinden nasıl kendinizi mahrum edersiniz? O cennetlerde daha önce kendilerine ne bir insan ne de cin elinin değmediği, eşinden başkasını gözü görmeyen, huyu güzel kendi güzel, inci, mercan gibi korunmuş eşler de olacak. Allah, işte böylesi nimetlere kavuşturmak için sizleri İslâm nizam ve ahlakını yaşamaya çağırıyor. Bu davete sırtınızı dönüp, cennet nimetlerinden nasıl vazgeçersiniz?
|
Mustafa İslamoğlu
|
Bu (cennetlerde), daha önce ne insanların ne de cinlerin asla ellerinin değmediği gözü dışarıda olmayan eşler olacak:
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(56-57) O cennetlerde nazarlarını (yalnız kendi kocalarına) hasretmiş kadınlar vardır ki, kendilerine onlardan önce ne bir insan ve ne de bir cin dokunmamıştır. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?
|
Ömer Öngüt
|
O cennetlerde bakışlarını yalnız erkeklerine çevirmiş eşler vardır. Bu kocalarından önce, kendilerine ne insan ne cin dokunmamıştır.
|
Şaban Piriş
|
O cennetlerde bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, onlardan önce hiçbir insan ve cinin dokunmadığı eşler vardır.
|
Sadık Türkmen
|
Oralarda gözlerini yalnız kendilerine dikmiş, iri gözlü eşler vardır. Onlara daha önce ne bir insan, ne de bir cin dokunmamıştır.
|
Seyyid Kutub
|
Bu konutlarda gözleri erkeklerinden başkasını görmeyen, daha önce ne insan ve ne de cin kökenli bir erkeğin, el değdirmediği eşler vardır.
|
Suat Yıldırım
|
O cennetlerde gözleri eşlerinden başkasını görmeyen, tatlı bakışlı öyle güzeller vardır ki, daha önce cin ve insanlardan hiç kimse kendilerine dokunmamıştır.
|
Süleyman Ateş
|
Onlarda bakışları kısa (yalnız kocalarına bakan) öyle dilberler de var ki, bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Bahçelerde, gözlerini onlardan ayırmayan hizmetçi kızlar (huriler) vardır. Bunlardan önce onlara ne bir insan ne de cin eli değmiştir[*].
[*] Cinsellikle ilgili herhangi bir bilgi ve tecrübeleri olmadığı vurgulanıyor. Diğer bir ifade ile cenentteki huriler hem kadın hem de erkek müminlerin emrine verilen ve sadece hizmet yapan varlıklar. Cinsellik gibi konuların akıllarından bile geçmeyeceği ifade edilmiş oluyor.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş (öyle) kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmamıştır.
|
Ümit Şimşek
|
O Cennetlerde, bakışlarını kendilerine çevirmiş güzeller vardır ki, daha önce onlara ne bir insan, ne de bir cin eli değmemiştir.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan.
|