Abdulbaki Gölpınarlı
|
Şüphe yok ki çekinenler, cennetlerdedir, ırmakların başlarında.
|
Abdullah Parlıyan
|
Şüphesiz ki, yollarını Allah'ın kitabıyla bulanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadırlar.
|
Adem Uğur
|
Takvâ sahipleri cennetlerde ve ırmakların kenarlarındadır.
|
Ahmed Hulusi
|
Muhakkak ki korunanlar cennetlerde ve nehir kıyılarındadırlar.
|
Ahmet Tekin
|
Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler Cennetlerde, aydınlık içinde ve ırmak kenarlarındadır.
|
Ahmet Varol
|
Şüphesiz takva sahipleri cennetlerde ve ırmak (kenarların)dadırlar.
|
Ali Bulaç
|
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nehir (çevresin)dedirler.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Şüphesiz takva sahibleri cennetlerde aydınlıklar içindedirler;
|
Ali Ünal
|
Ama Allah’a gönülden saygı besleyen ve O’na itaatsizlikten kaçınan (müttakîler) bahçelerde ve ırmak kenarlarındadırlar.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Takvâ sahipleri cennetlerde ve ırmakların kenarlarındadır.
|
Bekir Sadak
|
(54-55) Allah'a karsi gelmekten sakinanlar, guclu hukumdarin katinda, yuksek bir derecede, cennetlerde ferahlik ve aydinlik icindedirler. *
|
Celal Yıldırım
|
Şüphesiz ki, muttakîler (Allah'tan saygı ile korkup fenalıklardan sakınan mü'minler) Cennetlerde genişlik ve aydınlık içindedirler.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınan ve O'nun emirlerine uyanlar cennetlerde, nehir kıyılarındadır.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(54-55) Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, güçlü hükümdarın katında, yüksek bir derecede, cennetlerde ferahlık ve aydınlık içindedirler.
|
Diyanet Vakfi
|
(54-55) Takvâ sahipleri cennetlerde ve ırmakların kenarlarında, güçlü ve Yüce Allah'ın huzurunda hak meclisindedirler.
|
Edip Yüksel
|
Erdemliler, bahçeler ve ırmaklar içindedir.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Şübhesiz müttekıler Cennetlerde nur içinde
|
Erhan Aktaş
|
Takva sahipleri cennetlerde1 ve nehir kenarlarındadır.
1- Bahçelerde.
|
Gültekin Onan
|
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nehir (çevresin)dedirler.
|
Hakkı Yılmaz
|
Hiç şüphesiz Allah'ın koruması altına girmiş kimseler cennetlerdedir, ırmaklardadır/aydınlıklardadır.
|
Harun Yıldırım
|
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nehirdedirler.
|
Hasan Basri Çantay
|
Şübhesiz ki takva saahibleri cennetlerde, ırmaklar (kenarların) da,
|
Hayrat Neşriyat
|
(54-55) Şübhesiz ki takvâ sâhibleri, Cennetlerde ve ırmaklar(ın kenarın)da, bir doğruluk ikametgâhında, Muktedir (herşeye kudreti yeten) bir Melîk’in (Allah’ın) huzûrundadırlar.
|
İbni Kesir
|
Muhakkak ki muttakiler, cennetlerde ve ırmaklardadırlar.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Muhakkak ki takva sahipleri, cennetlerde ve nehir kenarlarındadır.
|
Kadri Çelik
|
Hiç şüphesiz takva sahipleri, cennetler ve nehirler içindedirler.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
(54-55) (Rabbin) güçlü melikin sadakat katındadır muttakiler. Nehir başında cennettedirler.
|
Mehmet Okuyan
|
54-55 Muttakîler (duyarlı olanlar) ise güçlü hükümdarın (Allah’ın) huzurunda ‘doğruluk makamındaki’ bahçelerde ve ırmak(ların kenarların)da olacaklardır.
|
Muhammed Celal Şems
|
(54-55) Şüphesiz takvayı benimseyenler, Cennetler’de ve bolluk içerisinde, doğruluk tahtında (ve) kudretli bir Hükümdar’ın huzurunda olacaklar.
|
Muhammed Esed
|
(Bu nedenle,) Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar, kendilerini bir bahçeler ve akarsular (cennetin)de bulacaklar,
|
Mustafa Çevik
|
54-55 Allah’ın davetine iman ederek sorumluluklarını yerine getirmek için gayret edenlerse cennet bahçelerinde, ırmak başlarında Rablerinin huzurunda olacaklar.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Ne var ki, sorumluluğunun bilincinde olanlar cennetlerde ve ırmaklar arasında (mest) olacaklar:
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Muhakkak ki muttakîler, cennetlerde ve ırmaktadırlar.
|
Ömer Öngüt
|
Takvâ sahipleri cennetlerde ve ırmakların kenarındadırlar.
|
Şaban Piriş
|
Korunanlar ise cennetlerde ve ırmaklarda.
|
Sadık Türkmen
|
ŞÜPHESİZ muttakiler cennetlerin içinde ve ırmaklar(ın kenarın)dadırlar.
|
Seyyid Kutub
|
Kötülüklerden sakınanlar cennetlerde ve ırmak kenarlarındadırlar.
|
Suat Yıldırım
|
Ama müttakiler ise cennetlerde, bahçelerde ve ırmak kenarındadırlar.
|
Süleyman Ateş
|
Korunanlar cennetlerde ırmaklar(ın kenarın)dadırlar.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Kendilerini koruyanlar bahçelerde, ırmak kıyılarında dolaşacak,
|
Tefhim-ul Kuran
|
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nehir (çevresin)dedirler.
|
Ümit Şimşek
|
Takvâ sahipleri ise Cennet bahçelerinde, ırmaklardadır:
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Korunup sakınanlar; bahçelerde, nehir kıyılarındadır.
|