min melekin - melekler

  
Abdulbaki Gölpınarlı Ve göklerde nice melekler vardır ki Allah, dilediğine ve râzı olduğuna şefâat etmeleri için izin vermedikçe şefâatleri, hiçbir şeye yaramaz.
Abdullah Parlıyan Göklerde ne kadar çok melek var ki; aracılıkta hiçbir faydaları olamaz. Meğer ki Allah'ın dilediği ve razı olduğu kimse için şefaat izni verilmiş olsun. İşte o zaman şefaatın faydası olur.
Adem Uğur Göklerde nice melek var ki onların şefaatleri, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için Allah'ın izin vermesi dışında, bir işe yaramaz.
Ahmed Hulusi Semâlarda nice melek vardır ki, Allâh'ın dilediği ve razı olduğu için verdiği izin dışında, onların şefaati hiçbir fayda vermez!
Ahmet Tekin Göklerde nice melekler var! Onların şefaatleri, ancak Allah izin verdikten sonra, Allah’ın sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, hoşnut olduğu akıllı ve sorumlu kimseler için fayda sağlar.
Ahmet Varol Göklerde nice melekler vardır ki, Allah dilediği ve razı olduğu kimse için izin vermeden şefaatleri bir yarar sağlamaz.
Ali Bulaç Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiçbir şeyle yarar sağlamaz; ancak Allah'ın dileyip razı olduğu kimseye izin verdikten sonra başka.
Ali Fikri Yavuz Göklerde nice melekler vardır da, Allah dileyib razı olduğuna izin vermeden önce, şefaatleri hiç bir şeye yaramaz.
Ali Ünal Göklerde ne kadar melek bulunursa bulunsun, (farz–ı muhal, bir kimse için kendiliklerinden şefaatte bulunmaya teşebbüs edecek bile olsalar,) Allah dilemedikçe ve rıza gösterip izin vermedikçe herhangi bir kimse hakkındaki şefaatleri en küçük bir fayda sağlamaz.
Bayraktar Bayraklı Göklerde nice melek var ki, Allah, kendilerine izin vermedikçe Allah'ın isteği ve rızası dışında kimseye şefaat edemezler.
Bekir Sadak Allah, diledigine ve hosnut olduguna izin vermedikce, goklerde bulunan nice meleklerin sefaati bir seye yaramaz.
Celal Yıldırım Göklerde nice melekler vardır ki, şefaatleri hiçbir fayda vermez ; meğer ki Allah'ın dilediğine, razı olduğuna izin verdikten sonra şefaat etmiş olsunlar..
Cemal Külünkoğlu Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah'ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar.
Diyanet İşleri (eski) Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaati bir şeye yaramaz.
Diyanet Vakfi Göklerde nice melek var ki onların şefaatleri, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için Allah'ın izin vermesi dışında, bir işe yaramaz.
Edip Yüksel Göklerdeki meleklerin bile şefaati bir yarar sağlamaz. Ancak ALLAH’ın dilediği kimse için izin vermesinden ve O’nun rızasına uygun olduktan sonra…
Elmalılı Hamdi Yazır Göklerde nice Melâike vardır da Allah dileyip razıy olduğuna izin vermezden evvel şefaatleri hiçbir şey'e yaramaz.
Erhan Aktaş Göklerde nice melekler var ki, Allah’ın dilediği ve hoşnut olduğu kimseler için izin vermesi dışında onların şefaatleri1 hiçbir yarar sağlamaz.

1- Ayette sözü edilen “meleklerin şefaati” bu dünyaya yönelik bir yardımdır. Kur’an’da bu tarz yardımların müşriklere karşı savaşlarda yapılmış olduğu açıkça yer almaktadır. Günahların bağışlanması, torpil yapılması ve affedilmeye aracılık yapılması tarzındaki şefaat inancı, “müşrikçe”, “müşriklere ait” bir inanç olup, Kur’an tarafından kesin bir dille reddedilmektedir. Kur’an’a göre -Nebimiz de dâhil- birilerinin “şefaat” edeceğine dair olan inanç, kesinlikle şirktir.
Gültekin Onan Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiçbir şeyle yarar sağlamaz; ancak Tanrı'nın dileyip razı olduğu kimseye izin verdikten sonra başka.
Hakkı Yılmaz Ve göklerde nice melekler 56 var ki, Allah'ın, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için izin vermesinden sonraki durum dışında, yardımları, kayırmaları hiçbir işe yaramaz.
Harun Yıldırım Göklerde nice melekler vardır ki, Allah’ın dileyip razı olduğu kimseye izin vermedikçe şefaatleri hiçbir yarar sağlamaz.
Hasan Basri Çantay Göklerde nice melek vardır ki onların şefaatleri bile hiçbir şey'e yaramaz. Meğer ki (o şefaat) Allahın dileyeceği ve raazî olacağı kimseler için (ve ancak Onun) izin vermesinden sonra ola.
Hayrat Neşriyat Göklerde nice melekler vardır ki, Allah’ın dileyeceği ve râzı olacağı kimseler için izin vermesinden sonra olması müstesnâ, onların şefâatleri de hiçbir fayda vermez.
İbni Kesir Göklerde nice melek vardır ki; Allah, dileyeceği ve razı olacağı kimseler için izin vermedikçe onların şefaatı hiç bir şeye yaramaz.
İskender Evrenosoğlu Ve göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri (hiç)bir şeyle (hiçbir şekilde) fayda vermez. Allah'ın dilediği ve razı olduğu (tasarruf rızasına sahip) kimseye (devrin imamına) izin vermesinden sonrası hariç.
Kadri Çelik Allah dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaatleri hiç bir şeyle yarar sağlamaz.
Mehmet Ali Eroğlu Nice melek var ki göklerde; şefaatleri dilediği ve hoşnut olduğu kimseler içindir. Eğer Allah izin vermezse hiç bir işe yaramaz. Ancak onun izniyle şefaat edilir.
Mehmet Okuyan Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri hiçbir işe yaramaz. Ancak Allah’ın dilediği ve razı olduğuna izin vermesinden sonraki durum hariç.
Muhammed Celal Şems Göklerde nice melekler vardır (ki) onların şefaati, Allah’ın izin verip dilediği ve kendisinden razı (olduğundan) başkasına hiç fayda vermez.
Muhammed Esed Çünkü, göklerde ne kadar çok melek olsa da, onların şefaati (hiç kimseye) en ufak bir fayda sağlamayacaktır; meğer ki Allah dilediği ve razı olduğu kimse için (şefaat) izni vermiş olsun.
Mustafa Çevik 26-28 Allah, göklerde olan meleklerin dünyada ve âhirette insanlara şefaatçi olmalarına izin vermemişken, bir kısmınız kalkmış Allah’ın kızları olarak kabul ettiğiniz meleklerden şefaat bekliyorsunuz.
Böyleleri Allah’ı yeterince tanımayan ve gerçek hiçbir bilgiye sahip olmayan, zannın peşine düşen inatçı cahillerdir. Gerçek şu ki zan, asla gerçek gibi olamaz, onun yerini tutamaz.
Mustafa İslamoğlu Her ne kadar göklerdeki melek sayısı çoksa da, Allah'ın dilediği ve razı olduğu kimseler için verdiği şefaat izni olmadıkça, onların şefaati hiçbir fayda sağlamayacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen Ve göklerde nice melekler vardır, onların şefaatleri hiçbir fâide vermez, meğer ki, Allah Teâlâ'nın dilediği ve razı olduğu kimse için müsaade verdiğinden sonra olsun.
Ömer Öngüt Allah dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaatleri hiç bir şeyle yarar sağlamaz.
Şaban Piriş Çünkü, göklerde ne kadar çok melek olsa da, onların şefaati (hiç kimseye) en ufak bir fayda sağlamayacaktır; meğer ki Allah dilediği ve razı olduğu kimse için (şefaat) izni vermiş olsun.
Sadık Türkmen ALLAH’ın dilediği ve razı olduğu kişiler hakkında izni olmadan, göklerde nice melekler vardır ki; onların şefaatleri hiçbir işe yaramaz/fayda vermez.
Seyyid Kutub Göklerde nice melek var ki, Allah'ın dilediklerine ve hoşlandıklarına ilişkin izni olmadıkça, şefaatleri hiçbir yarar sağlamaz.
Suat Yıldırım Nitekim göklerde nice melaike var ki, Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimseler hakkında geçerli olması için izin çıkmadıkça, onların şefaatleri asla fayda vermez.
Süleyman Ateş Göklerde nice melekler var ki, Allah dilediği ve razı olduğu kimseler için izin vermedikçe, onların şefaatı hiçbir işe yaramaz.
Süleymaniye Vakfı Göklerde çok melek var ama onların şefaati (desteği) işe yaramaz. İşe yaraması için Allah’ın tercih ettiği kişiye, O’nun izni ve rızası ile olması gerekir.[*]

[*] Şefaat, şef’ (الشَّفْع) kökünden iki şeyin yan yana olması, tek olmaması demektir. Birinin işini görmek için onunla birlikte gitme anlamına da gelir(Mekâyîs, Müfredât). Bu dünyada bu tür destekler olabilir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Her kim iyiliğe şefaat ederse (destek verirse) ondan ona pay vardır. Kim de kötülüğe şefaat ederse ondan da sorumluluğu olur. Allah her şeyi korur ve kollar.” (Nisa 4/85) Bu dünyada meleklerin insanlara böyle destekleri olabilir. Bunu şu âyetten öğreniyoruz: Karanlıklardan aydınlığa çıkasınız diye Allah ve melekleri size destek vermektedir. O’nun inanıp güvenenlere ikramda bulunur. (Ahzab 33/43) Bu âyet, Allah’ın onayı olmadan meleklerin  kimseye destek veremeyeceğini bildirmektedir.

Türkçe’de şefaat, Allah’ın yanında birine arka çıkma ve yardımcı olma anlamında kullanılır. Mahşer yerinde böyle bir şefaat olmayacaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Öyle bir günden çekinin ki, o gün kimse kimsenin yerine ceza çekmez, kimseden şefaat kabul edilmez, kimseden fidye alınmaz ve kimseye yardım edilmez.” (Bakara 2/48)

Ahiretteki şefaat ancak, cehennemde cezasını çekmiş olanların, Cennetteki yakınları tarafından kabul edilmesi şeklinde olabilir. İlgili âyetler şöyledir: "Rabbine and olsun ki onları, şeytanlarla birlikte toplayacağız. Sonra diz çöktürerek alevli ateşin (cehennemin) çevresine getireceğiz. Sonra her toplumdan Rahman’a en sert baş kaldıranları çekip ayıracağız. Cehennemde kızarmayı en çok kimin hak ettiğini iyi biliriz. Sizden (günahı sevabından çok olanlardan) oraya uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin uygulamayı üstlendiği kesin hükümdür. Sonra kendini (şirkten) korumuş olanları kurtaracak, zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.” (Meryem 19/68-72)

Günahkarları, suya koşarcasına cehenneme sevk edeceğiz. (Orada) Rahman’dan söz almış olanlar# dışında kimse şefaata (birinden destek görme hakkına) sahip olamayacaktır (Meryem 19/86-87).

Bunlar şirk günahı ile cehenneme girmemiş olanlardır. Çünkü “Allah, kendisine ortak koşulmasını (şirki) bağışlamayacaktır.” (Nisa 4/48)

Tefhim-ul Kuran Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiçbir şeyle yarar sağlamaz; ancak Allah'ın dileyip razı olduğu kimseye izin verdikten sonra başka.
Ümit Şimşek Göklerde nice melekler var ki, Allah dilediği ve razı olduğu kimseler hakkında izin vermedikçe, onların şefaati hiçbir fayda vermez.
Yaşar Nuri Öztürk Göklerde nice melekler var ki, şefaatler hiçbir işe yaramaz. Allah'ın, dilediği ve hoşnut olduğu kimseler için izin vermesinden sonraki durum müstesna.