Abdulbaki Gölpınarlı
|
Artık yüz çevir onlardan, bundan dolayı da kınanmazsın sen.
|
Abdullah Parlıyan
|
O halde onlardan yüz çevir, bundan dolayı kınanacak değilsin.
|
Adem Uğur
|
Artık onlara aldırma. (Davete uymamalarından dolayı) sen kınanacak değilsin.
|
Ahmed Hulusi
|
Onlardan yüz çevir! Sen (bu yüzden) kınanacak değilsin.
|
Ahmet Tekin
|
Artık onlardan uzak dur. Onların takındıkları tavırlardan dolayı sen kınanacak değilsin.
|
Ahmet Varol
|
Sen onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak değilsin.
|
Ali Bulaç
|
Öyleyse sen, onlardan yüz çevir; artık kınanacak değilsin.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Onun için, onlardan yüz çevir; artık (tebliğ vazifeni yaptın ve bizim katımızda) kınanacak değilsin.
|
Ali Ünal
|
O halde (ey Rasûlüm), onlarla tartışmaya girme, bırak onları; böyle yapmakla kınanıp suçlanacak değilsin.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Artık onlardan yüz çevir! Bundan sonra sen hiç kınanmazsın.
|
Bekir Sadak
|
Onlardan yuz cevir; sen kinanacak degilsin.
|
Celal Yıldırım
|
Onlardan yüzçevir; bu yüzden kınanacak değilsin.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Onun için, onlardan uzak dur. Artık (vazifeni yaptın ve bizim katımızda) kınanacak değilsin.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
|
Diyanet Vakfi
|
Artık onlara aldırma. (Davete uymamalarından dolayı) sen kınanacak değilsin.
|
Edip Yüksel
|
Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Onun için onlardan yüz çevir, artık sen levm olunacak değilsin
|
Erhan Aktaş
|
O halde onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.
|
Gültekin Onan
|
Öyleyse sen, onlardan yüz çevir; artık kınanacak değilsin.
|
Hakkı Yılmaz
|
(54,55) Artık sen onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak değilsin. Ve sen öğüt ver/hatırlat. Çünkü şüphesiz öğüt/ hatırlatmak, mü’minlere yarar sağlar.
|
Harun Yıldırım
|
Öyleyse sen, onlardan yüz çevir; artık kınanacak değilsin.
|
Hasan Basri Çantay
|
O halde (Habîbim) onlardan yüz çevir. Artık sen, kınanacak (mes'ûl olacak) değilsin.
|
Hayrat Neşriyat
|
Artık onlardan yüz çevir; bu yüzden kınanacak bir kimse değilsin!
|
İbni Kesir
|
Onlardan yüz çevir. Artık sen, kınanacak değilsin.
|
İskender Evrenosoğlu
|
O halde onlardan yüz çevir, artık sen kınanacak değilsin.
|
Kadri Çelik
|
Öyleyse sen onlardan yüz çevir; artık sen kınanacak değilsin.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Yüz çevir artık o halde sen onlardan. Sen kınanacak değilsindir.
|
Mehmet Okuyan
|
Onlardan yüz çevir! Sen asla kınanacak değilsin.
|
Muhammed Celal Şems
|
Artık onlardan yüz çevir. Sen asla ayıplanacak değilsin.
|
Muhammed Esed
|
O halde, onlardan yüz çevir, (bu durumda) senin bir suçun olmaz;
|
Mustafa Çevik
|
50-54 O halde ey Peygamber! Sen de insanlara de ki: “Ey insanlar! Allah’ın sizi davet ettiği sınırlar içinde yaşamaya koşun; huzur ve mutluluğunuz için O’na sarılın. Sakın O’ndan başkasına teslim olup da, Allah’la birlikte başka ilahlar edinmeyin. Ben Allah adına bu gerçekleri sizlere tebliğ etmekle emrolundum.” Fakat onlardan öncekilere de bir peygamber geldiğinde, o peygamber hakkında “O bir sihirbazdır veya delidir” dediler. Sanki peygamberlerini yalanlamayı birbirlerine vasiyet etmişler. Hiç şüphesiz onların hepsi azgınlaşıp haddi aşmış topluluklardır. Bu azgın nankörlerden yüz çevir! Onların iman etmeyişlerinden sen sorumlu değilsin.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Artık onları kendi hallerine bırak, (sen kendi işine bak); böyle yaptığın takdirde kınanacak değilsin.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Şimdi onlardan yüz çevir, artık sen kınanılacak değilsin.
|
Ömer Öngüt
|
Onlardan yüz çevir. (Dâvetine uymamalarından dolayı) sen kınanacak değilsin.
|
Şaban Piriş
|
-Onlardan yüz çevir, bundan dolayı kınanacak değilsin.
|
Sadık Türkmen
|
Öyleyse onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak değilsin.
|
Seyyid Kutub
|
Onlardan yüz çevir, sen kınanacak değilsin.
|
Suat Yıldırım
|
Sen de onlardan yüz çevir, yeterince onlara hakkı anlatmaya çalıştığından artık bundan ötürü seni kimse ayıplayamaz.
|
Süleyman Ateş
|
Onlardan yüz çevir, sen kınanacak değilsin.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Artık onlarla ilgilenme; sen bundan dolayı kınanacak değilsin.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Öyleyse sen, onlardan yüz çevir; artık sen, kınanacak değilsin.
|
Ümit Şimşek
|
Sen onlardan yüz çevir; artık kınanmazsın.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Artık onlardan yüz çevir. Sen bu yüzden kınanmayacaksın.
|