sâhûne - gaflette olanlardır

  
Abdulbaki Gölpınarlı Ki onlar, daldıkları gaflette habersiz bir halde bocalayıp dururlar.
Abdullah Parlıyan Onlar aptalca daldıkları cehalet içerisinde, ne dediklerini bilmezler.
Adem Uğur Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
Ahmed Hulusi Onlar ki cehalet ve körlük içinde ne yaptığını bilmeyenlerdir!
Ahmet Tekin Cehalet içinde olanlar şuursuzca davranıyorlar.
Ahmet Varol Onlar bilgisizlik içinde kalmış gafil kimselerdirler.
Ali Bulaç Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.
Ali Fikri Yavuz Onlar, bir cehalet içinde bulunan gâfil kimselerdir.
Ali Ünal Ki onlar, cehaletle sarhoş, hak konusunda tam bir gaflet ve kayıtsızlık içindedirler.
Bayraktar Bayraklı Onlar cehalet bataklığında ne yaptıklarından habersizdirler.
Bekir Sadak (10-11) Yalanciligi itiyat edinenlerin, bilgisizlige saplanip kalanlarin canlari ciksin!
Celal Yıldırım bilgisizliğin sarhoşluğu ve mahmurluğu içinde kalmış gafillerdir.
Cemal Külünkoğlu (10-11) Kahrolsun o koyu yalancılar! Onlar, bir cehalet içinde bulunan gafil kimselerdir
Diyanet İşleri (eski) (10-11) Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!
Diyanet Vakfi Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
Edip Yüksel Ki şaşkınlıkları içinde umursamıyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır O serhoşluk içinde yaptığını bilmezler
Erhan Aktaş Onlar, cehalet içinde ne yaptığını bilmeyenlerdir.
Gültekin Onan Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.
Hakkı Yılmaz (10-12) Mahvoldu bir sarhoşluk ve bilinçsizlik içindeki “Din Günü ne zaman?” diyen o aşırı yalancılar!
Harun Yıldırım Onlar ki, kuşatıcı bir cehalet içinde gafil kimselerdir.
Hasan Basri Çantay ki onlar koyu bir cehalet içinde kalmış gaafil kimselerdir.
Hayrat Neşriyat O kimseler ki, onlar cehâlet içinde bulunan gafillerdir.
İbni Kesir Ki onlar; koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
İskender Evrenosoğlu Onlar ki cehalet içinde, gaflette olanlardır.
Kadri Çelik Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.
Mehmet Ali Eroğlu (10-11) Ahmaklık içinde şuursuzca davranan koyu yalancılara lanet olsun
Mehmet Okuyan Onlar, koyu bir şaşkınlıkta ne yaptığını bilmeyenlerdir.
Muhammed Celal Şems Onlar sapıklığın derinliklerinde dolaşmaktadırlar.
Muhammed Esed aptallıklarıyla cehalete gömülenler;
Mustafa Çevik 7-14 Ey gerçeğe gözlerini kapayıp kulaklarını tıkayanlar! Şu, her biri kendi yörüngesinde akıp giden yıldızlarla donatılmış olan gökyüzündeki mükemmel nizama bir bakıp düşünün bakalım, orada hiçbir düzensizlik görebilecek misiniz? Oysa sizin düşünceleriniz düzensiz, paramparça; inancınız ve sözleriniz temelsiz, dayanaksız; hayatınız çelişkilerle dolu, şirk ve küfür içinde bocalayıp duruyorsunuz. Cahilce inat edip, Kur’an ile Allah adına yapılmakta olan davetten kendinizi mahrum bırakıyorsunuz. Yazıklar olsun, o kendi uydurdukları ya da kendileri gibi yaratılmışların uydurdukları batılı hayat tarzı olarak seçenlere... Onlar koyu bir cehalet çukuru içinde debelenip durmaktalar. Bunlar bir de alay ederek durmadan, “O Ceza günü ne zaman gelecek?” diye sorup duruyorlar! Şunu iyi bilsinler ki O Gün onların hepsinin ateşe atılacakları gündür. O Gün, onlara denilecek ki, “Şimdi alay edip durduğunuz ve ısrarla sorduğunuz, bir an önce gelsin de görelim dediğiniz azabı tadın bakalım.”
Mustafa İslamoğlu Onlar daldıkları gafletin derin karanlığında kendi varlığını unutanlardır;
Ömer Nasuhi Bilmen O kimseler ki onlar cehalet içinde gâfil kimselerdir.
Ömer Öngüt Onlar koyu bir cehalet içinde kalmış gafillerdir.
Şaban Piriş Ki onlar, gafilce sapıklık içinde yüzmektedirler.
Sadık Türkmen Onlar bir aptallık içinde yanılıyorlar.
Seyyid Kutub Onlar aptallık içinde ne yaptıklarını bilmezler.
Suat Yıldırım (10-12) O kahrolası yalancılar sarhoşluk ve cehalet içinde ne yaptıklarını bilmeden atıp tutarlar. Bir de alay ederek: "Ne zaman o hesap günü?" diye sorarlar.
Süleyman Ateş Onlar aptallık içinde yanılıp durmaktadırlar.
Süleymaniye Vakfı Onlar duygularına hakim olamayarak yanlış yapanlardır[*].

[*] Buradaki sehv yani yanılma, kendi yanlışından kaynaklanan sehivdir. Allah Teala şöyle buyurur:  “Bu Din hakkında yalanlar söyleyeni gördün mü? O, yetimi itip kakan, çaresizi doyurmak için teşvikte bile bulunmayan kişidir. Sürekli aynı şeyi yapan# bu gibi kişilerin çekecekleri var! Onlar, işlerini yaparken akılları başka yerde olanlardır. Onlar, gösteriş yapan, küçük yardımlara bile engel olan kimselerdir.. (Maun 107/1-7)

Burada anlatılan kişiler de kendilerini iyi göstererek kurgular kuran ve dini arzularına uyduranlardır.

 
Tefhim-ul Kuran Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.
Ümit Şimşek Onlar ki cehalete bürünmüş gafillerdir.
Yaşar Nuri Öztürk Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.