Abdulbaki Gölpınarlı
|
Arkadaşı, Rabbimiz der, onu, taşkınlığa ben sevketmedim ve fakat o, pek uzak bir sapıklık içindeydi.
|
Abdullah Parlıyan
|
Arkadaşı olan şeytan dedi ki: “Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Fakat onun kendisi sapıklığın kuyusuna dalmıştı.”
|
Adem Uğur
|
Müşrikin arkadaşı (şeytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi.
|
Ahmed Hulusi
|
Onun karîni ("insan" olarak hitap bilince olup; karîni, beden olarak da anlaşılabilir veya cinn dostu) dedi ki: "Rabbimiz, onu ben tuğyan ettirmedim (azdırmadım), ne var ki o (inanç olarak) uzak bir sapkınlık içinde idi. "
|
Ahmet Tekin
|
Onun arkadaşı şeytan:'Ey Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Fakat kendisi tamamen başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindeydi.' der.
|
Ahmet Varol
|
Yakını der ki: 'Rabbimiz! Onu ben azdırmadım. Fakat o uzak bir sapıklığın içindeydi.'
|
Ali Bulaç
|
Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi."
|
Ali Fikri Yavuz
|
(Onun dünyadaki) arkadaşı (olan şeytan şöyle) der: “- Ey Rabbimiz! Onu, ben azdırmadım; fakat kendisi uzak bir sapıklık içinde idi.”
|
Ali Ünal
|
(Dünyada iken yanından ayrılmayan) şeytanı, “Rabbimiz”, der, “onu ben azdırıp yoldan çıkarmadım. Bilakis kendisi, hakkın pek uzağında geri dönülmez bir sapıklık içindeydi.”
|
Bayraktar Bayraklı
|
Arkadaşı diyecek ki: “Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi.”
|
Bekir Sadak
|
Yanindaki seytan: «Rabbimiz! Ben onu azdirmadim, fakat kendisi derin bir sapikliktaydi» der.
|
Celal Yıldırım
|
Yandaşı (olan şeytan, sapık inkarcı, şekillendirilmiş put): «Ey Rabbimiz! Ben bunu azdırmadım, ama o, uzak bir sapıklık ve şaşkınlık içinde idi,» (der).
|
Cemal Külünkoğlu
|
(Yanındaki) arkadaşı (olan şeytan) der ki: “Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi.”
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Yanındaki şeytan: 'Rabbimiz! Ben onu azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklıktaydı' der.
|
Diyanet Vakfi
|
Müşrikin arkadaşı (şeytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi.
|
Edip Yüksel
|
Arkadaşı, “Efendim, ben onu azdırmadım; fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi“ der.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Arkadaşı der: Ya rabbenâ onu ben azdırmadım velâkin kendisi uzak bir dalâl içinde idi.
|
Erhan Aktaş
|
Onun yakını: “Rabb’imiz! Onu ben azdırmadım, fakat o derin bir sapkınlık içindeydi.” der.
|
Gültekin Onan
|
Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi."
|
Hakkı Yılmaz
|
Onun yaşıtı olan arkadaşı/İblis dedi ki: “Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi uzak bir sapıklık içindeydi.”
|
Harun Yıldırım
|
Onun yakını dedi ki: “Rabbimiz, ben onu kışkırtıpazdırmadım. Ancak kendisi uzakderin bir sapıklık içindeydi.”
|
Hasan Basri Çantay
|
Arkadaşı (olan şeytan) «Ey Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Fakat o, (zâten hakdan) uzak bir sapıklık içinde idi» dedi (ler),
|
Hayrat Neşriyat
|
Onun arkadaşı (olan şeytan): 'Rabbimiz! Onu (ben) azdırmadım; fakat (o, haktan)uzak bir dalâlet içinde idi!' der.
|
İbni Kesir
|
Onun yakın dostu dedi ki: Rabbımız; onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklıktaydı.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Onun yakını: “Rabbimiz onu ben azdırmadım, fakat o uzak bir dalalet içindeydi.” der.
|
Kadri Çelik
|
Onun yakın (saptırıcı) dostu der ki: “Rabbimiz! Ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) derin bir sapıklık içindeydi.”
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Arkadaşı dedi ki: "Rabbimiz onu ben azdırmadım. O zaten sapıklık içindedir"
|
Mehmet Okuyan
|
Yakınındaki (şeytan): “Rabbimiz! Onu ben azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapkınlık içindeydi.” diyecektir.
|
Muhammed Celal Şems
|
Beraberindeki, “Ey Rabbimiz! Ben onu azdırmadım, ancak kendisi aşırı bir sapıklık içindeydi,” diyecek.
|
Muhammed Esed
|
İnsanın öteki kişiliği: "Ya Rabbi!" diyecek, "Onun aklını, bilincini kötülüğe bulaştıran ben değilim; (hayır,) ama o (kendi yüzünden) sapıklığa düştü!"
|
Mustafa Çevik
|
Hak ettiği azapla karşılaşan bu kimse, hemen şeytanın kendisini bu yola ittiğinin bahanesini öne sürecek. Şeytan ise, “Rabbim onu ben azdırıp saptırmadım. O kendi iradesi ile seçimini yaptı, onu ne ben ne de başkası bu seçimi yapmaya zorlamadı.” diyecek.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Güdümüne girdiği (şeytani öteki kişilik): "Rabbimiz!" der, "Onu azdırıp saptıran ben değildim; kaldı ki o zaten derin bir sapıklığın içindeydi."
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Arkadaşı der ki: «Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, velâkin o uzak bir sapıklık içinde bulunmuş idi.»
|
Ömer Öngüt
|
Yanındaki arkadaşı der ki: "Ey Rabbimiz! Ben onu azdırmadım, fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi!"
|
Şaban Piriş
|
Yanındaki der ki: -Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Ama o, uzak bir sapıklık içindeydi.
|
Sadık Türkmen
|
Arkadaşı (şeytan) dedi ki: “Rabbimiz, onu ben azdırmadım; fakat kendisi uzak bir sapıklık içinde idi.”
|
Seyyid Kutub
|
Yanındaki arkadaşı dedi ki: «Rabb'imiz, ben onu azdırmadım, zaten o kendisi derin bir sapıklık içinde idi.»
|
Suat Yıldırım
|
Yanındaki arkadaş: "Ya Rabbî," der, "onu ben saptırmadım, kendisi zaten haktan iyice uzak bir sapıklık içinde idi."
|
Süleyman Ateş
|
Yanındaki arkadaşı dedi ki: "Rabbimiz, ben onu azdırmadım, zaten o kendisi derin bir sapıklık içinde idi."
|
Süleymaniye Vakfı
|
Beraberinde olan (suç ortağı) der ki: "Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, ama o derin bir sapıklıktaydı".
|
Tefhim-ul Kuran
|
Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: «Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi.»
|
Ümit Şimşek
|
Arkadaşı der ki: 'Rabbimiz, onu ben azdırmadım. O zaten derin bir sapıklıktaydı.'
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Yoldaşı dedi ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi."
|