murtekibûne - gözleyenler, bekleyenler

  
Abdulbaki Gölpınarlı Artık gözetle, bekle; şüphe yok ki onlar da gözetlemedeler, beklemedeler.
Abdullah Parlıyan Öyleyse gözetleyip bekle, başlarına ne geleceğini… Şüphe yok ki onlar da ne olacak diye beklemekteler…
Adem Uğur (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Ahmed Hulusi Seyret bekle! Muhakkak ki onlar da beklemektedirler.
Ahmet Tekin Artık sen, sana gelecek yardımı, onların başlarına gelecekleri gözle. Onlar da senin başına gelecekleri gözleyip durmaktadırlar.
Ahmet Varol Artık sen (onların başlarına gelecekleri) gözle. Onlar da gözlüyorlar.
Ali Bulaç Öyleyse sen gözleyip bekle; elbette onlar da gözleyip bekliyorlar.
Ali Fikri Yavuz Artık (onların helâkini) bekle; çünkü onlar (senin helâkini) bekliyorlar.
Ali Ünal (Böyle iken, onlar inkârda diretiyorlarsa,) artık olacakları bekle, zaten onlar da (misyonun nasıl ve ne zaman boşa çıkacak diye) beklemektedirler.
Bayraktar Bayraklı Öyleyse bekle, çünkü onlar da bekliyorlar.
Bekir Sadak (58-59) Biz, ogut alirlar diye, Kuran'i senin dilinde indirerek kolayca anlasilmasini sagladik. Sen bekle, onlar da beklemektedirler. *
Celal Yıldırım O halde bekle, onlar da bekliyorlar.
Cemal Külünkoğlu (Hala akıllarını kullanmazlarsa) artık sen (onların başına gelecekleri) bekle! Unutma ki, onlar da beklemektedirler.
Diyanet İşleri (eski) (58-59) Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.
Diyanet Vakfi (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Edip Yüksel Öyleyse bekle; onlar da beklemektedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır O halde gözet çünkü onlar gözetiyorlar
Erhan Aktaş Artık bekle! Onlar da bekleyenlerdir.
Gültekin Onan Öyleyse sen gözleyip bekle; elbette onlar da gözleyip bekliyorlar.
Hakkı Yılmaz Artık sen gözetle. Şüphesiz onlar gözetleyenlerdirler.
Harun Yıldırım Öyleyse sen gözleyipbekle; elbette onlar da gözleyipbekliyorlar.
Hasan Basri Çantay Artık (onların başına inecek azâbı) gözetle. Çünkü onlar (senin felâketini) bekleyicidirler.
Hayrat Neşriyat O hâlde (eğer dinlemezlerse, onların helâkini) gözetle; doğrusu onlar da (senin başına bir şey gelmesini) gözetleyicidirler.
İbni Kesir Öyleyse bekle, onlar da beklemektedirler.
İskender Evrenosoğlu Artık gözle (bekle)! Muhakkak ki onlar da (bekleyenler) gözleyenlerdir.
Kadri Çelik Artık gözet, şüphesiz onlar da gözeticilerdir.
Mehmet Ali Eroğlu Neticesini sen gözleyip bekle; onlar da (elbette başlarına) gelecekleri beklemektedirler.
Mehmet Okuyan Sen (durumu bekleyip) gözetle; şüphesiz ki onlar da gözetlemektedir.
Muhammed Celal Şems Böylece sen (sonu) bekle, onlar (da) bekleyenlerdir.
Muhammed Esed Öyleyse (geleceğin ne getireceğini) bekle! Unutma, onlar da bekliyorlar.
Mustafa Çevik 58-59 Ey Peygamber! Biz bu Kur’an’ı konuşup anlaştığınız, yazıştığınız dilde kolayca anlaşılsın, üzerinde düşünülsün diye indirdik. Sen Kur’an ile davetine devam et ve sabırla işin sonunu bekle. Herkes sonunda hak ettiği ile karşılaşacak.
Mustafa İslamoğlu Artık sen de (yukarıda tanıtılan cennetini) bekle; çünkü ötekiler (yukarıda tanıtılan cehennemlerini) bekliyorlar!
Ömer Nasuhi Bilmen Artık gözet, şüphe yok ki, onlar gözeticilerdir.
Ömer Öngüt Öyle ise bekle, onlar da beklemektedirler.
Şaban Piriş O halde bekle zaten onlar da bekliyorlar.
Sadık Türkmen Öyleyse sen gözetleyip bekle! Çünkü onlar da gözetleyip bekleyenlerdir!
Seyyid Kutub Öyleyse bekle, onlar da beklemektedirler.
Suat Yıldırım O halde neticeyi bekle! Zaten onlar da senin başına bir felaket gelmesini can atarak beklemektedirler.
Süleyman Ateş Biraz bekle, onlar da beklemektedirler (yakında başlarına neler geleceğini göreceklerdir).
Süleymaniye Vakfı Sen onları takip et, onlar da seni takip edeceklerdir.
Tefhim-ul Kuran Öyleyse sen gözleyip bekle; gerçekten onlar da gözleyip beklemekte olanlardır.
Ümit Şimşek Artık neticeyi bekle; onlar da bekliyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk Artık, beklemeye geç! Çünkü onlar da beklemekteler.