Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ve Firavun, kavminin arasında bağırıp dedi ki: Ey kavmim, Mısır saltanatı ve ayağımın altından akıp duran şu ırmaklar, benim değil mi, görmüyor musunuz?
|
Abdullah Parlıyan
|
Firavun halkına çağrıda bulunarak dedi ki: “Ey kavmim! Mısır saltanatı ve buyruğumun altında akıp duran şu ırmaklar benim değil mi, görmüyor musunuz?
|
Adem Uğur
|
Firavun kavmine seslendi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Mısır mülkü ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâla görmüyor musunuz?"
|
Ahmed Hulusi
|
Firavun, halkı içinde nida edip dedi ki: "Ey halkım! Mısır'ın varlığı ve altımdan akan şu nehirler benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz?"
|
Ahmet Tekin
|
Firavun, kavmi içinde:'Ey kavmim, Mısır’ın hâkimiyeti ve bu ülke ve şu köşkümün altından akıp giden ırmaklar benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz?' diye seslendi.
|
Ahmet Varol
|
Firavun kavminin içinde seslenip dedi ki: 'Ey kavmim! Mısır'ın hükümranlığı ve şu altımdan akıp giden ırmaklar benim değil mi? Görmüyor musunuz?
|
Ali Bulaç
|
Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: "Ey kavmim, Mısır'ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?"
|
Ali Fikri Yavuz
|
Firavun, kavminin içinde bağırıb şöyle dedi: “- Ey Kavmim! Mısır’ın mülk ve saltanatı ile şu altımdan (sarayımın altından) akan büyük nehir benim değil mi? Artık (azametimi) görmüyor musunuz?
|
Ali Ünal
|
(Sıkıştığı bir anda) Firavun, halkı arasında şu ilânatta bulundu: “Ey benim halkım! Mısır ve Mısır’da mutlak hakimiyet, sonra ayağımın altından akan şu nehirler bana ait değil mi? Gözünüzü açıp, bu gerçeği görmeyecek misiniz?
|
Bayraktar Bayraklı
|
Firavun, kavmine seslendi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Mısır mülkü ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz?”
|
Bekir Sadak
|
Firavun, milletine soyle seslendi: «Ey milletim! Misir hukumdarligi ve memleketimde akan bu irmaklar benim degil mi? Gormuyor musunuz?»
|
Celal Yıldırım
|
Fir'avn kendi milleti içinde şöyle seslendi: «Ey milletim !» dedi, «Mısır mülkü ve krallığı benim değil midir? Şu ırmaklar benim altımdan akmıyor mu ? Görmüyor musunuz ?
|
Cemal Külünkoğlu
|
(51-53) Firavun, kavmine seslenerek dedi ki: “Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı benim değil mi? Şu nehirler de benim altımdan akıyor (değil mi?) Hâlâ görmüyor musunuz? Ben, şu zavallı, nerede ise maksadını anlatamayacak durumda olan adamdan daha hayırlı değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı yahut beraberinde melekler gelmeli değil miydi?”
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Firavun, milletine şöyle seslendi: 'Ey milletim! Mısır hükümdarlığı ve memleketimde akan bu ırmaklar benim değil mi? Görmüyor musunuz?'
|
Diyanet Vakfi
|
Firavun kavmine seslendi ve şöyle dedi: «Ey kavmim! Mısır mülkü ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâla görmüyor musunuz?»
|
Edip Yüksel
|
Firavun halkına şöyle seslendi: “Ey halkım, Mısır’ın yönetimi ve şu altımda akıp giden ırmaklar bana ait değil mi? Görmüyor musunuz?“
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Ve Fir'avn kavmının içinde şöyle bağırdı: ey kavmım! Mısır mülkü benim ve hep şu nehirler benim altımdan akıyor değil mi? Artık gözünüzü açsanız a
|
Erhan Aktaş
|
Firavun, halkına seslendi: “Ey halkım! Mısır’ın egemenliği ve ayaklarımın altından akıp giden şu nehirler benim değil mi? Görmüyor musunuz?”1
1- Musa’ya göre ne kadar güçlü olduğumu görmüyor musunuz?
|
Gültekin Onan
|
Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: "Ey kavmim, Mısır'ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?"
|
Hakkı Yılmaz
|
(51-53) Ve Firavun, toplumunun içinde seslendi: “Ey toplumum! Mısır hükümdarlığı ve altımdan
akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz? Yahut ben, şu zavallının ta
kendisi olan; nerede ise meramını anlatamayan kişiden daha hayırlı değil miyim? Hem o'nun
üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber sımsıkı saflar hâlinde melekler gelmeli
değil miydi?” dedi.
|
Harun Yıldırım
|
Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı: “Mısır mülkü ve altımdan akan şu nehirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?”
|
Hasan Basri Çantay
|
Fir'avn, kavmi içinde haykırdı: «Ey kavmim, dedi, Mısır padişahlığı ve altımdan akan şu ırmaklar benim değil mi? Haalâ gözünüzü açmayacak mısınız»?
|
Hayrat Neşriyat
|
Fir'avun ise, kavmi içinde seslenip dedi ki: 'Ey kavmim! Mısır mülkü(hükümdarlığı) ve altımdan akıp giden bu nehirler, benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz?'
|
İbni Kesir
|
Firavun, kavmine seslendi ve dedi ki: Ey kavmim; Mısır mülkü ve altımdan akan şu ırmaklar benim değil mi? Hala görmüyor musunuz?
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve firavun, kavmi içinde seslendi: “Ey kavmim, bütün Mısır benim mülküm değil mi? Ve altımdan akan bu nehirler? Hâlâ görmüyor musunuz?” dedi.
|
Kadri Çelik
|
Firavun, kendi kavmi içinde nida ederek dedi ki: “Ey Kavmim! Mısır'ın mülkü ve şu altımda akmakta olan ırmaklar benim değil mi? Hala görmüyor musunuz?
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Ululandığı halde, kavmine çağrıda bulunan Firavun dedi ki:" Ey kavmim mülk-ü Mısır, Faydalı haliyle şu akmakta olan nehirler benim değil mi? Yine de görmez misiniz sizler.”
|
Mehmet Okuyan
|
Firavun, kavmine seslenip şöyle demişti: “Ey kavmim! Mısır’ın hükümdarlığı ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? (Hâlâ gerçeği) görmüyor musunuz?
|
Muhammed Celal Şems
|
Firavun kavmine ilân ederek dedi ki: “Ey kavmim! Mısır memleketi benim değil mi? Bu nehirler benim (tasarrufum) altında akar. Hiç görmüyor musunuz?”
|
Muhammed Esed
|
Ve Firavun, halkına bir çağrıda bulunarak "Ey kavmim!" dedi, "Mısır'ın hakimiyeti bana ait değil mi? Bütün bu nehirler benim ayaklarımın altında akmıyor mu? (Sizin en büyük efendiniz olduğumu) görmüyor musunuz?
|
Mustafa Çevik
|
46-56 Vaktiyle Musa’yı da apaçık âyetlerimiz ve mucizelerle birlikte, Firavun ve kavmine göndermiştik. Musa onlara gidip, “Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim.” demişti. Fakat onlar peygamberliğinin delili olan mucizeleri de görmelerine rağmen, Musa’ya inanmayıp onunla alay ettiler. Bunun üzerine belki düşünür, gerçeği görür anlarlar diye birbirinden daha güçlü ve etkili mucizelerle Musa’yı destekledik. Firavun ve kavmini bu mucizelerle uyardık fakat onlar karşılaştıkları her mucize ve musibetten sonra Musa’ya gelip, “Ey yüce insan ve ey büyük sihirbaz! Rabbinin sana lütfettiği peygamberlik hatırına, O’na dua et de bizi bu musibetlerden kurtarsın. Biz artık senin davet ettiğin o yolda yürüyeceğiz.” dediler. Ne zaman Biz de onları başlarına gelen uyarıcı musibetlerden kurtardıysak hemen sözlerinden döndüler. Sonra Firavun kavmine dönüp şöyle demeye başladı: “Ey kavmim! Mısır ülkesinin hükümranlığı bana ait değil mi, şu ayaklarımın altında akıp giden nehir benim değil mi? Benim bu muhteşem kudret ve saltanatı mı görmüyor musunuz? Ben bu Musa denen, güçsüz ve zavallı adamdan daha güçlü efendiniz değil miyim? Hem bir baksanız ya, ne demek istediği ve amacının ne olduğu bile belli değil, şimdi onunla ben bir miyim? Musa gerçekten peygamber olarak görevlendirilmiş ise boynunda altın gerdanlıkları, kollarında altın bilezikleri ve yanında ona yardımcı meleklerle, ihtişamlı ve güçlü olarak karşımıza çıkması gerekmez miydi?” Firavun bu sözleri ile zaten yozlaşmaya müşrik, kâfir ve nankör olmaya yatkın olan kavmini etkisi altına aldı ve onlar da Firavun’a boyun eğip ona kulluk etmeye devam ettiler. Böylece Bize sırtlarını dönüp de gazabımızı üzerlerine çekince, hak ettikleri azaba çarptırıp hepsini suda boğduk ve onları Allah’la birlikte başkalarını da Rab ve ilah edinenler için kötü bir örnek olmak üzere gelecek nesillere ibretlik kıldık.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Derken Firavun, kavminin arasındayken "Ey ulusum!" diye seslendi; "Mısır'ın hakimiyeti bana ait değil mi? Bütün bu akarsular (ayağımın) altından akmıyor mu? Ne yani, bunu da mı görmüyorsunuz?
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Ve Fir'avun kavmi içinde nidâ etti, dedi ki: «Ey kavmim! Mısır mülkü ve altından akan ırmaklar benim için değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz?»
|
Ömer Öngüt
|
Firavun kavmi içinde seslenerek şöyle dedi: "Ey kavmim! Mısır'ın mülk ve saltanatı ile memleketimde akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Görmüyor musunuz?"
|
Şaban Piriş
|
Firavun ulusuna seslenerek: -Ey ulusum, Mısır’ın ve altımda akan şu ırmakların hakimiyeti bana ait değil mi? Bunu görmüyor musunuz?
|
Sadık Türkmen
|
Firavun, kavminin içinde bağırdı, dedi ki: “Ey kavmim! Mısır’ın mülkü ve altımdan akıp giden şu nehirler benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz?
|
Seyyid Kutub
|
Firavun kavmine şöyle seslenip dedi ki: «Ey kavmim, Mısır mülkü ve şu altından akıp giden ırmaklar benim değil mi? Görmüyor musunuz?
|
Suat Yıldırım
|
(51-53) Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: "Ey benim halkım! Mısır’ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan adamdan daha üstün değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?"
|
Süleyman Ateş
|
Fir'avn kavminin içinde bağırıp dedi: "Ey kavmim, Mısır mülkü ve şu altımdan akıp giden ırmaklar benim değil mi? Görmüyor musunuz?"
|
Süleymaniye Vakfı
|
Firavun, halkına şöyle seslendi: “Ey halkım! Mısır’ın yönetimi bende değil mi? Şu ırmaklar hakimiyetim altında akmıyor mu? Gerçekleri görmüyor musunuz?
|
Tefhim-ul Kuran
|
Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: «Ey Kavmim, Mısır'ın mülkü ve şu altımda akmakta olan ırmaklar benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz?»
|
Ümit Şimşek
|
Derken Firavun halkına hitap ederek şöyle dedi: 'Ey kavmim! Bu ülkenin egemenliği ve ayaklarımın altında akan şu ırmaklar hep benim değil mi? Görmüyor musunuz?
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Firavun, toplumu içinde haykırıp şöyle dedi: "Ey toplumum! Mısır'ın mülk ve yönetimi benim değil mi? İşte şu nehirler benim altımdan akıyor. Görmüyor musunuz?"
|