Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ve onları altınlara, mücevherlere boğardık ve bütün bunlar, dünyâ yaşayışına âit metâlardan ibâret ve âhiretse, Rabbinin katında, çekinenlerin.
|
Abdullah Parlıyan
|
Ve onları altına ve mücevherlere boğardık. Ama bunların tümü, bu dünya hayatının gelip geçici zevklerinden başka birşey değildir. Ahiretteki cennet nimetleri ise, yollarını Allah ve kitabıyla bulanlarındır.
|
Adem Uğur
|
Ve onları zinetlere boğardık. Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.
|
Ahmed Hulusi
|
Altından süs eşyaları! İşte bunların hepsi dünya hayatının geçici zevklerinden başka bir şey değildir! Sonsuz gelecek yaşam ise Rabbinin indînde korunanlar içindir.
|
Ahmet Tekin
|
Daha nice altın zînetler verirdik. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçici menfaatleri, zevkleridir. Âhiret, ebedî yurt ise Rabbinin katında, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler içindir.
|
Ahmet Varol
|
Ve (nice) süsler (verirdik). Bütün bunlar dünya hayatının geçimliğinden başka bir şey değildir. Ahiret ise Rabbinin katında takva sahipleri içindir.
|
Ali Bulaç
|
Ve (daha nice) çekici süsler (de verirdik). Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise, Rabbinin katında muttakiler içindir.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Onların bu eşyalarını altın yaldızlı ve işlemeli kılardık. Bunların hepsi, ancak dünya hayatının geçici menfaatıdır. Ahiret (cennet) ise, Rabbinin katında, takva sahibleri içindir.
|
Ali Ünal
|
Altın (ve daha başka mücevherlere) boğardık onları. Ama bunların her biri, dünya hayatının geçici metaından ibarettir. (Bütün nimetleriyle) Âhiret ise Rabbinin katında, Allah’a gönülden saygı besleyen ve O’na karşı gelmekten sakınanlara mahsustur.
|
Bayraktar Bayraklı
|
(34-35) Evlerini gümüşten kapılar ve yaslanacakları koltuklarla donatıp süslerdik. Bütün bunlar sadece geçici dünya malıdır. Âhiret ise Rabbin katında muttakiler/ Allah'a saygı duyanlar içindir.
|
Bekir Sadak
|
(33-35) Eger butun insanlar tek ummet olma durumuna gelmiyecek olsaydi, Rahman olan Allah'i inkar edenlerin evlerinin tavanlarini, uzerinde yukseldikleri merdivenleri, evlerinin kapilarini, uzerine yaslanacaklari kerevetleri gumusten yapar ve altin bezeklerle islerdik. Bunlarin hepsi ancak dunya hayatinin gecimligidir. Ahiret, Rabbinin katinda O'na karsi gelmekten sakinanlaradir. *
|
Celal Yıldırım
|
(34-35) Evlerinin kapılarını, üzerine yaslandıkları kanepeleri gümüşten yapar ve altın kaplamalarla işlerdik. Bunların hepsi dünya hayatının kısa süreli yararlanılan geçimliğinden başkası değildir. Âhiret ise, Rabbin yanında korkup sakınanlar içindir.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(34-35) (İnkârcıların dünyadaki) evlerinin kapılarını ve üzerine kuruldukları koltuklarını da (gümüşten) yapardık. Ve (daha nice) çekici süsler (de verirdik). Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçici malından ibarettir. Ahiret nimeti ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(33-35) Eğer bütün insanlar tek ümmet olma durumuna gelmeyecek olsaydı, Rahman olan Allah'ı inkar edenlerin evlerinin tavanlarını, üzerinde yükseldikleri merdivenleri, evlerinin kapılarını, üzerine yaslanacakları kerevetleri gümüşten yapar ve altın bezeklerle işlerdik. Bunların hepsi ancak dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret, Rabbinin katında O'na karşı gelmekten sakınanlaradır.
|
Diyanet Vakfi
|
Ve onları zinetlere boğardık. Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.
|
Edip Yüksel
|
Ve nice gösterişli maddeler. Tüm bunlar bu dünya hayatının geçici materyalidir. Ahiret ise Efendinin katında erdemlilerindir.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Ve altın ziynetler yapardık ve doğrusu bütün bunlar Dünya hayatın geçici metaı, rabbının ındinde. Âhıret ise korunan müttekîler içindir.
|
Erhan Aktaş
|
Ve altına boğardık. Bunların tamamı, dünya hayatının kazanımından başka bir şey değildir.1 Ahiret ise Rabb’inin yanında, yalnızca takva2 sahipleri içindir.
1- Bu ayetlerde (31,32,33,34,35), bizatihi dünya nimetlerini yermek veya önemsizleştirmek söz konusu değildir. Ancak dikkatler, bütün zenginliklerden daha büyük zenginlik olan ahiret zenginliğine çekilmek istenmektedir. Amaç, insanların zaaflarına yenilmeyerek gerçek ve kalıcı olan zenginliği öncelemelerini sağlamaktır. Zira zenginlik ve refah aynı zamanda insan için şımartıcı ve azgınlaştırıcı özelliğe de sahiptir. Dünya nimetleri elbette ki değerlidir, ancak onlardan daha değerli olan şey ilkeli olmak, doğru yoldan ayrılmamak ve takva sahibi olmaktır. Ayette “değerli olandan”, daha değerli olana” vurgu yapılmaktadır. 2- Korunma; Allah’ın buyruklarına içtenlikle uyarak; o buyruklarla, kötü ve zararlı şeylere karşı kendisini korumaya, güvenceye almak.
|
Gültekin Onan
|
Ve (daha nice) çekici süsler (de verirdik). Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise, rabbinin katında muttakiler içindir.
|
Hakkı Yılmaz
|
(33-35) Ve eğer insanlar, bir tek önderli, gerçeği bilerek reddeden toplum olmayacak olsalardı,
Biz, Rahmân'ı [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ı] bilerek reddeden /
inanmayan kimselerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler, onların evleri
için kapılar, üzerine yaslanacakları koltuklar ve altından süs eşyaları yapardık. Bunların hepsi basit
dünya hayatının kazanımından başka bir şey değildir. Âhiret ise Rabbinin katında, Allah'ın
koruması altına girmiş olan kişiler içindir.
|
Harun Yıldırım
|
Ve çekici süsler. Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise, Rabbinin katında muttakiler içindir.
|
Hasan Basri Çantay
|
(Onları) altın zînetler (e boğardık). Bunların hepsi dünyâ hayâtının geçici metâından başka şeyler değildir. Âhiret (seâdeti) ise Rabbinin indinde (ancak küfür ve meâsîden) kaçınanlara mahsusdur.
|
Hayrat Neşriyat
|
Ve (onlara) nice zuhruf (altın ziynetler verirdik). Hâlbuki doğrusu bütün bunlar, dünya hayâtının (geçici) menfaatinden başka bir şey değildir. Âhiret ise, Rabbinin katında takvâ sâhibleri içindir.
|
İbni Kesir
|
Altına boğardık. Bunların hepsi sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise; Rabbının katında müttakiler içindir.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve (üstlerine) süsler (mücevherler yapardık). Ve bunların hepsi sadece dünya hayatının meta'ıdır. Ve ahiret ise Rabbinin katındadır ve takva sahiplerinindir.
|
Kadri Çelik
|
Ve (daha nice) çekici süsler de (verirdik). Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise, senin Rabbinin katında takva sahipleri içindir.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Hakikatte daha nice süsler. Bu dünya metaıdır. Ahiret ise, Rabbin katında, muttakilerindir.
|
Mehmet Okuyan
|
(Onlara çeşitli) ziynetler (verirdik). Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise Rabbinin katında muttakîlere (duyarlı olanlara) özeldir.
|
Muhammed Celal Şems
|
(33-35) Bütün insanların tek bir yol üzerinde birleşmeleri (ihtimali) olmasaydı, Biz Rahman’ı inkâr edenler için evlerinin çatılarını, (üzerine basıp) çıktıkları merdivenleri, evlerinin kapılarını, üzerinde yaslanarak oturdukları kanepeleri (tamamen) gümüşten yapardık. Hatta (kendilerine) altın (da verirdik.) Bütün bunlar, kesinlikle dünya hayatının malıdır. Ahiretin (mükâfatı ise) Rabbinin Katında (ve ancak) takvayı benimseyenler içindir.
|
Muhammed Esed
|
ve (sınırsız ölçüde) altın? Ama bunların tümü, bu dünya hayatının (gelip geçici) zevklerinden başka bir şey değildir; halbuki Allah'a karşı sorumluluk duyanları öteki dünya(da) Rableri katında (mutluluk) bekler.
|
Mustafa Çevik
|
33-35 Şayet insanlar, kendilerine verilecek nimetlerin bolluğu sebebi ile azgınlaşıp, haddi aşıp, müşrik ve kâfir tek bir toplum haline gelmeyecek olsaydı, evlerinin tavanlarını ve merdivenlerini gümüşten yapardık; dahası evlerinin kapılarını ve oturup yaslandıkları koltuklarını da gümüşten yapar, altın ve mücevhere boğardık. Fakat bunların hepsi de dünya hayatının geçici hazlarından, güzelliklerinden ibarettir, Rabbinizin katındaki âhiret yurdunun cennet nimetleri ise çok daha güzel, hayırlı ve kalıcıdır. Bu nimetler Allah’ın rızasına uygun yaşamak uğrunda ellerinden gelen çabayı gösteren mü’minler için hazırlanmıştır.
|
Mustafa İslamoğlu
|
ve altına (boğardık). Ne ki bütün bunlar, şu dünya hayatının geçici zevklerinden başka bir şey değildir: Rabbinin katında (daha değerli) olan ahiret ise, sorumluluğunu kuşananlar içindir.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Ve altun (ziynetler yapardık). Bunların hepsi de dünya hayatının (muvakkat) meta'ından başka değildir. Ahiret ise Rabbinin indinde muttakîler içindir.
|
Ömer Öngüt
|
Ve onları altın ziynetlere boğardık. Bütün bunların hepsi sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise Rabbinin katında muttakilere (O'nun azabından sakınıp rahmetine sığınanlara) mahsustur.
|
Şaban Piriş
|
Ve süsleri de... Bunların hepsi geçici hayatın geçimliğidir. Ahiret ise Rabbin katında korunanlara aittir.
|
Sadık Türkmen
|
ve daha nice süs!.. Bunların hepsi, yalnızca dünya hayatının geçimliğinden ibarettir! Ahiret ise Rabbinin katında korunup sakınanlar içindir.
|
Seyyid Kutub
|
ve nice süsler verirdik. Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçici malından ibarettir. Ahiret nimeti ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.
|
Suat Yıldırım
|
(33-35) Eğer, bütün insanların dinsizliğe imrenecek bir tek ümmet haline gelme mahzuru olmasaydı, Rahman’ı inkâr edenlerin evlerinin tavanlarını ve çıkacakları merdivenleri, evlerinin kapılarını, üzerine kurulacakları koltukları hep gümüşten yapardık. Onları altına, mücevhere boğardık. Fakat bütün bunlar dünya hayatının geçici metâından ibarettir. Âhiret ise Rabbinin nezdinde Allah’a karşı gelmekten sakınanlara mahsustur.
|
Süleyman Ateş
|
Ve (nice) süs(ler verirdik). Bütün bunlar, sâdece dünyâ hayâtının geçiminden ibarettir. Rabbinin katında âhiret ise, (günâhlardan) korunanlar içindir.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Altın işlemeli yapardık. Bütün bunlar dünya hayatının menfaatleridir. Rabbinin katında Ahiret, Allah’tan çekinerek kendini korumuş olanlar[*] içindir.
[*] Müttekiler: Allah’tan çekinerek korunan, kendini (fıtratını) bozmayan. Bkz. Bakara 2/2.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Ve (daha nice) çekici süsler (de verirdik). Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise, senin Rabbinin katında muttakiler içindir.
|
Ümit Şimşek
|
Onları altın ziynetlere boğardık. Fakat bunların hepsi dünya hayatının gelip geçici menfaatinden ibarettir. Âhiret ise, Rabbinin katında sadece takvâ sahipleri içindir.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Her yanda süsler oluştururduk. İşte bütün bunlar, şu iğreti dünya hayatının nimetidir. Rabbinin katındaki âhiret ise takva sahipleri içindir.
|