Abdulbaki Gölpınarlı
|
Kim, âhiret kazancı isterse kazancını arttırırız ve kim, dünyâ kazancını isterse ona da dünyâya âit şeylerin bir kısmını veririz ve âhiretten bir nasîbi yoktur onun.
|
Abdullah Parlıyan
|
Kim öteki dünyada kazanç elde etmeyi isterse, onun kazancında bir artış sağlarız. Bu dünyada bir kazanç isteyene ise, ondan birşeyler verebiliriz, fakat böyle biri öteki dünyanın nimetlerinden hiçbir pay alamayacaktır.
|
Adem Uğur
|
Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını arttırırız. Kim de dünya kârını istiyorsa ona da dünyadan bir şeyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.
|
Ahmed Hulusi
|
Kim sonsuz gelecek yaşamın nimetlerini isterse nimetleri ona fazlasıyla veririz! Kim de dünyanın nimetlerini isterse, ona ondan veririz. . . Sonsuz gelecek yaşamda onun için bir nasip yoktur!
|
Ahmet Tekin
|
Kim âhiretin, ebedî yurdun tarlasında çalışmayı, kazancını, sevabını isterse, onun tarlasındaki gayretini de, mahsulü de artırırız. Kim de dünyanın tarlasında çalışmayı, kazancını isterse, ona da, onun mahsulünden bir miktar veririz. Ama onun âhirette, ebedî yurtta hiçbir nasibi olmaz.
|
Ahmet Varol
|
Kim ahiret kazancınını isterse onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse ona ondan veririz. Ama onun ahirette bir payı yoktur.
|
Ali Bulaç
|
Kim ahiret ekinini isterse, Biz ona kendi ekininde arttırmalar yaparız. Kim dünya ekinini isterse, ona da ondan veririz; ancak onun ahirette bir nasibi yoktur.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Kim ahiret sevabını isterse, onun sevabını artırırız. Kim de dünya menfaatini isterse, ona da ondan veririz; fakat ahirette ona hiç bir nasib yoktur.
|
Ali Ünal
|
Kim Âhiret’i gaye edinir ve (yaptıklarıyla) onun mahsulünü isterse, elde edeceği bu mahsulü onun için arttırırız; kim de dünyayı gaye edinir ve onun mahsulünü isterse, ona da onun mahsulünden veririz, fakat onun Âhiret’te hiçbir nasibi olmaz.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Kim âhiret sevabını isterse, onun sevabını arttırırız. Kim de dünya nimetini isterse, ona da onu veririz. Artık onun âhiret sevabından hiçbir payı olmaz.
|
Bekir Sadak
|
Ahiret kazancini isteyenin kazancini artiririz; dunya kazancini isteyene de ondan veririz; ama ahirette bir payi bulunmaz.
|
Celal Yıldırım
|
Kim, Âhiret ekinini arzu ederse, onun arzuladığı ekini artırırız. Kim ele Dünya ekini isterse, ona da ondan veririz; Âhiret'te ise ona bir nasîb yoktur.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Kim ahiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat (sadece dünyayı isteyenin) ahirette hiçbir payı yoktur.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Ahiret kazancını isteyenin kazancını artırırız; dünya kazancını isteyene de ondan veririz; ama ahirette bir payı bulunmaz.
|
Diyanet Vakfi
|
Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını arttırırız. Kim de dünya kârını istiyorsa ona da dünyadan bir şeyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.
|
Edip Yüksel
|
Kim ahiret ödülünü isterse onun ödülünü arttırırız. Dünya ödülünü isteyene de onu veririz ancak onun ahiretten bir payı olmaz.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Her kim Âhıret ekimi isterse ona ekinini artırırız, her kim de Dünya ekimi isterse ona da ondan veririz amma Âhırette ona hiç nasîb yoktur
|
Erhan Aktaş
|
Kim ahiret kazancını isterse, Biz onun kazancını artırırız. Kim dünya kazancını isterse, ona da ondan artırırız. Ve onun için ahirette hiçbir nasip yoktur.
|
Gültekin Onan
|
Kim ahiret ekinini isterse, biz ona kendi ekininde arttırmalar yaparız. Kim dünya ekinini isterse, ona da ondan veririz; ancak onun ahirette bir nasibi yoktur.
|
Hakkı Yılmaz
|
Her kim âhiret ekinini isterse, Biz onun ekininde, onun için arttırırız. Ve her kim dünya tarlasını isterse ona da ondan veririz. Ve onun için âhirette hiçbir nasip yoktur.
|
Harun Yıldırım
|
Kim ahiret ekinini isterse, Biz ona kendi ekininde artırmalar yaparız. Kim de dünya ekinini isterse kendisine ondan bir şeyler veririz. Ahirette ise onun hiç bir payı yoktur.
|
Hasan Basri Çantay
|
Kim âhiret ekimi dilerse onun ekinini artırırız. Kim de (sâde) dünyâ ekimini isterse ona da (yalınız) bundan veririz. Âhiretde ise onun hiçbir, nasıybi yokdur.
|
Hayrat Neşriyat
|
Kim âhiret ekinini (kazancını) isterse, ona o ekininde (kazancında) ziyâdelik veririz(artırırız). Kim de (sâdece) dünya ekinini (kazancını) isterse, ona (da) ondan veririz; ama (bu takdirde) onun âhirette, hiçbir nasîbi olmaz.
|
İbni Kesir
|
Kim, ahiret ekinini isterse; onun ekinini arttırırız. Kim de dünya ekinini isterse; ona da bundan veririz. Ancak onun ahirette bir nasibi yoktur.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Kim ahiret hasatını (mahsulünü, kazancını) isterse, Biz onun kazancını artırırız. Kim dünya kazancını isterse, ona (da) ondan (dünya kazancından) artırırız (veririz). Ve onun ahirette nasibi yoktur.
|
Kadri Çelik
|
Kim ahiret ekinini isterse, biz ona kendi ekininde arttırmalar yaparız. Kim de dünya ekinini isterse, ona da ondan veririz; ancak onun (bu durumda) ahirette bir nasibi yoktur.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Resmen kim ahiret mahsulü isterse onun ürünlerini fazla fazla artırırız. Kimin ki dünyalıklar Arzusu ise, ona da ondan veririz. Dünya mahsulü isteyenin ahirette alacağı bir nasibi yoktur.
|
Mehmet Okuyan
|
Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını istiyorsa ona da ondan (bir şeyler) veririz. Fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.
|
Muhammed Celal Şems
|
Ahiret ekinini isteyenin, ekinini çoğaltırız. (Bu) dünyanın ekinini isteyene (ise,) ondan (payını) veririz. Ancak onun ahirette hiçbir nasibi (olmayacaktır.)
|
Muhammed Esed
|
Kim öteki dünyada kazanç elde etmeyi isterse onun kazancında bir artış sağlarız: bu dünyada bir kazanç isteyene ise ondan bir şeyler ver(ebil)iriz fakat böyle biri, öteki dünya(nın nimetlerin)den hiçbir pay alamayacaktır.
|
Mustafa Çevik
|
Kim Âhiret nimetlerini elde etmek isteyerek bu konudaki sorumluluklarını yerine getirirse, onun mükâfatını kat kat artırırız. Kim de sadece dünya hayatının nimetlerini ister, onun gerektirdiklerini yerine getirirse ona da ondan bir pay veririz. Fakat onun âhiret nimetlerinden nasibi olmayacaktır.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Kim ahiret kazancını elde etmek isterse, onun bu alandaki yatırım (şevkini) artırırız; kim de bu dünya kazancını elde etmek isterse, ona da onu veririz: ama onun ahirette bir payı olmaz.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Her kim ahiret ekinini dilerse onun için ekininde ziyâdelik vücûda getiririz ve her kim dünya ekinini dilerse ona da ondan veririz. Onun için ahirette bir nâsip yoktur.
|
Ömer Öngüt
|
Kim ahiret ekimini dilerse, onun ekimini arttırırız. Kim de sadece dünya ekimini isterse ona da yalnız bundan veririz. Ahirette ise onun hiçbir nasibi yoktur.
|
Şaban Piriş
|
Kim ahiret ekinini isterse, onun ekinini artırırız. Kim dünya ekinini isterse ona da ondan veririz. Onun ahirette bir nasibi yoktur.
|
Sadık Türkmen
|
KİM ahiret sevabını/menfaatini/ekinini ister ise; onun ekinini/sevabını/menfaatini artırırız. Kim dünya menfaatini/ekinini ister ise; ona da, ondan bir şeyler veririz. Fakat ahirette, onun için başka hiç bir nasip/alacak yoktur.
|
Seyyid Kutub
|
Ahiret kazancı isteyenin kazancını artırırız; dünya kazancını isteyene de ondan veririz; fakat onun ahirette bir payı bulunmaz.
|
Suat Yıldırım
|
Kim âhiret mahsülü isterse, onun ürünlerini fazla fazla artırırız. Kim de sırf dünya menfaati isterse ona da ondan veririz, ama âhirette onun hiç nasibi olmaz.
|
Süleyman Ateş
|
Kim âhiret ekinini istiyorsa onun ekinini artırırız; kim dünyâ ekinini istiyorsa ona da dünyâdan bir şey veririz. Fakat onun âhirette bir nasibi olmaz.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Kim ahiret için yatırım yapmak isterse onun yatırımına katkıda bulunuruz. Kim de dünya için yatırım yapmak isterse, ona da onun gelirinden veririz ama onun ahirette alacağı bir şey kalmaz.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Kim ahiret ekinini isterse, biz ona kendi ekininde arttırmalar yaparız. Kim de dünya ekinini isterse, ona da ondan veririz; ancak onun ahirette bir nasibi yoktur.
|
Ümit Şimşek
|
Kim âhiret kazancını isterse, Biz onun kazancını arttırırız. Dünya kazancını isteyene de ondan veririz; fakat onun âhirette bir nasibi olmaz.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Âhiret ekini isteyenin o ekinini artırırız; dünya ekini isteyene de ondan veririz. Ama böylesi için âhirette bir nasip yoktur.
|