illellezîne (illâ ellezîne) - sadece, ancak o kimseler

  
Abdulbaki Gölpınarlı İnsanlar tek bir ümmetti. Allah müjdeci ve korkutucu olarak peygamberler gönderdi. İnsanların ayrılığa düştükleri şeylerde, aralarında dosdoğru hükmetmek üzere onlara kitap da indirdi. Onlara bunca açık deliller geldikten sonra da gene ancak ihtirasları yüzünden tuttular da ihtilafa düştüler. Halbuki Allah inananları, onların ihtilâfa düştükleri doğru şeye, kendi izniyle muvaffak etti, gerçeğe ulaştırdı. Allah, dilediğini doğru ve düz yola çıkarır.
Abdullah Aydın Bir zamanlar insanlar tek bir ümmetti. Sonra kimi iman ederek kimi de küfre düşerek birbirlerinden ayrıldılar. Allah onlara doğru yolu müjde vermek ve azabı haber vermek için peygamberler gönderdi ve ihtilafları hakkında hak ile hüküm vermek üzere kitaplar indirdi. Halbuki kendilerine kitap verilmiş olanlar, kendilerine inen açık delillere rağmen sırf aralarındaki kıskançlık yüzünden ihtilafa düştüler. Onların hak hususunda ayrılığa düştükleri şeylerde Allah kendi emriyle (peygamberlere) îmân edenleri doğru yola iletti. Allah dilediğini doğru yola iletir.
Abdullah Parlıyan Bütün insanlar bir zamanlar tek bir topluluktu. Düşünce ve inanç ayrılıklarına düştükleri için, Allah müjdeci ve uyarıcı olarak peygamberler gönderdi; insanların anlaşmazlığa düştükleri konularda, insanlar arasında karar versin diye O, peygamberlerle beraber, hakikat ortaya çıksın diye kitap indirdi. Oysa kendilerine kitap verilmiş olanlar kendilerine açık kanıtlar geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlıktan dolayı o kitap hakkında anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah inananları kendi izniyle onların üzerinde anlaşmazlığa düştükleri gerçeğe doğru yol ve kitaba iletti. Çünkü Allah, doğru yola ulaşmak isteyeni dosdoğru yoluna ulaştırır.
Adem Uğur İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla beraber hak yolu gösteren kitapları da gönderdi. Ancak kendilerine kitap verilenler, apaçık deliller geldikten sonra, aralarındaki kıskançlıktan ötürü dinde anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenlere, üzerinde ihtilafa düştükleri gerçeği izniyle gösterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir.
Ahmed Hulusi Bütün insanlar bir zamanlar tek bir topluluk idi. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak Allâh, Nebileri bâ's etti (nübüvvet kemâlâtını onlarda açığa çıkardı). Onlar yanı sıra, ayrılığa düştükleri konularda aralarında hükmetmek için, Hak olarak Kitabı (hakikat ve Sünnetullah bilgisini) inzâl etti. Kendilerine Kitap verilmiş olanlar, apaçık deliller gelmesine rağmen, kıskançlık yüzünden onda ihtilafa düştüler. Allâh, biiznihi (nefslerindeki Esmâ bileşiminin elvermesiyle) iman edenleri, onların ayrılığa düştükleri konuda, hidâyete erdirdi. Allâh dilediğini dosdoğru yola erdirir.
Ahmet Davudoğlu İnsanlar tek bir ümmet idi; sonra Allah, rahmetinin müjdecisi ve azabının habercisi olmak üzere, peygamberleri gönderdi. Ve insanların aralarında; ihtilafa düştükleri şeylerde, hükmetmek için, o peygamberlere kitab(lar) da indirdi. Ancak ehl-i kitap kendilerine açık mucizeler geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden, onda ihtilafa düştüler. Bunun üzerine Allah, onların ihtilâf ettikleri Hakk'a, Allah'ın izniyle îmân edenleri doğrudan doğruya muvaffak kıldı. Allah dilediğini doğru yola çıkarır.
Ahmet Tekin Bütün insanlar Nûh’a kadar aynı dine sahip bir tek milletti. Görüş ayrılığına düşmeleri sebebiyle Allah onlara, rahmeti, merhameti, ihsanı, sevgisi konusunda müjdecilik, sorumluluk hesap ve cezayı hatırlatan, uyarıcılık görevi yapan özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberler gönderdi.İnsanlar arasında, ihtilâf ettikleri konularda, hakem olmaları, hüküm vermeleri, icraat yapmalarına esas olması için onlarla beraber, gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda gerçekleştirilmesi gereken hakça düzeni içeren kitaplar da indirdi.Ancak, kutsal kitapların hükmünce sorumlu tutulanlar, ayan beyan deliller geldikten sonra, liderliği ve hakimiyeti hep kendi uhdelerinde tutma hırsları, hasetleri, haksızlıkları, şer’î kurallara karşı çıkmaları ve bozgunculukları sebebiyle, kitaplar konusunda ayrı baş çekerek ihtilâf çıkardılar, anlaşmazlık icat ettiler. Allah ilmi, iradesi ve lütfuyla, ehl-i kitabın kutsal kitaplardaki bilgileri tahrif ederek çıkardıkları ihtilâfların doğrusunu imân edenlere gösterdi. Allah, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri doğru, muhkem, güvenli yola İslâmî hayata iletir.
Ahmet Varol İnsanlar tek bir ümmetti. Sonra Allah müjdeleyici ve korkutucu peygamberler gönderdi. Onlarla birlikte, insanlar arasında ayrılığa düştükleri konularda hükmetmeleri için hak üzere Kitab indirdi. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki kıskançlıklarından, kinlerinden dolayı bu (Kitap) hakkında ayrılığa düşenler kendilerine Kitab verilmiş olanlardan başkaları değildir. Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların üzerinde ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah dilediğini doğru yola iletir.
Ali Arslan İnsanlar aralarında ayrılığa düştükleri hususlarda hüküm versinler diye Allah îmân edenleri, ihtilâf ettikleri gerçeğe kendi izniyle eriştirdi. Allah dilediğini dosdoğru olan bir yola iletir.
Ali Bulaç İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan 'azgınlık ve kıskançlıkları' yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (Kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltir.
Ali Fikri Yavuz İnsanlar iman üzere bulunan tek bir ümmet idi; sonra kimi iman etmek, kimi küfre varmak suretiyle ayrılığa düştüler de Allah, rahmetinin müjdecileri ve azabının habercileri olmak üzere peygamberler gönderdi; ve insanlar aralarında ayrlığa düştükleri şeyde hak üzre hükmetmek için, o peygamberlerle kitap gönderdi. Halbuki kendilerine açık deliller geldikten sonra aralarındaki zulüm ve hasedlerinden ötürü, ihtilâfa düşenler, o kitab verilenlerden başkası değildir. Onların hak hususunda ayrılığa düştükleri şeyde, Allah, kendi izni ile (peygamberlere) iman edenleri doğru yola hidayet buyurdu (iletti). Allah dilediğini doğru yola iletir.
Ali Ünal İnsanlar, başlangıçta (rızık ve benzeri hususlarda ayrılığa düşmemiş, kavgasıznizasız) tek bir ümmet idi. (Derken ihtilâfa düştüler) ve Allah, (iman ve salih amelin karşılığında af, rahmet ve mükâfatımızla) müjdeleyici, (her türlü dalâlet yollarına ve bu yolların sonuçlarına karşı) uyarıcılar olarak peygamberleri gönderdi; beraberlerinde de, ihtilâf ettikleri konularda insanlar arasında hükmetmesi için kendisi bizatihî hak olan ve inişi esnasında da kendisine bâtılın asla yol bulamadığı Kitabı indirdi. O Kitap hakkında, ancak kendilerine o Kitabın verildiği topluluklar, hem de onlara apaçık deliller, gerçeği gün gibi gösteren âyetler geldikten sonra aralarındaki haset ve rekabetin yol açtığı tecavüzler sebebiyle ihtilâfa düştüler. Allah, hak mevzuunda ihtilâf ettikleri hususlarda, (şu zamanda Rasulûmüze ve Kur’ân’a) iman edenlerin önünü açtı ve izniyle onları hidayete erdirdi. Allah, dilediğini dosdoğru bir yola hidayet eder.
Arif Pamuk İnsanlar bir tek ümmetti. Allah, peygamberleri müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdi. İnsanların ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında hüküm vermek için, onlarla birlikte doğru olan Kitab indirdi. Kitap verilenler, kendilerine açık deliller geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden onda ayrılığa düştüler. Allah, inananları, üzerinde ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izni ile eriştirdi. Allah dilediğini doğru yola eriştirir.
Bahaeddin Sağlam Allah da kendi izin ve iradesiyle, îmân edenleri, ihtilâf ettikleri konuların Hakk kısmına yöneltti.
Bayraktar Bayraklı İnsanlar bir tek ümmetti; Allah onlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberler gönderdi. Peygamberler aracılığı ile insanların anlaşmazlığa düştükleri konular hakkında aralarında hüküm vermek için hak kitap da indirdi. Halbuki, o konularda anlaşmazlığa düşenler, kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ihtilafa düşen kitap ehlinden başkası değildi. Bunun üzerine Allah, kendi iradesiyle, inananları ihtilafa düştükleri hakikate eriştirdi. Çünkü Allah, dileyeni doğru yola ulaştırır.
Bekir Sadak Insanlar bir tek ummetti. Allah peygamberleri mujdeci ve uyarici olarak gonderdi; insanlarin ayriliga dusecekleri hususlarda aralarinda hukum vermek icin onlarla birlikte hak Kitabler indirdi. Ancak Kitab verilenler, kendilerine belgeler geldikten sonra, aralarindaki ihtiras yuzunden onda ayriliga dustuler. Allah, inananlari, ayriliga dustukleri gercege kendi izni ile eristirdi. Allah diledigini dogru yola eristirir.
Celal Yıldırım İnsanlar tek bir ümmet idi. (Düşünce ve inanç ayrılıklarına düştükleri için) Allah, peygamberleri müjdeciler ve uyarıcılar olarak gönderdi ; insanların ayrılığa düştükleri konularda, aralarında hüküm vermek için beraberlerinde hak kitaplar indirdi. Ancak ne var ki kitap verilenler kendilerine açık belgeler geldikten sonra aralarındaki ihtiras yüzünden onda ayrılığa düştüler. Bu nedenle Allah kendi izniyle inananları (diğerlerinin) ayrılığa düştükleri hak ve hakikate eriştirdi. Allah dilediği kimseyi doğru yola ulaştırır..
Cemal Külünkoğlu İnsanlar tek bir ümmetti. Sonra (bir kısmı küfre saparak ayrılığa düşünce) Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla beraber hak yolu gösteren kitapları da indirdi. Kendilerine kitap verilmiş olanlar, kendilerine açık deliller geldikten sonra, sırf aralarındaki kıskançlıktan ötürü o kitap hakkında anlaşmazlığa düştüler. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izniyle eriştirdi. Allah, dilediğini (iyi niyetinden dolayı) doğru yola iletir.
Diyanet İşleri (eski) İnsanlar bir tek ümmetti. Allah peygamberleri müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdi; insanların ayrılığa düşecekleri hususlarda aralarında hüküm vermek için onlarla birlikte hak Kitaplar indirdi. Ancak Kitap verilenler, kendilerine belgeler geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden onda ayrılığa düştüler. Allah, inananları, ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izni ile eriştirdi. Allah dilediğini doğru yola eriştirir.
Diyanet Vakfi İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla beraber hak yolu gösteren kitapları da gönderdi. Ancak kendilerine kitap verilenler, apaçık deliller geldikten sonra, aralarındaki kıskançlıktan ötürü dinde anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenlere, üzerinde ihtilafa düştükleri gerçeği izniyle gösterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir.
Edip Yüksel İnsanlar bir tek topluluktu. ALLAH peygamberleri müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdi ve anlaşmazlığa düştükleri konularda halkın arasında hükmetmeleri için onlarla birlikte gerçeği içeren kitabı indirdi. Oysa kitap verilenler kendilerine açık kanıtlar geldikten sonra aralarındaki kıskançlıktan ötürü onun hakkında anlaşmazlığa düştüler. Fakat ALLAH, izniyle gerçeği onaylayanları onların anlaşmazlığa düştüğü gerçeğe ulaştırdı. ALLAH dilediğini/dileyeni doğru yola iletir.
Elmalılı Hamdi Yazır İnsanlar tek bir ümmet idi. Ayrılmaları üzerine Allah rahmetinin müjdecileri ve azabının habercileri olmak üzere Peygamberler gönderdi ve beraberlerinde hak ile kitab indirdi ki nas arasında ıhtilâf ettikleri noktada hakem olsun, bunda da sırf o kitab verilenler kendilerine bunca beyyineler geldikten sonra tuttular aralarındaki ihtiras yüzünden ıhtilâfa düştüler, bunun üzerine Allah onların ıhtilâf ettikleri hakka izni ilâhîsiyle bu iman edenleri doğrudan doğru muvaffak buyurdu, öyle ya Allah dilediğini doğru yola çıkarır
Erhan Aktaş İnsanlar bir tek ümmetti. Allah; onlara, müjdeleyici ve uyarıcı nebiler gönderdi. Anlaşmazlığa düştükleri konularda aralarında Hakk ile hükmetmeleri için onlarla beraber Kitap indirdi. Kitap verilenler, kendilerine apaçık ayetler gelmesine rağmen, ihtirasları nedeniyle onda anlaşmazlığa düştüler. İman edenler, anlaşmazlığa konu olan hususlarda Allah’ın izni ile doğru olana tabi oldular. Zira Allah, dileyeni doğru yola iletir.1

1- Hak edeni, dileyeni; doğru yolu bulma çabasında olanı. Bu terkip, Allah, doğru yola iletilmeyi gerektiren şeyleri yapanı doğru yola iletir demektir. Ayetteki “Şâe” sözcüğü, “dilediğini” anlamının yanı sıra, “şey edeni”, “gayret göstereni”, “bir şey elde etmek çabasında olanı” anlamına da gelmektedir.
Gültekin Onan İnsanlar tek bir ümmetti. Tanrı, müjdeciler ve uyarıcılar olarak elçiler gönderdi ve beraberlerinde, insanların ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan 'azgınlık ve kıskançlıkları' yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o (kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Tanrı, inananları, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izniyle eriştirdi. Tanrı kimi dilerse onu doğruya yöneltir.
Hakkı Yılmaz İnsanlar tek bir önderli toplum idi de Allah müjdeciler ve uyarıcılar olmak üzere peygamberler gönderdi ve anlaşmazlık ettikleri konularda insanlar arasında hükmetsinler diye onların beraberinde hak ile kitap indirdi. Ve sırf o Kitap verilenler, kendilerine bunca deliller geldikten sonra aralarındaki azgınlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah, Kendi bilgisi gereği, iman edenlere, onların hakkında anlaşmazlığa düştükleri hakka kılavuz oldu. Ve Allah, dilediği kimseyi/dileyen kimseyi dosdoğru yola kılavuzlar.
Harun Yıldırım İnsanlar tek bir ümmetti. Allah da müjdeleyici ve uyarıcılar olarak nebileri gönderdi, onlarla beraber kendisinde –ihtilaf ettikleri şeyler hakkında insanlar arasında hükmetmek için kitabı hak ile indirdi. Buna rağmen ancak onun verildiği kimseler aralarındaki taşkınlık sebebiyle kendilerine apaçık deliller geldikten sonra onun hakkında ihtilafa düştüler. Nihayet Allah kendi izniyle iman edenleri, kendisinde ihtilaf ettikleri hakka iletti. Şüphesiz Allah dilediğini dosdoğru yola iletir.
Hasan Basri Çantay İnsanlar bir tek ümmetdi (kimi îmân etmek, kimi küfre sapmak suretiyle ihtilâfa düşdüler). Binâen'aleyh Allah (rahmetinin) müjdeciler (i, azabının) haberciler (i) olmak üzere (onlara) peygamberler gönderdi ve beraberlerinde — insanların ihtilâfa düşdükleri şeyler hakkında aralarında hüküm vermek için — hak (ve gerçek) kitablar da indirdi. Halbuki kendilerine apaçık deliller geldikden sonra birbirine karşı olan ihtiras ve hasedden ötürü ihtilâfa düşenler; o (Kitab) verilenlerden başkası değildir. İşte Allah (böylece) îman edenleri, kendi iradesiyle; hakkında ihtilâfa düşdükleri hakka (gerçeğe) ulaşdırdı. Allah kimi dilerse onu doğru yola iletir.
Hasan Tahsin Feyizli İşte Allah, kendi izni (ve iradesi) ile îmân edenleri, onların üzerinde ayrılığa düştükleri şeylerde gerçeğe ulaştırdı.
Hayrat Neşriyat İnsanlar tek bir ümmet (aynı din üzere) idi (daha sonra ihtilâfa düştüler); bunun üzerine Allah, müjdeleyiciler ve (aynı zamanda) korkutucular olarak peygamberler gönderdi ve hakkında ihtilâfa düştükleri şeyler husûsunda, insanların aralarında hüküm vermek için, berâberlerinde hak ile Kitâb indirdi. Ancak kendilerine onun (o kitâbın) verildiği kimseler, onlara apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki zulüm (ve hased)den dolayı onda da ihtilâfa düştüler. Sonra Allah, (o ehl-i kitâbın) üzerinde ihtilâfa düştükleri hakka, îmân edenleri izniyle hidâyet eyledi. Çünki Allah, dilediği kimseyi (hikmetine binâen kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder.
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay Allah inananları, ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izni ile eriştirdi.
Hüseyin Kaleli “İnsanlar (aslında) bir tek ümmet idi de Allâh (onlara) müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak Peygamberler gönderdi. Yanlarında da –insanlar arasında kendisinde anlaşamadıkları şeyler hakkında hükmetmek için– hak ile kitap indirdi. Onlara (nice) deliller geldikten sonra –aralarında taşkınlık olarak– kitap verilenlerden başka (kimse) ihtilaf da etmedi.(Kafirlerin) hakdan kendisinde ihtilaf ettikleri şeye (çözüm bulmak üzere) Allâh îman edenlere kendi izni ile hidâyet etti. Allâh dilediği kimseyi de dosdoğru yola iletir.”
İbni Kesir İnsanlar bir tek ümmetti. Allah müjdeleyici ve korkutucu peygamberler gönderdi ve onlarla beraber insanların ihtilafa düştükleri şeylerde aralarında hüküm vermeleri için hak kitablar indirdi. Halbuki kitab verilmiş olanlar, kendilerinde açık deliller geldikten sonra aralarındaki ihtirastan dolayı ihtilafa düştüler. İşte Allah; kendi izniyle, iman edenleri, üzerinde ihtilafa düştükleri Hakka ulaştırdı. Allah dilediğini doğru yola ulaştırır.
İskender Evrenosoğlu İnsanlar bir tek ümmetti. Sonra Allah, müjdeleyici ve uyarıcı peygamberler beas etti (gönderdi). Ve onlarla birlikte, insanların aralarında, ayrılığa düştükleri şey hakkında hüküm vermeleri için hak ile kitap indirdi. Kendilerine (apaçık) beyyineler (belgeler) geldikten sonra kendi aralarındaki çekememezlik (ve haset yüzünden) onun hakkında ayrılığa düşenler, kendilerine (kitap) verilenlerden başkası değildir . Bu sebeple âmenû olan (Allah'a ulaşmayı dileyen) o kimselerin, haktan yana ayrılığa düştükleri şeyi (hidayeti) açıklamaları için Allah, Kendi izniyle onları hidayete erdirdi. Ve Allah, dilediği kimseyi Sıratı Mustakîm'e ulaştırır.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen İnsanlar tek bir ümmet idi. Sonra ihtilafa düşüp haktan ayrılınca, Allah onlara, rahmetiyle müjdeleyip azabından sakındıran peygamberler gönderdi. Bir de, insanlar arasında, ihtilafa düştükleri hususlarda onunla hükmetsin diye, o peygamberlerle beraber hak kitap indirdi. Halbuki kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, aralarındaki haset ve ihtiras yüzünden ayrılığa düşenler, kendilerine kitap verilenlerden başkası değildir. Sonra Allah iman edenleri, Kendi izin ve iradesiyle, onların ihtilaf ettikleri hakka ulaştırdı. Allah dilediğini doğru yola iletir.
Kadri Çelik İnsanlar tek bir ümmetti. Derken (aralarında inanç farklılıkları ortaya çıkınca), Allah peygamberleri müjdeci ve uyarıp korkutucu olarak gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm vermek için hak üzere (bir de) kitap indirdi. Oysa kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra sırf aralarındaki ihtirastan kaynaklanan azgınlık yüzünden ihtilafa düşenler, kendilerine kitap verilenlerden başkası değildi. Allah iman edenleri, ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izni ile hidayet etti. Allah dilediğini doğru yola hidayet eder.
Mehmet Ali Eroğlu Bir tek ümmetti insanlar. Allah gönderdi, müjdeci ve uyarıcı peygamberler. Ayrılığa düştükleri konularda insanlar, dosdoğru hüküm verileceği anlar Kitap indirdi onlarla beraber. Onlara bu apaçık deliller geldikten sonra Aynen yine, birbirlerine olan çekemezlik yüzünden anlaşmazlığa düştüler. (Rab olan) Allah halbuki iman edenleri, anlaşmazlığa düştükleri şeyler, Ayrıştıkları şeyleri, izniyle doğruya iletti. Allah dilediğini doğruya yöneltir.
Mehmet Okuyan İnsanlar tek bir ümmetti. Allah müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak peygamberleri göndermiştir. Anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hükmü vermesi için Kitabı bir amaç doğrultusunda indirmiştir. Ancak (kitap) verilenler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki kıskançlık nedeniyle (dinde) anlaşmazlığa düşmüşlerdi. (Bunun üzerine) Allah iman edenlere, üzerinde çelişkiye düştükleri gerçeği, buyruğuyla göstermiştir. Allah dileyeni (layık gördüğünü) doğru yola ulaştırır.
Muhammed Celal Şems Bütün insanlar aynı görüşü paylaşıyorlardı. Sonra Allah peygamberleri müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdi. İnsanların görüş ayrılığına düştükleri hususlarda aralarında hüküm versin diye, (peygamberlerle) birlikte hakkı ihtiva eden bir Kitap (da) indirdi. Ancak Kitap verilenler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, aralarındaki azgınlık (ve fesat) yüzünden, onun hakkında ayrılığa düştüler. Allah inananları, diğer insanların ihtilafa düştükleri şeyden (ayırıp,) kendi emriyle doğruluğa eriştirdi. Allah, dilediğini hidayete eriştirir.
Muhammed Esed Bütün insanlık bir zamanlar tek bir topluluktu; (sonra ihtilafa düşmeye başladılar), bunun üzerine Allah, müjdeci ve uyarıcı olarak peygamberler gönderdi ve onlar aracılığıyla hakikati ortaya seren vahiy(ler) bahşetti ki, bununla insanların farklı görüşler edinmeye başladıkları her konuda karar verebilsin. Buna rağmen, kendilerine hakikatin bütün kanıtları geldikten sonra aralarındaki kıskançlıktan dolayı onun anlamı hakkında ihtilafa düşenler bizzat bu (vahy)in tevdi edildiği aynı insanlardı. Ancak Allah, insanları, kendi iradesiyle, üzerinde ihtilafa düştükleri hakikate sevk etti; çünkü Allah, (ulaşmak) isteyeni doğru yola ulaştırır.
Mustafa Çevik İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların ihtilafa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitaplar indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ihtilafa düşen kitap ehlinden başkası değildi. Allah, iman edenleri üzerinde ihtilafa düşülen konularda hakikate yöneltti. Allah, dileyeni hak ve hakikate ulaştırır.
Mustafa İslamoğlu Bütün insanlık (başlangıçta) tek bir topluluk idi, (sonradan yoldan çıkıp parçalandı). Allah peygamberlerini müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdi. Onlarla birlikte hakikati ortaya koyan vahiy(ler) gönderdi ki, o insanlar arasında ihtilafa düştükleri konularda hakem olsun. Buna rağmen, kendilerine hakikatın apaçık belgeleri geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden O'nun mesajı hakkında ihtilafa düşenler bizzat bu vahyin gönderildiği insanlardı. Ne ki Allah iman edenleri kendi iradesiyle, hakkında ihtilafa düştükleri hakikate doğru yöneltti. Allah, dileyen kimsenin doğru yola yönelmesini işte böyle diler.
Nedim Yılmaz İnsanlar bir tek ümmettir. Daha sonra (ihtilafa düştüklerinde) Allah, müjdeleyijci ve korkutucu olarak Peygamberler gönderdi. İnsanlar arasında ihtilafa düştükleri hususlarda hüküm vermek için onlarla beraber Hak Kitab’ı da indirdi. Oysa kendilerine apaçık deliller geldikten sonra birbirlerine karşı olan ihtilaf ve hasetten dolayı ihtilafa düşenler, o kendilerine kitap verilenlerden başkası değildir. Bunun üzerine Yüce Allah, o sapıkların ihtilafa düştükleri gerçeği inananlara Kendi izniyle gösterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir.
Ömer Nasuhi Bilmen Nâs bir tek ümmet idi. Allah Teâlâ müjdeleyici ve korkutucu olan peygamberler gönderdi. Ve onlar ile beraber hakka müteallik kitap indirdi ki nâs arasında ihtilâf ettikleri hususa hükmetsin. Halbuki, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra aralarında olan ihtirastan dolayı dinde ihtilâfa düşenler o kendilerine kitap verilenlerden başkası değildir. İmdi Allah Teâlâ imân edenleri ihtilâfa düştükleri hakka kendi irâde-i ilâhiyyesiyle ulaştırır. Ve Allah Teâlâ dilediğini doğru yola hidâyet eder.
Ömer Öngüt İnsanlar bir tek ümmet idi. Allah müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermek için onlarla beraber gerçekleri gösteren kitapları da indirdi. Oysa kendilerine kitap verilmiş olanlar, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, sırf birbirlerini çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Bunun üzerine Allah, kendi izniyle ayrılığa düştükleri şeyleri inananlara gösterdi. Şüphesiz ki Allah dilediğine doğru yolu gösterir.
Ömer Rıza Doğrul Bütün insanlar tek bir ümmettirler. Allah peygamberleri, müjde vermek, insanları (iğri yollarda gitmenin sonucundan) korkutmak için gönderdi. Onlarla beraber kitabı hakla gönderdi ki insanlar arasında ayrılıklar üzerinde hüküm versin. Halbuki kendilerine en açık âyetler geldikten sonra birbirlerine karşı olan zulüm ve hasetten dolayı ihtilafa düşenler de ancak kendilerine kitap verilenlerdir. Allah îmân edenleri üzerinde ihtilâf edilen hakka irşad eyledi. Allah dilediğini dosdoğru yola iletir.
Şaban Piriş İnsanlar tek bir ümmet idi. Allah, peygamberleri müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdi; insanların ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında hüküm vermek için, onlarla birlikte hak olan kitabı da indirdi. Ancak kitap verilenler, kendilerine belgeler geldikten sonra aralarındaki kıskançlık yüzünden onda ayrılığa düştüler. Allah ise iman edenleri, onların hakkında ayrılığa düştükleri doğruya kendi izniyle ulaştırdı. Allah, dilediğine doğru yolu gösterir.
Sadık Türkmen İNSANLAR tek bir toplumdu. Allah müjdeciler ve uyarıcılar olarak nebiler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapların içinde, insan hak ve özgürlüklerini bildirdi. Kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah, (nebisine) bildirdiklerine iman edenleri, kendi izniyle, onların tartışıp durduğu gerçeklere ulaştırdı. Allah yola gelmek isteyeni doğru yola ulaştırır.
Seyyid Kutub İnsanlar tek bir ümmetti. Allah müjdeleyici ve korkutucu peygamberler gönderdi ve onlarla beraber insanların ihtilafa düştükleri şeylerde, aralarında hüküm vermeleri için hak kitaplar indirdi. Halbuki kendilerine apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki ihtirastan dolayı ihtilafa düşenler de, o kendilerine kitap verilenlerden başkası değildir. İşte Allah, kendi iradesiyle iman edenleri, üzerinde ittifaka düştükleri hakka ulaştırdı. Allah dilediğini doğru yola ulaştırır.
Suat Yıldırım Bütün insanlar bir tek ümmet teşkil ediyorlardı. Aralarında ihtilâflar başlayınca, Allah onlara içlerinden müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberler gönderdi. Onların beraberinde, insanlar arasında hükmetmek için, kitap ve hikmeti gönderdi ki, ihtilâf ettikleri konularda aralarında hükmetsin. Halbuki, o meselelerde anlaşmazlığa düşenler, kendilerine apaçık âyetlerimiz geldikten sonra, sırf aralarındaki haset yüzünden ihtilâfa düşen Ehl-i kitaptan başkası değildi. Allah da, onların hakkında ihtilâf ettikleri gerçeği, Kendi izni ile bu iman edenlere bildirdi. Öyle ya, Allah dilediğini doğru yola eriştirir.
Süleyman Ateş İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allâh, peygamberleri, müjdeciler ve uyarıcılar olarak gönderdi; onlarla beraber, anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hükmetmek üzere, içinde gerçekleri taşıyan Kitabı indirdi. Kendilerine Kitap verilmiş olanlar, kendilerine açık deliller geldikten sonra, sırf aralarındaki kıskançlıktan ötürü o(Kitap hakkı)nda anlaşmazlığa düştü(ler). Bunun üzerine Allâh, kendi izniyle inananları, onların üzerinde ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allâh, dilediğini doğru yola iletir.
Süleymaniye Vakfı İnsanlar tek bir toplumdu. Allah, onlara müjde veren ve uyarılarda bulunan nebîler gönderdi; onlarla birlikte, gerçekleri içeren kitap da indirdi[1*] ki ayrılığa düştükleri konularda insanlar arasında o kitap hükmetsin. Kendilerine kitap verilenlerden başkası ayrılığa düşmedi.[2*] Bu da açık belgeler geldikten sonra birbirlerine üstünlük kurma gayretlerinden kaynaklandı. Sonra ayrılığa düştükleri konuda, Allah, müminleri, kendi onayıyla doğruya ulaştırdı. Allah, doğruları tercih edeni doğru yola yöneltir.

[1*] Âyete göre Âdem aleyhisselamdan beri her nebîye kitap verilmiştir.

[2*] Kitabı okuyanlardan kimi kendini düzeltir, kimi de bile bile yanlışlara sarılır. Bu da ayrılıklara sebep olur. 

Talat Koçyiğit Allah, îmân edenleri üzerinde ihtilâf ettikleri Hakk'a, kendi izni ile hidayet etmiştir.
Tefhim-ul Kuran İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcı-korkutucular olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı-olan 'azgınlık ve kıskançlıkları yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (Kitap) verilenlerden başkası değildir.' Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltip iletir.
Ümit Şimşek İnsanlar tek bir ümmet idi. Sonra Allah, müjde veren ve uyaran peygamberler gönderdi; onlarla beraber, anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hüküm vermeleri için, kitabı da hak ile indirdi. Oysa kitapta anlaşmazlığa düşenler, kendilerine kitap verdiklerimizden başkası değildi. Onlar da, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, sırf aralarındaki kıskançlık yüzünden ihtilâf ettiler. Allah ise, onların anlaşmazlığa düştüğü hakikate ulaşmaları için iman edenlere izin verdi. Zira Allah, dilediğini doğru yola ulaştırır.
Yaşar Nuri Öztürk İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, peygamberleri müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdi. Onlarla beraber, anlaşmazlığa düştükleri konularda, insanlar arasında hükmetsinler diye gerçeği taşıyan Kitap'ı hak olarak indirdi. O Kitap'ta anlaşmazlığa düşenler, o Kitap'ın bizzat muhataplarından başkası değildi. Bunlar, kendilerine açık kanıtlar geldikten sonra sırf aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden, çekişmeye girdiler. Sonra Allah kendi izniyle, inananları, üzerinde tartışmaya girdikleri gerçeğe tekrar ulaştırdı, Allah, dilediği kişiyi/dileyeni doğru yola iletir.