el vakti - vakit

  
Abdulbaki Gölpınarlı Bilinen vaktin gününe dek.
Abdullah Parlıyan Zamanı yalnız benim tarafımdan bilinen güne kadar.”
Adem Uğur O bilinen güne kadar buyurdu.
Ahmed Hulusi "Bilinen sürece kadar!"
Ahmet Tekin 'Belirlenmiş vaktin günü gelinceye kadar sana mühlet verildi.'
Ahmet Varol Bilinen zamanın (dolacağı) güne kadar'.
Ali Bulaç "Bilinen vaktin gününe kadar."
Ali Fikri Yavuz Katımda belli kıyamet vakti gününe kadar...”
Ali Ünal “Fakat (katımda) malûm bulunan o (Kıyamet) ânına kadar.”
Bayraktar Bayraklı (80-81) Allah, “İşte o belli vaktin geleceği güne kadar sen süre verilenlerdensin” dedi.
Bekir Sadak (80-81) Allah: «Sen bilinen gune kadar erteye birakilanlardansin» dedi.
Celal Yıldırım (80-81) Allah : Gerçekten bilinen vakte (Kıyamete) kadar sen mühlet verilenlerdensin, dedi.
Cemal Külünkoğlu (80-81) Allah buyurdu ki: “Haydi sen, o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar sana mühlet verilenlerdensin (izinlisin).”
Diyanet İşleri (eski) (80-81) Allah: 'Sen bilinen güne kadar erteye bırakılanlardansın' dedi.
Diyanet Vakfi (80-81) Allah: Haydi, sen bilinen güne kadar mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
Edip Yüksel “Bilinen vaktin gününe kadar.”
Elmalılı Hamdi Yazır Malûm vakıt gününe kadar
Erhan Aktaş Zamanı bilinen güne1 kadar.

1- Kıyamet Günü.
Gültekin Onan "Bilinen vaktin gününe kadar."
Hakkı Yılmaz 80-81 Allah, “Haydi, sen belirli bir vakte kadar süre verilenlerdensin” dedi.
Harun Yıldırım "O bilinen güne kadar" buyurdu.
Hasan Basri Çantay «(Bence) ma'lûm olan zamanın (bir) gününe kadar».
Hayrat Neşriyat (80-81) (Allah:) 'Haydi, doğrusu sen ma'lûm vaktin gününe kadar mühlet verilenlerdensin!' buyurdu.
İbni Kesir Belli bir vaktin gününe kadar.
İskender Evrenosoğlu Vakti malum olan (bilinen) güne kadar.
Kadri Çelik “Bilinen vaktin gününe kadar.”
Mehmet Ali Eroğlu (80-81) Dedi ki Allah: "Haydi sana mühlet verildi. Sen izinlisin artık belirli vakte kadar."
Mehmet Okuyan 80-81 (Allah) “Bilinen vaktin gününe kadar zaman verilenlerdensin.” demişti.
Muhammed Celal Şems “(Bu mühlet,) vakti bilinen güne kadar (olacak).”
Muhammed Esed zamanı (yalnız Benim tarafımdan) bilinen Güne kadar".
Mustafa Çevik 80-85 Allah da ona, “Peki, sen zamanını yalnız Benim belirleyip de bildiğim O Kıyamet ve Hesap Günü’ne kadar süre tanınanlardansın.” dedi.
Bunun üzerine İblis, “Senin yüceliğine, kudretine yemin olsun ki, ben de Senin davetine karşı duyarlı olmayıp umursamayanları daha da azgınlaştırıp Sana başkaldırmalarını sağlayacağım. Ancak yalnızca Seni Rab ve ilah edinen ve davetine iman eden kullarının üzerinde benim bir etkim ve yaptırım gücüm olamaz, onlar benim tuzaklarıma düşmezler.” dedi.
Allah da İblis’e, “Zaten gerçek budur. Andolsun ki Ben, cehennemi senin gibilerle ve sana uyanlarla dolduracağım.” dedi.
Mustafa İslamoğlu (tabi ki, sadece tarafımdan) bilinen zaman dolup günü gelinceye kadar."
Ömer Nasuhi Bilmen (81-83) «O malum vakit gününe kadar.» (İblis de) Dedi ki: «Senin izzetine yemin ederim ki, elbette onların hepsini azdıracağım. Ancak onlardan ihlasa erdirilmiş olan kulların müstesna».
Ömer Öngüt "O bilinen vaktin gününe kadar. "
Şaban Piriş Hem de belli bir vakte kadar...
Sadık Türkmen Bilinen vaktin gününe kadar.”
Seyyid Kutub O belli vaktin gününe kadar.»
Suat Yıldırım "Sen belirli bir vakte kadar izinlisin."
Süleyman Ateş "O belli vaktin gününe kadar."
Süleymaniye Vakfı O belli gün gelinceye kadar bekletileceksin.”
Tefhim-ul Kuran «Bilinen vaktin gününe kadar.»
Ümit Şimşek 'Bu süre, vakti belirlenmiş bir güne kadardır.'
Yaşar Nuri Öztürk "O bilinen güne kadar."