meshan - meshederek, okşayarak

  
Abdulbaki Gölpınarlı Getirin onları bana demişti, atlar getirilince de onların ayaklarını, boyunlarını okşamaya, yelelerini taramaya koyulmuştu.
Abdullah Parlıyan “Onları bana getirin!” diye emretti ve bacaklarıyla boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Adem Uğur (32-33) Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Ahmed Hulusi "Onları bana geri getirin" (dedi Süleyman). . . (Atların) bacaklarını ve boyunlarını (bu defa müşahede ile) mesh etmeye başladı.
Ahmet Tekin Süleyman : 'Onları tekrar yanıma getirin' diye emretti. Atlar gelince onların bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Ahmet Varol 'Onları bana geri getirin' dedi. Hemen ayaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. [6]
Ali Bulaç "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Ali Fikri Yavuz (Bunun üzerine, atlar kendisini meşgul edib ibadetten alıkoyduklarından onları Allah için kurban etmeye kasd etti ve şöyle dedi): “- Onları bana geri getirin.” Artık ayaklarını ve boyunlarını kesib kurban etmeğe başladı.
Ali Ünal “Onları bana geri getirin!” diye emretti. Gelince de, onların bacaklarını ve boyunlarını şefkatle okşadı.
Bayraktar Bayraklı “Onları bana tekrar getiriniz” dedi. Bacaklarını ve boyunlarını ovmaya başladı.
Bekir Sadak (32-33) Suleyman: «Dogrusu ben bu iyi mallari, Rabbimi anmayi sagladiklari, icin severim» demisti. Kosup, toz perdesi arkasinda kaybolduklari zaman: «Artik yeter, onlari bana geri getirin» dedi. Bacaklarini ve boyunlarini sivazlamaya baslamisti.
Celal Yıldırım Sonra onları bana çevirin, demiş ve onların bacaklarını, boyunlarını okşamaya başlamıştı.
Cemal Külünkoğlu (32-33) (Süleyman) şöyle demişti: “Ben güzel olan her şeyi severim, çünkü Rabbimi hatırlatır bana!” Sonunda bu atlar gözden kaybolup gittikleri zaman: “Onları bana geri getirin” dedi. (Atlar gelince de onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Diyanet İşleri (eski) (32-33) Süleyman: 'Doğrusu ben bu iyi malları, Rabbimi anmayı sağladıkları için severim' demişti. Koşup, toz perdesi arkasında kayboldukları zaman: 'onları bana getirin' dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başlamıştı.
Diyanet Vakfi (32-33) Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Edip Yüksel “Onları bana geri getirin“ dedi, (veda etmek için) bacaklarını ve boyunlarını okşadı.
Elmalılı Hamdi Yazır Geri getirin onları bana, tuttu bacaklarını, boyunlarını silmeğe başladı
Erhan Aktaş “Onları bana geri getirin.” Ardından bacaklarını ve boyunlarını sevgiyle okşamaya başladı.1

1- Bu ayete, kimi çevirilerde: “Bacaklarını ve boyunlarını kesti” şeklinde anlam verilerek önemli bir hataya düşülmektedir. Böylesi kötü bir davranışı, bir nebiye yakıştırmak, “kör” bir anlayıştan başka bir şey değildir.
Gültekin Onan "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Hakkı Yılmaz “Geri getirin onları bana!” dedi. Hemen onların bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Harun Yıldırım (32-33) Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. Onları tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Hasan Basri Çantay (Dedi ki:) «Onları bana döndürün». Hemen ayaklarını, boyunlarını okşamıya, taramıya başladı.
Hayrat Neşriyat (Süleymân seyislerine:) 'Onları bana geri getirin!' (dedi.) Sonra (onlara sevgisinden) bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
İbni Kesir Onları bana geri getirin, dedi, bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başlamıştı.
İskender Evrenosoğlu "Onları bana geri getirin." (dedi). Sonra bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Kadri Çelik “Onları bana geri getirin” (dedi). Sonra da (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Mehmet Ali Eroğlu Daha sonra: "onları getirin bana" diye emretti. Sonra bacaklarını boynunu okşamaya başlar.
Mehmet Okuyan (Sonra) “Onları (atları) tekrar bana getirin!” demiş ve ayaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başlamıştı.
Muhammed Celal Şems (Süleyman,) “Onları bana geri getirin,” (dedi. Atlar geri gelince, sevgi ile) onların bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Muhammed Esed "Onları bana getirin!" (diye emretti) ve bacakları ile boyunlarını (şefkatle) sıvazlamaya başladı.
Mustafa Çevik 31-33 Bir akşamüstü Süleyman, kendisine getirilip gösterilmekte olan soylu koşu atlarını inceleyip seyrederken, bir yandan da şöyle söyleniyordu: “Güzel olan her şey bana Rabbimi hatırlatır ve ben de onları severim.” Nihayet atlar koşmaya başlayıp da gözden uzaklaşıncaya kadar Süleyman durmadan Rabbinin yüceliğini tekrar edip durdu ve sonra da onları bana getirin diyerek atları yanına getirtip ayaklarını ve boyunlarını şefkatle sıvazladı.
Mustafa İslamoğlu (Ardından) "Onları bana getirin!" (diyerek) başladı bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya.
Ömer Nasuhi Bilmen Dedi ki: «Onları bana iade ediniz.» Hemen bacaklarını ve boyunlarını silip okşadı.
Ömer Öngüt "Onları bana getirin!" (dedi). Bacaklarını ve boynunu okşamaya başladı.
Şaban Piriş Onları bana getirin, demiş, getirilince de ayaklarını ve boyunlarını okşamıştı.
Sadık Türkmen “Onları bana getirin!” (dedi). Ayaklarını/bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Seyyid Kutub Süleyman, «Atları bana getirin» dedi. Bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Suat Yıldırım (32-33) Onlarla ilgilenip "Ben Rabbimi hatırlattıkları için güzel şeyleri severim." dedi ve onlar gözden kayboluncaya dek onları seyredip durdu. Sonra: "Onları tekrar bana getirin!" deyip bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Süleyman Ateş "Onları bana getirin" (dedi), bacaklarını ve boyunlarını okşamağa başladı.
Süleymaniye Vakfı “Onları bana tekrar getirin” dedi. Hemen ayaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Tefhim-ul Kuran «Onları bana geri getirin» (dedi). Sonra da (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Ümit Şimşek 'Onları bana getirin' dedi. Sonra onların boyunlarını ve bacaklarını okşadı.
Yaşar Nuri Öztürk "Geri getirin bana onları!" dedi. Bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı.