Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ve yüz çevir onlardan bir zamana dek.
|
Abdullah Parlıyan
|
Bu sebeble onlardan bir süre uzak dur.
|
Adem Uğur
|
Sen bir zamana kadar onlara aldırma.
|
Ahmed Hulusi
|
Artık bir süre onlardan yüz çevir.
|
Ahmet Tekin
|
Sen başlarına gelecek sıkıntılarla karşılaşıncaya kadar, onlardan uzak dur.
|
Ahmet Varol
|
Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
|
Ali Bulaç
|
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Yine sen (Ey Rasûlüm), bir zamana kadar onlardan yüz çevir.
|
Ali Ünal
|
Sen aldırma onlara bir süre ve bakma yaptıklarına;
|
Bayraktar Bayraklı
|
Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
|
Bekir Sadak
|
Bir sureye kadar onlardan yuz cevir.
|
Celal Yıldırım
|
Ve sen bir süre onlardan yüzçevir.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(178-179) Sen bir süreye kadar onlardan uzak dur! Onları gözetle! Yakında (başlarına neler geleceğini) görecekler.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
|
Diyanet Vakfi
|
Sen bir zamana kadar onlara aldırma.
|
Edip Yüksel
|
Bir süreye kadar onlara aldırış etme.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Yine sen yüz çevir de onlardan bir zamana kadar
|
Erhan Aktaş
|
Artık bir süre onlardan yüz çevir.
|
Gültekin Onan
|
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
|
Hakkı Yılmaz
|
(178,179) Yine sen, bir zamana kadar onlardan yüz çevir ve onları gözetle! Onlar da yakında göreceklerdir.
|
Harun Yıldırım
|
Sen bir zamana kadar onlara aldırma.
|
Hasan Basri Çantay
|
Sen (Habîbim) bir zamana kadar onlardan yüz çevir.
|
Hayrat Neşriyat
|
Yine (sen) bir zamâna kadar onlardan yüz çevir!
|
İbni Kesir
|
Sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve bir süre kadar onlardan yüz çevir.
|
Kadri Çelik
|
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
|
Mehmet Okuyan
|
181 Gönderilen bütün elçilere selam olsun!
|
Muhammed Celal Şems
|
(Biz sana yine diyoruz ki,) bir süre için onlardan yüz çevir.
|
Muhammed Esed
|
Bu sebeple onlardan bir süre uzak dur,
|
Mustafa Çevik
|
176-178 Onlar uyarıldıkları azabın bir an önce başlarına gelmesini istiyorlar fakat bilmiyorlar ki azap başlarına geldiğinde, artık uyarılarımızın kendilerine hiçbir yararı olmaz ve pişmanlıkları da bir fayda vermez.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Yine de sen onlardan bir süreliğine uzak dur;
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir.
|
Ömer Öngüt
|
Bir süreye kadar sen onlardan yüz çevir.
|
Şaban Piriş
|
Bir süreye kadar onlardan uzaklaş.
|
Sadık Türkmen
|
Ve onlardan bir süre uzak dur,
|
Seyyid Kutub
|
Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.
|
Suat Yıldırım
|
Artık sen bir süre onlardan uzak dur.
|
Süleyman Ateş
|
Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Evet, sen bir süreye kadar onlarla dostluğu kes.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
|
Ümit Şimşek
|
Sen bir süre için onları kendi haline bırak.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Yüz çevir onlardan belli bir vakte kadar!
|