Abdulbaki Gölpınarlı
|
Karşılıklı tahtlara otururlar.
|
Abdullah Parlıyan
|
Mutluluk koltukları üzerinde, karşılıklı oturup birbirlerine sevgi ile bakışarak.
|
Adem Uğur
|
Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.
|
Ahmed Hulusi
|
Serirler (makamlar) üzerinde karşılıklı olarak otururlar.
|
Ahmet Tekin
|
Karşılıklı tahtlar üzerinde otururlarken ikram edilecek.
|
Ahmet Varol
|
Tahtlar üzerinde birbirlerine karşı (otururlar).
|
Ali Bulaç
|
Birbirlerine karşı, tahtlar üzerinde (otururlar).
|
Ali Fikri Yavuz
|
Karşılıklı tahtlar üzerinde...
|
Ali Ünal
|
Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.
|
Bayraktar Bayraklı
|
(42-44) Türlü meyveler vardır. Onlar nimet cennetlerinde karşılıklı koltuklarda ağırlanacaklardır.
|
Bekir Sadak
|
(41-44) Iste bildirilen rizik ve meyveler onlaradir. Nimet cennetlerinde, karsilikli tahtlar uzerinde kendilerine ikram olunur.
|
Celal Yıldırım
|
Kanepeler üstünde karşılıklı otururlar.
|
Cemal Külünkoğlu
|
(41-44) İşte onlar için belirlenmiş bir rızık, türlü meyveler vardır. Onlar nimetlerle dolu cennetlerde, birbirlerine karşı tahtlar üzerinde (otururlarken) kendilerine sürekli ikramda bulunulur.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
(41-44) İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur.
|
Diyanet Vakfi
|
(41-44) Bunlar için bilinen bir rızık, türlü meyveler vardır. Naîm cennetlerinde karşılıklı koltuklar üzerine kurulmuş oldukları halde kendilerine ikram edilir.
|
Edip Yüksel
|
Karşılıklı koltuklar üzerinde.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Karşılıklı tahtlar üzerinde
|
Erhan Aktaş
|
Karşılıklı tahtlar üzerinde.
|
Gültekin Onan
|
Birbirlerine karşı, tahtlar üzerinde (otururlar).
|
Hakkı Yılmaz
|
(41-49) İşte Allah'ın arıtılmış kulları, kendileri için belli bir rızık/meyveler olanlardır. Bol nimet cennetlerinde karşılıklı olarak tahtlar üzerinde ikram görenlerdir. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş, kendisinde zararlı bir yön olmayan, sarhoşluk da vermeyen bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş iri gözlüler vardır. Korunmuş yumurta gibidir onlar.
|
Harun Yıldırım
|
Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.
|
Hasan Basri Çantay
|
Birbiriyle karşılıklı tahtlar üzerinde.
|
Hayrat Neşriyat
|
(43-44) Naîm Cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerindedirler.
|
İbni Kesir
|
Karşılıklı tahtlar üzerinde.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Karşılıklı tahtlar üzerinde.
|
Kadri Çelik
|
Birbirlerine karşı, tahtlar üzerinde (otururlar).
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
(44-45) Tahtlar üzerine karşılıklı oturur. Kaynaktan doldurulmuş kadehlerle çevrelerinde dolaşılır.
|
Mehmet Okuyan
|
42-44 Nimet cennetlerinde tahtlar üzerinde karşılıklı (otururlarken onlara) meyveler ikram edilmiş olacaktır.
|
Muhammed Celal Şems
|
Onlar, tahtlar üzerinde karşılıklı (oturmuş) olacaklar.
|
Muhammed Esed
|
mutluluk tahtları üzerinde birbirlerine (sevgi ile) bakışarak.
|
Mustafa Çevik
|
40-49 Allah’ın davetine iman edip, ona uygun yaşamak için ellerinden gelen çabayı gösterenleri ise, cennette hazırlanmış sayısız nimetler beklemektedir. Onlar mutluluk tahtları üzerinde oturup, birbirlerine sevgi ve saygı ile bakışıp sohbet edecekler, kaynağından doldurulmuş lezzetli, tertemiz içecekler ikram edilecek, yanlarında da gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş, ceylan bakışlı, yumuşak huylu, sanki kumda gizlenmiş deve yumurtası gibi bembeyaz eşler olacak.
|
Mustafa İslamoğlu
|
muhteşem tahtlarda birbirlerini sevgi dolu gözlerle süzerek...
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
(43-46) Naîm cennetlerde. Birbirleriyle karşı karşıya tahtlar üzerinde. Onların üzerlerine ırmaktan bir bardak ile dolaşılır. Bembeyaz, içenler için lezzetli.
|
Ömer Öngüt
|
Tahtlar üzerinde karşılıklı oturmaktadırlar.
|
Şaban Piriş
|
Karşılıklı koltuklar üzerinde.
|
Sadık Türkmen
|
karşılıklı tahtlar üzerinde.
|
Seyyid Kutub
|
Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.
|
Suat Yıldırım
|
(43-47) Naim cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde otururlar. Kaynağından taze doldurulmuş, berrak mı berrak, içenlere pek hoş gelen, içinde zararlı ve sersemletici şey olmayan, sarhoş da etmeyen içecekler, dolu dolu kadehlerle etraflarında fır dönen hizmetçiler tarafından ikram edilir.
|
Süleyman Ateş
|
Tahtlar üzerinde, karşılıklı otururlar.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Sedirler üzerine karşılıklı kurulurlar;
|
Tefhim-ul Kuran
|
Birbirlerine karşı, tahtlar üzerinde (otururlar).
|
Ümit Şimşek
|
Karşılıklı koltuklara kurulmuşlardır.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Karşılıklı koltuklar üzerindedirler.
|