Abdulbaki Gölpınarlı
|
Allah'ın, ona farzettiğini yapmasında hiçbir vebal yok Peygambere; daha önce gelip geçenler hakkında da Allah'ın koyduğu yol yordam buydu ve Allah'ın emri, takdîr edilmiş ve yerine gelmiştir.
|
Abdullah Parlıyan
|
O halde, Allah'ın kendisi için farz kılıp, takdir ettiği şeyi yapmasından dolayı, peygambere hiçbir suç isnat edilemez. Gerçekten bu sizden önce gelip geçenler içinde, Allah'ın bir uygulamasıydı ve şunu da unutma ki, Allah'ın iradesi mutlaka gerçekleşir.
|
Adem Uğur
|
Allah'ın, kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber'e herhangi bir vebâl yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah'ın âdeti böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.
|
Ahmed Hulusi
|
Allâh'ın kendisine zorunlu kıldıklarında O Nebi'ye sorumluluk yoktur! Bu, önceden geçmişler içinde de Sünnetullah'tır. . . Allâh'ın hükmü, planlanmış (yerine gelmesi kesin) bir kaderdir!
|
Ahmet Tekin
|
Allah’ın, kendisine meşrûiyet tanıdığı hususlarda, peygambere herhangi bir vebal, bir güçlük yoktur. Evvelce vazifelerini ifa ederek geçip giden bütün peygamberler hakkında Allah’ın sünneti, koyduğu kurallar böyledir. Allah’ın planı ise, mutlaka gerçekleşecek, başa gelecek, kaçınılamayan bir kaderdir.
|
Ahmet Varol
|
Allah'ın kendine takdir ettiği şeyde Peygamberin üzerine hiçbir güçlük yoktur. Bundan önce geçenler hakkında da Allah'ın kanunu böyleydi. Allah'ın emri, yerine getirilen bir kaderdir.
|
Ali Bulaç
|
Allah'ın kendisine farz kıldığı bir şey(i yerine getirme)de peygamber üzerine hiçbir güçlük yoktur. (Bu,) daha önce gelip geçen (ümmet)lerde Allah'ın bir sünnetidir. Allah'ın emri, takdir edilmiş bir kaderdir.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Allah’ın Peygamber için taksim ve takdir ettiği şeyde (Zeyneb’i kendisine halâl kılmakta) Peygambere hiç bir vebal yoktur. Bundan önce geçen peygamberler hakkında da Allah’ın sünneti (kanunu) böyledir (Allah’ın peygamberlere mubah kıldığı şeyde, peygamberlere hiç bir vebal olamaz.) Allah’ın emri gerçekleşmiş bir hüküm bulunuyor.
|
Ali Ünal
|
Allah’ın kendisi için takdir buyurup helâl kıldığı bir işi yerine getirmede Peygamber için bir güçlük, bir engel olmamalıdır. Daha önce geçen peygamberler hakkında da Allah’ın takdir ve icraatı böyle olmuştur. Allah ne emrederse, o tam yerinde ve mutlaka uygulanması gereken bir takdirdir.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Allah'ın emrettiği bir şeyde peygamberine hiçbir sıkıntı yoktur. Bu, Allah'ın daha önce gelip geçmişlere uyguladığı bir yasasıdır. Allah'ın emri, mutlaka yerini bulur.
|
Bekir Sadak
|
Allah'in Peygamber'e farz kildigi seylerde ona bir gucluk yoktur. Bu, Allah'in otedenberi, gelmis gecmislere uyguladigi yasasidir. Allah'in emri suphesiz geregi gibi yerine gelecektir.
|
Celal Yıldırım
|
Peygamber üzerinde, Allah'ın onun için takdîr edip gerekli kıldığı şeyde bir vebal ve sakınca yoktur. Bu daha önce gelip geçenler hakkında da Allah'ın câri bir sünnetidir (ki uygulanır). Allah'ın emri elbette yerini bulan bir kaderdir.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Peygamber üzerinde, Allah'ın onun için takdir edip gerekli kıldığı şeyde bir vebal ve sakınca yoktur. Daha önce gelip geçen peygamberler hakkında da Allah'ın kanunu böyledir. Allah'ın emri, kesinleşmiş bir hükümdür.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Allah'ın Peygamber'e farz kıldığı şeylerde ona bir güçlük yoktur. Bu, Allah'ın öteden beri, gelmiş geçmişlere uyguladığı yasasıdır. Allah'ın emri şüphesiz gereği gibi yerine gelecektir.
|
Diyanet Vakfi
|
Allah'ın, kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber'e herhangi bir vebâl yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah'ın âdeti böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.
|
Edip Yüksel
|
ALLAH’ın kendisine yasallaştırdığı bir konuda peygambere herhangi bir engel yoktur. Bu, öteden beri, gelmiş geçmişlere uygulanan ALLAH’ın sünneti (yasası) dır. ALLAH’ın emri, belirlenmiş ve kesinleşmiştir.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Peygambere Allahın takdir ettiği, mubah kıldığı şeyde bir darlık yoktur, bundan evvel geçen bütün Peygamberler hakkında Allahın sünneti böyle ve Allahın emri biçilmiş bir kader bulunuyor
|
Erhan Aktaş
|
Nebi, Allah’ın emri gereği bir şeyi yapmasından dolayı suçlanamaz. Bu, daha önceki toplumlarda da geçerli olan Allah’ın yasasıdır. Allah’ın emri, kesinleşmiş bir yazgıdır.
|
Gültekin Onan
|
Tanrı'nın kendisine farz kıldığı bir şey(i yerine getrrme)de peygamber üzerine hiçbir güçlük yoktur. (Bu,) daha önce gelip geçen (ümmet)lerde Tanrı'nın bir sünnetidir. Tanrı'nın buyruğu takdir edilmiş bir kaderdir.
|
Hakkı Yılmaz
|
(38,39) Allah'ın kendisine farz kıldığı şeyde Peygamber üzerine, daha önce gelip geçen
kimselerde; Allah'ın verdiği elçilik görevini tebliğ eden, O'na saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti
duyan ve Allah'tan başka kimseye saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duymayan kimselerle ilgili
Allah'ın uygulaması olarak bir güçlük yoktur. Allah'ın emri, ayarlanmış, belirlenmiş bir kaderdir.
Hesap görücü olarak Allah yeter.
|
Harun Yıldırım
|
Allah'ın, kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber'e herhangi bir vebâl yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah'ın âdeti böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.
|
Hasan Basri Çantay
|
Peygamberlerin üstüne Allahın, farz etdiği herhangi bir şey (i ifâ etmesin) de hiçbir vebal olmaz. (Nitekim) daha evvel geçmiş (peygamber) lerde de Allah bu aadeti (bir kanun yapmışdır). Allahın emri, behemehal yerini bulan bir kaderdir.
|
Hayrat Neşriyat
|
Allah’ın, kendisi için takdîr ettiği bir şey(i yerine getirmek)te Peygambere herhangi bir zorluk yoktur. Bundan önce gelip geçen (peygamber)ler içinde Allah’ın kanûnu (böyle)dir. Allah’ın emri ise, mutlaka yerini bulan bir kaderdir.
|
İbni Kesir
|
Allah'ın, kendisine farz kıldığı şeylerde peygamberine herhangi bir güçlük yoktur. Allah'ın önceden geçmişler hakkındaki sünnetidir. Ve Allah'ın emri, gereği gibi yerine gelmiştir.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Nebî için, Allah'ın O'na farz kıldığı şeyi (yerine getirmesinde) O'na bir güçlük yoktur. Daha önce gelip geçenler için de Allah'ın sünneti buydu. Allah'ın emri, taktir edilmiş bir kader idi (yerine getirildi).
|
Kadri Çelik
|
Allah'ın, peygambere farz kıldığı şeylerde ona bir güçlük yoktur. Bu, Allah'ın önceden geçmişler hakkındaki sünnetidir. Allah'ın emri belli bir ölçü üzeredir.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Allah'ın kendisine farz kıldığı bir şeyi yapmada peygamber üzerine hiç bir güçlük yoktur. Hakikatte daha öncekilerdeki Allah'ın bir sünnetidir. Allah'ın emri takdir edilmiş bir kaderdir.
|
Mehmet Okuyan
|
Allah’ın, kendisine farz kıldığı (bu) şeyde Peygamber’e herhangi bir vebal yoktur. Daha önce geçenler arasında da Allah’ın kanunu (buydu). Allah’ın emri belirlenmiş bir ölçüdür.
|
Muhammed Celal Şems
|
Allah’ın Peygamber’e farz kıldıkları hakkında ona bir sıkıntı olmamalıdır. Allah’ın bu sünneti, daha önce geçmiş (peygamberler) için (de) geçerliydi. Allah’ın buyruğu daima karara bağlanmıştır.
|
Muhammed Esed
|
(O halde,) Allah'ın kendisi için takdir ettiği şeyi (yapmasından dolayı) Peygamber'e hiçbir suç isnad edilemez. (Gerçekte, bu) sizden önce gelip geçenler için de Allah'ın bir uygulamasıydı; ve (şunu unutma ki) Allah'ın iradesi mutlaka tecelli eder.
|
Mustafa Çevik
|
Peygamber, Allah’ın kendisine emrettiği bir işi yerine getirmesinden dolayı asla suçlanamaz. Sizden önce gelip geçen kavimler için de Allah’ın hükmü böyle idi, sizin için de Allah’ın hükmü böylece yerine getirilmiş oldu.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Allah'ın kendisini mecbur tuttuğu suç isnat edilemez. Allah'ın bu sünneti, daha önce gelip geçmiş olan (peygamberler) için de geçerliydi: sonuçta Allah'ın emri ölçülüp biçildiği gibi gerçekleşmiş oldu.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Allah'ın kendisi için mukadder kıldığı bir şeyde peygamber üzerine bir güçlük yoktur. Evvelce gelip geçmiş olanların haklarındaki sünnet-i ilâhiye gibi . Ve Allah'ın emri yerine getirilmiş bir kader bulunmaktadır.
|
Ömer Öngüt
|
Allah'ın kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber'e bir güçlük (herhangi bir vebâl) yoktur. Ondan önce gelip geçen (peygamberler) arasında da Allah'ın sünneti (âdeti) böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek yazılmış bir kaderdir.
|
Şaban Piriş
|
Allah’ın kendisine uygun gördüğü şeyde peygambere bir günah yoktur. Daha önce geçenler için Allah’ın kanunu budur. Allah’ın emri yerine gelecek bir hükümdür.
|
Sadık Türkmen
|
Allah’ın, kendisine farz kıldığı şeyleri yerine getirmesi konusunda, Nebi’ye bir darlık/sıkıntı yoktur. Daha önce gelip geçen Nebiler hakkında da, Allah’ın kanunu böyledir. Allah’ın emri kesinleşmiş bir hükümdür.
|
Seyyid Kutub
|
Allah'ın, Peygambere takdir ettiği bir şeyde O'na bir güçlük yoktur. Bu Allah'ın sizden öncekilere de uyguladığı yasadır. Allah'ın emri şüphesiz gereği gibi yerine gelecektir.
|
Suat Yıldırım
|
Allah’ın, kendisine takdir edip helâl kıldığı bir hususu yerine getirmekte Peygambere herhangi bir güçlük yoktur. Sizden önce gelip geçen peygamberler hakkında da Allah’ın kanunu böyle cari olmuştur. Allah’ın emri, mutlaka yerini bulan bir kaderdir.
|
Süleyman Ateş
|
Allah'n kendisine takdir ettiği bir şeyi yerine getirmekte, Peygambere herhangi bir güçlük yoktur. Sizden önce geçenler arasında da Allâh'ın yasası böyle idi. Allâh'ın emri, olup bitmiş bir şeydir.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Allah'ın, Nebîsi için farz kıldıklarında, sıkıntı doğuracak bir şey yoktur. Bu, Allah'ın bundan öncekilere de uyguladığı yasasıdır. Allah'ın emri ölçülü biçilidir.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Allah'ın kendisine farz kıldığı bir şey(i yerine getirme)de peygamber üzerine hiçbir güçlük yoktur. (Bu,) daha önce gelip geçen (ümmet)lerde de olan Allah'ın sünnetidir. Allah'ın emri, takdir edilmiş bir kaderdir.
|
Ümit Şimşek
|
Allah'ın kendisi için takdir ettiği birşeyi yerine getirmesinde bir peygamber için vebal yoktur. Bu, Allah'ın, daha önceki peygamberler hakkında da geçerli olan bir yasasıdır. Allah'ın emri ise, mutlaka gerçekleşmek üzere yazılmış bir kaderdir.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Allah'ın kendisine farz kıldığı şeyde peygambere hiçbir vebal yoktur. Daha önce gelip geçmişlerde de Allah'ın yolu, yöntemi buydu. Allah'ın emri, belirlenmiş bir kaderdir/ölçüdür.
|