mâ vaadenallâhu - Allah'ın vaadettiği şey

  
Abdulbaki Gölpınarlı Hani münafıklarla gönüllerinde hastalık olanlar, Allah ve Peygamberi demişlerdi, bizi ancak aldattılar, vaatlerinde aldatıştan başka bir şey yok.
Abdullah Parlıyan Münafıklar ve kalpleri hastalıklı olanlar, birbirlerine Allah ve elçisi, bizi sadece boş vaatlerde bulunmak suretiyle aldatmaktalar, dedikleri zamanki durumu hatırla!
Adem Uğur Ve o zaman, münafıklar ile kalplerinde hastalık (iman zayıflığı) bulunanlar: Meğer Allah ve Resûlü bize sadece kuru vaadlerde bulunmuşlar! diyorlardı.
Ahmed Hulusi Hani münafıklar ve kalplerinde maraz bulunanlar (sağlıklı düşünemeyenler): "Allâh ve O'nun Rasûlü, bize bir aldanıştan başka bir şey vadetmemiş" diyorlardı.
Ahmet Tekin O zaman müslüman görünerek İslâm’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münafıklar ile, kalpleri kararmış, aklından zoru olan hasta ruhlular:'Meğer Allah ve Rasûlü bize sadece kuru vaatlerde bulunmuşlar!' diyorlardı.
Ahmet Varol O zaman münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar: 'Allah ve Resulü bize sadece vaadlerde bulundu' diyorlardı.
Ali Bulaç Hani, münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: " Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi" diyorlardı.
Ali Fikri Yavuz O vakit münafıklarla kalblerinde bir maraz (şübhe) olanlar:” - Allah ve Rasûlü, bize, aldatmadan başka bir vaad etmemiş.” diyorlardı.
Ali Ünal O vakit münafıklar ve kalblerinin ta merkezinde hastalık bulunanlar, “Meğer Allah ve Rasûlü bize ancak bir aldanış va’ detmiş!” diye söyleniyorlardı.
Bayraktar Bayraklı Münâfıklar ile kalplerinde hastalık olanlar, “Meğer Allah ve Peygamberi bize boş vaadlerden başka bir şeyde bulunmadı” diyorlardı.
Bekir Sadak Ikiyuzluler ve kalblerinde hastalik olanlar: «Allah ve peygamberi bize sadece kuru vaadlerde bulundular» diyorlardi.
Celal Yıldırım Ve hani münafıklar ve kalblerinde hastalık bulunanlar, «Allah ve Peygamberi bize ancak aldatıcı bir va'dde bulunmuşlardır» diyorlardı.
Cemal Külünkoğlu Hani ikiyüzlüler ve kalplerinde hastalık olanlar (birbirlerine): “Allah ve Resulü bize, ancak aldatmak için vaadde bulunmuşlar” diyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) İkiyüzlüler ve kalblerinde hastalık olanlar: 'Allah ve Peygamberi bize sadece kuru vaadlerde bulundular' diyorlardı.
Diyanet Vakfi Ve o zaman, münafıklar ile kalplerinde hastalık (iman zayıflığı) bulunanlar: Meğer Allah ve Resûlü bize sadece kuru vaadlerde bulunmuşlar! diyorlardı.
Edip Yüksel İkiyüzlüler ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler, “ALLAH’ın ve elçisinin bize verdiği söz boş bir hayalden başka bir şey değilmiş!“ diyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır Ve o vakıt ki münafıklar ve kalblerinde bir maraz bulunanlar «Allah ve Resulü bize bir aldanıştan başka bir va'd yapmamış» diyorlardı
Erhan Aktaş O zaman münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar, “Allah ve Rasulü bize boş vaatte1 bulunmuş.” diyorlardı.

1- Allah ve Rasul’ünün zafer sözü bir aldatmacaymış.
Gültekin Onan Hani, münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: "Tanrı ve Resulü bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi" diyorlardı.
Hakkı Yılmaz Ve o vakit münâfıklar ve kalplerinde bir hastalık bulunanlar: “Allah ve Elçisi bize bir aldanıştan başka bir vaat yapmamış” diyorlardı.
Harun Yıldırım Ve o zaman, münafıklar ile kalplerinde hastalık (iman zayıflığı) bulunanlar: Meğer Allah ve Resûlü bize sadece kuru vaadlerde bulunmuşlar! diyorlardı.
Hasan Basri Çantay O vakit münafıklarla kalblerinde bir maraz bulunanlar «Allah ve Resulü bize bir aldatışdan başka bir şey va'd etmemiş» diyorlardı.
Hayrat Neşriyat O zaman münâfıklarla kalblerinde bir hastalık (i'tikad zayıflığı) bulunanlar ise: 'Allah ve Resûlü bize sâdece boş bir va'dde bulunmuş!' diyorlardı.
İbni Kesir Ve hani münafıklar ve kalblerinde bir hastalık bulunanlar: Allah ve Rasulü bize sadece boş vaadlerde bulundular, diyorlardı.
İskender Evrenosoğlu Ve münafıklar ve kalplerinde maraz (hastalık, şüphe) bulunanlar: "Allah ve resûlü gururdan (aldatmaktan) başka bir şey vaadetmedi." diyorlardı.
Kadri Çelik Hani münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar, “Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vaat etmedi” diyorlardı.
Mehmet Ali Eroğlu Zan gibi hastalıklılar ve münafıklar: "Allah ve Resulün vaatleri bizi aldatmak içinmiş" derler.
Mehmet Okuyan Hani münafıklar ile kalplerinde hastalık bulunanlar “(Meğer) Allah ve Elçisi bize aldatmadan başka bir vaatte bulunmamışlar!” diyorlardı.
Muhammed Celal Şems Hani münafıklar ile kalplerinde hastalık olanlar, “Allah ile Peygamberi bize aldatmacadan başka bir söz vermediler,” demeye (başlamışlardı.)
Muhammed Esed Ve ikiyüzlüler ile kalpleri hastalıklı olanların (birbirlerine), "Allah ve Elçisi bize sadece boş vaadlerde bulunmaktalar" dedikleri zaman(ki durumu hatırla!)
Mustafa Çevik 9-15 Ey iman edenler! Hani düşman ordusunun üzerinize saldırdığı o gün, Allah’ın size olan yardımını hatırlayın. Allah, düşmanlarınızın üzerine kavurucu bir rüzgâr estirip, göremediğiniz ordular göndermişti. O, her şeyi görmekteydi. Düşman önünüzden, ardınızdan saldırırken, o anlarda sizin de âdeta gözleriniz yuvalarından fırlamış, yürekleriniz ağızlarınıza gelmiş ve Allah’ın yardımından şüpheye düşmeye başlamıştınız. İşte o gün orada mü’minlerin imanları ağır ve şiddetli bir sınavdan geçirildi. O vakit, ikiyüzlü münafıklar ile kalbinde hastalık olanlardan bir kısmı, birbirlerine şöyle diyorlardı: “Allah ve elçisinin bize vadettiği zafer sözü bir aldatmacadan ibaretmiş.” Bir kısım münafıklar ise “Ey Yesribliler! Bu savaşın kazanılması imkânsız, siz en iyisi evinize dönün.” Diğer bazı münafıklar da, “Evlerimiz düşman saldırısına karşı korumasız kaldı, dönüp onları korumamız lazım.” diyerek aslında Peygamber’den, cepheden kaçmak için izin istiyorlardı, hâlbuki evleri korumasız değildi. Şayet o gün düşman hendeği aşıp da Medine’ye her yönden saldırmayı başarabilseydi, bunların hepsi derhal düşman saflarına geçip mü’minlerle savaşmaya bile razı olurlardı. Çünkü bunlar Allah’a yürekten teslim olmamış, İslâm nizam ve ahlakına samimiyetle iman etmemişlerdi. Hâlbuki onlar daha önce yalnız Allah’ı ilah edinip, bu din uğrunda savaşacaklarına dair Allah’a ve Resulüne söz vermişlerdi. Allah verilen sözün hesabını onlardan mutlaka soracaktır.
Mustafa İslamoğlu O sırada ikiyüzlüler ve kalplerinde hastalık olanlar diyordu ki: "Allah ve O'nun elçisi bizi yalnızca boş vaadlerle avuttu."
Ömer Nasuhi Bilmen Ve o vakit münafıklar ve kalplerinde bir hastalık bulunanlar diyordu ki, «Allah ve Resûlü bize bir aldatıştan başka vaadetmiş olmadı».
Ömer Öngüt Hani o zaman münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: “Allah ve Resul'ü bize sadece kuru vaadlerde bulundular. ” diyorlardı.
Şaban Piriş Münafıklar ve kalblerinde hastalık bulunanlar: -Allah ve elçisi bize sadece boş vaadde bulunmuş, diyorlardı.
Sadık Türkmen HANİ münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar: “Allah ve Rasûlü bize ancak aldatmak için vaatte bulunmuşlar” diyorlardı.
Seyyid Kutub Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler: «Allah ve Resulü bize sadece boş vaadlerde bulundu» diyorlardı.
Suat Yıldırım Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık (iman zayıflığı) olanlar: "Allah ve Resulünün bize zafer vâd etmesi, meğer bizi aldatmak içinmiş!" diyorlardı.
Süleyman Ateş Münâfıklar ve kalblerinde hastalık bulunan kimseler: "Allâh ve Resulü bize sadece boş vaadlerde bulundu." diyordu.
Süleymaniye Vakfı İkiyüzlüler ile kalplerinde hastalık olanlar ise şöyle diyorlardı: "Allah ve Elçisinin verdiği söz, bizi aldatmaktan başka bir işe yaramadı.”
Tefhim-ul Kuran Hani, münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: «Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi» diyorlardı.
Ümit Şimşek Münafıklar ile kalplerinde hastalık bulunanlar ise, 'Allah ve Resulünün vaadleri bizi kandırmak içinmiş' diyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk Münafıklarla, kalplerinde maraz olanlar şöyle diyorlardı: "Allah ve resulü bize, bir aldanışdan başka bir şey vaat etmemiş."