Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ve işte örnekler, onları insanlara gösterip durmadayız ve bilgi sâhiplerinden başkaları anlamaz onları.
|
Abdullah Parlıyan
|
İşte biz insanların önüne bu örnekleri koyuyoruz, ama onların gerçek anlamını bilenlerden başkası düşünüp anlamaz.
|
Adem Uğur
|
İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.
|
Ahmed Hulusi
|
İşte misaller, insanlara vurguluyoruz! (Fakat) onları âlimlerden başkası aklıyla değerlendirmez!
|
Ahmet Tekin
|
İşte biz, insanların iyiliği, kurtuluşu için dini hakikatların delillerini, gerekçelerini, insani ve ahlaki değerlerin zaruretlerini böyle misallerle anlatıyoruz. Bunları, yalnızca âlimler düşünüp anlayabilir.
|
Ahmet Varol
|
Bu örnekleri insanlar için veriyoruz. Ancak alimlerden (bilenlerden) başkaları bunlara akıl erdiremezler.
|
Ali Bulaç
|
İşte bu örnekler; biz bunları insanlara vermekteyiz. Ancak alimlerden başkası bunlara akıl erdirmez.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Hem bu misaller var ya, biz onları insanlar için beyan ediyoruz. Bunları (bu misallerin güzelliklerini ve faydalarını) ancak (eşyadan ibret alan) alimler anlar.
|
Ali Ünal
|
(Gerçekleri görsünler ve hallerini ıslah etsinler diye) insanlar için böyle misaller veriyor, böyle karşılaştırmalarda bulunuyoruz. Ama bunlar üzerinde ancak âlimler akıl yorar ve onlardaki gerçek manâları kavrarlar.
|
Bayraktar Bayraklı
|
İşte bu örnekleri biz, bütün insanlara veriyoruz. Oysa onları ancak bilenler anlar.
|
Bekir Sadak
|
Biz bu misalleri insanlara veriyoruz, onlari ancak bilenler anliyabilir.
|
Celal Yıldırım
|
Biz, işte bu misalleri insanlar için (gerçeği daha iyi anlasınlar diye) getiriyoruz. Bunları ancak ilim adamları düşünüp akleder.
|
Cemal Külünkoğlu
|
İşte biz, bu misalleri insanlar için (ibret alsınlar diye) getiriyoruz. Onların anlamını ancak ibret almasını bilenler kavrayabilir.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Biz bu misalleri insanlara veriyoruz, onları ancak bilenler anlayabilir.
|
Diyanet Vakfi
|
İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.
|
Edip Yüksel
|
Bu örnekleri halk için veririz ve onları bilen kimselerden başkası düşünüp anlamaz.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Hem bu meseller yok mu, biz onları insanlar için darbediyoruz, maamafih onlara âlimlerden maadasının aklı irmez
|
Erhan Aktaş
|
Bu örnekleri insanlara veriyoruz. Onu bilenlerden1 başkası kavrayamaz.
1- Gerçeği idrak etmiş olanlar. Gerçeğin vahiy olduğuna inananlar. Kur’an’da yer alan ilim ve âlim sözcükleri; Allah’ın, nasıl bir Allah olduğunu idrak etmek; kesin, doğru ve gerçek bilgi kaynağının vahiy olduğuna inanmak, tevhidi bilince sahip olmak; gerçeği görmenin, bilmenin ve kavramanın ayırdında ve bilincinde olmak demektir. Bu nedenle, Kur’an’da yer alan her âlim sözcüğüne “bilgin”, her ilim sözcüğüne de “bilgi” anlamı vermek kesinlikle doğru değildir.
|
Gültekin Onan
|
İşte bu örnekler; biz bunları insanlara vermekteyiz. Ancak alimlerden başkası bunları akletmez.
|
Hakkı Yılmaz
|
Ve Biz, bu örnekleri insanlara veriyoruz. Onlara da bilginlerden başkası akıl erdiremez.
|
Harun Yıldırım
|
İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.
|
Hasan Basri Çantay
|
İşte misâller! Biz onları insanlar için îrâd ediyoruz. Aalim olanlardan başkası onları anlamaz.
|
Hayrat Neşriyat
|
İşte bu misâlleri insanlar için getiriyoruz. Fakat, âlimlerden başkası onlara akıl erdiremez.
|
İbni Kesir
|
İşte misaller. Biz, onları insanlara anlatıyoruz. Bilenlerden başkası bunları anlamaz.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve işte bu örnekleri insanlar için veriyoruz. Ve onu, âlimlerden başkası akıl (idrak) edemez.
|
İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu
|
İşte bunlar bizim insanlara verdiğimiz örneklerdir. Ancak bilgi sahiplerinden başkası bunlara akıl erdiremez.
|
Kadri Çelik
|
İşte biz insanlara bu örnekleri vermekteyiz. Ancak ilim sahiplerinden başkası bunlara akıl erdirmez.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Tam bu misalleri insanlara bildiriyoruz. Ancak alimlerden başkası bunlara akıl erdiremezler.
|
Mehmet Okuyan
|
İşte biz şu örnekleri insanlar için veriyoruz; onları (gerçeği) bilenlerden başkası akıl etmez.
|
Muhammed Celal Şems
|
Bu insanlara anlattığımız misallerdir. Ancak bilgili olanlar dışında kimse onları anlamaz.
|
Muhammed Esed
|
İşte Biz insanın önüne bu temsilleri koyuyoruz: ama onların gerçek anlamını ancak (Bizi) tanıyanlar kavrayabilir,
|
Mustafa Çevik
|
42-43 Şüphesiz Allah, kendisinden başka ilah kabul edilenlerin güçsüz ve değersiz olduklarını çok iyi bilmektedir. Allah verdiği misallerle gerçeği apaçık ortaya koymaktadır. Bunların önemini ancak Allah’ın âyetleri üzerinde düşünenler kavrarlar.
|
Mustafa İslamoğlu
|
İşte bütün bu misalleri Biz insanlar için veriyoruz; ne ki bunları sadece (eşyanın var ediliş amacını) bilenler kavrayabilir.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Ve şu misalleri ki, onları nâs için irâd ediyoruz. Maamafih onlara bilginlerden başkası akıl erdiremez.
|
Ömer Öngüt
|
İşte misaller. . . Biz onları insanlar için getiriyoruz. Âlim olanlardan başkası onları anlamaz.
|
Şaban Piriş
|
İşte, insanlar için verdiğimiz örnekler, ama onları bilgi sahiplerinden başkaları anlamaz.
|
Sadık Türkmen
|
İşte bu örnekler! Biz onları insanlar için anlatıyoruz. Fakat bilginlerden (gerçek bilim adamlarından) başkası, onları düşünüp akletmiyor!
|
Seyyid Kutub
|
Biz insanlara bu örnekleri anlatıyoruz, ama onların anlamını bilgililerden başkası kavrayamaz.
|
Suat Yıldırım
|
İşte bazı gerçekleri anlatmak için, Biz bu kabil temsiller getiriyoruz, ama bunları, ancak ibret almasını bilenler anlar.
|
Süleyman Ateş
|
Biz bu misalleri insanlara anlatıyoruz ama onları, bilenlerden başkası düşünüp anlamaz.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Bunlar örnek olaylardır. Onları bütün insanlar için veriyoruz ama bilenler dışında hiç kimse onlara akıl yormaz.
|
Tefhim-ul Kuran
|
İşte bu örnekler; biz bunları insanlara vermekteyiz. Ancak alimlerden başkası bunlara akıl erdirmez.
|
Ümit Şimşek
|
İşte bunlar insanlara verdiğimiz misallerdir. Fakat bilgi sahiplerinden başkasının aklı bunları almaz.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Bunlar bizim, insanlara vermekte olduğumuz örneklerdir ki ilim sahiplerinden başkası onlara akıl erdiremez.
|