Abdulbaki Gölpınarlı
|
Ve şu dünyâda artlarından lânet ettik onlara ve kıyâmet günü de onlar, çirkin bir azâba uğrayanlara katılacaklar.
|
Abdullah Parlıyan
|
Çünkü biz, bu dünyada onların arkalarına lanet taktık, daima lanetle anılacaklardır. Kıyamet gününde de, suratları çirkinleştirilerek, yani gözleri gömgök, yüzleri kapkara iyice küçük düşmüş, bayağılaşmış kişiler olacaklardır.
|
Adem Uğur
|
Bu dünyada arkalarına lânet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.
|
Ahmed Hulusi
|
Şu dünyada bir lânet taktık peşlerine. . . Kıyamet gününde ise onlar nefretle bakılanlardan olurlar.
|
Ahmet Tekin
|
Bu dünyada onları arkalarından lânet okunur hale getirdik. Onlar Kıyamet gününde de, kötülenmişler arasındadır.
|
Ahmet Varol
|
Bu dünyada onların arkalarına bir lanet taktık. Kıyamet gününde de onlar çirkinleştirilmiş olanlardandır.
|
Ali Bulaç
|
Bu dünya hayatında onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Hem kendilerine, bu dünyada, arkalarından bir lânet yağdırmaktayız, hem de kıyamet gününde onlar yüzleri çirkin olanlardandırlar.
|
Ali Ünal
|
Bu dünyada peşlerine lânet taktık, (dolayısıyla daima lânetle anılırlar). Kıyamet Günü de en çok nefret edilen, Rabbin merhametinden en fazla mahrum kılınanlardan olacaklardır.
|
Bayraktar Bayraklı
|
Bu dünyada arkalarına lanet taktık. Onlar kıyamet gününde kötülenmişler arasında olacaklardır.
|
Bekir Sadak
|
Bu dunyada laneti ardlarina taktik; onlar kiyamet gununde de igrenc kimselerden olacaklardir. *
|
Celal Yıldırım
|
Bu Dünya'da peşlerinden lanet gönderdik ; Kıyamet gününde ise çok çirkin suratlılardan olacaklardır.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Bu dünyada onları lânete uğrattık. Kıyamet gününde de onlar nefret edilen kimselerden olacaklardır.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Bu dünyada laneti ardlarına taktık; onlar kıyamet gününde de iğrenç kimselerden olacaklardır.
|
Diyanet Vakfi
|
Bu dünyada arkalarına lânet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.
|
Edip Yüksel
|
Bu dünyada onları lanetle etiketledik, diriliş gününde de aşağılanacaklardır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
Hem kendilerine bu Dünyada arkalarından bir lâ'net yağdırmaktayız hem de Kıyamet günü bunlar pek menfurlardandırlar
|
Erhan Aktaş
|
Bu dünyada arkalarına bir lanet taktık.1 Kıyamet Günü ise onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.
1- Lanetle yaftaladık. Dünyada yaşadıkları sürece hep peşlerinde olacak.
|
Gültekin Onan
|
Bu dünya hayatında, onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.
|
Hakkı Yılmaz
|
Ve bu dünyada arkalarına dışlanma, Allah'ın rahmetinden yoksun olma taktık. Onlar, kıyâmet gününde de kötülenmiş/uzaklaştırılmış kimselerdendirler.
|
Harun Yıldırım
|
Bu dünyada arkalarına lânet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.
|
Hasan Basri Çantay
|
Bununla beraber bu dünyâda biz onların arkalarına lâ'net de takdık. (Hele) kıyamet gününde onlar (suratları çirkinleşdirilen) çok menfur (adam) lordandır.
|
Hayrat Neşriyat
|
Ve bu dünyada onların peşine bir lâ'net taktık. Kıyâmet günü ise onlar, çirkin kılınmış kimselerdendir.
|
İbni Kesir
|
Bu dünyada arkalarına la'neti taktık. Kıyamet günü de onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Ve bu dünyada arkalarından lâneti onlara ulaştırdık. Ve kıyâmet günü onlar, (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmış olanlardandır.
|
Kadri Çelik
|
Bu dünya hayatında biz onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise onlar çirkinleştirilmiş olanlardandır.
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Sürekli lanet içinde olacaklar bu dünyada. Kıyamette de iğrenç kimselerden olacaklardır.
|
Mehmet Okuyan
|
Bu dünyada arkalarına lanet takmıştık (lanetle anılmalarını sağlamıştık). Kıyamet gününde de kötülenmişler arasında olacaklardır.
|
Muhammed Celal Şems
|
Bu dünyada onların peşine bir lanet taktık. Kıyamet günü (de) onlar, (durumları) çok kötü kılınanlardan olacaklar.
|
Muhammed Esed
|
çünkü Biz bu dünyada bir horlanma, aşağılanma taktık onların peşine; Kıyamet Günü'nde ise onlar iyice küçük düşmüş, bayağılaşmış kişiler arasında yer alacaklardır.
|
Mustafa Çevik
|
41-42 Firavun ve benzerleri ateşe çağıran rehberler oldular. Kıyamet Günü onlara asla yardım edilmez, dünya hayatında da onları arkalarından lanetle anılan kimseler yaptık, Kıyamet Günü’nde ise aşağılık, iğrenç ve küçük düşürülmüşler olacaklar.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Zira Biz, lanet (halkasını) daha bu dünyada onların (yüreklerine) geçirmişizdir; Kıyamet Günü'nde ise aşağılık ve iğrenç olan yine onlar olacaktır.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Ve onlara bu dünyada bir lânet tâbi kıldık, Kıyamet gününde ise onlar çok çirkin kimselerdendirler.
|
Ömer Öngüt
|
Bu dünya hayatında arkalarına lâneti taktık, daima lânetle anılacaklardır. Kıyamet gününde de onlar çirkinleştirilmiş, iğrenç kimselerden olacaklardır.
|
Şaban Piriş
|
Bu dünyada da peşlerine lanet taktık. Kıyamet günü de onlar, iğrenç kimselerden olacaklardır.
|
Sadık Türkmen
|
Bu dünyada (zulümlerinden dolayı) onları, rahmetinden uzaklaştırdı/peşlerine lânet (huzursuzluk) taktı, (bundan dolayı kâfirler, bu dünyada asla) huzur bulamadılar! Kıyamet gününde ise onlar aşağılananlardan olacaklardır.
|
Seyyid Kutub
|
Bu dünya hayatında biz onların peşine bir lânet taktık. Kıyamet günü de iğrenç kimselerden olacaklar.
|
Suat Yıldırım
|
Bu dünyada arkalarına bir lânet taktık, kendilerine lânet yağdırılıyor. Kıyamette, o büyük duruşma gününde ise, en çok nefret edilenlerden olacaklardır.
|
Süleyman Ateş
|
Bu dünyâ hayâtında biz onların ardına bir la'net taktık (dâimâ la'netle anılacaklardır). Kıyâmet günü ise onlar çirkinleştirilenlerdendir.
|
Süleymaniye Vakfı
|
Bu dünyada dışlanmışlık peşlerini bırakmadı. Kıyamet günü de onlar çirkinleştirilmiş kimseler olacaklardır.
|
Tefhim-ul Kuran
|
Bu dünya hayatında biz onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.
|
Ümit Şimşek
|
Bu dünyada onların peşine bir lânet taktık. Kıyamet gününde ise onlar, iyice çirkinleşmiş hal alacaklardır.
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Bu dünya hayatında da arkalarına bir lanet taktık. Kıyamet günü onlar, çirkinleştirilenler arasında olacaklar.
|