el buk'ati - yer

  
Abdulbaki Gölpınarlı Oraya gelince kutlu yerde bulunan vâdînin sağ tarafındaki ağaçtan kendisine nidâ edildi: Ey Mûsâ, şüphe yok ki ben, âlemlerin Rabbi Allah'ım.
Abdullah Parlıyan Musa ateşin yanına vardığı zaman, mübarek yerdeki, vadinin sağ tarafında bulunan ağaç yanından kendisine: “Ey Musa! Benim, ben. Alemlerin Rabbi olan Allah!” diye seslenildi.
Adem Uğur Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.
Ahmed Hulusi Oraya geldiğinde, o mübarek yerde Eymen Vadisi'nin kıyısından, o ağaçtan: "Yâ Musa! Kesinlikle ben Allâh'ım âlemlerin Rabbi olan!" diye nida edildi.
Ahmet Tekin Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, oradaki ağaç tarafından kendisine:'Ya Mûsâ, o nidâ eden benim. Âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah’ım.' diye nidâ edildi.
Ahmet Varol Oraya gelince kutlu bölgedeki vadinin sağ yanındaki bir ağaçtan kendisine şöyle seslenildi: 'Ey Musa! Şüphesiz alemlerin Rabbi olan Allah benim.
Ali Bulaç Derken oraya geldiğinde, o kutlu yerdeki vadinin sağ yanında olan bir ağaçtan: "Ey Musa, Alemlerin Rabbi olan Allah benim;" diye seslenildi.
Ali Fikri Yavuz Nihayet oraya varınca, bereketli yerdeki vadinin sağ kıyısından, ağaç tarafından şöyle nida edildi (çağrıldı): “- Ey Mûsa! Gerçekten ben, alemlerin Rabbi olan Allah’ım.
Ali Ünal Oraya varınca, o kutlu mekânda yer alan vadinin sağ tarafından, oradaki ağaçtan kendisine şöyle nida edildi: “Ey Musa! Ben, Âlemlerin Rabbi Allah’ım.
Bayraktar Bayraklı Oraya gelince, o kutlu yerdeki vadinin sağ kıyısındaki ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: “Ey Mûsâ! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.”
Bekir Sadak Oraya gelince, kutlu yerdeki vadinin sag yanindaki agac cihetinden: «Ey Musa! suphesiz Ben alemlerin Rabbi olan Allah'im» diye seslenildi.
Celal Yıldırım Ateşe doğru gelince, mübarek bölgedeki vadinin sağ tarafında yer alan ağaçtan: «Ya Musâ ! Şüphen olmasın ki ben âlemlerin Rabbı Allah'ım» diye seslenildi.
Cemal Külünkoğlu (Musa) ateşin yanına varınca, o mübarek yerdeki vadinin sağ yanında bulunan bir ağaçtan şöyle seslenildi: “Ey Musa! Şüphesiz ben, evet, ben âlemlerin Rabbi olan Allah'ım!”
Diyanet İşleri (eski) Oraya gelince, kutlu yerdeki vadinin sağ yanındaki ağaç cihetinden: 'Ey Musa! Şüphesiz Ben, Alemlerin Rabbi olan Allah'ım' diye seslenildi.
Diyanet Vakfi Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.
Edip Yüksel Oraya varınca (yanan) ağacın bulunduğu sınırlanmış bölgede, sağ yamacın kenarından kendisine seslenildi: “Musa, Ben evrenlerin Efendisi ALLAH’ım.”
Elmalılı Hamdi Yazır Derken ona varınca vâdinin sağ kıyısından o mübarek buk'ada ağaçtan nidâ olundu, şöyle ki: ya Mûsâ, haberin olsun benim ben: Allah rabbül'alemin
Erhan Aktaş Oraya vardığında, kutlu yerdeki vadinin sağ yanındaki bir ağaç tarafından seslenildi: “Ey Musa! Ben, âlemlerin Rabb’i Allah’ım.”
Gültekin Onan Derken oraya geldiğinde, o kutlu yerdeki vadinin sağ yanında olan bir ağaçtan "Ey Musa, Alemlerin rabbi olan Tanrı benim" diye seslenildi.
Hakkı Yılmaz (30-32) Sonra oraya vardığında o bereketli toprak parçasındaki vâdinin sağ tarafından, bir ağaçtan seslenildi: “Ey Mûsâ! Hiç şüphesiz ki Ben, âlemlerin Rabbi Allah'ın ta kendisiyim! Ve birikimini ortaya at! –Birikimini sanki görünmeyen bir varlık gibi, hareket ettirir görünce de dönüp arkasına bakmadan kaçtı.– Ey Mûsâ! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansın. Koynundaki gücünü devreye sok, kusursuz, mükemmelce çıkacaksın. 181 Korkudan kanadını kendine çek. İşte bu ikisi Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Şüphesiz ki onlar, yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır.”
Harun Yıldırım Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.
Hasan Basri Çantay (30-31) Derken oraya gelince feyizli (ve mümtaz) bir yerdeki vâdînin sağ kıyısından, ağacdan: «Yâ Musa, aalemlerin Rabbi olan Allah ben im ben» diye. Ve «asaanı (yere) bırak» diye nida olundu. Şimdi (Musa) onu bir yılan gibi deprenir görünce arkasını dönüb uzaklaşdı, geri dönmedi. «Yâ Musa, beri gel, korkma. Çünkü sen emniyyetde olanlardansın».
Hayrat Neşriyat Sonunda oraya gelince, o mübârek yerdeki vâdinin sağ kıyısındaki ağaç(cihetin)den (kendisine) şöyle seslenildi: 'Ey Mûsâ! Şübhesiz ki ben, gerçekten âlemlerin Rabbi olan Allah’ım!'
İbni Kesir Oraya geldiğinde, feyizli yerdeki vadinin sağ yanındaki ağaçtan: Ey Musa; şüphesiz Ben, alemlerin Rabbı olan Allah'ım.
İskender Evrenosoğlu Böylece oraya geldiği zaman vadinin sağ tarafından, mübarek yerdeki ağaçtan nida edildi: "Ey Musa! Muhakkak ki Ben, âlemlerin Rabbi Allah'ım."
Kadri Çelik Derken oraya geldiğinde, o bereketli yerdeki vâdinin sağ yanında olan bir ağaçtan, “Ey Musa! Âlemlerin Rabbi olan Allah benim!” diye seslenildi.
Mehmet Ali Eroğlu Kavuşunca ateşin bulunduğu yere, Mukaddes vadinin sağ tarafındaki ağaç yönünden ses gelir. (Açık ve net şu şekilde ) "Ey Musa! Muhakkak ki Ben alemlerin Rabbi olan Allah'ım" der.
Mehmet Okuyan Oraya varınca, o bereketli yerde, sağ taraftaki vadinin kıyısından, (yanan) ağaç yönünden kendisine şöyle seslenilmişti: “Ey Musa! Âlemlerin Rabbi olan Allah benim ben!
Muhammed Celal Şems (Ateşin) yanına varınca, mübarek vadinin bir köşesinden, ağacın mübarek bir bölümünden kendisine seslenildi (ve denildi ki:) “Ey Musa! Şüphesiz Ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’ım.”
Muhammed Esed Fakat oraya yaklaşınca, o kutlu yerde, vadinin sağ yamacındaki (yanan) ağaç yönünden kendisine: "Ey Musa, Benim Ben, Allah: Alemlerin Rabbi!" diye seslendi.
Mustafa Çevik 29-32 Musa belirlenen süreyi tamamladıktan sonra, ailesini de yanına alarak Mısır’a doğru yola çıktı. Sina Dağı’nın yakınına geldiklerinde ise dağın yamacında bir ateşin aydınlığını gördü ve yanındakilere, “Siz burada bekleyin ben ateşin yanına gidip, belki oradan bir ateş koru ve yol ile ilgili de bir haber getirebilirim.” diyerek ateşi gördüğü yere yöneldi oraya yaklaşınca o bereketli ve mübarek yerde, vadinin sağ yanındaki bir ağaç istikametinden kendisine, “Ey Musa! Ben âlemlerin Rabbi olan Allah’ım.” diye seslenildi. Arkasından da asanı yere bırak denildi. Musa da asasını yere bırakınca asasının bir yılana dönüşüp hızla hareket ettiğini görünce, ardına bakmadan korkuyla koşmaya başladı, bunun üzerine Allah, “Ey Musa! Geri dön ve korkma, yaklaş, burada güvendesin. Şimdi de elini koyununa sok, elin de koynundan kusursuz bir beyazlıkta parlayan bir ışık kaynağı olarak çıkacak artık korkunu yen, kendini toparla, kaygılarından uzaklaş. İşte bu iki mucize senin Firavun ve kavmine peygamber olarak gönderilmenin delili olan alametlerdendir, onlar müşrik ve kâfir oldukları için de zalim bir kavimdir.”
Mustafa İslamoğlu Fakat oraya varınca, o bereketli mevkide, vadinin sağ yamacındaki ağaç (yönü)nden kendisine "Ey Musa! Benim... Ben, Alemlerin Rabbi olan Allah!" diye seslenildi.
Ömer Nasuhi Bilmen Vaktâ ki ona vardı, o mübarek kıt'adaki vadinin sağ tarafından ağaçtan nidâ olundu ki, «Ya Mûsa! Şüphe yok ki, âlemlerin Rabbi olan Allah Ben'im, Ben.»
Ömer Öngüt Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısındaki ağaçtan ona şöyle seslenildi: “Ey Musa! Şüphesiz ben âlemlerin Rabbi olan Allah'ım!”
Şaban Piriş (30-31) Musa oraya vardığında, mübarek beldede, vadinin sağ tarafından bir ağaçtan: -Ey Musa! Ben, Alemlerin Rabbi olan Allah’ım! ”Değneğini yere at“, diye ses geldi. Değneğin bir yılan gibi hareket ettiğini görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. -Ey Musa, gel, korkma, sen güven içindesin.
Sadık Türkmen Oraya gelince mübarek yerdeki, vadinin sağ yanında olan ağaç istikametinden seslenildi: “Ey Musa! Şüphesiz Ben âlemlerin Rabbi Allah’ım!
Seyyid Kutub Oraya gelince, o mübarek yerdeki vadinin sağ kıyısındaki, ağaçtan kendisine şöyle seslenildi: «Ey Musa, muhakkak ki alemlerin Rabb'i olan Allah benim ben!»
Suat Yıldırım Oraya varınca kutlu mekândaki vâdinin sağ tarafında bulunan ağaçtan şöyle nida edildi: "Ey Mûsa! Rabbülâlemin olan Allah Ben’im."
Süleyman Ateş Oraya gelince o mübârek yerdeki vadinin sağ kıyısındaki ağaçtan kendisine şöyle seslenildi: "Ey Mûsâ, âlemlerin Rabbi Allâh benim, ben!"
Süleymaniye Vakfı Musa oraya varınca (Tûr'daki[*]) vadinin sağ yamacından, o bereketli yerdeki ağaçtan şöyle seslenildi: “Bak Musa! Ben Allah’ım, bütün varlıkların sahibiyim.”

[*] Ona, Tûr’un (Sina Dağı’nın) sağ yamacından seslenmiş, özel bir konuşma için yaklaştırmıştık. (Meryem 19/52)

Tefhim-ul Kuran Derken oraya geldiğinde, o kutlu yerdeki vadinin sağ yanında olan bir ağaçtan: «Ey Musa, Alemlerin Rabbi olan Allah benim;» diye seslenildi.
Ümit Şimşek Oraya vardığında, o kutlu mekânda yer alan vadinin sağındaki ağaç tarafından nidâ olundu: 'Ey Musa, ben Âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.
Yaşar Nuri Öztürk Oraya vardığında o bereketli toprak parçasındaki vadinin sağ tarafından, bir ağaçtan şöyle seslenildi: "Ey Mûsa! Âlemlerin Rabbi Allah benim, ben!"