ve lem tuhîtû - ve siz ihata edemediniz

  
Abdulbaki Gölpınarlı Sonunda, onlar geldi mi, delillerimi bir bilgi edinip kavramadığınız halde yalanladınız mı, neydi o yaptığınız der.
Abdullah Parlıyan Sonunda mahşer meydanına geldiklerinde, Allah onlara: “Siz ayetlerimizi anlayıp, kavramadığınız halde, yalan mı saydınız, yoksa neydi o yaptığınız?” der.
Adem Uğur Nihayet, (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim âyetlerimi, ne olduğunu kavramadan yalan saydınız öyle mi? Değilse yaptığınız neydi?
Ahmed Hulusi Nihayet geldiklerinde (Allâh) dedi ki: "İlminizin kapsamı dışında olduğu hâlde işaretlerimi yalanlamaya kalktınız? Neydi bu yaptığınız?"
Ahmet Tekin Nihayet hesap yerine geldikleri vakit Allah:'Âyetlerimin, Kur’ân’ımın ne olduğunu kavramadan, anlama gayreti göstermeden âyetlerimi mi yalanladınız? Yalanlamadınızsa bu amelleriniz ne?' buyurur.
Ahmet Varol Sonuçda (hesap yerine) geldiklerinde (Allah) der ki: 'Siz benim ayetlerimi bilgi yönünden kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?'
Ali Bulaç Nihayet geldikleri zaman, (Allah) der ki: "Siz benim ayetlerimi, bilgi bakımından kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?"
Ali Fikri Yavuz Nihayet hesap yerine geldikleri vakit, Allah buyurur ki: “- Siz benim âyetlerimi ilim bakımından kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?”
Ali Ünal Nihayet oraya vardıklarında (Allah) sorar: “Demek siz, haklarında tam ve kesin bir bilgiye sahip olmadığınız halde âyetlerimi yalanladınız öyle mi? Yok, değil diyorsanız, o halde ne idi yaptığınız?”
Bayraktar Bayraklı Nihayet, hesap yerine geldikleri zaman Allah şöyle buyurur: “Siz benim âyetlerimi iyice anlamadan yalan saydınız, öyle mi? Değilse, yaptığınız ne idi?”
Bekir Sadak Geldikleri zaman Allah: «Ayetlerimi anlamadiginiz halde yalanladiniz mi? Yoksa yaptiginiz neydi?» der.
Celal Yıldırım Sonunda (Mahşer alanına) geldiklerinde, (Allah onlara) «siz âyetlerimi anlayıp kavrayamazken onları yalan mı saydınız ? Yoksa neler yapıyordunuz?» der.
Cemal Külünkoğlu Nihayet hesap yerine geldiklerinde (Allah şöyle) buyurur: “Ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız, değil mi? Yoksa yaptığınız, başka neydi ki?”
Diyanet İşleri (eski) Geldikleri zaman Allah: 'Ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa yaptığınız neydi?' der.
Diyanet Vakfi Nihayet, (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim âyetlerimi, ne olduğunu kavramadan yalan saydınız öyle mi? Değilse yaptığınız neydi?
Edip Yüksel Geldikleri zaman, “Ayet ve mucizelerimi bilginizle kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa yaptığınız neydi?“ der.
Elmalılı Hamdi Yazır Nihayet geldikleri vakıt: siz benim âyetlerimi ılmen kavramadığınız halde tekzib mi ettiniz? Yoksa ne yapıyordunuz
Erhan Aktaş Ve geldikleri zaman: “Onu bilgi ile kavramadınız1 da mı ayetlerimi yalanladınız? Yoksa başka bir neden mi var?” dedi.

1- Bir ironi olarak: “Bilginiz ve aklınız yetersiz mi kaldı.” Söylenenleri gerçek dışı buldunuz da onun için mi yalanladınız? denmektedir.
Gültekin Onan Nihayet geldikleri zaman, (Tanrı) der ki: "Siz benim ayetlerimi bilgi bakımından kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?"
Hakkı Yılmaz Ve geldikleri zaman, Allah der ki: “Siz Benim âyetlerimi/ alâmetlerimi/ göstergelerimi, bilgi bakımından onu kavramadığınız hâlde yalanladınız mı? Ya da ne yapıyordunuz?
Harun Yıldırım Nihayet, geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim âyetlerimi, ne olduğunu kavramadan yalan saydınız öyle mi? Değilse yaptığınız neydi?
Hasan Basri Çantay Nihayet (hesâb yerine) geldikleri zaman (Allah) buyurur ki: «Siz benim âyetlerimi, onları hiçbir bilgi ile kavramadığınız halde (körü körüne), tekzîb mi etdiniz? Ne idi o ısraar ile yapdığınız»?
Hayrat Neşriyat Nihâyet (oraya) geldikleri zaman (Allah onlara): 'Kendilerini ilmen kavramadığınız hâlde, ayetlerimi yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?' buyurur.
İbni Kesir Nihayet geldikleri zaman; buyurur ki: Siz, Benim ayetlerimi anlamadığınız halde mi yalanladınız? Yoksa yaptığınız ne idi.
İskender Evrenosoğlu Onlar geldikleri zaman (Allah onlara): "Onu ilmen ihata edemediniz de mi âyetlerimi tekzip ettiniz (yalanladınız)? Yoksa yapmış olduğunuz nedir (başka bir sebep mi var)?" dedi.
Kadri Çelik Nihayet (bir araya) geldikleri zaman (Allah) der ki: “Siz benim ayetlerimi, bilgi bakımından kavramadığınız halde mi yalanladınız? Değilse ne yapıyordunuz?”
Mehmet Ali Eroğlu Layıkıyla olan hesap yerine geldiklerinde Allah: "Benim ayetlerimi kavramdanız sizler, Ne olduğunu bilmediğiniz halde yalanladınız mı? Yoksa, ne yapıyordunuz sizler?"
Mehmet Okuyan Sonunda, (hesap yerine) geldikleri zaman (Allah) kendilerine şöyle soracaktır: “Bilip kavramadan ayetlerimi yalanladınız, öyle mi? (Değilse, bu) yaptığınız neydi?”
Muhammed Celal Şems (Allah’ın huzuruna) geldiklerinde, O diyecek ki: “Ayetlerimi, bilginizle tam kavramadan mı yalanladınız? Yoksa (bu) yaptığınız neydi?”
Muhammed Esed öyle ki, (yargı önüne) çıktıkları zaman, Allah, onlara: "(Doğru düşünce ve) bilgi yoluyla üstesinden gelemeyince tutup mesajlarımızı yalanlamaya kalktınız, öyle mi? Peki, bu yaptığınız neydi öyleyse?" diyecek.
Mustafa Çevik 82-85 Allah’ın vaat ettiği Kıyamet’le birlikte, Azap Günü geldiğinde, yerden bir dabbe (canlı) çıkarıp insanların çoğunun davetimize gönülden inanıp, gereklerini yerine getirmedikleri için azabı hak ettiklerini duyuracağız. O Gün her ümmetten âyetlerimizi yalan sayıp, Allah adına yapılan davetten yüz çevirenleri gruplar halinde toplayıp, azap yerine sürükleyeceğiz. Oraya geldiklerinde de onlara, “Biz, size doğru olan hayat nizamı ile ahlakını anlayıp, kavrama yetenekleri bahşetmiş, peygamberler ve kitaplarla da davet etmiştik, bütün bunlara rağmen, sizler umursamayıp, düşünmeden reddettiniz ve böylece bugün için hiç hazırlık yapmadınız.” denilecek ve hak ettikleri azap karşılarına çıkarılınca da, ne söyleyecek sözleri, ne de söz söyleyecek halleri olmayacak.
Mustafa İslamoğlu Ta ki (huzura) geldikleri zaman, (Allah) onlara "Aklınızın kapasitesi onları kavramaya yetmediği için ayetlerimizi yalanlamaya mı kalktınız? Eğer öyle değilse, bugüne dek ne hazırladınız?" diyecek.
Ömer Nasuhi Bilmen Nihâyet geldikleri vakit (Hak Teâlâ) buyurur ki: «Benim âyetlerimi ilmen ihata edemez olduğunuz halde onları tekzîp mi ettiniz. Yoksa sizin yapar olduğunuz şey ne idi?»
Ömer Öngüt Nihayet (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: “Siz benim âyetlerimi ilminiz ihata etmediği (kapsamadığı) halde yalanladınız öyle mi? Değilse yaptığınız neydi?”
Şaban Piriş Hepsi geldiği zaman: -Ayetlerimi iyice kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz? der.
Sadık Türkmen Nihayet geldikleri zaman, (Allah) buyurdu ki: “Ayetlerimizi yalanladınız mı? Onları ilim olarak kavrayamadığınız halde! Yoksa yaptığınız ne idi?”
Seyyid Kutub Hesaplaşma yerine geldiklerinde Allah, onlara der ki; «Ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız, değil mi? Yoksa yaptığınız, başka neydi ki?»
Suat Yıldırım Nihayet hesap yerine vardıklarında Allah Teâlâ: "Demek siz ayetlerimin ne olduğunu iyice anlamadan yalan saydınız öyle mi? Yoksa ne yaptınız?"
Süleyman Ateş (Divânına) Geldiklerinde (Allâh onlara) der: "Âyetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yaptınız?"
Süleymaniye Vakfı Huzurumuza geldiklerinde de onlara şöyle denir: “Anlayıp dinlemeden[*] ayetlerimiz karşısında yalan mı söylediniz? Ya da neydi o yapıp ettikleriniz?”

[*] Anlayıp dinlemeden olarak çevirdiğimiz kısım ‘ilmen’ dir. ‘Ayetlerimiz üzerinde gerekli ilmi çalışmayı yapmadan, yeterince çalışma yapmadan, aklını ve bilgisini kullanmadan’ anlamları da verilebilir.

Tefhim-ul Kuran Nihayet geldikleri zaman, (Allah) der ki: «Siz benim ayetlerimi, bilgi bakımından kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?»
Ümit Şimşek Huzuruna geldiklerinde, Allah buyurur: 'Hiçbir şeyini kavramadan Benim âyetlerimi inkâr ettiniz, öyle mi? Değilse bu yaptığınız neydi?'
Yaşar Nuri Öztürk Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, ilminiz onları kuşatmadığı halde inkâr mı ettiniz yoksa ne yapıyordunuz?" der.